Aysun Özcan

Aysun Özcan

Bizi bir yere kadar ayırabilirsiniz

Son yıllarda kirlendikçe kirlenen siyaset mekanizmasıKendi kirliliği yetmiyormuş gibi vatandaşlarımızı da bu çarkın içine çekti.Artık bizden olan ve olmayan şeklinde kalıplaşmış bir düşünceyle hareket ediyoruz.Neredeyse birbirimizin boğazına sarılacağız.Hangi siyasi partiyi seviyorsak onun kölesi oluyoruz.Hangi lideri beğeniyorsak ona tapıyoruz.Futbol takımı tutar gibi taraf tutuyoruz.Kesinlikle savunduğumuz partilerin hata yapabileceğini kabul etmiyoruz.***Ama ne oluyor sonuçta?Gelip aynı bayrak altında birleşiyoruz.Bundan daha doğal bir şey olabilir mi?Bizi bir arada tutan ortak değerlerimizden hangimiz taviz verebiliriz?Vermedik işte…Bu darbe girişimi olayında gördük ki, sen ben yok, biz varız.Bir olursak güçlüyüz, beraber yürürsek düşmana korku salarız.O nedenle hepimizin şapkasını önüne koyup düşünme zamanı gelmiştir.***Biz bu kadar ayrı düşmeseydik, bu kadar zıt görüntü vermeseydik;Darbeci bozuntuları buna cesaret edebilirler miydi?En puslu havada çıktılar ortaya. Boşuna dememişler; kurtlar puslu havayı sever diye.Ama gördük ki hiç kimse için, hiçbir siyasi parti için kendimizi yırttığımıza değmez.Önemli olan ortak değerlerimizdir.***Bugün hangi siyasi partinin tüzük kitabını elinize alırsanız alın, birkaç ideolojik farklılıklar hariç;Hepsi hemen hemen aynı şeyi yazar.Çünkü hepsinin derdi Türkiye’dir.Hiç biri vatana ihanet etmenin ön planını içermez.Ya da kendi vatandaşına zarar verecek maddeler içermez.Sadece her yiğidin kendine göre yoğurt yeme şeklini anlatır o kitaplar.Bu partilerin ortaya çıkışında ki iddiaların hepsi, daha güzel bir Türkiye vaadiyle olur.***Peki bu kadar güzel vaatler içeren siyasi partiler sonra nasıl oluyor da bizi birbirimize düşürüyor?Dönüyoruz, dolaşıyoruz ve geliyoruz bizim doymak bilmeyen nefsimize.Doymuyoruz Allah kahretsin! Güç elde ettikçe daha fazlasını istiyoruz.Servet yaptıkça daha çok servet olsun diyoruz.***Güç üzerinden zenginleşirken, senin altında olana da göz hakkı vermek durumunda kalıyorsun.Çünkü helal olmadığını biliyorsun ya, yakayı ele vermemek için susturman gerek.O da kendi altında ki kademelere derken,Hep beraber pisliğe boğuluyor siyaset mekanizması.Ha tabi bunları yaparken sokakta, sana ve senin parti anayasana inanarak oy vermiş yığınla seçmen var.Onları bu havuzda tutmak için de kalkıp dini değerler üzerinde sömürü yapıyorsun.Bunu yaparken de dini Allah için yaşayanlarla veya hiç yaşamayanlarla karşı karşıya getiriyorsun.Bir süre sonra o kadar keskinleşiyorlar ki, karşıda ki kişinin yapmadığı ibadetten bile rahatsız oluyorlar.Aynı şekilde diğeri de öyle…Karşısında ki kişinin dini sömürdüğüne o kadar kanalize oluyor ki,Gerçekten inanarak ibadet yaptığını değil de, yolunu bulmak için dini kullanıyor gibisine geliyor.Bu sefer başlıyor din iman kitap sövmeye…***Bunlar ufacık örnek, aslında durum çok daha vahim.İşte bu vehamet içinde geldi FETÖ’nün darbesi.Ona göre iç savaş için tam zamanıydı belki.Şimdi düğmeye basarsa, patlamaya hazır bir millet olduğunu düşündü.Ama çok yanıldı. Bu milletin ortak değerlere ne kadar sadık olduğunu hesaplayamadı.Bir ıslıkla AKP’li, CHP’li, MHP’li hatta HDP’li kim varsa aynı masada toplanacağını kestiremedi.Halbuki ne çok emek vermişti bunun olması için.Dile kolay, 40 yıldır hazırlık yapıyorlardı.Devletin her kademesine mühimmat yığmışçasına kadrolaşmışlardı.Ama olmadı, yine olmadı.***Aslında şaşırmamaları gerekirdi.Çünkü bu işlere antrenmanlıydılar.Mustafa Kemal Atatürk’ü iyi okusalar anlayacaklardı.Fakat anlamadılar.Onlar anlamadı ama beyni sabitleşmiş bazı vatandaşlarımız şimdi yavaş yavaş kimi gerçekleri kabul etmeye başladı.Atatürk için “hocaları astı” diye propaganda yapanlar,Şimdi Cumhurbaşkanından bir “hocanın” idam edilmesini istiyor.Hem de savaş ortamı olmadığı halde…Demek ki neymiş?Söz konusu vatansa; imam veya hoca.Bu vatana hainlik eden kim varsa sallandıracakmışsın!Ama benim idam konusunda ki şahsi düşüncem,Asla buna eşit değil…***

Hani dedim ya, siyasi parti ambleminin günlük hayatımızda bir hükmü yok diye?İşte bunu destekleyen bir yazı çarptı gözüme bugün.Sosyal medyada kendisini beğenerek takip ettiğim, benim de sadık bir okuyucum olanSevgili Mustafa Bektaş, öyle güzel anlatmış ki bu olayıOkuduğunuzda katılmamanız elde değil.Beğeneceğinizi düşünerek bende sizlere aktarmakta fayda buldum.

İşte o yazı:

Yazının Devamı

Kraldan çok kralcılara soruyorum! “Paralel var mıymış?”

Şöyle ana başlıklar halinde hatırlatmak istiyorum;

-Kocaeli paralelden temizlendi mi Sayın Bakan?

-Bakan Işık’tan açıklama bekliyorum

Yazının Devamı

KOTO’da OSGB krizi mi var?

Kocaeli ticaret Odası, oda Başkanı Özdağ’ın başına gelenlerden sonraKamuoyu nezdinde bir hayli güç kaybına uğradı.Kocaeli’nin en etkili ve en prestijli sivil toplum kuruluşlarından biri olan KOTO,Deyim yerindeyse git gide kan kaybediyor.Başkan Murat Özdağ’ın üyelerden çok iktidara yönelik adımlarıKurumun yeterince sivil olmasının önüne geçti.Bir de buna “paralel örgüt” olayları eklenince, KOTO bir hayli yıprandı.***

KOTO’nun başında şu an terör örgütü üyesi olmaktan, teröre yardım ve yataklık etmekten suçlanan bir başkan var.Belli zamanlarda karakola gidip imza atan, yurt dışına çıkışı yasaklananVe sokaklarda özgür yürüyebilmek için 250 bin lira kefalet ödeyen…Bu işin akıbeti ne olur hala belli değil.Belki hiçbir şey olmayacak, belki dosya öylece kapanacak.Ama neresinden bakarsanız bakın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hiç sevmediğiAdeta en büyük düşman ilan ettiği “paralel yapı” yaftası, geldi Özdağ’ın üzerine yapıştı.

***

Yazının Devamı

Çok çalışıp zengin olunmaz demeyin! Oldu bile…

Bir zamanlar bu ülkenin başında bir Başbakan vardı.Biz kendisini gerçekten Başbakan sanıyorduk ama kazın ayağının öyle olmadığını anladık.Meğer Başbakanlık makamı meşruiyetini çoktan yitirmiş.Bu acı gerçekle yüzleşmek sanırım en çok Ahmet Davutoğlu’nun kendisine ağır gelmiştir.Nihayetinde parlamenter sistem içinde bu devletin başı o idi.O da bu yetkilere dayanarak kendince yönetmeye çalışıyordu Türkiye’yi.Şahsen beğendiğim yönleri yok değildi Davutoğlu’nun.

Mesela gözle görülür bir zenginleşme hissetmedik yaşantısında.Çoluk çocuğunun adı pisliğe karışmadı, keza kendisinin de öyle.Bırakın zenginleşmeyi, siyaset ve makamlar üzerinden rant sağlayanlara dahi geçit vermemekte kararlıydı.Hatta Başbakanlığı döneminde buna dair öyle bir şey söyledi ki, şaşırıp kalmıştım.Ne demişti Davutoğlu? “Teşkilatlarda, yerel yönetimlerde kim ki siyasi gücünü kullanarak ihale alır, iş alır ve zenginleşirse onu partiden içeri sokmam” demişti.Davutoğlu’nun bu sözleri teşkilatlarda soğuk duş etkisi yaratırken devreye Cumhurbaşkanı Erdoğan girmiş ve şöyle demişti:“Eğer bunu yaparsak teşkilatlarda çalışacak görev yapacak adam bulamayız” demişti.İki ayrı zıt görüş ve iki ayrı karakter…Başka söze gerek yoktu ancak Davutoğlu bu çıkışlarıyla halktan sempati toplarken,Teşkilatlarda ve Erdoğan nazarında istenmeyen adam olmaya başlamıştı.

Tüm bu hatırlatmaları niye yaptım?Hani Ahmet Davutoğlu demişti ya, kimse haksız yere siyaset üzerinden zenginleşmeyecek diye?Ha işte onun kat ve kat fazlasını yapıyor bizim buradaki ahali.Bu ahaliye onlar hatta yüzlerce örnek sığdırabilirim ama bu yazımda iki kişiyi ele almak istiyorum.Mesela AKP Körfez Belediyesi Meclis üyesi Yusuf Baki ve AKP il başkan yardımcısı Engin Koyun gibi…Bu arkadaşlar kendilerine sihirli değnek dokunmuşcasına uçuşa geçtiler.Mutlaka çok zekidirler, mutlaka iş dünyasının en becerikli insanlarıdır, her şey çok çalışmakla olmuştur.Bazı arazileri satın alarak vatandaşa iyilik etmişlerdir.O araziler şans eseri sonradan değer kazanmıştır. Bunların hepsine eyvallah.

Yazının Devamı

Yandaş gazete yeni soluk olur mu?

Kocaeli’de yerel basın deyince, gerçek anlamda haber alabileceğiniz iki isim telaffuz ediliyor.Bunlardan birinin Gazete Barış olduğunu söylememe herhalde gerek yoktur.İki yıl gibi kısa bir mazisi olan interaktif gazetemiz, resmi rakamlara göre Kocaeli’de en çok okunan üçüncü gazete olma ünvanına sahip.Bu gurur benim ve burada emeği olan herkesin.

***Hep söylüyorum, biz farklı bir şey yapmıyoruz.Sadece bir şey yapmayanların veya yapamayanların yarattığı boşluğu dolduruyoruz.Bizim kimseye vefa borcumuz yok.Kimse bu gazetenin olmazsa olmazı değildir.Sevdiklerimizi yermesini de biliriz, övmesini de.Ama asla kimsenin eline ipimizi vermedik, vermeyiz de…Çünkü bizim öyle fazla parada pulda gözümüz yok.Eğer öyle olsaydı bu kentte en zahmetsiz parayı kazananlardan biri olurdum.

***İzmitli olupta, birçok kesim tarafından olumlu imajı olan hiç kimse bu memlekette aç kalmaz.Her türlü helalinden ekmeğini kazanır.Ama çok para kazanmak için az biraz kıvrak olmanız gerekir.Dün kara dediğinize yarın ak diyenlerden olmalısınız.Yetmiyor, çok para kazanmak için iktidar gücüne boyun eğmeniz gerekiyor.Allaha şükür hiç öyle bir derdimiz yok.Ne iktidar ne muhalefet..! ikisi de bize uzak olsun.Biz olduğumuz yerde, bulunduğumuz çizgide ne kadar büyüyebilirsek ona razıyız.

Yazının Devamı

Ne olacak bu Kartepe’nin hali?

Kartepe ilçesi gelişime en açık ama en az gelişme gösteren ilçelerin başında geliyor.

Bunun nedeni de vizyon açısından sıkıntılı bir başkanın görev başında bulunması olarak biliniyor.

Bir insanın hayata bakışı, olayları analiz gücü, geleceği okuması, hayattan beklentisi gibi unsurlar,

Yazının Devamı

Suriyeliler konusunda birlik olabilecek miyiz?

Çok isterdim mübarek günde içinizi açacak konular yazmayı

Ama maalesef ülke şartları buna izin vermiyor.

Her ne kadar kendimizi bayram havasına sokmuş gibi yapmaya çalışsakta

Yazının Devamı

Adamlar kıvırmaktan bıktı

Kocaeli Ticaret Odası hayli sıkıntılı günler yaşıyor.

KOTO Başkanı Murat Özdağ’ın başına gelen “paralel gözaltı” olayından sonra

KOTO’da işler dikiş tutmuyor.

Yazının Devamı

Herkes Sirmen’i konuştu sıra bizde…

Birkaç gün bekledim, Sefa Sirmen ile ilgili kim ne yorum yapacak, görmek istedim.Kamuoyunda nasıl bir hava var, yakinen takip edeyim dedim.

Gerçekten Sefa Sirmen’in bu kentte bıraktığı iz neydi?

Bu sorunun cevabı kişiye göre değişse de, çoğunluğun fikri neyse gelip yerine oturuyor.Sefa Sirmen Cezaevine girdiği günden bu yana yaptığım sohbetlerde çoğunluk kararın siyasi olduğunu,Sirmen bir ceza alacaksa da bunun sebebinin İzgaz olmaması gerektiğini söylüyor.***

Yazının Devamı

İbrahim Başkan’ın etrafını kimler sardı?

Geçtiğimiz günlerde gazetede ki özel mailime gelen bir mektubu buradan sizlerle paylaşmıştım.

Bu mektupta kısaca Basın yayın Dairesinde görev yapan Zafer Sevil’in,

Mezarlıklar müdürlüğüne gönderilme nedenlerine değinmiştim.

Yazının Devamı

KOÜ çalkalanıyor Cantürk’ün derdine bak!

Bizim mesleğin riskleri vardır ve biz bunların ne olduğunu iyi biliriz.

Zira, kimi meslek dalarıyla ilgili haber yapmak yürek işidir.

Çünkü çok çabuk etkileşim gösterir ve bu da başa bela demektir.

Yazının Devamı

CHP dükkanı kapatıp gitsin!

CHP’de uzun zamandır bir sessizlik var.

Milletvekillerinin dokunulmazlıkları konusunda ki oylamada fire veren CHP,

O günden bugüne ivme kaybetmeye devam ediyor.

Yazının Devamı

Samimiyetsizler ordusu…

İstanbul’un fethi; bir devrin kapanıp yepyeni bir devrin açıldığı gündür.

Yüzyıllar sonra bile bu şanlı tarih ve onu yazanlar asla unutulmayacak.

Bizler daha ilkokul sıralarında öğrendik anlamlı tarihimizle gurur duymayı.

Yazının Devamı

Sarıbay MİA konusunda raconu kesti

Kocaeli’de uzun zamandır bir proje çok tartışılıyor.

Kısa adı MİA olan, yeni Gölcük yolu ile eski Gölcük yolunu kapsayan merkezi iş alanı ile ilgili

İktidar ve muhalefet orta noktada buluşamıyor.

Yazının Devamı

Binali Yıldırım’ı çok tuttum!

Türkiye’de gündem o kadar hızlı değişiyor ki;

Ve siyaset mekanizması o kadar çok seviyesini yitirdi ki!

Artık hiçbir parti liderini dinlemeye tahammül edemiyorum.

Yazının Devamı

Haddimiz de biliyoruz yerimizi de…

Mevlana’ya sormuşlar;

“O kadar yazarsın, o kadar okursun ne bilirsin”

diye?

Yazının Devamı

VETO yemek bizim farkımızdır!

Bugün ilimiz yine en kangren günlerinden birini yaşadı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 151 adet yatırımın (ki, ortada elle tutulur gözle görülür birkaç tane yatırımdan başka kayda değer bir şey yok) açılış töreni için ilimize geldi.

Her zamanki gibi trafik felç, bir noktadan diğerine gitmek neredeyse imkansız...

Yazının Devamı

Kılıçdaroğlu Kocaeli’den program bekliyor

İki günlük Ankara programının ardından yine buralardayız.

İlimizde önemli projelere imza atan Sayın Talha Kös’ün davetlisi olarak Ankara’ya gittim.

Başbakanlık fonundan destek alarak yapılan, şehirleşme alanında yeni ufuklar açmayı hedefleyen

Yazının Devamı

Eve lazım olan camiye haramdır!

Her geçen gün yaşam şartlarının ağırlaştığını yoğun biçimde hisseder olduk.

Ekonomik yönden gelen sinyaller hiç iç açıcı değil.

Ortada pek dillendirilmese de, gizli bir buhran yaşandığı gerçek.

Yazının Devamı

Erdoğan rotayı KOCAELİ'ye çevirdi

Bu ay yapılan Kocaeli Büyükşehir Belediye Meclisinde çok ilginç gelişmeler olmuştu.

Hatırlanacağı gibi, Çayırova bölgesinde Dumankaya inşaatın yapacağı binlerce konut olayı vardı.

Dumankaya inşaatın yapacağı konutlar, altı kattan 12 kata çıkarılmak istenmiş ve bu durum CHP’liler tarafından veto edilmişti.

Yazının Devamı

KOTO neden bu kadar gergin?

KOTO’nun meclis toplantısını olduğunu bildiğimden dolayı,

Muhabirimize belli isimleri iyi gözlemlemesini, ayrıntıları videoya çekmesini söyledim.

Toplantıyı kendim gözlemlemeye kararlıydım ancak programım uymadığı için gidemedim.

Yazının Devamı

Erdoğan samimiyse yerel basını dinlesin

Sık sık gündeme getiriyoruz farkındayım.

Ve gündeme getirmeye devam edeceğiz.

Bu devlet gerçekten “paralelle mücadele” konusunda ne kadar samimi, bunu anlayacağız.

Yazının Devamı

Dumankaya ile masaya oturdunuz mu?

Fırsat buldukça meclis toplantılarını izlemeye karar vermişken,

Nasibimde ilk olarak Büyükşehir Belediye Meclisi varmış dedik ve kalktık gittik.

Şansıma, Başkan Karaosmanoğlu yoktu, meclisi başkan vekili Zekeriya Özak yönetti.

Yazının Devamı

CHP’de maşallah keyifler yerinde

Cumartesi akşamı CHP Darıca ilçe örgütü, birlik ve dayanışma adı altında bir gece düzenledi.Darıca ilçe başkanı Yakup Törk, bizzat bizi arayarak bu geceye davet etti.Gazete olarak bizden, Darıca’nın nasıl göründüğü ile alakalı gözlemlerimizi merak ettiğini ifade etti.Geceyi otelde yapacakları için bazı tepkilere ise hazırlıklıydı.Örgütün seçim zamanları dışında birbirine kenetlenmesi için, biraz da maddi kaynak yaratmak için,Böyle bir toplantıya ihtiyaç olduğunu söyledi.Yakup Törk aynı zamanda Darıca’da yaptığı çalışmaları örgütün tamamına göstermek istiyor gibiydi.Programımız uyarsa geceye katılmayı çok istediğimi söyledim.Ancak uymadı ve gidemedik. Fakat gitmesek de gözlem yapabilecek kadar bilgi sahibiydim.Ne de olsa ben bu ortama yabancı değilim.Sosyal medyada paylaşılan fotoğraf karelerinden bile oradaki olayı çözümleyebiliyorum.Diyeceğim o ki, bu tür geceler CHP’lilere moral sağlıyor ancak vatandaşı gıcık ediyor.Boşa harcanan vakit ve boş işler gibi düşünülüyor.Hele de göbek atan fotoğraflarınız var ya, işte onlar sizden umudu olanlarda umutsuzluk yaratıyor.Düğün olur, dernek olur eyvallah… ama durduk yere siz birbirinize dayanışma içinde olacaksınız diyeKendinizi el aleme madara etmenin de bir anlamı yok hani.Yakup Törk’ü beğenirim. İleride mutlaka daha iyi yerlere gelebilecek bir profile sahip.Ancak bu tür falsolar yapmaması lazım.En azından o geceyi daha dar tutup, daha verimli hale getirebilirdi.Ben onun biraz daha farklı bir şey yapacağını umuyordum ama olmadı.Darıca böyle bir gece yapar da Körfez ilçe duru mu?Onlar da 22 nisanda benzer bir gece yapmaya hazırlanıyor.Mehmet Kaçar gece işini süper yapar onda sorun yokta!Ertesi gün gazetelere nasıl yansır, orasını bilmiyorum!Demem o ki; can çıkmayınca huy çıkmıyor ne yazık ki.AYNI TAS AYNI HAMAM TAM GAZ DEVAM…

Hasan Ayaz senaryonun neresinde?

AKP İzmit Belediyesi meclis üyesi Hasan Ayaz, şu sıralar çocuklar gibi şen.Nedendir bilinmez ama Hasan Ayaz son günlerde birileri tarafından fena halde öne çıkarılma çabasında.Yerel seçimlere üç yıl kadar zaman olmasına rağmen iktidar partisi AKP’de taktik savaşlarının başladığı açıkça görülüyor.Bu taktik savaşlarında en başı çeken kişinin ise Kocaeli’nin Bakan’ı Fikri Işık olduğu biliniyor.Bakan Fikri Işık’ın hedefi belli.Bu hedefine varabilmek için “erken kalkan erken yol alır” düşüncesiylekimi makamları daha şimdiden kafasında oturtarak, dip çalışmalar yapıyor, deyim yerindeyse nabız yokluyor.İşte bu çalışmalar ışığında Hasan Ayaz’ın adı hızla öne çıkarılıyor.İzmit belediye meclis üyeliğinin ardından İzmit belediye başkan yardımcısı olanancak kısa bir süre sonra bu görevinden ayrılan Hasan Ayaz’ınbaşkan yardımcılığı bırakmasının altında bile bazı hesaplar yattığı konuşuluyor.O günden bugüne pek ortalarda gözükmeyen, sıradan bir meclis üyesi olan Hasan Ayaz,son bir aydır anormal biçimde birileri tarafından kamuoyuna fark ettirilme çabasında.Son olarak büyükşehir belediye meclisinde gördüğümüz Hasan Ayaz,hiç olmadığı kadar pozitif, hiç olmadığı kadar mutluydu.Genellikle kafası havada yürüyen Ayaz, herkese selam veriyor, herkese gülücük dağıtıyordu.Salonun tamamına hakim edalar içindeydi.Bakalım Hasan Ayaz’ın bu sevincinin altından ne çıkacak?“Erken kalkan yol alır” sözü mü gerçek olacak yoksa “erken öten horozun başına gelenler mi” gelecek?Siyaset o kadar büyük bir oyun ki,bir bakmışsınız bu oyunun içinde başrolken bir anda kısa bir ölüm sahnesiylesenaryonun dışına itilivermişsiniz.Dilerim Hasan Ayaz kendisine biçilen rolü başkasına kaptırmamayı becerir.

Yazının Devamı