Sertif Gökçe’nin İTİBARINA saldırıyorlar!

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Kocaeli’de CHP’li belediye sayısının üçe çıkması ne hikmetse AKP’lilerden çok, birtakım CHP’lileri rahatsız etti.
Şaka gibi…
Ama değil, maalesef gerçek bu!
Normalde bunu en fazla dert edinmesi gereken, 13-0 serisine alışmış iktidar partisidir.
Ancak CHP’de işler ne yazık ki böyle yürümüyor.
Siyasi ihtiraslar yüzünden, Gökçe’nin yerinde gözü olanlar yüzünden, onun parlamaya başlamasından rahatsızlık duyanlar yüzünden, kendi partisinin belediyelerini itibarsızlaştırmaktan gocunmuyorlar.
*
Önceki dönemde CHP’nin elinde sadece İzmit Belediyesi vardı.
Dolayısıyla acemi başkanı CHP’liler hatalarıyla günahlarıyla sahiplenmeyi sürdürdü.
Fakat artık CHP’de aktör sayısı fazlalaştı.
İzmit Belediye Başkanı tek seçenek olmaktan çıktı.
Yanına iki belediye başkanı, milletvekilleri, il başkanı falan eklendi.
Artık herkesin gözü kulağı büyükşehir adaylığında…
Bunlar arasında özellikle Derince Belediye Başkanı Sertif Gökçe’yi büyükşehir adaylığına yakıştıranların sayısı gün geçtikçe artıyor.
Bu sayının artmasının sebepleri arasında Başkan Gökçe’nin vatandaşa ve partililere olan insani yaklaşımı, polemik değil hizmet üretmesi, ilçesine odaklı çalışması, parti hiyerarşisini gözetmesi ve tabii ki büyükşehir belediyesiyle uyumlu çalışması var.

Sertif Gökçe seçildiği günden bu yana Derince’ye faydası olacak ne varsa yapmaya gayret ediyor.
“Hizmetin siyaseti olmaz” anlayışıyla, büyükşehir belediyesine partizanca yaklaşmıyor.
KBB Başkanı Tahir Büyükakın ile diyalog kanallarını açık tutuyor.
İlçesine yatırımların artması için Büyükakın’ı rahat bırakmıyor.
Sonuçta kazanan Derince ve Derince’de yaşayan halk oluyor.
Çünkü bir ilçeye yapılan veya yapılmayan her şeyin ilk muhatabı o ilçenin belediye başkanı olarak görülür.
Sertif Gökçe de bu bilinçle hareket edip, büyükşehir belediyesinin yetki alanlarına giren ne varsa yaptırmak için gayret ediyor.
Yetmiyor, bütçesini aşan işlerde tıpkı diğer ilçelerde olduğu gibi Derince’ye de destek istiyor.
Alt toplamda halk, Gökçe’nin Derince adına yaptıklarından memnuniyet duyuyor.
Ve bu memnuniyet Gökçe’yi bir adım daha yukarıya taşıyor.
Günden güne ismi yayılıyor, CHP’liler arasında büyükşehir adaylığına yakıştıranların sayısında hızlı artış gözleniyor.
Gel gelelim Gökçe’nin yıldızının parlamasından rahatsızlık duyan CHP’lilerin sayısı da aynı oranda artmaya devam ediyor.
Durum böyleyken en iyi bildikleri taktiklere sarılıyorlar.
İtibar suikastı…
*
Evet, Sertif Gökçe’ye şimdiden salvolar başladı.
Uzun süredir kulağımıza geliyordu.
Özellikle Gökçe’nin Büyükakın ile Derince’de projeleri gezmesinin ardından bu salvolar yerini iftiralara bıraktı.
Ortaya öyle bir deli saçması iddia atıyorlar ki, duyanlar şaşkınlıktan yorum dahi yapamıyorlar.
Gökçe ile ilgili son bomba, AKP’ye transfer olacağı yönünde.
Yanlış okumadınız!
Birtakım CHP’lilerin yaymaya başladığı dedikoduya göre Sertif Gökçe CHP’den AKP’ye geçmenin alt yapısını yapıyor.
Başkan Büyükakın ile uyumlu çalışmasının temelinde de bu var.
Aslında ortaya attıkları bu iddiaya kimsenin inanmayacağını onlar da biliyor.
Fakat çamur at izi kalsın taktiğiyle bir yandan Gökçe’nin üzerinde şaibe uyandırıp;
Öbür yandan büyükşehir belediyesi ile olan uyumlu çalışmanın önünü kesmeyi, Gökçe’nin hareket alanını kısıtlamayı hedefliyorlar.
Anlayacağınız ucuz siyaset anlayışıyla yol arkadaşlarını harcayıp yol açmaya çalışıyorlar.
*
Ancak buradan beklenen sonuç çıkmaz gibimegeliyor!
Çıkacak olan tek sonuç, Gökçe’ye yapılan itibar suikastı nedeniyle koca bir MAĞDURİYET” olur.
Atacaksanız az destekli atın!
Rasyonel bir dayanağı olsun.
Mesela Cumhuriyet Halk Partisi eridi bitti, gemiyi terk etmeler başladı falan gibi bir durum olsa hadi bir parça mümkün görsün insanlar.
Amma velakin yerel seçimlerde iktidar olmuş, olası ilk seçimlerde iktidara çok yakın duran bir partinin belediye başkanı ne diye AKP’ye geçsin?
Bir de fıtrat meselesi…
Sertif Gökçe'nin o fıtratta biri olduğunu düşünmüyorum.
CHP’de gençlik kollarından bu yana partisine hizmet etmiş, dahası kişilik alt yapısı oturmuş birini kimse kolay kolay kafasına giremez.
O yüzden Gökçe’ye yapılanın adı düpedüz itibar suikastıdır, karalama kampanyasıdır!
Yarınlarda olacakların habercisidir.
Bunu böyle okumak lazım…
Duyduğumda gülüp geçtiğim deli saçması bir konuyu sonradan köşe yazıma taşıyayım istedim!
Zira bazen gülüp geçmemek, insanların altta yatan ruh halini iyi analiz etmek gerek…