Başiskele’nin CHP’li genç meclis üyesi: “Ben o ateşten gömleği giyerim”

Başiskele Belediyesi CHP Meclis Üyesi Levent Soycan ile gazetemizde röportaj gerçekleştirdik. 2024 seçimlerinde adayın geç belirlendiğini söyleyen Soycan, ekip kararı ile “ateşten gömleği” giyebileceğini söyledi

Başiskele’nin CHP’li genç meclis üyesi: “Ben o ateşten gömleği giyerim”

Kendisiyle 2018 yılında ilk tanıştığımızda henüz yeni Başiskele İlçe Gençlik Kolları Başkanı seçilen Levent Soycan şimdilerde bir meclis üyesi. Üstelik Başiskele gibi CHP’nin korkulu gözlerle baktığı ilçede sık sık gündeme getirdiği konularla dikkatleri üzerine çekiyor. Levent’in benim arkadaşım olduğunu bilmeyen yok. O yüzden röportaj konusunda oldukça tereddütte kaldım diyebilirim. Kendisine de “torpil istemeyeceksen, gazeteye beklerim” demiştim. Bugün CHP Kocaeli İl Gençlik Kolları Yöneticisi Emirhan Bayram ve CHP Başiskele İlçe Yöneticisi Emre Özkar ile birlikte gazetemize gelen Levent Soycan ile birlikte hem 2024 seçimleri hem Başiskele konjonktürü hem de geleceğe dair hoş bir sohbet gerçekleştirdik. Başiskele’nin potansiyel belediye başkan aday adaylarından olan Soycan “Ben o ateşten gömleği giyerim” diyerek iddiasını ortaya koydu.

Sizi Soycan ile söyleşimizle baş başa bırakıyor, keyifli okumalar diliyorum...

“Örgütü büyüte büyüte bu hale getirdik”

Uzun süren bir gençlik kolları başkanlığının ardından meclis üyeliğine geçiş yaptınız…

Yaklaşık 7.5 yıl kadar AKP faşizminin en yoğun yaşandığı Başiskele gibi bir yerde gençlik kolu başkanlığı dönemimiz oldu. Bazı zamanlar iki kişi bazı zamanlar 10 kişi bayrak astığımız oldu. Hiç unutmam ilk başkan olduğum zaman yakın arkadaşlarımdan biri AKP’liydi. Muhalefet edecek kimseyi bulamıyorduk, kahvehaneden kendisini çıkartıp bayrak astık. Ama örgütü büyüte büyüte bu hale getirdik. Başiskele, Kartepe’nin ardından çok göç alan gelişmekte olan bir ilçe oldu. Gençlik kurultayında, il yönetiminde iki gencimiz oldu. Başiskele’de ilk defa böyle bir yapıyla genel merkeze gönderdik. Çok güzel bir zirvede bıraktık.

“Aksiyon almayı planlıyoruz”

Bayrağı devrettiğin gençlik kolları başkanından memnun musunuz? Boşluğunu doldurabiliyor mu? Çünkü ben Başiskele gençlik kollarını çok uzun süredir sessize almış bir halde görüyorum.

Ben memnunum, şu anda boşluk dolduramasa bile ileride dolduracaktır. O arkadaşımız da yeni girdi siyasete, iş yoğunluğu var. Onunla alakalı da aksiyon almayı planlıyoruz. Yapabilirse olur, yapamazsa da il başkanlığının tasarrufunda değişir. Bir problem olmaz. Biz il başkanlığının alacağı kararın da arkasındayız. İş yoğunluğundan bilgi sahibiyim.

Gençlik kollarının üzerinden hala elinizi çekmediniz yani?

Hayır, çekmedim çünkü biz orada güzel bir yapı bıraktık bunun da harcanmasını istemiyoruz. Harcanması için çaba sağlayan olursa da gerekeni yaparız.

“Anıl başkan destekledi”

Meclis üyeliği nasıl oldu? Sen mi istedin, örgütün mü talebiydi?

Siyaset ekip işidir. Birilerinin üstüne basarak değil, birilerini bir yere getirerek bir yere geldik. Meclis üyeliği isteğim benim vardı. Hatta Anıl başkan (Acurman) ilçe başkan adaylığını tekrar düşünürken yönetiminde beni görmek istediğini söylemişti. Ben de meclis üyeliği hedefim olduğunu, yerelde çalışmak istediğimi söylemiştim o da beni desteklemişti. Baktığımızda Başiskele’de siyasi çalışmanı yaptığında örgüt seni bir yere getiriyor. Başiskele’de siyaseten aile ortamı var.

“Özgüvenimizi sokaktan alıyoruz”

Neden meclis üyeliği peki?

Belediyecilik tamamen beni yansıttığı için meclis üyeliğini seçtim. İnsanlara dokunmayı, mücadele etmeyi seviyorum. Vatandaş hakkını ararken yanlarında olmak beni mutlu ediyor. Muhalefet olduğumuz halde yaralarını sardığımız bir sürü insan sayabilirim. Bu özgüvenimizi de amcadan, dayıdan değil sokaktan alıyoruz. ‘Parayla her şeyi yaparız’ değil de özgüvenimizi Fatma teyzeden, Yuvacık’taki Kazandere’deki Necmi Çalık’tan, Bahçecik’teki Sedat Bayram’dan, Seymen’deki Baki Kotan’dan alıyoruz. Her semtte özgüven alabileceğimiz insanlar var. Bize bunlar güç katıyor.

“Sosyal demokratlar Zafer Mutlu’ya oy verdi”

Aslında daha demin önemli bir yere değindiniz. Evet, Başiskele çok göç alan bir yer. Daha çok CHP seçmeni olabilecek bir kesim yerleşse de seçim sonuçlarına yansımadı bu durum. Aslında çok güzel 6 meclis üyesi çıkardınız ama yüzde 14 oyda kaldınız. Neden? Aday mı yanlıştı?

Adayın yanlışlığı kesinlikle olmaz. Cumhuriyet Halk Partisi bayrağının bulunduğu her aday oranın en güçlü adaylarından biridir. Buradaki süreçte Başiskele çok kozmopolit olmaya başladı. Genel merkezin de siyasetinden dolayı bazı aksaklıklar olabiliyor. Adayı geç belirlememiz lazım. Hatta adayın en geç 2 yıl önceden sokakta olup çalışması lazım. Çünkü orada Saadet Partisinin belirli bir tabanı yok. Zafer Mutlu’yu kazanacak aday olarak gören sosyal demokrat seçmenler oy kullandılar. CHP, 1,5 ay kala adayını gösterdi. Bizim burada adayımızı tamamen geç çıkarmamızla alakalı bir durum oldu. Biz adayımızı en az bir yıl sokakta, 2 yıl önceden de STK’larla görüşüp kendini tanıtması lazım. Hem adaylığın geç açıklanması hem belediye başkan adayımıza adaylığının düşürülmesi gibi kurulan kumpaslar bununla alakalı da zor süreçler geçirdik.

“Meclis üyeleri 22-24 oy aldı aday 14’te kaldı”

Yani şu açıdan ilginç geliyor. Bahçecik gibi bir yerde en yüksek oyu CHP’nin meclis üyesi alıyor ama geldiğimiz noktada bu sandığa yansımıyor. Bunu başka bir nedene bağlayabiliyor musunuz? Acaba Başiskele’de CHP’ye hala önyargıyla yaklaşan insanlar olabilir mi, siz kendinizi anlatamamış olabilir misiniz? Bütün her yerde CHP yükselişe geçerken Başiskele’ye neden bu yansımadı?

CHP Başiskele İlçe Örgütü az olmasına rağmen mahalle mahalle her yerde çalıştılar. Ama dediğim gibi adayın geç belirlenmesi, buna bağlı olarak tanıtılmaması oldu. Biz meclis üyeleri olarak yüzde 22-23 bandında bir oy aldık. Adayımız yüzde 14’lerde kaldı. Bizim daha erken sahaya çıkmamız lazımdı. Ben yarın adayım dedikten sonra 2 yıl her türlü kendini kanıtlarsın.

“Bir yola giriyoruz”

İki yıl önceden sahaya çıkacak belediye başkan adayı siz misiniz yoksa? Var mı böyle bir hedefiniz?

Benim kafamda hiçbir zaman genel merkez siyaseti olmadı. Her zaman daha yerel hayaller kurdum. Belediye başkan adaylığı da bunlardan biri ancak biz ekip siyaseti yapıyoruz. Bizim burada tek başımıza aldığımız kararlar burada belirleyici olamaz. Ekip arkadaşlarımızla bir yola giriyoruz. Son bir yıl kalmış bakarım aday yok o ateşten gömleği giyerim. Gerekli insanlarla da görüşmeler yapacağız. Gerekirse genel merkeze de ile de baskı yapacağız.

“Başiskele’nin kazanma ihtimali Gebze’den de Kartepe’den de yüksek”

Neden baskı? Başiskele gözden çıkarılmış bir ilçe mi?

Kocaeli 3-4 ilçeden ibaret görülüyor. İzmit, Gölcük, Gebze, Kartepe gibi. Başiskele’nin seçim kazanma ihtimali Gebze’den daha yüksek her seçimden 30-40 bin üstüne koyamadan gidiyorlar. Başiskele’nin seçim kazanma ihtimali Kartepe’ye göre de yüksek ama dediğim gibi aday önemli. Son bir yıl kala ‘Ben adayım’ diyen olmazsa, zaten böyle bir idealim var çıkar aday olurum. Ekibimizle karar vereceğiz.

“Levent bizim evladımız derler”

Ama aslen Karslısın, bu Karadeniz popülasyonu yüksek bir yerde rağbeti azaltmaz mı?

Yaklaşık 47 yıldır aynı evde, aynı mahallede yaşıyorum. Benim kökenimin Kars olması bir zenginliktir ama aidiyetim buraya, Başiskele’ye. Komşularım, esnafımız, mahallemdeki büyüklerim beni tanır, sever. Mesela sabah Seymen’de çay içerim, öğlen yemeğimi Yuvacık’ta yemeğimi yerim. Para almazlar, ‘Levent bizim evladımız’ derler. Ben de onların evladı gibi hissederim zaten. Siyasette bir noktaya gelmemi istemeleri de bu samimiyetin, yılların güven ilişkisinin sonucudur. Başiskele’de doğmadım demem, çünkü burada büyüdüm, burada yaşıyorum, buraya hizmet etmek benim için bir borç. Bu konuda hiç endişem yok, sokağa çıktığımızda en iyi Karadenizli de yanımızda olur en iyi doğu kökenli de yanımızda olur. Biz bu maçı götürürüz.

“Grup başkan vekilliğinden feragat ettim”

Başiskele meclis üyelerine baktığımda en çok gazetelerde yer alan, farklı farklı konuları gündeme getiren bir meclis üyesi olarak görüyorum sizi. Bu dönemde de sizinle ilgili kanaatim grup başkan vekili olacağınız yönündeydi ama olmadı. Neden, örgüt mü istemedi?

Meclis üyelerimizle alakalı hep beraber toplantı içindeydik. İlçe başkanımızla görüştük, herkes de onayladı ama biz yeni meclis üyeleriyiz. Emine Özkar ablamız daha tecrübeliydi, daha istekliydi. Bir dönem daha yapmasını söyledik. Ben de imar komisyonundayım. Belediye konusunda bir hayalimiz var. Belediyede de en iyi işler imar komisyonundan, plan bütçe komisyonundan öğrenilir. Grup başkan vekilliğini ben istemeyerek feragat ettim. Belediyecilik belediyede öğrenilir. Az meclis üyesiyiz, her arkadaşımızın komisyonlarda olması lazım. Benim için de makam koltuğun bir önemi yok. Ben de komisyonda kendimi geliştiriyorum, orada daha önemli konular olduğunu, belediyenin denetlenmesi gerektiğini düşünüyorum.

“15 gün ilçe binasından ayrılmadı”

İlçe başkanıyla aranız nasıl? Başiskele’de pek tanınmayan bir isim Uğur Falay, uyumlu çalışabiliyor musunuz?

Evet, bir problemimiz yok.

Başiskele gündemine yetişebiliyor mu? Çünkü insan bilmediği bir yerin gündemine yetişemez. Mesela ilçe başkanınızın Kartepe’de yaşadığını öğrendim. Kartepe’de yaşayan biri Başiskele sorunlarına nasıl hakim olabilir?

Evet, Kartepe’ye yeni taşındı ikametinin Başiskele’de olduğunu biliyorum ama ilçe binasından hiç çıkmıyor. Bütün vakitlerini orada harcıyor, 15 gün ilçe binasından ayrılmadığını biliyorum. İlçe başkanımızın eksik olduğu konularda biz ona, bizim eksik olduklarımızda o bize destek oluyor.

Yasin Özlü ile ilişkileriniz nasıl? Bir talepte bulunduğunuzda karşılık alabiliyor musunuz?

Yasin Özlü ile uyumlu çalışıyoruz. Bundan önceki dönemlerde daha kafasına buyruk gidiyordu ama şimdi ensesinde bizi hissediyor. Çünkü iktidara geleceğiz, bunun telaşı var. 6 meclis üyesi olduk bu 16 olur. O yüzden uyumlu çalışmaya özen gösteriyor.

“7 bin 500 TL’ye naklediyorlar"

Ne olacak bu Başiskele’nin hastanesizliği?

Biz bu konuyu sürekli gündeme getiriyoruz. Sağlık Bakanlığının yatırım bütçelerine baktığımızda böyle bir yatırım da göremedik. Başiskele’de hastalanmak ayrı dert, hastaneye gitmek ayrı dert. Bir de bunun maddi yönü var. Hasta olsan ambulans çağırsan en yakın hastaneler özel hastaneler. Muayene oldun, yatman lazım ama hastane sana bir fiyat çıkartıyor. ‘Ben bunu ödeyemem’ dediğinde seni şehir hastanesine tam 7 bin 500 TL’ye naklediyorlar. Bu şekilde bir sağlık problemi var. Başiskele’de genel olarak yatırıma dair hiçbir şey yok. İki karakolu var adliyesi yok, isminde iskele var vapuru yok.

“Tek yaptıkları millet bahçesi”

Aslında bir marina projesi vardı diye hatırlıyorum…

Baktığınızda 10 numara olur, iki dönemdir o proje de var. Yüzen iskele dediler, su sporları merkezi dediler ama hiçbir şey yok. Tek yaptıkları millet bahçesi, yeşil alanları katletmek. Bunlar halktan kopmuşlar, VIP araçlarından inip halka dokunamıyorlar.

“Vatandaş kafeye gidemiyor”

Sosyal tesis bakımından yetersiz buluyorsunuz yani?

Başiskele sahilde 4 kişilik bir aile çay içemiyor evden çıkıp, kahvaltıya gidemiyor. Bir sosyal tesiste gazoz 30-40 TL olur mu? Başiskele’de yaşayan insanlar sahili kullanamaz hale geldiler. Masa sandalyesini alıyor, evinde termosunu hazırlıyor ama o kafelerde oturamıyorlar. Verdikleri vaatleri de getirmiyorlar.

“Sorularıma cevap vermedi”

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın nikahınızı kıymıştı… Ulaşıyor musunuz kendisine Başiskele ile alakalı sorunlarda?

Kendisiyle diyaloğumuz iyi bir sorunumuz yok ama Başiskele’nin sorunlarıyla alakalı kendisine ulaşmadım. Hatta köprünün üzerinden Başiskele trafiğiyle ilgili kendisine sorular sormuştum ama cevap vermedi. Yaz geliyor, bir ay sonra o köprüye yeniden çıkacağım bakalım bu kez cevap verecek mi diye.

“Gezmeleri lazım”

CHP’de de büyükşehir için bir hengame var. Sen de eski gençlik kolları başkanısın, AKP’nin güçlü olduğu bir yerde CHP için mücadele ediyorsun. Oradan baktığında CHP’nin büyükşehir adayı kim olmalı?

Benim söylemem pek doğru olmaz ama herkesin gönlünde de bir aslan yatar. Büyükşehir belediye başkan adayının kim olduğu belli değil ama çıkıp sahada gezmeleri lazım. Ben sahada gezdiğimde belli isimler konuşuluyor.

“Kale içten fethedilmiş”

Yoo, aslında gayet sahadalar. Fatma Hanım batı yakasında, Sertif Başkan da sık sık doğu illeri STK’larında, batı yakası ilçelerinde veya bazen Gölcük tarafında, öte yandan Harun bey de ilçe ilçe geziyor.

Açık konuşmak lazım biz Başiskele’de siyaset yaparken aile evlerine gidiyorduk. Evin hanımı Fatma Hanım diyor eşi AKP’ye oy veriyor. Burada kale içten fethedilmiş. Öngördüğümüz şey Fatma Hanım aday olursa kazanacağımız. Şu anda Sertif başkan Derince’de çok güzel işler yapıyor, Ahmet abi Karamürsel’de çok güzel işler yapıyor.

“Sepetlipınar’dan Doğantepe’ye kadar bayrak asmamız lazım”

Önseçimde Başiskele’de çok ilginç bir yoğunluk oldu. Ne düşünüyorsunuz bu konuda? Bir umut ışığı gibi miydi o kalabalık?

İmamoğlu sürecinden sonra gerçekten bir enerji kazandık. Yüzde 30-40 bandında üye artışımız oldu. Başiskele’de görmediğim bir kalabalığı ön seçimde gördüm. İnsanların artık haksızlığa gelemiyor oluşu, hadi sandığa dedirtti. Biz hem gençlik kollarında hem ana kademede üyemizi yükselttik. Bizim sahadan hiç ayrılmamamız lazım. Sepetlipınar’dan Doğantepe’ye kadar bayrak asmamız lazım. Her birimizin üstüne çok görev düşüyor. Önemli olan ilçenin görev vermesi.

"Umreden geldikten sonra yaşantıma dikkat etmeye başladım"

Umreye gittiğin için seni eleştirenler de oldu. Nasıl tepkiler aldın?

Ben Sünni Müslüman bir aileden geliyorum. Bana pek eleştiri gelmedi, güzel tepkiler aldım. Dini bütün yaşayan bir insanım. Umreden geldikten sonra yaşantıma daha da dikkat etmeye başladım. Zaten Ramazan’da gitmiştik döndükten sonra teravihe gittiğimde de cami cemaatinden güzel tepkiler gördük. Parti içinde soran olmadı. Sonuçta CHP’liler Umreye gidemez diye bir şey yok. Allah bir daha gitmeyi nasip etsin.

"Haber değeri taşıdığımızı basın görüyor"

Genç bir isimsiniz. Böyle genç siyasetçilerin haber olması, gündeme gelmesi büyüklerde bir rahatsızlık yaratır. Aleni bir laf söyleme olmasa da iğnelemede bulunulur. Bunu yaşıyor musunuz?

Gençlik kollarından geldiğimiz için biraz heyecanımız var, önplana çıkma daha çok mücadele verme gibi. Biz siyaseti ticaret için yapmıyoruz. Bazı ortamlarda denk geliyoruz. Bazı büyüklerimiz ‘Siz mi bunları paslıyorsunuz, yaptırıyorsunuz’ gibi söylemlerde bulunuyor. Bunlara da ihtiyacımız yok. Biz vatandaşa dokunduğumuzda bunun haber değeri taşıdığımızı basın kendisi görüyor. Yeri gelir çizmemizi giyiyoruz köprünün altına iniyoruz ilçedeki sorunlarla alakalı, yeri geliyor evi yanmış vatandaşın evine gidiyoruz. Bizim amacımız halka dokunmak.