Rüzgar yapma Ali Tezel, çatı sağlam!
Emeklilikte yaşa takılanların, örgütlü mücadele yürütmesinde, hükümetin deyimiyle türemesinde en önemli etkendir Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma Derneği… Eşi benzeri görülmemiş bir mücadele verdiler bu dernek çatısı altında, vermeye de devam ediyorlar… Sadece yaşa takılma değil, aylık bağlama oranı, staj mağdurları ve kıdem tazminatı için de mücadelesini sürdürüyorlar. Seçim sürecinde toplantılar yaptılar, il il dolaştılar… Güçlerini fark ettirip, muhalefet partileri tarafından TBMM’ye taşındılar… İmza topladılar… Ve seçim öncesi son kozlarını İstanbul Maltepe’de gerçekleştirdikleri, tarih yazdıkları, 2 milyon insanı bir araya getirdikleri mitingle çektiler…
Ama olmadı, seçim öncesi hükümet çekilen kozlara rağmen EYT’yi gündeme almadı. Kırmadılar, dökmediler ama kırıldılar. Bu kırgınlıklarını sandığa yansıttılar. Ve sonuç; İstanbul, Ankara, Antalya ve niceleri… AKP, bu şehirleri kaybetti. EYT’nin bunda etkisi azımsanamayacak kadar fazlaydı. Daha önce AKP ve MHP’ye oy veren EYT’liler de sandıkta bu iki partiyi gündemine almadı, EYT SYD Genel Başkanı Gönül Boran Özüpak’ın çağrısına neredeyse fire vermeden uydu.
OHAL sürecinde grevleri engellediklerinden övgüyle söz eden bir hükümete karşı hak aramak kolay değildi. Gönül Boran Özüpak, toplumun sesini yükseltmekten çekindiği bir süreçte, her siyasi görüşten emeklilikte yaşa takılan vatandaşı bir araya getirme cesaretini gösterdi, bu oluşuma öncülük etti ve hala da ediyor.
Seçim sürecinde yaptığı çağrının amacı AKP’yi yıpratmak değildi. Seçim sürecinde güçlerini görmeyenlerin, seçimden sonra gündemine girebilmek adına “Sandık” çağrısı yapmıştı. Bir intikam duygusu ile gidilmedi o sandığa, umutların seçimden sonra da sürmesi için gidildi ve gereği yapıldı.
Özüpak, oyların geçersiz olmaması için de çok uğraş verdi, EYT’liyi uyardı, oy pusulalarına bir not düşülmemesini dillendirdi.
Ama ne hikmetse kişisel kırgınlıklar, hırslarla EYT’yi tek başlı olmaktan çıkarıp, bölmeye yeltenecek girişimler söz konusu oluyor. İşin içine egosunu katan isimler, EYT’nin amaca ulaşabilmesinin tek sağlayıcısı olan bu birlikteliği, sarsmaktan çekinmiyor. Ya da bunu yapanların çok daha farklı hesapları söz konusu.
***
Birlikten doğan kuvveti sarsmaya yeltenen isimlere, seçim öncesi sıklıkla umut dağıtan Ali Tezel de eklenmiş dün! Derneğin genel başkanına sözünü dinletemeyen Tezel, “Gönül Boran Özüpak beni istemiyor” deyip, başlamış tweet yağmuruna.
Tezel, seçime 10 gün kala Erdoğan’ın çıkaracağı KHK ile EYT mağduriyetinin giderileceğini iddia eden isimdi. Adı parlatılan, emeklilikte yaşa takılanlar tarafından mücadelelerine destek veren isim olarak görülen Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel’in bu değişimine kimse anlam veremedi!
EYT’nin bugünlere gelmesinde, ülke gündemine oturmasında, hükümet gündemine almasa da hükümete destek veren isimlerin dahi haklı gördüğü, konuştuğu bir hale bürünmesinde Gönül Boran Özüpak’ın emeği var, cesareti var. Ona bu mücadelede destek veren eşi Alper Bey’in emeği var. Yönetim kurulunun, il temsilcilerinin emeği var. EYT inanmış, EYT Gönül Boran Özüpak’a güvenmiş, yok “Başka dernek kurulsun”, yok “Beni dikkate almadılar”, yok “Gönül Hanım Cumhurbaşkanı ile anlaştı” diyerek, aklına geleni söylemek, bu mücadeleye katkı vermediğinizi, bu mücadelenin üzerine basarak isim yapmaya, dikkate alınmaya çalıştığınızı gösterir.
Kaldı ki iddia ettiğiniz gibi Özüpak’ın hükümet ile bir anlaşması var ise seçim öncesi, “Bize destek veren partilere oy verin” çağrısını nasıl izah ediyorsunuz? Atılan iftira, yola çıkmadan geri dönmüş sizin anlayacağınız…
EYT SYD, sizin egolarınızı tatmin edeceğiniz bir basamak değil… EYT, geçimini düşünen milyonlarca mağdurun çatısı…
Tezel’in attığı tweetlerin ardından EYT sayfalarındaki tepkilere bakıyorum da Gönül Hanım, çatıyı çok sağlam kurmuş… Bu yüzden boşa rüzgar yapmayın, yıkamazsınız…