Yılmaz Karabıyık

Yılmaz Karabıyık

Hürriyet’in duvarları!

“Martın sonu bahar” sloganıyla geçen 31 Mart yerel seçimleri sürecinin sonunda Kocaeli’nin kalbi, CHP’nin eski kalesi İzmit, Fatma Kaplan Hürriyet ile tekrar CHP’ye geçmiş, Millet ittifakı, tümü AKP’nin olan ilçelerden birini almayı başarmıştı.

Millet ittifakı için İstanbul’da, Ankara’da seçimin kazanılması kadar, Kocaeli’nin kalbi olan İzmit’in kazanılması da önemliydi. İzmit’te meclis çoğunluğu Cumhur ittifakında olsa da başkanlık koltuğuna yıllar sonra CHP’li bir kadın belediye başkanı oturmuştu.

Hürriyet, milletvekilliği dönemini iyi değerlendirmiş, Kocaelispor maçlarına gitmiş, kadınlarla iyi iletişim kurmuş, kentin sorunlarını TBMM’ye sık sık taşımış ve yıllar önce önseçime takılarak yarım kalan İzmit Belediye Başkanlığı hayaline sonunda kavuşmuştu.

Yazının Devamı

Bakalım CHP’de kimin ‘YILDIZ’ı sönecek!

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Kocaeli’de en hareketli, en güçlü zamanlarını hatırlayın, il başkanlık koltuğuna oturanlarda bir azim, bir ağırlık vardı.

Kocaeli’de gerçekleştirilen mitinglerde yoğun katılım, coşku vardı.

Her il başkanının, bir önceki il başkanıyla bir yarışı vardı.

Yazının Devamı

Koyun!

Ben görmedim, daha eskileri bilenlere soruyorum onlar da bu denli bir pahalılık görmediklerini anlatıyor…

Ekonomik kriz gerçekten tarif edilemez boyutlarda…

Dolar bile enflasyonun gerisinde kalmış durumda…

Yazının Devamı

Kılıçdaroğlu, gol yağmuruna hazırlanıyor!

Yapamaz derler!

Ülke batar derler!

Dalga bile geçerler!

Yazının Devamı

Seccade!

Adalet nedir?

Adalet; bir bireyin veya devletin farklı parçalarının uyumlu ilişkisidir. Adalet, adil olmaktır. Adil bir birey doğru yerde, elinden gelenin en iyisini yapan ve aldığının karşılığını eşit olarak veren kişidir.

Yani adaleti savunan biri, her kesime adil davranmayı savunur.

Yazının Devamı

Erdoğan’ın bu vaadi şaşırttı!

Artık hepimiz biliyoruz ki; 2800 lira 4200 liradan, 4200 lira 5500 liradan, 5500 lira da 8 bin 500 liradan büyük!

2 çarpı 2’nin 4 ettiğini öğretti bize matematik, lakin mevcut iktidarın “Vatandaşı enflasyona ezdirmeyeceğiz” söylemiyle asgari ücrete yaptığı zamlar; matematiği yalanlar duruma geldi!

Her asgari ücret zammından sonra alım gücünün düştüğüne, 2800 lira ile aldıklarımızı 8 bin 500 lira alamadığımıza şahit olduk!

Yazının Devamı

Bize Erdoğan’ı kötüleyen teşkilata, Erdoğan için oy istetmek!

Necmettin Erbakan deyince aklıma, emeklilerin kendine ettiği dualar gelir…

Yıllar sonra bile “Erbakan olmasaydı, bugün bu kadar maaş alamazdık” dedikleri günler gelir…

Gerçekten de bir “Refah” sağladı emeklilere, partisinin isminin hakkını verdi…

Yazının Devamı

Siz rahat olun!

Ne yapmalı?

Millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP’liler ile görüştüyse ne yapmalı?

HDP, 6’lı masanın adayı kazansın diye aday çıkarmıyorsa ne yapmalı?

Yazının Devamı

“Gazeteci” olmak bakın kaç para!

2000’li yıllarda internet kafeler yaygınlaştı…

Sonrasındaki yıllarda bilgisayarlar evlere girmeye başladı…

Ardından akıllı cep telefonları girdi hayatımıza…

Yazının Devamı

Yeniden Refah’ta kısa günün karı!

Türkiye’de farklı farklı ideolojilerde insan var. Muhafazakarı var, sosyalisti var, sağcısı var, solcusu var, milliyetçisi var, ulusalcısı var, var da var…

Ancak bu kesimlerin tamamını kapsayacak bir parti yok!

Bu kesimlerin bir ya da birkaçına hitap etmek artık bir partiyi iktidara taşımaya yetmeyebiliyor.

Yazının Devamı

Kılıçdaroğlu, bunun sözünü vermeli!

Türkiye, oldukça kritik bir seçime hazırlanıyor. İlk defa muhalefet bloğu bu denli güçlü, bu denli iktidar olmaya yakın! Neden, çünkü ülkede büyük bir ekonomik kriz var. Neden çünkü “Z” kuşağının önemli bir kısmı değişim istiyor. Neden, çünkü hala depremler, seller can alıyor bu ülkede…

Yani anketlerde görünen AKP’nin oylarının eridiği yönünde…

Ülkede bir değişim olması muhtemel…

Yazının Devamı

Yaptı ve kazandı!

Ülkede ekonominin hali ortada…

Çarşı-pazar yanıyor…

Ev almak hayal, sıfır otomobil almak hayal…

Yazının Devamı

Bunu yapmazsa seçimi kaybeder

Türkiye'de benzeri görülmemiş bir ekonomik kriz yaşanıyor…

Dünya genelinde yaşanan pandeminin sancıları tüm dünyayı etkilese de hiçbir Avrupa ülkesi, Türkiye kadar sancılı bir sürecin içine girmedi.

Amerika ve Avrupa ülkeleri, politika faizlerini artırarak paralarını değerli kılmaya ve enflasyonla bu şekilde mücadele etmeye çalışırken ve başarılı da olmaya başlarken, ülkemizde tam tersi bir ekonomi politikası izleniyor. Mevcut hükümet, faiz düşürerek enflasyonla mücadele edebileceğini umuyor!

Yazının Devamı

Boyayın da çalmasınlar!

Yıllar yılı hep muhalefet partileri seçim güvenliğiyle ilgili çekincelerini ortaya koydu, hep onlar itiraz etti ve hep iktidarı destekleyenler tarafından “Yenilgiyi hazmedemiyorlar, algı oluşturuyorlar” şeklinde tepkilere maruz kaldılar. Ta ki 2019 yerel seçimlerine kadar…

“ İstanbul kaybedilirse Türkiye kaybedilir” mantığında olan AKP, 2019 yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde şaibe olduğunu öne sürdü, seçime itiraz etti. Etti etmesine de içinde 4 pusula olan zarfın tamamına değil, sadece kaybettikleri Büyükşehir Belediye Başkanlığı pusulasınaydı bu itiraz. “Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şey oldu” gibi garip bir sözü bu seçimlerin ardından AKP’lilerin ağzından işittik. Şaşırdık, garipsedik ancak seçimlere yapılan itiraz bir şekilde kabul gördü ve 23 Haziran’da seçim yenilendi. İstanbullu bu durum tepkisini sandıkta gösterdi ve 31 Mart 2019'daki küçük fark, 23 Haziran 2019'da yenilenen seçimde bir hayli açıldı, Ekrem İmamoğlu seçimi açık ara farkla kazandı.

İlk defa AKP’lilerin seçimde şaibe olduğuna dair itirazlarını görmüştük, çünkü ilk defa kaybediyorlardı. Şaşkındılar. “Çaldılar” dediler ancak 23 Haziran’da bu iddiaları ziyadesiyle çürütüldü.

Yazının Devamı

Nasıl böyle “İYİ” mi?

Adam dürüst beyler, adam hakkaniyetli, adam naif, adam adaletli…

Bunları ben demiyorum, bunları İyi Partililer diyor…

Bunları Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olmasına sıcak bakmayanlar diyor…

Yazının Devamı

İyi Parti seçmeni, rüzgara bakar!

“Senin tabanın milliyetçi, tabanlarımız uyuşuyor” dediler aylar önce, “Bize gel” dediler; sert çıktı bu teklife, Cumhur ittifakına tüm kapıları kapattı…

“Dik durdu” denildi, alkışlandı. Sempati topladı, oyunu artırdı…

“Masayı deviren olmam, ihanet etmem” dedi, takdir topladı, güven kazandı…

Yazının Devamı

Akşener bunu yapsın, macera aramasın!

Açıkçası şoktayım…

İktidarı, iktidar medyasını haklı çıkardılar…

6 partinin bir araya geldiğini ama bir aday çıkarmayı beceremediğini yazanları kendilerine güldürdüler…

Yazının Devamı

İstifa!

Önce Fenerbahçe taraftarı, sonra Beşiktaş taraftarı, “Hükümet istifa” sloganlarıyla inletti statları…

Hükümete muhalifsen, hoşuna gidebilir atılan bu sloganlar, gururlanabilirsin elbet!

Ancak o stadyumda hükümeti destekleyen taraftarlar da vardı, hükümete karşı olanlar da…

Yazının Devamı

ADAMLAR kazandı!

Hani derler ya “ Parti rozetimi bir kenara bıraktım” diye belediye başkanları göreve geldiğinde, bu genelde lafta kalır. İlla ki siyaset yaparlar, bağlı oldukları partinin ideolojisini, yönetimine yansıtırlar. Siyaset üstü olmayı başaramaz pek çoğu. Hele ki hizmet üretemiyorsa, buna kapasitesi yetmiyorsa, hizmetiyle değil, siyasetiyle, polemiklerle öne çıkmaya, boş gündemler oluşturmaya başlar. Kavgadan beslenir. Kimileri ise 5 yılı, genel siyasetin oluşturduğu kutuplaşmaya ya da liderlerine güvenerek geçirir, varlığını dahi hissettirmez size. A partisi, B partisi yok bunun, kişilerin vizyonuyla, becerisiyle, kişiliğiyle, kapasitesiyle alakalıdır bu!

Bu anlattıklarıma gerek ilimizden gerekse diğer illerden pek çok örnek vermem mümkün, lakin her şeyi vatandaş görüyor, biliyor, yaşıyor; bu konulara girip asıl konudan sapmak, bir polemik konusu yaratmak istemiyorum!

***

Yazının Devamı

Bu yazı tek soruluk!

17 Ağustos 1999 Gölcük depreminden birkaç yıl sonra iktidara geldiler… Sonrasında defalarca depremler yaşandı, defalarca yıkıldık, defalarca canlarımızı enkaz altında bıraktık… Bugün ise çok daha acı bir tabloyla karşı karşıyayız… On binlerce canımızı yitirdik, 10 binlerce yaralımız var. Yine her zamanki gibi yıkımların önüne geçemedik… İhmallerin açtığı yaraları sarmakla meşgulüz sadece…

İşte bu felaketin ardından yine aklımıza İstanbul geldi ve bu kez kollar sıvandı… İstanbul ve deprem riski olan illerde yapılar incelenecek. Ne kadar sürede incelenir ne kadar sürede eylem planı ve bütçe oluşturulur muamma. İstanbulluların, bizim, diğer illerin o kadar süresi kaldı mı belirsiz…

Çok uzatmayacağım bu yazıyı… Çok çok kısa tutacağım… Tek bir soruyla noktalayacağım…

Yazının Devamı

‘Bağış’lama!

Kahramanmaraş’da meydana gelen, 10 ilimizde büyük yıkıma ve on binlerce can kaybına neden olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler hem canımızı yaktı hem de bize birliği, beraberliği, sarılmayı hatırlattı…

Kutuplaşmış, siyasilerin söylemleriyle birbirlerini bir kaşık suda boğacak insanlar haline gelmişken, acıda birleştik yine… Şucu bucu demeden topyekun bir seferberliğin içine giriverdik. Vicdan ve merhamet sahibi her insan, oradaki acıyı yüreğinde hissetti, canlarını, evlerini, eşyalarını, işlerini kaybeden insanlarla empati kurdu. Türkiye’nin her ilinden kurtarma ekipleri, gönüllüler deprem bölgesine koştu, enkazlarda kendi canlarını hiçe sayarak sağ insan çıkarmak için çalıştı, çabaladı. Milyonlar bölgeye gerek kıyafet, gerek battaniye, gerek erzak ve benzeri malzemeleri ulaştırmak için bu yardımları toplayan dernek ve kurumlara koştu, Kızılay kan merkezlerinin önü kan vermek isteyenlerle dolup taştı.

Depremden bir hafta öncesine kadar ucuz et kuyruklarının haberini yaparken, 6 Şubat’tan sonra iyilik kuyruklarının haberini yapar olduk bir anda. Ayın sonunu getiremeyen vatandaşların, az çok demeden bağış yapışına şahit olduk. O küçücük canların, kumbaralarındaki paraları, oyuncaklarını depremzedelere gönderişini izledik.

Yazının Devamı

Ben bu sözü, Zeytinoğlu’na kondurdum!

“Kahramanmaraş’ta meydana gelen, 10 ilde yıkıma ve on binlerce can kaybına neden olan; 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremin ardından tüm Türkiye, hatta tüm dünya bir olmuş, birlik olmuşken, bir tek senin mi canın yanmadı be adam?” diyesim geldi ilk okuduğumda…

“Kumbaralarındaki parayı bağışlayacak kadar millet olma bilincine erişmiş çocuklar kadar da mı olamadın?” diyesim geldi…

“Yıkılma tehlikesini bilerek, görerek canı pahasına enkazdan can kurtarma çabasına girenlerden, kredi çekip bağış yapanlardan, kendi dertlerini öteleyip depremzedeler için dertlenenlerden de mi utanmadın bu cümleleri kurarken…” diyesim geldi…

Yazının Devamı

Seçim, geçim, deprem…

6 Şubat 2023, saat 04.17…

O güne, o saate kadar ülkenin gündemi, ekonomik kriz, seçim ve EYT idi…

Seçim günü 14 Mayıs olarak belirlenmiş, tüm Türkiye, 6’lı masanın adayının belli olacağı 13 Şubat tarihine kilitlenmişti…

Yazının Devamı

KİR-LE-TE-MEZ-Sİ-NİZ!

Bir deterjan reklamının sloganı olan, “Kirlenmek güzeldir” sözünü ne kadar yanlış anlamışız! Reklamda, çocukların özgürce oynamasına müdahale edilmemesi gerektiği, üzerlerine sıçrayacak çamurun, kirin bu deterjanla temizlenmesinin mümkün olduğu vurgulanmıştı oysa.

Koca koca adamlar, bu reklamı öyle yanlış anlamış ki ruhlarını, karakterlerini, kalplerini, dillerini özgürce kirlettiler. Güçle, parayla üzerlerine fiyakalı kıyafetler giyerek ruhlarındaki, kalplerindeki kiri örtebileceklerini düşündüler.

Malzemeden çalarak çok katlı mezarlar (bina) yaptılar, servetlerine servet kattılar…

Yazının Devamı