Alexa’nın zirvesi ZIRVAYMIŞ!

Geçtiğimiz hafta “Ve Zirvedeyiz” başlığı altında bir yazı kaleme aldım.

Bu yazıyı yazarken çok ama çok düşündüm.

Acaba yanlış anlaşılmalara yol açar mıyız dedim.

Sonra kendi kendime dedim ki, “Biz yanlış bir şey yapmıyoruz, ciddi anlamda burada 8 kişi gecemizi gündüzümüze katıyoruz.

Kendi dönerimizi karşılıyor, namerde muhtaç olmuyoruz.

Meslektaşlarımızla tatlı bir rekabet yaşıyoruz. Bu doğrultuda bizi takip eden okurlarımızın gösterdiği ilgi nedeniyle okunma oranlarımızda ciddi oranda artış olduğunu önümüzdeki ekrandan da görüyoruz, bunu paylaşmanın nesi kötü olabilir ki” dedim.

Bunu anlamak için de herkesin rahatlıkla girip bakabileceği tıklanma raporlarına göre sıralama yapan (daha doğrusu ben öyle zannediyordum)

Alexa verilerini ölçü aldık.

***

Sen misin bunu yapan! Aman Allah’ım keşke hiç bulaşmaz olaydım.

Ortalık nasıl hareketlendi size anlatamam.

Adı “özgür” kendi tutsak olan, sahibi de dahil peşin paraya satılan gazete, ertesi gün ne yaptıysa, nasıl becerdiyse tam 1000 sayı yükselerek kaybettiği birinciliği geri aldı.

Hem de Yeniçağ, Yeni Asır, Güneş Gazetesi gibi çok sayıda ulusal çaptaki gazeteleri bile sollayarak…

Biz aylardır nerede yanlış yaptığımızı bulamazken adamlar bir gecede bırakın Kocaeli’yi, ulusal yayın yapan gazetelere bin sayı fark attı.

Bu nasıl olur diye düşünürken bu kez bir baktım; sadece birkaç ay önce kurulan Büyük Kocaeli Gazetesi de pik yapmış.

Yayın hayatına başladığı günden bu yana tek bir özel haberine rastlamadığım gazete sözüm ona derece yapmış.

***

Ve son olarak Günaydın Kocaeli adlı site de bu furyaya eklenmiş.

O da gerekli girişimleri yaparak bizi sollamış, ikinciliği kapmış!

Zaten ne zaman site kursa maşallah yarışa ilk beşte başlıyor.

Şimdi tepede birbirileriyle sakil bir savaş halindeler.

Kapanan Bizim Kocaeli Gazetesi ki, o dönemler kentte onun havasında bir gazete yoktu;

O şaşaalı günlerinde, rakibi bile yokken 350 gibi bir rakama erişebildi ancak.

Ama gel gör ki, bizim belediye basın bülteni gibi çalışan Özgür Kocaeli sözüm ona 240’a kadar yükselmiş.

Ne komik değil mi? Bu işin suyunu çıkardıklarını varın buradan anlayın!

***

Son hafta yaşanan bu devinimin ardından sevgili Alexa’ya bir ulaşayım da işin aslı nedir diye sorayım istedim.

Fakat ne göreyim?

Google’a “Alexa” yazdığımda karşıma çıkan ilk yazı “Alexa’da ilk 500’de olmak ister misiniz” adlı sitenin reklamı oldu.

Sonra sonra anladım ki Alexa denen sistem, paraya göre sıralama yapan ticari simsardan başka bir şey değilmiş.

Tabii ki ölçümleri bilimselliğe dayandırıyor ama ta ki para devreye girene kadar.

Alexa’nın parayı verenin düdüğünün öttüğü yer olduğunu anlamış olduk bu sayede.

En azından bundan sonrası için asla bu kurumu kendime ölçü almayacağım.

Müşterilerimize de gerçek analytics rakamlarla hitap edeceğiz.

***

Yalnız bu durum bana bir şeyi daha gösterdi.

Biz ne büyük iş yapıyormuşuz ki, bir yazıyla birlikte medya sektörünü atağa kaldırdık.

Vay sen misin öne geçen, sen kim oluyorsun da birinci oluyorsun diye başladılar saçmalamaya.

Tabii, onların gücünün yettiği tek şey para…

Sermaye gazetesi olmanın hakkını en iyi bu şekilde verebilirlerdi, öyle de yaptılar.

Ne yaparsın, onlar da kendi kendini böyle motive ediyor demek ki.

Ama şuna eminim ki bu işlere İsmet Çiğit'in aklı ermez.

O daha bilgisayarla bile tanışamadı, kendisi internet gazeteciliğini yere vurmakla meşgul.

Bu iş, yeni ve genç neslin bilinçsizce yaptığı işten başka bir şey değil.

Keşke Alexa’ya para dökene kadar gerçek habercilik yapmayı deneselerdi.

Onu yapamadıkları ve asla da yapamayacakları için işte böyle yola başvurdular.

Fakat ne yaparsalar yapsınlar okuyucu en doğrusunu biliyor.

***

Bugün bu şehirde Kocaeli Barış’ın özgül ağırlığını inkar etmeniz sizi birinci yapmıyor.

Bugün, Kocaeli Koz’u sıralamada geriye attığınızda siz daha fazla okunmuş ve daha saygın olmuyorsunuz.

Kocaeli Gazetesi, Kocaeli Koz, En Kocaeli gibi gazetelerle birlikte

Bu şehrin nabzını tutmaya çalışıyoruz.

Peki, siz ne yapıyorsunuz?

Belediyelerin basın yayın organlığından başka yaptığınız ne var?

Ben söyleyeyim… Hala geçmişin ekmeğini yiyorsunuz.

***

Yiyin, hiç gözümüz yok. Biz işimizi yapıyoruz.

Çünkü yukarıda saydığım gazetelerin hiçbiri sermaye grubuna bağlı değil.

Hepsi kendi yağında kavrulup, bu mesleği ayakta tutmaya çalışan arkadaşlarımız.

Onların emeklerine büyük saygım var.

Bir gün biz yukarıda oluruz, ertesi gün bir başka arkadaşımızın yayın kuruluşu yukarı çıkar.

Önemli olan gazetecilik yapabiliyor muyuz, ona bakmak lazım.

Hoş, siz zaten gazetecilik değil, “patronculuk” oynuyorsunuz..!

Öyle “para her kapıyı açar” şımarıklığında giderseniz anca kendinizi kandırırsınız.