Millet ittifakının Kocaeli’deki eksi bakiyesi!

Yılmaz Karabıyık

Yılmaz Karabıyık

Tüm Yazıları

Kocaeli, sanayinin kalbinin attığı bir il olması nedeniyle her memleketten göç almış, kozmopolittik bir şehir…

Bu memlekete yıllar önce gelmiş ve burada artık kökleri bulunan vatandaşlar, Kocaelili olma bilincine erişmiş durumdadır. Burası artık onların ikinci memleketidir.

Bu bilince ulaşanlar, bu kentten kopmayı akıllarının ucundan dahi geçirmezler.

Güzel şehirdir Kocaeli…

Bir yanında Marmara Denizi, bir yanında Karadeniz bulunur…

Muhteşem doğasıyla büyüler…

Bu kentin kalbi ise hiç kuşkusuz ki merkez ilçe İzmit’te atar…

Nüfusu 376 bin civarındadır ancak 2 milyon 118 bin civarındaki Kocaeli nüfusunun büyük bir kısmı iş, okul, resmi işler ya da gezme maksadıyla İzmit’e mutlaka uğrar…

İzmit bir nevi vitrindir…

Bu nedenle de siyasi partiler için büyük önem arz eder…

Nasıl ki bir mağazanın vitrininde göz alıcı bir şeyler gördüğünüzde dikkatinizi çeker, bir anda mağazanın içinde bulursunuz kendinizi ya da vitrinde kötü ürünler gördüğünüzde önünden geçer gidersiniz, İzmit de öyledir, o kentte yaşayanlar için o kenti yöneten belediye başkanının bağlı olduğu siyasi partinin vitrinidir İzmit…

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir sözü vardır malumunuz, “ İstanbul’u kaybeden, Türkiye’yi kaybeder” diye! Haklıdır da milyonların kalbinin attığı, sanayinin, ticaretin, turizmin kalbi İstanbul, Türkiye’nin mega kentidir ve kaybı, genel iktidarı bile devirebilir…

İşte Kocaeli için de İzmit öyledir…

İzmit kaybedilirse vitrin gider, vitrin giderse Kocaeli gider…

Evet İzmit, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde AKP’nin elinden kaydı gitti…

Meclis çoğunluğu Cumhur ittifakında olsa da belediye başkanlığı CHP’li Fatma Kaplan Hürriyet’e geçti…

AKP’de şok etkisi yaratmıştı bu durum…

Dönemin AKP İl Başkanı’na fatura kesilmişti…

AKP, ne yaparsa yapsın, Büyükşehir Belediyesi imkanlarını ne kadar İzmit’e daha fazla kullanırsa kullansın, artık top İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’te idi…

Bir Büyükşehir Belediyesi kadar imkanları yoktu belki ama sosyal demokrat bir belediyenin nasıl olabileceğini gösterebilirdi…

Bir belediyenin nasıl yönetilebileceğini, hak-hukuk-adalet kavramının bir belediyede nasıl işletilebileceğini, liyakatli bir ekibin nasıl kurulabileceğini, bu ekibin bu kentte neler yapabileceğini, hoşgörüyle farklı kesimlerin nasıl kucaklanabileceğini gösterebilirdi…

Hürriyet, o vitrini güzelliklerle, hoşgörüyle, liyakatle, hizmetlerle donatabilirdi…

Ama olmadı… AKP’nin korktuğu, başına gelmedi!

Fatma Başkan, CHP Kocaeli Milletvekilliği sürecinde gösterdiği performansı, İzmit Belediye Başkanlığında gösteremedi…

31 Mart 2019 yerel seçim sürecinde kendisini başkanlık koltuğuna sırtlayıp taşıyanları tek tek uzaklaştırdı yanından…

Kendisini sürekli alkışlayanla, yanlışına doğru diyenlerle yol yürümeyi tercih etti.

Hırsını çalışmak için değil polemikler için kullandı…

Çalışmak yerine çatışmayı tercih etti…

Mevlana gibi “Ne olursan ol gel” demeyi değil, hep “Git” demeyi seçti…

Belediye personelinin taciz iddialarına gazetemizde konu haberleştirilene kadar müdahale etmedi, sonrasında da çıkıp “Haberim yoktu” diyemedi…

Belediye personelinin mobbingle çocuk düşürdüğü, tekrar hamile kaldığında ise işten kovulduğu iddia edildi, bu haber üzerinden de aylar geçti, tek bir yalanlamada bulunmadı…

Leyla Hanım filmi çekildi, yapımcının parasını alabilmek için Fatma Başkan’ın kapısında dilenci olduğu öne sürüldü, Başkan çıkıp, bu iddiayı da yalanlamadı…

Ve bugün geldiğimiz noktada Fatma Başkan’ın etrafında ne parti örgütü kaldı ne gençler kaldı ne de belediye personeli!

Şahsının kazanması için maddi manevi her türlü çabayı gösteren pek çok isim artık Hürriyet’in yanında değil…

Yani Gülümse Kafeler açmakla yürümedi bu iş; gülen, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde üzdüğü AKP’liler oldu! Evet, Fatma Başkan sayesinde bugün en fazla AKP’lilerin yüzü güldü…

***

Şimdi önümüzde 14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimleri var. Ve bu seçimin sloganı “Yine baharlar gelecek…”

31 Mart yerel seçimlerinin sloganı “Martın sonu bahar” idi…

Hürriyet, Kocaeli’nin kalbi olan İzmit’te fark yaratacak, alkışlanacak hizmetler üretseydi, kavgalarla değil, hoşgörüsüyle, hizmetleriyle, gülen yüzüyle anılsaydı, partilileriyle arasını açmasa, kadın çalışanlarının başına geldiği iddia edilen talihsiz olaylara duyarsız kalmasaydı, sevmeyi ve sevilmeyi seçseydi; bugün CHP İl Örgütü, CHP İzmit İlçe örgütü, CHP’li milletvekili adayları, partililer çıkıp da vatandaşa İzmit’e martın sonunda bahar geldiğini anlatacak, İzmit’i örnek gösterecek, “Türkiye’ye de baharı biz getiririz” diyecekti…

Lakin bırakın CHP’lileri, Millet ittifakı mensuplarını, bizlerin Kılıçdaroğlu’nun vaatleriyle ilgili yazdığımız yazılara dahi “Hani martın sonunda bahar geliyordu?” yorumları yapılıyor.

AKP bunu kullanır…

Vatandaş vitrine illa ki bakar…

Ve bu vitrini görüp içeri girmek istemez…

Bu vitrine bakıp baharı beklemez!

İyi hizmet etmiş bir belediye başkanı sayesinde bugün 8 milletvekilini konuşabilecekken Millet ittifakı, partisiyle bile küs, kavgalı bir belediye başkanının oluşturduğu eksi bakiyeyi kapatmaya çabalıyor. Millet ittifakı ne kadar doğru vaatler sunarsa sunsun, 3 yanlış, 1 doğruyu götürecek. Hürriyet’in eksisi, Millet ittifakının artısını silecek!

Örgütüyle tüm bağlarını koparmış, Meclis grup toplantılarına dahi katılmayan, WhatsApp gruplarından dahi kendini silen bir belediye başkanı üzerinden CHP’nin, Millet ittifakının suçlanıyor olması ne kadar acı değil mi?

Oysa Genel Merkez bunu gördü…

Bu yüzden de Hürriyet’in istemediği, örgütün istediği ismi aday yaptı…

Hizmetleri ile partisine oy kazandırmak yerine, kavgalarıyla, küslükleriyle, polemikleriyle partisine oy kaybettirecek bir belediye başkanının üzerini çizdi geçti…

Düne kadar Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı dahi ilan edilmiş Hürriyet’in bugün siyasi kariyeri bitme noktasında!

CHP İl Örgütü’nün, milletvekili adaylarının, CHP Genel Merkezi’nin bu tavrını gören partililer ve vatandaş, bir ihtimal Hürriyet’in eksilerini, Millet ittifakına dahil etmez, İzmit’te martın sonu bahar olmadı diye, “Yine baharlar gelecek” sözüne güvensizlik duymaz! Kaldı 20 gün, bekleyip görelim!