Aslında olması gereken oldu.
Her ikisi de siyaseten yanlış yoldaydı.
15 yıllık özlemin ardından CHP tarafından kazanılan İzmit Belediyesi ile,
Aslında olması gereken oldu.
Her ikisi de siyaseten yanlış yoldaydı.
15 yıllık özlemin ardından CHP tarafından kazanılan İzmit Belediyesi ile,
Dün ( Pazar) kentimiz çok önemli bir programa ev sahipliği yaptı.
Marmara Denizi’ni saran Müsilaj, diğer adıyla deniz salyasına karşı savunma geliştirmek için,
Marmara Bölgesi’ndeki tüm şehirlerin belediye başkanları ve valiler Kocaeli’de toplandı.
İSU Genel Müdürünün oğluna yapılan kıyak olayında son nokta konuldu.
Kamu vicdanının kabul etmeyeceği bu olay karşısında Büyükakın çok değişik bir karar aldı.
Değişik diyorum çünkü kimse böyle bir sonuç beklemiyordu.
Rize İkizdere’de direnen kadınlara yapılan sert müdahalenin ardından
O kadınlara destek için Rize’ye gideceğini günler öncesinden duyurmuştu.
Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı “Sultancıl” yönetim anlayışı nedeniyle eleştirmiş;
Muhalefet partilerinin alternatif olamaması
Kararsız seçmen sayısının her geçen gün artması bir tarafa dursun;
Yerel anlamda arada güzel dokunuşlar da olmuyor değil.
İzmit’in en gözde caddelerinden biridir Fethiye Caddesi.
Şehrin ortasından geçen tren yolunun kaldırılmasıyla birlikte ortaya çıkan yürüyüş yolu zamanla merkezi nokta olsa da
Fethiye Caddesi her zaman İzmitli vatandaşların ilgi odağı olarak kaldı.
Türkiye günlerdir Bakan Soylu ve mafya lideri Sedat Peker’in dalaşmasını konuşuyor.
Peker, art arda videolar yayınlıyor.
Bu videolarda hükümet temsilcilerinden tutun da medya patronlarına;
Lastik İş Sendikası Genel Başkanı Merhum Abdullah Karacan’ın nasıl bir sendika başkanlığı yaptığı herkesin malumu.
Onun tabiriyle, oturacak bir sandalyesi bile bulunmayan sendikayı aldı, en zengin sendikalar arasına koydu.
Şu sıralar CHP’de kazan kaynıyor.
Kaynağın membaı bu kez Darıca ilçesi.
Çirkin, basiretsiz, beceriksiz bir o kadar da çapsız siyasetin tavan yaptığı ilçede yaşananlar ayakların baş olduğunun bir göstergesi.
Zor günlerden geçiyoruz.
Hem de çok zor.
Sadece biz değil, dünyanın dört bir yanındaki herkes
Son günlerde kent siyaseti iki olayı tartışıyor.
Aslında her iki vaka birbiriyle taban tabana örtüşüyor.
Biri diğerinden daha hırlı değil!
Her konuda yağ gibi su üstüne çıkmak,
İktidarların en büyük marifeti hiç kuşkusuz.
Bu zihniyet, başa kim geçerse geçsin değişmedi, değişmeyecek.
Vali Seddar Yavuz ile ilgili haber sizin de dikkatinizi çekti mi?
Mutlaka çekmiştir.
Kimi, “Ne iyi ne mütevazı valimiz var, binlerce aileyi ziyaret etmiş” diye düşünmüştür,
Dün yapılan Kocaeli Büyükşehir Belediye Meclisinde deyim yerindeyse ortalık toz duman oldu.
Yaklaşık bir buçuk saatlik bölümünü yerinde izledim.
Ben çıkarken AKP’li Numan Tonka faaliyet raporunu okuyordu.
"İnsan, şehri inşa ederken aslında taşın toprağın arasında kendini inşa eder.
Gönülde her ne var ise şehir olarak görünür.
Gönlü taş olanın şehri taş, gönlü aşk ile dolu olanın şehri gülistan olur."
Hey gidi hey…!
Siyaset, sen nelere kadirsin!
Adamına göre, rüzgara göre, duruma göre dans ettirmeyi ne de iyi bilirsin.
Aydın Ünlü’yü şahıs olarak tanımam etmem.
Kamuoyuna yansıyan olaylar ve haberler bana yeterince veri veriyor.
Ona baktığımda söyledikleriyle yaptıkları örtüşmeyen bir politikacı görüyorum.
Bu kentte öyle sorunlar var ki ne kadar yazıp çizsek de kimsenin kılını kıpırdattığı yok!
Mesela diyoruz ki, “Neden hala Şehir Hastanesi bitmedi?”
İşi üstlenen inşaat ekibi aldığı krediyi kendi özel yatırımlarına harcadı.
Aslında “USTAM” projesini neredeyse aşama aşama takip ettim diyebilirim.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve paydaşlarıyla birlikte hayata geçmeye hazır hale gelen proje nihayet görücüye çıktı.
Projenin danışmanlığını yapan isimlerden biri benim çok yakın arkadaşımdı, oradan biliyorum.
İyiki pandemi var, ya olmasaydı?
Neyi bahane edeceklerdi, çok merak ediyorum.
Kent siyasetinden ve siyasetçilerinden bahsediyorum.
Bu gazetede hemen hemen her görüşten insan vardır.
Kimseyi düşüncesi nedeniyle kadromuza katmadım, katmam da…
Benim önceliklerim belli.
CHP’de Tugay Adak’ın intiharının sıradan bir olay olmadığını savunanlardanım.
Tugay’ı CHP’nin vefasızlığı öldürdü!
Tugay’ı CHP’nin vurdumduymazlığı bu hale getirdi.
Resmi adıyla, “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi.”
Toplumda bilinen adı ise “ İstanbul Sözleşmesi…”
Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakan sıfatı ile imzaladığı,
Sabahın kör saatinde dondurucu soğukta,
Kar kış fark etmeksizin ip gibi sıraya dizildik.
O dizeleri oluşturan her bir kelimeyi tek tek mıh gibi aklımıza kazıdık.