AKP’li vekilden kaybedilen seçimle ilgili çarpıcı açıklamalar
AKP Kocaeli Milletvekili Sami Çakır, partisinin yerel seçimde yaşadığı kayıplarla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Çakır, İstanbul’da ikinci seçim sonucunun bağıra bağıra geldiğini belirtirken sadece İzmit için değil, Türkiye’de her alanda kendilerini check etmeleri gerektiğini söyledi. Çakır, iktidar sarhoşluğuna kapılmamaları gerektiğini de kaydetti

AKP Kocaeli Milletvekili Sami Çakır ile yaptığımız söyleşinin son bölümündeyiz. Sami Çakır’ın röportajının ilk iki bölümü okuyuculardan hayli ilgi gördü. Genelde pek sesi çıkmayan, olaylara sessiz kalan, kendi halinde biri olarak tanınan Sami Çakır’ın üç bölüme yayılacak kadar neler söylediğini merak edenler olduğu belli. Benim de beklemediğim tarzda bir röportaj oldu açıkçası. İktidar partisi kanadından şimdiye kadar konuk ettiğim isimlerin aksine Sami Bey, gerçek dünyadan kopmadan, iktidar sarhoşluğuna kapılmadan, doğru bildiği ne varsa söylüyor. Yani pembe tablo çizmiyor. Örneğin İzmit seçimlerinin kaybedilmesiyle alakalı, Sibel Gönül’ün simasının unutulduğunu, ona rağmen aday gösterildiğini ifade ediyor.
Bunun yanı sıra İstanbul ve Ankara gibi metropollerin kaybedilmesinin sürpriz olmadığından bahsediyor. “Bağıra bağıra gelen bir süreçti” diyecek kadar gerçekçi konuşuyor.
Yerel basın konusunda da fikrini sorduğum Çakır, basındaki dağınık yapının hoş olmadığını savunuyor. Gazetemizi objektif bulduğunu da sözlerine ekliyor. Röportajlar serisine neden geç kaldım diye soruyor.
Benim de çok keyif aldığım sohbet için sayın vekilimize teşekkür ediyor, son bölümle sizleri baş başa bırakıyorum.
3.BÖLÜM
***Ensar Vakfında yöneticilik yaptınız. Geçtiğimiz ay büyükşehir belediye meclisinde Pembe Köşk bu vakfa tahsis edildi ve CHP’liler Ensar Vakfını taciz ve tecavüzle anılan bir vakıf olması nedeniyle eleştirdi. Vakıfta yöneticilik yapmanıza rağmen bu tepkilere karşı sizi yine göremedik. Biraz Ensar Vakfı’nı sizden dinlemek istiyorum.
-Ensar Vakfı manevi değerleri yüksek bir nesil yetiştirmek için kurulmuş faaliyet gösteren bir dernek. Taciz olayını peşinen reddettik, karşı çıktık. Ama bir olayla bütün camiayı töhmet altına bırakmanın, tüm camiayı o olayın sahibiymiş gibi gösterilmesinden rahatsız olduk. En son CHP’deki ahlak dışı olaylardan sonra durakladı. Ben aynı şeyi CHP için de kullanmam. CHP’yle ilgili olumsuz bir olay yaşandı ve bu olay malzeme edilmez. Bu tür olaylar konuşuldukça reklam edilir. Kişi men edildiği şeye ihtiras duyar. İntiharı da duyurdukça reklam olur. Şeklen aklından geçireni yapmaya iter. Ensar üzerinden Tayyip Erdoğan’a vurma operasyonuydu.
ENSAR VAKFI İLE PROGRAM YAPACAKTIK
*** Başkan Büyükakın’ın Pembe Köşk’ü Ensar Vakfı’na vermesi doğru bir karar mıydı? Doğruysa neden destek çıkmadınız?
-Pembe Köşk için de aradım başkana hayırlı olsun dedim. Pandemi olmamış olsaydı Ensar Vakfı’yla program yapacaktık. Başkanla da konuştuk en kısa sürede program yapacağız. Resim çektirdik o da bir destek anlamındaydı. Pembe Köşk’ün devri, Ensar Vakfının bulunduğu binadan çıkartılması ne kadar yanlışsa o kadar doğru bir karardı. Büyükşehir’in bu tür organizasyonları var. Ensar’ı da onun dışında görmüyorum.
“SAHADAN UZAK KALMASININ ETKİSİ OLDU”
***Size göre AKP İzmit’i neden kaybetti? Bunu herkese sordum size de sormak istiyorum?
-Bir defa aday belirlemede kriterlerimiz sisteme uymadı. Şehirde daha çok ses getirecek bir aday belirleme çalışması yapabilirdik, bunu yapmadık diye düşünüyorum. Gönül isterdi ki İzmit’i kaybetmeyelim. Belki bundan sonraki çalışmalarda daha farklı değerlendirme yapmamız gerekir.
***Adaya olan tepkiden dolayı teşkilatın tam bir performans ile çalışmadığı doğru mu?
-Teşkilat yeterince çalışmadı dendi ama teşkilat her seçimde uyguladığı SKM’yi uyguladı. Oraya çok fazla yoğunlaşmıyorum, belki de vatandaş değişiklik istedi. Fatma (Hürriyet) Hanım baya önceden çalışmaya başlamıştı onun tesiri oldu belki. Sibel Hanım’ın becerisinden şüphemiz yok ama 3-4 sene sahadan uzak olmasının bize bir etkisi oldu. Biz biraz da geç çıktık sahaya.
“SİYASETTE YÜZ KAYBOLMASI DA VAR”
***Seçmen bir türlü İzmit’le Sibel Hanım’ı bağdaştıramadı. İzmit’te Sibel Gönül ne alaka diyenler oldu?
-Çok uzun zaman programlarda yoktu bu az bir şey değil. İş hayatında bile sektörden koparsanız unutulursunuz. Siyasette yüz eskimesi yanında yüz kaybolması da var. Bazen simasını bile unutursunuz. Biz burada onu yaşadık. İzmitli vatandaşımız bir değişiklik olsun dedi.
“BAĞIRA BAĞIRA GELEN BİR SÜREÇTİ”
***Nasıl görüyorsunuz peki şu anda İzmit’i? Bana kalırsa iktidar partisi kendisine biraz çeki düzen vermek zorunda kaldı. Ceketi koysak seçim alırız düşüncesi yok oldu?
-Biraz değil ben açıkça söyleyeyim sadece İzmit değil Kocaeli için değil Türkiye’de her alanda kendimizi check etme mecburiyetindeyiz. Seçimi kaybederken hangi dinamikler bunu tetikledi gözetmemiz gerek. Ben İstanbul’daki seçime refakatçi olarak gittim. İkinci sayımda bazı programlara da gittim. Bağıra bağıra gelen bir süreçti. O yüzden kendimizi gözetmemiz gerek.
“İKTİDAR SARHOŞLUĞUNA KAPILMAMALIYIZ”
***İster istemez bir güç sarhoşluğu oluyor insanoğlunda, değil mi?
-Sanki iktidar hiç değişmeyecekmiş gibi hep kendimize yönelik bir tercih olacakmış gibi bir beklentiye girdik. Biz bu ülkede yüzde 20 ile Ecevit’in iktidar olduğunu yüzde 1’le kaybolduğunu gördük. Sağlıklı bir insanın yarına garantisi yok biz de iktidar sarhoşluğuna kapılmamalıyız. İzmit’le ilgili ciddi anlamda kendimizi gözden geçirmeliyiz. Kocaeli’de 11 ilçemiz var, Karamürsel hariç tüm başkanları değiştirdik. Biz Ankara’da şehrin bu beklentide olduğunu söyledik. İzmit’te iyi mesaj da verememiş olabiliriz.
“FATMA HANIMIN SERT ÜSLUBU VAR”
***Fatma Hanım’ın performansına bakarak gelecek dönem tekrar seçimi kazanıp kazanamayacağını söyleyebilir misiniz?
-Bizim mecliste de Fatma Hanım’la çok derin bir muhabbetimiz olmadı. Biraz üslup itibariyle tarzımız örtüşmüyordu, sert bir üslubu var ama aynı üslup İzmit’te ne kadar karşılık bulur pek emin değilim. Biz iyi olmak mecburiyetindeyiz. Ben bu değerlendirmeyi CHP’ye oy veren vatandaşlara bırakıyorum. Biz AK Parti olarak İzmit’te neler yapacağımızı, nasıl bir adayla yürüyeceğimizi bulup şehrin beklentisini karşılayacak bir aday çıkartmamız gerektiğine inanıyorum. Bu bir temennidir ama farklı bir görüntü görmedik.
“ENTERESAN BİR SÜREÇ OLDU”
***Geçen Ocak ayındaki meclisi değerlendirmenizi istiyorum. Mağdur iki esnafa alkol ruhsatı verilmesiyle alakalı AKP’li meclis üyeleri arasında ikilik yaşandı. Bir çatırdama oldu sanki. Buna yorumunuz nedir?
-Enteresan bir süreç oldu. Bir grup kültürü var, bu konu grupta gündeme gelmiyor. Daha önce grupta da bu hususta verilmiş bir karar yok. Grup başkanvekili de bu işin komisyona intikal etmesi noktasına bir tavır kullanıyor. Önergeyi veren arkadaş da uymuyor. Grup kültüründe eğer meselede yanlışlık varsa bu sıkıntıyı konuşacağınız zeminler vardır. En azından geçen mecliste oluşan iki arkadaşın birbirine hakarette bulunması, gruptan ayrı önerge verilmesi doğru değil.
“TAHİR BEY HAKKINI VERİYOR”
***AKP büyük kentleri kaybetti. Dolayısıyla Kocaeli biraz daha öne çıktı. Ankara’dan Kocaeli nasıl görünüyor, bakanların buraya sürekli yatırım vaadi vermesinin nedeni bu mu? İstanbul, Ankara olmadığı için mi çok öne çıktı yoksa Tahir Büyükakın’ın başarısı mı?
-İyi bir diyalog iyi bir başarı demektir, Tahir Bey de bu noktada hakkını veriyor. Şehrin ihtiyaçları noktasında, Ankara’yla diyalog noktasında en üst düzeyde gerekirse Cumhurbaşkanı’yla irtibat noktasında buraya gelecek yatırımlar için özel gayret sarf ediyor. Diğer büyükşehirler gitti Kocaeli bizde kaldı değil. Eğer devlet yatırımı olacaksa, belediye başkanının sizden olması gerekmiyor. Devlet yine yatırım yapıyor. Milletvekilleri aracılık ediyor. Bu diyalogdan kaynaklı bir durum. Bütün ilçe belediye başkanlarının kendilerine göre bir programı var. Biz geçen hafta 10 ilçenin bütün seçim beyannamelerinde yapılanları incelemedik. Beyanname dışında yapılanlara bile bakmadık. Madde madde her vaadin olabilirliğini inceledik. Büyükşehir’in, Ankara’nın yapabileceği her şeyi tek tek konuştuk. İşine sahip çıkmak zorunda belediye başkanları.
“ARKASINDA DURACAĞIZ”
***2024 yerel seçimlerinde yine aynı isimler belediye başkanı olur mu?
-2024’te aynı arkadaşlarla devam ederiz, etmeyiz bu ayrı konu ama başkan milletin önüne çıktı beyannamem bu dedi. Şimdi ona sahip çıkma bilinciyle hareket ediyor biz de arkasında duracağız. Hatta bu 3 yıl içerisinde yapılamayacak bir proje varsa belirtin vatandaşla paylaşalım dedik. Yıl sonunda bugün aldığımız notlarla toplantıyı tekrar yapacağız.
“BİZE GÖRE BÜYÜKAKIN TUTTU”
***Sizce Büyükakın tuttu mu? Başarılı mı veya başarılı olacak mı?
-Bir büyükşehrin genel sekreteri olmak daha sonra da orada başkan olmak bir avantajdır. Önceden test edilmiş bir bilgiyi hayata geçirmek daha kolaydır. Büyükakın bize göre tuttu ama bunun son değerlendirmesini halk yapacak. Ankara da olumlu karşılıyor. Güzel işlere imza atacak zaman da var, zemin de var.
“DİLOVASI’NI PEŞKEŞ ÇEKECEKSİNİZ DİYORLAR”
*** Bakan Murat Kurum, Kocaeli’ye geldiğinde bir sürü kentsel dönüşüm projesi anlattı. Daha bir Cedit sorununu aşamamışken bunlar bana çokta inandırıcı gelmiyor. Kentsel dönüşüm konusunda Kocaeli neden bir türlü kendisini aşamıyor?
-Kocaeli’nin çok enterasan problemleri var. Kocaeli’de bir kentsel dönüşüm yapmaya kalktığınızda çok maliyet çıkıyor. Dilovası mesela, en bariz beklenti orada. 15 bin konut yapılacağına dair söz verdik. Bu saatten sonra bunun ütopik kalma durumu yok. Ben bile ‘Kardeşim ne yaptınız? Bir sene içinde bu operasyonu başlatmak zorundasınız’ dedim. Toptan bir hareket başlatmaları gerekiyor. Böyle bir şey yapılınca da ‘Siz Dilovası’nı büyük iş adamlarına peşkeş çekeceksiniz’ diyorlar. Taş yerine ağırdır. Yapamayacağımız bir şeyse bunu söylememek daha doğrudur. Dilovası’nı önemsiyorum, gittiğimde beklentilerin arttığını görüyorum. Yerleri, beklentileri bir yere oturtmak lazım.
“CEDİT’TE ORTAK AKILLA HAREKET EDEBİLİRDİK”
Cedit’le ilgili olarak, Fatma Hanım biz yaparız dedi sonra yapamayız dedi onun da tesiri oldu. Ortak bir akılla hareket edilebilirdi edilmedi. Ama bu olmak mecburiyetinde yapacağız dedik. AK Parti döneminde 3-5 gün gecikme olur ama söylenilen şeyleri hayata geçirme konusunda performansımız iyidir.
“FORD, İLİŞKİLERİ İYİ TUTMAK İÇİN VERMİŞ OLABİLİR”
***Bakan Mustafa Varank ilimizdeydi. Başiskele Belediyesi’ne Ford’un hibe ettiği 71 aracın törenine katıldı. Daha önce benzerleri oldu mu bilmiyorum ama Ford niye araç verdi Başiskele Belediyesi’ne? İmar’da ayrıcalık yapıldığı söyleniyor?
-Detayı çok bilmiyorum ama Ford kendi ürettiği ürünleri, bulunduğu yerdeki ilişkileri iyi tutmak açısından vermiş olabilir. Biliyorsunuz geniş yatırım alanlarıyla farklı haklar verilebiliyor. Hukuki olarak mevzuata ters düşecek bir iş yapılmamıştır diye düşünüyorum çünkü hiçbir şey artık gizli değil.
“HİZMETİN BİLE ANLAYIŞI DEĞİŞİR”
***Erken seçim bekliyor musunuz?
-Cumhur ittifakı seçim 2023’te diyor. Enteresan bir şekilde seçim üzerinden siyaset yapılıyor. Bu da yapılan tüm çalışmaları, hizmeti bile seçim vaadi yapıyorlar gibisine getirilir. Hizmetin bile anlayışı değişir. Gidişata göre bakarsak erken seçim olmaz gibi geliyor. Rutin akışa göre şu an seçim yapmayı gerektirecek bir durum yok.
“SEÇİM SATHINDA KARAR VERECEĞİM”
***Tekrar aday olacak mısınız?
-Seçim sathı mahalline girmedik. Girdiğimizde çok peşin bir şekilde aday olacağım ya da olmayacağım deme taraftarı değilim. Bankacı olmaktan kaynaklanan hesabı kitabı yapmamız gerektiği kanaatimdeyim. Seçimin size aday olmayı gerektirecek bir pozisyonu hazırlayıp hazırlamayacağı belli değil. Şartlar düşünceleri değiştirebilir. Seçim sathı mahalline girdiğimizde vereceğim bir karar.
“BİRİ BİR DAĞDAN BİRİ BİR DAĞDAN BAHSEDİYOR”
***Kocaeli’de yerel basını nasıl görüyorsunuz?
-Yerel basın biraz dağınık ve kopuk geliyor. Her ne kadar sizin yayınladığınız manifesto kendi içerisinde güzel bir girişimdi ama biri bir dağdan biri bir dağdan bahsediyor. Biraz uçlarda kalarak iş yapmak, prim yapmak gibi geliyor bu bana. Sonuçta 2 milyon nüfusu olan bir şehirde yaşıyoruz. Dağı, sanayisi, katma değeri olan bir şehirdeyiz. Sadece bürokrasi, siyaseti değil basının da şehre katkı sağlayacak bir birliktelikte olmasını önemsiyorum. Şehrin geleceğine yönelik artısını önemsiyorum. Sonuçta bu bir sestir. Bir ayağımız basındır.
“OBJEKTİFSİZSİNİZ AMA DİKKAT EDİN”
Kocaeli Barış Gazetesi’nin de değerlendirmelerini asla yadırgamam. Olumlu bir şey çıkarsa onu daha iyi yapmaya bakarım, olumsuz bir şey çıkarsa da nerede yanlış yaptığımı düşünürüm ya da arayıp bilgilendirme yaparım. Siyasi görüşünüzden dolayı size asla önyargım olmadı. Objektifsizsiniz ama dikkat edin sizinkiler rahatsız olmasın. Hiçbirimiz eleştirilemez değiliz. Herkes yarın size oy verebilir, herkes size oy istemek için gelebilir. Benim de size gelecek olduğum gibi.
***Vekilim, ricamızı kırmadınız röportaj serimize dahil oldunuz, açık yüreklilikle sorularıma cevap verdiniz. Açıkçası bu kadar net cevaplar beklemiyordum. Çok teşekkür ediyorum.
-Asıl ben teşekkür ediyorum, röportajları okuyorum. Neden geç kalmışım diye düşünüyorum, çok keyifli bir sohbet oldu.