Oldum olası mikro milliyetçiliğe sıcak bakmam.
Özünde “ırkçılığı” barındıran ve asıl Milliyetçiliğin en büyük düşmanı olarak gördüğüm bu düşüncenin hep dışında durmaya özen gösterdim.
Günümüz toplumunda bu durum “Hemşericilik” kavramıyla adlandırılsa da özünde ayrışmayı tetikleyen bir durum söz konusudur.
Biliyorsunuz, Gebze bölgesi CHP’nin makus talihini bir türlü yenemediği yerlerin başında geliyor.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Kocaeli’den kimi görse, ilk işi Gebze’yi sormak oluyor.
CHP Gebze’de başarılı olamadığı müddetçe Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin kazanılmasını imkansız görüyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden kaynaklanan rehavet bitti.
Özellikle muhalefet tarafı defalarca kez yenilmiş olmanın verdiği ağır psikolojiden yeni yeni kurtulmaya çalışıyor.
Eğer genel seçimin hemen peşine belediye seçimleri gelmeseydi ortalık daha perişanlık olurdu.
Hafta sonu CHP ilçe kongrelerine odaklandık.
Özellikle İzmit ilçe kongresi ile Körfez’i çok merak ediyordum.
İzmit’te CHP tarafından kazanılmış bir belediye ve CHP örgütü ile kavgalı belediye başkanı var!
İbrahim Gürsel’i Haldız grubuna ait bir gazetenin yöneticisi olduğu dönemlerde tanıdım.
Kalemi kuvvetli, siyasete yakışan, iyi analizler yapan bir meslektaşımdı.
Bazen onun da benim gibi kantarın topuzunu kaçırıp, gazeteci olduğunu unuttuğu, bir parti militanı gibi yazdığı dönemler oluyordu.
Geçtiğimiz hafta üç gün boyunca İzmit’te festival vardı.
İzmit ile özdeşleşen pişmaniyeden adını alan bu festivalin şehre canlılık kattığı aşikar!
Ekonomik krizlerden, hayat pahalılığından, depremlerden, yangınlardan, kazalardan, cinayetlerden başka gündemi olmayan Türkiye’de;
İyi Parti gemileri mi yaktı, yoksa;
“Küçük partilere vekil dağıtan CHP, artık bizi de görsün” mü diyor?
Bir oturup bir kalktığı, noter ve kumar masası olarak adlandırdığı 6’lı masaya dönüş için pazarlığı mı kızıştırıyor?
Siyaset insanlığın önüne geçmemeli. Her şey ayarında ve tadında olmalı. Hırslara yenik düşmemeli. Yanlışa dikildiğiniz kadar doğru ve güzel şeylerin yanında olmayı da bilmeli. Salı günü İzmit’te bu anlamda insanlık adına güzel bir iş ortaya çıktı. İzmit Belediyesi merhum AKP Meclis Üyesi Ersin Alpaslan’ın adı ölümsüzleşsin denildi. Yenişehir Mahallesi’nde bir park yapıldı, o parka “Ersin Alpaslan Parkı” adı verildi. Kim tarafından? CHP’li İzmit Belediyesi tarafından. İlk duyduğumda da takdir etmiştim. Ölümlü dünya… Bu kadar ayrışmanın bu kadar zıtlaşmanın, her şeyi siyaset olarak görmenin ne anlamı var? Hepimiz insanız ve hepimizin gideceği yer aynı. Bu manada aramızdan zamansız ayrılan Ersin Ağabeyin adının yaşatılması son derece güzel bir fikirdi. İyi de oldu… Ancak ne var ki kimileri bu işten memnun değil. Ve ne yazık ki memnun olmayan kesim, AKP’nin meclis grubu yani Ersin Alpaslan’ın sıra arkadaşları. Salı günü o parkın açılışında AKP İzmit İlçe Başkanı Muharrem Tutuş yoktu! Aysel Demirtaş, Vedat Yoldaş ve Fatih Özcan dışındaki meclis üyeleri yoktu! Neden katılmadıklarına dair bir fikrim yok. Açıkçası telefon edip sormak içimden gelmedi. Nesini sorayım? Olan ortada! CHP’li Başkan’a prim vermemek… Halbuki Ersin Alpaslan isminin bir parka verilmesi için mecliste ortak karar alınmıştı. Madem önceliğiniz siyasetti, madem önceliğiniz artı eksi yapmaktı, o vakit onay vermeseydiniz. Belediyeyi alınca biz yaparız deseydiniz. Madem onay verdiniz, gelip Ersin Alpaslan’a saygınızı gösterseydiniz. O gün o açılışta CHP’lilerden çok sizin olmanız gerekmez miydi? Bırakın ilçe başkanınızı, il başkanınızı bile oraya götürmeliydiniz. Belki Ersin Ağabey sizin bu vefasızlığınızı görmedi ama orada bulunan ailesine çok ayıp ettiniz! Yakıştıramadım! Olmadı, bu hiç olmadı! İzmit Belediye Başkanlığını düşünen Muharrem Tutuş… Hele sizin açınızdan bu hiç olmadı. Başka programınız olsa bile hem meclis grubunu hem de ilçe teşkilatını oraya dikmeliydiniz. Varlığınızı, sevginizi, vefanızı orada hissettirmeliydiniz. Ama fotoğrafa bir bakıyoruz; AKP’li meclis üyelerinin sayısı yalnızca 3, geri kalanlar CHP’li isimler… CHP’li bir meclis üyesi olsaydı Ersin Alparslan, belki de AKP’li meclis üyelerini orada daha fazla görecektik, belki de “AKP’li meclis üyeleri vefa örneği sergiledi” dedirtmek için orada bulunacaktınız…
Başkan Hürriyet, bu örnek davranışa imza atarken siyasi bir düşünceyle mi hareket etti niyetini bilemem ama AKP’li meclis üyeleri, o gün orada bulunmayarak niyetlerini belli etti…
Yakışmadı…
İzmit Belediyesi Başkan Yardımcısı Emirşah Torun, geçen gün gazetemizi ziyaret etti.
Muhabirimiz Merve Dişli’nin kaleminden Emirşah Torun ile alakalı merak edilen bazı haberleri okudunuz.
Ben de size Emirşah Bey ile yaptığımız sohbetin kalan kısmını anlatacağım.
6 Şubat’ta yaşanan büyük felaketin ardından
12 Mart günü “Ayrı gayrı yok! Bekliyoruz” başlığıyla bir yazı kaleme aldım.
O yazının önemli kısmını buraya alıntılayıp, sonra yaşanan olayları sizlere aktaracağım.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın
4 yıllık hizmet sunumunda kendisine bir soru yöneltmiştim.
Sorum şuydu:
Zamlar… zamlar…
Hemen herkesin konusu…
Her şey ateş pahası!
Seçimden önce CHP’liler, “Bizim adayımız Kemal Kılıçdaroğlu” diye yüksek sesle haykırırken,
Bugün kazanılamayan seçimin faturasını yüksek sesle yine Kılıçdaroğlu’na kesiyor.
Yani genel seçimlerde muhalefete ilk kez kazanabilme umudunu yaşatan Kılıçdaroğlu, meğer yıllar yılı iktidar hedefi olmayan CHP’ye kaybettiren kişiymiş!
Havalar aşırı sıcak.
Adeta kavruluyoruz!
İnsanın hiçbir şey yapası gelmiyor.
1 Kasım 2015 genel seçimleri sonrası MHP’de başlatılan değişim hareketi, nihayete erememiş,
Meral Akşener gibi değişime öncülük eden pek çok isim partiden ihraç edilmişti.
Değişim hareketi sürecinde Akşener’e “ Yeni parti kurmayı düşünüyor musunuz?” şeklinde sorular yöneltilmiş,
Çıktılar, “Bu iktidar değişmeli” dediler…
Çıktılar, “Yönetemiyorlar” dediler…
Çıktılar, “İnsanlar yoksullaştı, ekonomiyi çökertti” dediler…
Dokuz günlük bayram tatili bitti.
Oldum olası uzun tatil günlerini sevmem!
Geçen her günü kayıp olarak görürüm.
Siyasette “İYİ”lik yapıp, denize atılmıyormuş.
Siyasette kime iyilik yapılsa karşılığı, iyilik olmuyormuş.
Sayın Meral Akşener, bunu bir kez daha hatırlattı topluma…
Türkiye, çok büyük bir ekonomik kriz yaşarken üstüne asrın felaketi denebilecek bir deprem meydana gelmişken, on binlerce canımız yitip gitmişken; 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleri gerçekleştirildi…
Normalde iktidarda kim olursa olsun böylesi bir ekonomik kriz sonrası, böylesi bir felaket sonrası değil sandıktan birinci çıkmak, barajı dahi aşamazdı…
Fakat AKP imkansızı başardı; oyları erise de Cumhur ittifakı ile birlikte parlamento üstünlüğünü korudu, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmayı bildi…
Türkiye, 2023 genel seçimlerini artık geride bıraktı, sırada yerel seçimler var…
Peki yerel seçim heyecanı hem Cumhur hem de Millet ittifakı için başladı mı dersiniz?
Şöyle bakıldığında Millet ittifakının yerel seçimlerde devam edip etmeyeceği henüz belli değil…
Seçim bitti ama siyasi partilerde hareketlilik bitmedi.
AKP cephesinde seçim zaferinin verdiği pozitif etki devam ederken,
Kaybeden tarafta yani CHP’de daha önce öngördüğüm karışıklık başlamış vaziyette.
Asgari ücrete zam gelince kaşıkla verileni kepçe ile almak için yarışa girenler, bu kez seçim biter bitmez verilmeyeni kepçelemeye başladı…
Geçen yıl 30 liraya dayanan akaryakıt, seçim sürecine kadar 18-19 liraya kadar gerilemişti…
Bu durum, akaryakıtta fiyatların daha da gerileyeceği umudunu doğurdu ama gelin görün ki seçim biter bitmez akaryakıtta da zamlar üst üste gelmeye başladı.
Siyasetçilerin ne söylediğine değil, neyi söylemediğine bakarım daima.
Çünkü iyi bir siyasetçi asıl gerçekleri, asıl amacını, asıl planlarını asla açık açık söylemez!
Subliminal mesajlar vermeyi tercih eder.
