TOPLUMDAKİ CİNNET HALİ
Son günlerde ülkemizde ve Kocaeli’de şiddet haberlerindeki artışı hepiniz fark etmişsinizdir. Kocaeli’nin İzmit ilçesinde Doğu Kışla Kapalı Pazarı’nda yaşanan yer kavgası, Darıca ilçesinde parkta meydana gelen silahlı kavga gibi olaylar, son üç gündür yerel basında tabiri caizse adeta dolup taştı. Son üç günde adli haberlerdeki artış beni ciddi bir şekilde tedirgin etti. Türkiye’de ve Kocaeli’de son 3-4 yıldır toplum içinde bir cinnet hali mevcut. Herkes çok mutsuz, herkes çok sinirli ve gergin.
Tabii ki bu duruma insanlar bir gecede gelmedi. Yaşanan zorlu ekonomik koşullar toplumu bu hale getirdi. Emekli, 12.500 TL ile geçinemiyor, ek iş yapmak zorunda kalıyor. Asgari ücretli çalışan emekçiler, 17 bin TL ile geçinmek zorunda. Hal böyleyken, insanlar gülmeyi ve mutlu olmayı maalesef unutuyor. Emekliler ve asgari ücretle ev geçindirmeye çalışanlar dışarıda yemek yemeyi resmen unuttu.
Bu cinnet halinin nedenleri arasında sadece ekonomik sorunlar değil, aynı zamanda siyasal kutuplaşma, sosyal yardımların yetersizliği ve toplumsal güvenlik eksikliği de bulunuyor. Yöneticilerin sert söylemleri ve çözümsüzlük hali, şiddetin artmasına ve insanların birbirine karşı hoşgörüsüz olmasına katkıda bulunuyor.
Kocaeli’de insanlar sosyalleşemiyor, çünkü ulaşım pahalı. İzmit-Derince şehir içi bilet ücreti 20 TL, öğrenciler için ise 14 TL. Kocaeli’nin diğer ilçelerinden İzmit’e gelmek ise oldukça masraflı. Ayrıca, Kocaeli’de ücretsiz aktarma da yok. Kocaeli’de ulaşım ücretleri yüksek olduğu için, insanlar sosyal etkinliklere katılamıyor, akrabalarını veya arkadaşlarını ziyaret edemiyor. Ulaşım bu kadar pahalıyken, kimse evden dışarı çıkamıyor ve sosyalleşemiyor. Kocaeli’de yaşayan birçok insan birbirini ziyaret etmek ya da sosyalleşmek için bayramları bekliyor. O da bayram olduğu için değil, ulaşım ücretsiz olduğu için. İnsanların sosyalleşememe durumu kişiler arasındaki mesafeyi ciddi bir şekilde artırıyor.
Sosyal nedenlerin dışında, toplumu cinnet haline getiren siyasal nedenler de var. Merkezi ve yerel yönetimlerin, şiddet vakalarına karşı kalıcı çözümler aldıklarını açıkçası düşünmüyorum. Yöneticilerin verdiği demeçler çok sert. Bu sert söylemler, şiddetin körüklenmesinde büyük bir etken. İnsanlar, kısaca sıraladığım sosyal, ekonomik ve siyasal nedenlerden dolayı birbirine karşı tahammülsüzleşti. Toplumu normalleştirmenin merkezi ve yerel yönetimlerin elinde olduğunu düşünüyorum. Yerel yönetimler ne yapmalı:
Ulaşım ücretlerini tekrar gözden geçirmeli, ilçeler birbirinden çok uzak. Örneğin, Karamürsel’den hastaneye gelmek isteyen bir kişi için ulaşım ücreti çok fazla.
Kadınlar için "anne kart" uygulaması hayata geçirilmeli.
İl ve ilçe belediyeleri, kent lokantalarının sayısını artırmalı.
Trafik sorunları çözüme kavuşturulmalı.
Sosyal yardımlar artırılmalı.
Güvenli bir şehir inşa edilmeli.
Eğitime daha fazla bütçe ayırılmalı.
Sosyal ve kültürel faaliyetler artırılmalı.
“Mutlu Şehir Kocaeli” sadece sloganda kalmamalı.