Beş yılın sonu SANDIKMIŞ…
Dün gece CHP Kocaeli’de inanılmaz bir haberle çalkalandı.
İzmit’te bir belediye başkanına sahip olan CHP, ön seçim kararı aldı.
Bu hakikaten CHP tarihinde ender rastlanan bir durumdu.
Ee tabi işin içinde Fatma Kaplan Hürriyet gibi siyasi bir figür olunca her şeyin normal olması beklenemezdi.
Çünkü Hürriyet, aday adaylığı süreci başladığı andan beridir yarattığı belirsizlikle bugünün alt yapısını hazırladı.
Bir türlü nereye aday olacağına karar veremedi.
Gönlü büyükşehir belediyesinde, aklı ve hırsı ise İzmit’te idi.
***
Neden gönlü büyükşehirdeydi?
Çünkü benim tanıdığım Fatma Hanım her zaman için büyükşehir belediyesinin kazanılma şansının olduğunu düşünür.
Hatta iddia ortaya koymadıkları için CHP’ye kızardı.
2019 seçimleri öncesinde de İzmit’e zor razı gelişi bu sebepleydi.
Olacaksa büyükşehre aday olayım, diye bakıyordu.
Ama şartlar onu İzmit’e mecbur kıldı.
***
Yaklaşık beş yıldır İzmit Belediye Başkanlığını icra ediyor.
Ve geçen beş yıla baktığımızda 2019’da büyükşehir iddiasında olan Fatma Hanım’dan ortada eser kalmadı.
O kadar çok hata yaptı ki, o hataları Fatma Hanım’ın büyükşehre giden yolda en büyük engeli oldu.
Bu yüzdendir ki elimdeki belediyeden bari olmayayım diyerek, rotayı İzmit’e kırdı.
Fakat Hürriyet’in çok geç karar vermesi sebebiyle işler karmakarışık oldu.
***
Rotayı İzmit’e kırmasına rağmen yerinde durmadı.
Bir bakıyoruz büyükşehre aday deniliyor, bir bakıyoruz İzmit’e…
Büyükşehir formülünden de tamamen kendisini soyutlamadı.
Kah AKP’li Şevki Demirci’ye Çayırova’ya aday ol dedi, kah Nail Çiler’i Gebze için iknaya çabaladı.
“Eğer ilçeler istediğim gibi güçlü adaylarla donatılırsa o zaman büyükşehir adaylığını düşünebilirim” dedi.
Bunu derken bir taraftan da elinde anketlerle Ankara’da İzmit’in kapısını zorladı.
Resmen CHP’yi oyuncak ettiler!
***
Bunlar olurken bir taraftan da “Aday değilim” dediği İzmit’e 4 aday adayı başvurmuştu.
Genel Merkez ve CHP Kocaeli örgütü o başvuruları görmezden gelemezdi.
Hürriyet’in Kocaeli’nde süreci tıkadığını anlattı il örgütü.
Genel Başkan Özgür Özel ise anketlerde iyi çıktığını, Fatma Hanım isterse İzmit’e devam ettireceğini savundu uzun süre.
Anketler iyi olabilir, peki ya örgüt…?
***
Aday olduğu takdirde örgütsüz nasıl başarı sağlanacaktı, örgütü ne heyecanlandıracaktı, sorusu gündeme geldi.
Bu açmazı aşmak için en kesin çözüm İzmit’te CHP üyelerinin kapısını çalmaktı.
İl Başkanı Bülent Sarı ve üç Milletvekili İzmit ve Körfez’de ön seçim yapılmasını talep etti.
İzmit İlçe Başkanı Gökhan Ercan istikrarlı biçimde zaten ön seçim olsun diyen taraftı.
Dolayısıyla örgütün mutabık kaldığı bu noktada Parti Meclisi ön seçim kararı aldı.
***
Fatma Kaplan Hürriyet tamamen süreci yanlış yönetmekten kaynaklı olarak, en garanti görünen İzmit adaylığını böylece tehlikeye attı!
Peki, Hürriyet ön seçim sandığından çıkabilir mi, çıkarsa buna mucize diyebilir miyiz?
Evet, Hürriyet sandıktan çıkabilir.
Çünkü o hala belediye başkanı.
Elindeki imkanları sonuna kadar kullanacağının emarelerini anlamak için,
CHP örgüt seçimlerinde taraf olduğu ekibin kazanması adına delegelere veya yakınlarına nasıl da iş-aş verdiğine bakmak yeterli gelecektir.
Kendi yarışı olmadığı halde bunu yapan, söz konusu kendi siyasi geleceği olunca neler yapmaz!
Ama CHP üyesi bu yemi yer mi derseniz, işte orada biraz durmak lazım!
Zira beş yıldır örgütle işi olmayan, örgüt lazım olunca kapılarını açan bir Hürriyet var karşılarında.
Hırslılar, kızgınlar, kırgınlar, üzgünler…
***
CHP üyeleri hesaplaşmak için bugünü bekliyorken,
Havuç peşinde koşarlar mı orasını bilemem!
Koşarlarsa ve yeniden Hürriyet’in küllerinden doğmasını sağlarlarsa işte bunun adı mucizedir.
Çünkü normal koşullarda Hürriyet’in ön seçimden başarıyla çıkması imkansıza yakın!
Ama son aylarda işe alımlarla birlikte örgüte yatırım yapan Hürriyet hala bu maçı çevirme şansına sahip.
***
Peki, ön seçimden çıkınca her şey bitiyor mu?
Hakikaten de Hürriyet’in dediği gibi ön seçimden başarıyla çıkmak demek, gücüne güç katmak demek midir?
İzmit’te tarih yazmak mıdır?
Ben aynı fikirde değilim.
Cahilliğime verin ama benim bildiğim mevcut belediye başkanı güçlüyse, başarılıysa partisi onu tartıştırmaz!
Rakiplerine malzeme yaptırmaz!
Örgütü daha da kutuplaştırmaz!
Öyle ya… Daha bunun büyük ringi var! AKP’ye karşı madara olmakta var!
Böyle kritik karar alındığına göre demek ki Hürriyet için her şey süt liman değil!
**
Bir an için kendinizi İzmit Belediye Başkanı olarak hayal edin.
Beş yıl kendi ölçeğinizde çalışmışsınız, didinmişsiniz…
Yine kendi ölçeğinizde çokta başarılısınız.
Hep haksızlığa uğradığınızı düşünüyorsunuz.
AKP ve MHP’nin engellemelerine rağmen İzmit’te tarih yazdığınızı düşünüyorsunuz.
Öyle bir tarih ki, İzmit siz olmadan asla ka-za-nı-la-maz…!
Ama tüm bunlara rağmen karşınıza 4 aday çıkıyor.
Ve genel merkez “Benim belediye başkanımın tartışılacak, torbaya girecek bir durumu söz konusu değil” demiyor!
Ben olsam üzülürdüm, kahrolurdum, hatta biraz yüzüm bile kızarırdı, alın belediyenizi başınıza çalın derdim.
Benim emeklerimi hiçe sayan partide bir de yarışa mı gireceğim diye isyan ederdim.
***
Açıkçası ön seçim haberini aldığımda Hürriyet’ten böyle bir tepki gelir zannettim.
En iyi ihtimalle büyükşehir adaylığına yürür dedim ama başta da dedim ya;
Hürriyet’in olduğu yerde işler normal yürümüyor.
Aksiyonu seviyor.
Hırs yapıyor.
Halbuki çetrefelli yollara sapacağına dümdüz biri gibi davransaydı bugün Hürriyet’i baş tacı ederdi CHP örgütü.
Ama il başkanına “Gölge etmeyin, köstek olmayın yeter” diyerek örgütle arana mesafe koyarsan
Türkiye’de sandığa giren ilk belediye başkanı oluverirsiniz.
Belediye Başkanlığı her ne kadar kamu görevi olsa da kazanılana kadar bir güruha (partiye) aitsinizdir.
Eğer o aidiyeti unutursanız, ben neymişim be, derseniz; işte böyle soluğu sandıkta alıverirsiniz.
***
Fatma Kaplan Hürriyet (Gazetecilik tarzımı beğenmese de) öteden beridir arkadaşımdır.
Ve yüzüne söyleyemediğim hiçbir şeyi arkasından yazmadım, yazmam da…
Yanlış yollardan gitti!
Bütün her şeye rağmen o sandıktan başarıyla çıksa da hem kendine hem de CHP’ye çok hasar verdiğini idrak etmelidir.
Adaylaştığı takdirde şansı olmadığını söylemiyorum!
Aksine… Hürriyet aday olursa rakibinin işi var.
Değil sekiz saat, günü 28 saate çıkararak çalışır, belki de kazanır, yani o denli hırslıdır, başarı odaklıdır.
Ama tüm bunlara ne gerek vardı sevgili Hürriyet?
İzmit’te yola devam diyecektin, ağızlar kapanıp gidecekti.
Beş yıl boyunca kırılan, dökülen, kızan, küsen kim varsa en kötüsüyle yine CHP kazansın deyip zaten sana oy verecekti…
Durduk yere başına iş almak diye buna denir…
Ne diyeyim… Hayırlısı…