Aysun Özcan

Bırakın sokaktaki bir köpeği, kediden bile korkarım desem yeridir.

Hele ki sürüler halinde dolaşan köpeklerin olduğu sokaktan yürüyerek asla geçemem!

Çocuklarım için de aynı şekilde endişelenirim.

Belediyelerin Sosyal Sigortalar Kurumlarına olan borçları gündemin ilk maddeleri arasına girdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bakan Işıkhan, CHP’li belediyelerin borçta yarıştıklarını söylerken;

CHP üst yönetimi, bunu CHP’li belediyeleri çalıştırmama, köşeye sıkıştırma hamlesi olarak gördüklerini ifade ediyor.

AKP İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar’a son günlerde bir şeyler oldu.

Habire Fatma Kaplan Hürriyet’e ve de CHP İzmit İlçe Başkanı Gökhan Ercan’a ateş ediyor.

Şaşırmıyor değilim…

Bu ülkenin problemleri bitmiyor!

İktidarından muhalefetine, belediye başkanından milletvekiline, halkın yönetim yetkisi verdiği hemen herkes duruma şahsi bakıyor.

En tepedeki yönetici; “Acaba ben bu kararı alırsam aldığım karar ülkemizi daha refah bir seviyeye taşır mı” diye düşünmek yerine;

Bugün CHP Körfez İlçe Belediye Başkan Adayı Tayfun Balıkçı’nın

Kesin ihraç talebiyle disiplin kuruluna verildiği haberi siyasi gündeme bomba gibi düştü.

Bu haberi de yine ilk bizden okudunuz.

Kısa adı MESEM olan, Mesleki Eğitim Merkezi Projesindeki yolsuzluk skandalı gündemdeki yerini koruyor.

Ortada kavram kargaşası var, onu da düzeltelim.

Kamuoyunu meşgul eden skandalın adını MESEM diye biliyorduk ama meslektaşımız Uğur Enç konuyu daha derinlemesine ele alınca;

Geçtiğimiz mart ayında Evrensel Gazetesinin özel haberiydi MESEM yolsuzluğu…

Eski Milli Eğitim Bakanı döneminde başlatılan Mesleki Eğitim Merkezi Projesi (MESEM) aslında güzel bir amaca hizmet edecekti.

Meslek okullarında okuyan öğrencileri çeşitli alanlara yönlendirmek, mesleki tecrübe kazandırmak adına bir tür çıraklık eğitimleri verilecekti.

CHP Kocaeli örgütü yerel seçim öncesinde ve seçim esnasında oldukça karışıktı.

Özellikle Kurultay süreci ile başlayan kaoslar, kavgalar, krizler, CHP’nin Kocaeli’nde bulunduğu noktadan daha çok başarı elde etmesinin önüne geçti.

Çekişmeli geçen bir kongrenin ardından Genel başkanlık koltuğuna oturan Özgür Özel,

Türkiye acayip bir dar boğazdan geçiyor.

İnsanlar artık temel ihtiyaçlarını karşılamakta bile zorlanıyorlar.

Bu da yaşam kalitesinin düşmesi anlamına geliyor.

Pazar günü CHP’nin Türkiye gündemine oturan “Geçinemiyoruz” temalı mitingi vardı.

İşlerim nedeniyle mitinge katılamadım ancak muhabirlerimiz Hanifi Surun ve Merve Dişli gerek miting öncesi gerekse miting sırasında bizlere anbean sıcak gelişmeleri aktardı.

Gayretli çalışmaları için teşekkür ediyorum.

Bizler nasıl ki davranışlarımız kadar dış görünümümüze de dikkat ediyorsak siyasetçiler de öyle.

Kıyafet deyip geçmeyin…

Bir siyasetçinin giydiği kıyafetin rengi, deseni, kesimi, stili, markası o kadar önemli ki;

Biri AKP’li, biri CHP’li belediye!

Biri hem genelde hem yerelde iktidar olan bir partiye, diğeri ise genelde ana muhalefet, yerelde iktidar olan bir partiye mensup!

CHP’li İzmit Belediyesi ve AKP’li Kandıra Belediyesinden söz ediyorum.

Toplumun büyük çoğunluğu erken seçim istemiyor gibi görülüyor ama cumhur ittifakına oy verenlerin de içinde yer aldığı geniş bir kitlenin erken seçim beklentisi var.

Ve bu oran kendiliğinden oluşuyor.

Yani hiçbir muhalefet partisinin örgütlemediği, seçim bayrağını çekmediği, sahaya çıkmadığı, tamamen kendiliğinden oluşan bir odak olarak göze çarpıyor.

Gazete Barış olarak, tüm ekip arkadaşlarımızla birlikte tatlı bir telaşın içindeyiz.

Heyecanlıyız!

Bu heyecanı bugün sizlerle de paylaşmak istiyorum.

CHP Kocaeli il örgütünün yaptığı danışma kurulu toplantısını ele alalım.

Dünden beridir kentin gündeminin bu olduğunu zannedenlere onun hiçte öyle olmadığını anlatalım.

Vatandaşın derdi CHP’nin iç meseleleri, kavgaları, kaosları değil!

Kurban Bayramı yaklaştı.

Maddi durumu elverişli olanlar kurban kesecek, fakir fukaraya et dağıtacak.

Bazıları ise kurban kesmek yerine kimi vakıf ve derneklere bağış yapacak.

Yıl 2014

Aylardan Mayıs…

Onun bir iki ay öncesinde karar verip çıkılan zorlu yolculuk…

Kulis haber yapmak gazetecilerin en sevdiği haber biçimi olduğu gibi;

Okuyucuların da çok hızlı satın aldığı, rağbet gösterdiği haberlerdir.

İçerisinde muğlak ifadeler barındırır çünkü edinilen bilgi, belgeye veya açık beyanata dayalı değildir.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Danışmanı Mustafa Osman Turan’dan bahsetmek istiyorum sizlere.

Ne alaka demeyin çünkü o bir İzmitli…

Kendisi Sayın İmamoğlu’nun Dış İlişkiler Danışmanlığına getirilmeden önce hali hazırda Büyükelçi idi.

6 Şubat depreminin 11 ilimizi adeta yerle bir ettiği o günleri hatırlayınız.

Bizi acıda buluşturan büyük felaket, aynı zamanda Türk milletinin zor anlarda tüm farklılıklarını kenara atıp nasıl birlik içerisinde olduğunu bir kez daha göstermişti.

Herkes ne yapabilirimin derdine düştü.

Genç Girişimciler Kurulu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine (TOBB) bağlı bir kuruluş.

2008 yılında kurulmuş olup, genel başkanlığını Ali Sabancı yürütüyor.

İlk kurucu başkanı Toyota Kaya’nın Yönetim Kurulu Başkanı Atalay Kaya idi. Daha sonra Gebzeli iş insanı Evren Zincir’in sahibi Birol Bozkurt ve Tufan Şahinkesen bu kurula başkanlık ettiler.

Normalleşme filan iyi güzel de bu normalleşme CHP’ye ne zaman uğrayacak?

Ne zaman savaş baltaları toprağın altına gömülecek?

Yerelde iktidar olan CHP’nin, genelde iktidara gelmek için kendi içindeki normalleşmeyi de sağlaması gerekmez mi?

Uzun uzun anlatacağım, sıkılacak olanlar varsa yazının başında bırakıp çıkabilir.

*

Birkaç gündür siyasetin ve ulusal medyanın gündeminde Özgür Özel ile Taha Hüseyin Karagöz mevzusu var.

Demokrat Parti kökenli, İyi Partili isim olan Muhammet Ertürk’ün,

Seçimlerden önce AKP İl Başkanı ile pazarlık yaptığına dair bir haber yayımladık.

Ya da pazarlık demeyelim çünkü pazarlık iki kişilik bir eylemdir.