İmamoğlu, Akşener, Kılıçdaroğlu üçgeni
İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in “kazanacak aday” vurgusu ile CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “iç işlerine karışma” açıklaması altılı masayı çalkaladı.
Yaşananların akabinde Cumhurbaşkanı adayının altılı masadan çıkması gerektiğini dile getiren CHP Lideri Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’nun İstanbul’daki görevine devam edeceğini vurgulamıştı.
Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu’nda ısrarlıysan kendi milletvekillerinin imzasıyla aday göster mesajı da verdi.
Her ne kadar Meral Akşener, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş isimlerini cumhurbaşkanı adaylığı için ısıtsa da Akşener’in “Yavaş ve İmamoğlu’nun adaylıklarına hayır demeyiz” açıklamasına Kılıçdaroğlu, “Bir parti başka bir partinin iç işlerine karışmamalı. Her partinin kendi kuralları vardır, bağımsız iradesi vardır. Her parti kendi içinde değerlendirmesini yapmalıdır. İşin doğrusu budur” diyerek son noktayı koydu.
Kılıçdaroğlu’nun ısrarla söylediği cumhurbaşkanı adayının masadan çıkması. Kılıçdaroğlu, altılı masada sorun yok mesajını “Bir aradayız, beraberiz” diyerek verdi.
Fatih Altaylı’ya konuşan İmamoğlu, “Ben tek başıma kendimi rakip olarak görmüyorum elbette. Ama Erdoğan’ın karşısında rakip takımın bir oyuncusuyum. Teknik direktör beni oyuna sokar ya da sokmaz. Ona ben karar vermeyeceğim. Ama oyuna girme ihtimali olan bir oyuncuyum. İşin güzeli bugün bizim takımda oyuna girmeye ve sonucu değiştirmeye aday, o kapasitede pek çok oyuncu var artık. Dün sayamazdınız bu oyuncuları bugünse pek çok oyuncumuz var rakibe gol atabilecek” diyerek takım örneğiyle süreci değerlendirdi.
İmamoğlu, kendisini de skoru değiştirecek oyuncu olarak nitelendirirken, “Skoru değiştirme gücüne sahip oyunculardan birini üstelik oyuna girip girmeyeceği bile belli değilken sakatlamasınlar. Yoksa tabi ki kendimi görmek gibi bir hadsizlik içinde değilim ama takımın sahaya çıkarabileceği bir oyuncuyum. Bu net” ifadelerini kullandı.
Olaylar böyle hararetli gelişirken CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bu sözlerin ardından son günlerin çok konuşulan ismi Ekrem İmamoğlu’nu salı günkü TBMM Grup Toplantısına davet etti.
Kılıçdaroğlu, "Ekrem İmamoğlu ile baba-oğul gibiyiz. Kendisi CHP'nin evladı olduğu kadar benim de evladımdır, ona sahip çıkmak benim de boynumun borcudur" dedi.
Ekrem İmamoğlu babasına, Kılıçdaroğlu da oğluna kavuştuğuna göre artık sular yavaş yavaş durulur.
Uzun lafın kısası ortada bir algı operasyonu var.
Bu yaşananlar gösterdi ki Akşener, Kılıçdaroğlu’nun adaylığını benimsemiyor.
Akşener’in bugünkü siyasetiyle geçmişteki siyasetini zaten bilenler bilir…
Malumunuz siyasette kelimeleri uzata uzata, çeke çeke vurgulama ve sesinin ayarını en bas tondan verme epey revaçta.
Ancak Akşener’in sümen altı ettiği bir şey var, bugün partisi Meclis’teyse ve ivme kaydettiyse CHP’nin sayesindedir, Kılıçdaroğlu’nun sayesindedir.
Bence bugünkü popülaritesinin kerameti yüksek sesle konuşması değil, CHP’yle ittifak birlikteliğine borçlu.
Sağlıklı, huzurlu ve ‘Barış’ dolu günlere…