Atasoy Bilgin: AKP İl Başkanı ile iş yapmadım!

CHP Derince İlçe Başkanı Atasoy Bilgin gazetemize verdiği röportajda CHP Kocaeli eski İl Başkanı Harun Yıldızlı ile iş yapmasıyla ilgili konuştu. Bilgin verdiği cevapta siyasi görüşüne uygun herkesle çalışabileceğinin altını çizerken, “Sonuçta ben bu işi Cumhuriyet Halk Partisi’nin il başkanıyla yaptım, AKP’nin il başkanıyla yapmadım” cevabını verdi

Atasoy Bilgin: AKP İl Başkanı ile iş yapmadım!

Bir haftalık aranın ardından röportaj serimize CHP Derince İlçe Başkanı Atasoy Bilgin ile devam ediyoruz. 12 yıllık aranın ardından siyasete yine CHP Derince İlçe Başkanı olarak dönen Bilgin ile hem kendisini, hem CHP Kocaeli eski İl Başkanı Harun Yıldızlı ile iş ilişkisini hem de olaylı geçen ilçe kongresini konuştuk.

Siyaseti bıraktıktan sonra yurtdışına gidişiyle ilgili konuşan Bilgin, kendisi yurtdışında çalışsa da ailesinin hep Derince’de olduğunu, evini hiç taşımadığını söyledi. Bilgin, ilçe kongresinin olaylı geçmesiyle ilgili ise tepkilerin kendisine olmadığını, tepkilerin karşı taraf böyle bir sonuç beklemediği için olduğunu belirtti. Yıldızlı’nın partililerden taraf tuttuğu gerekçesiyle tepki görmesi ile ilgili de konuşan Bilgin, herkesin birlikte çalışmak isteyeceği birilerinin olabileceğini, sonuçta diğer adayın önünün kapatılmadığını bu yüzden Yıldızlı’nın yanlış bir şey yapmadığını ifade etti. Daha önce gazetemize verdiği açıklamada Yıldızlı’ya danışmanlık hizmeti verdiğini söyleyen Bilgin’e, bunun ticaret olup olmadığını sorduğumuzda ise CHP Körfez İlçe eski Başkanı Bülent Yıldız ile de benzer işler yaptıklarını, siyasi görüşüne uygun herkesle çalışabileceğini sonuçta AKP il başkanıyla iş yapmadığını söyledi.

Bilgin ile oldukça keyifli geçen iki bölümlük röportajımızın ilk bölümüyle sizleri baş başa bırakıyor, keyifli okumalar diliyorum.

Atasoy Bilgin: AKP İl Başkanı ile iş yapmadım!


YURTDIŞINA GİTSEM DE EVİMİZDEN HİÇ TAŞINMADIK”

İlçe başkanlığı yaptıktan sonra yurtdışında yaşadığınız biliniyor. Derince’den uzun süre uzak kaldıktan sonra siyasete dönüşünüz nasıl oldu?

Siyasete ben 2002 yılında 26 yaşında girdim. Eğitim sekreteri olarak görev aldım daha sonra 30 yaşında da ilçe başkanı olduktan sonra 2010 yılında yapılan kongreyle bıraktım. Çünkü bir kişinin 2 dönemden fazla aynı görevi yapmasını doğru bulmuyorum, eleştirdiğim bir şeydi. Sonrasında da Türkiye’de işlerim devam etti, mesleğimden dolayı yurtdışında çalışan arkadaşlarımızın üst kademe pozisyonlarda ihtiyaçları olduğunu söylediler ben de gittim. Bu süre içerisinde MNG gibi bir firmanın Azerbaycan yükümlülüğünü yaptım, Güriş’in Libya’da proje müdürlüğünü yaptım. Bu süre zarfının hepsini yurtdışında da yapmadım, birkaç yıl yurtdışındaydım. Ailem hep buradaydı, çocuğum burada okudu, evim de hep buradaydı. Ben yurtdışına gitsem de evimizden hiç taşınmadık. Siyasetle ilgili de söyleyecek bir şeyiniz varsa bunu söyleyebileceğiniz tek yer siyasettir. Ben makine mühendisleri odası üyesiyim aynı zamanda orada da mücadeleye devam ediyorum. Buraya geldikten sonra da siyasette bir boşluk olduğunu gördüm. Derince’ye çok emek verdik. Derince 30 yıldır aynı bakış açısına sahip partilerle yönetiliyor. Derince’de yaşıyoruz, yaşarken de mutsuzuz. Bununla ilgili siyaset yapmanın gerekliliğini biliyorum. Boşluk vardı, bu süreçte de arkadaşlarım bu boşluğu doldurmamız gerektiğini yoksa sürecin daha kötüye gideceğini söylediler. Biz de aday olmaya karar verdik.

BENİM İLÇE BAŞKANI OLMAMLA ÇALIŞMALARIN HIZ KAZANACAĞINA KANAAT GETİRDİK”

Yani siyasete dönmek zaten aklınızda vardı da Birkan Koçak’tan sonra yaşananlar zemin mi hazırladı?

Birkan Koçak dönemi, ondan sonraki dönemde yaşananlar parti açısından çok olumlu olmadı, geriye götüren bir süreç oldu. Ben de partiliyim, yıllarca emek verdim. Bu kötü gidişe dur deme gereği hissediyordum. Yaptığım istişarelerde de benim ilçe başkanı olmamla partiyi daha çok derleyip toplayacağıma, çalışmaların hız kazanacağına kanaat getirdik ve öylece aday oldum.

BEKLEMEDİKLERİ BİR SONUÇ OLDU, TEPKİLERİ ONDAN”

İlçe kongrenizde olaylar neden o kadar büyüyüp kavgaya dönüştü? Harun Yıldızlı seçime gerçekten müdahil oldu mu?

Bana karşı bir tepki yok öncelikle onu söylemek isterim. Derince’de siyaset yapan tüm insanları toplayın, bana karşı bir tepkide bulunamazlar olumlu olarak eleştirirler. Benim buna güvenim var. Bu süreç ben aday olmadan önce birtakım arkadaşlar kendileri bu sürece müdahale etme gereği hissetmişler. 3-5 ay öncesinden adaylarını belirlemişler çalışma yapmaya başlamışlar. Biz de 3 haftalık çalışmayla seçimi aldık. Beklemedikleri bir sonuç oldu, tepkileri de ondan oldu. Harun Yıldızlı bizim il başkanımız, müdahale etti mi? Müdahale etmek şudur, herkesin gönlünden bir şey geçer. Siyasi konumunu başka bir adayın lehine kullanıyorsa budur müdahale etmek. Orada ‘Şununla çalışmak istiyorum’ demek müdahale sayılmaz. Harun Yıldızlı’ya yapılan bu eleştirilerin dışında bir meclis üyemiz dışında hepsi diğer adayla çalıştılar. Bunu gönüllerinden geçirmediler tüm delegeler üzerinden çalıştılar.

HARUN YILDIZLI’NIN YANLIŞ BİR ŞEY YAPTIĞINI DÜŞÜNMÜYORUM”

Mesela kim?

Geçmiş dönemde ilçe başkanlığı yapmış kişiler birebir çalıştılar, delegeyle toplantı yaptılar. Daha başka siyasi figürler de çalıştı. İsim vermek istemiyorum. Herkes birileriyle çalışmak ister önemli olan pozisyon gereği başka bir adaya imtiyaz sağladı mı sağlamadı mı? Bütün çalışmalara diğer aday arkadaşımız da katıldı. Onun önü kapatılmadı. Bu yüzden Harun Yıldızlı’nın yanlış bir şey yaptığını düşünmüyorum. Seçim sonrası olan tepkilerle ilgili de seçimi yüzde 100 kazanacaklarını söylüyorlardı. Orada birkaç tane aşırı tepki ve ona müdahale edilen kısa sürede arbede çıktı. Orada tepkiler bana değildi.

Atasoy Bilgin: AKP İl Başkanı ile iş yapmadım!


DERİNCE’Yİ, DERİNCE’DE OTURANLAR KURGULAMALI”

Zaten tepkiler size değildi ki. Orada Harun Yıldızlı’ya ‘Bir il başkanı bu kadar müdahil olmaz’ diye isyan etti delegeler.

O isyanları haksız buluyorum. Nasıl bir müdahale de bulunabilir ki? Ben 3 haftalık bir çalışma yaptım, delegasyonun tamamının beni tanıması benim şansımdı. Ben hiçbir üst siyaset yapan insanların delegasyona çok etkili olacağını düşünmüyorum. Kim kimi arasa dahi delegasyon adayı tanıyorsa hiç kimsenin aradığıyla değil, kendi bildiğiyle hareket eder. Derince’de siyaset yaparken ben ‘Derince’nin bağını İzmit’ten koparmak lazım. Derince’yi, Derince’de oturanlar kurgulamalı, onlar siyaset yapmalı, onlar birbiriyle ittifaklar kurmalı ya da yarışmalı. İzmit’ten ya da başka yerlerden müdahalelere kapalı olmalı’ dedim. Şu anda da aynı şeyi düşünüyorum. Ben Derince’de oturan bana destek vermiş olsun ya da olmasın herkesle konuşurum.

Ama ona rağmen iki oyla kazandınız… Farkın bu kadar az olmasına ne diyeceksiniz?

Onu diğer adaya sormak lazım, bu kadar çalışmaya iki oyla kaybedildi.

ONLAR 3 AY ÇALIŞTI BEN 3 HAFTA ÇALIŞTIM”

E ama o taraf da sizin için çok çalışıldığını söyler.

‘Ben adayım’ demeden önce ismim dolaşmadı ama diğer arkadaşın 3 ay boyunca ‘Bu yönetim kötü gidiyor, değiştirelim. Adayımız da şudur’ diye ismi geçti. Delegasyon 3 yıllık delegasyon, onlar 3 ay çalıştı ben 3 hafta çalıştım. Neden kaybedildiğini onlara sormak lazım.

SENİN ADAY OLACAĞINI BİLMİYORDUK, BİZ BU ARKADAŞLA YOLA ÇIKTIK’ DİYENLER VAR”

Güç birliğinin yanı sıra eski dönemde birlikte yol yürüdüğünüz insanlarla neden yol yürümediniz? O dönemde sizle olan ve bu dönem karşı listede yer almalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Caner ve Elvan eski gençlik kolları başkanlarımdı birlikte yol yürüyoruz. Delegasyonun birçoğuyla da yönetimlerde yer aldık. Birkaç arkadaşımız farklı hareket etmiş olabilir onların da daha önceden söz verenlerdir. ‘Senin aday olacağını bilmiyorduk, biz bu arkadaşla yola çıktık’ diyenler var. Süreç kısa olduğu için ikna edememiş olabilirim ama birlikte siyaset yaptığım insanların yüzde 80’iyle hala siyaset yapıyorum.

ADAY OLDUĞUMDA ARADIM, GELİP BENİ DESTEKLEDİLER”

Elvan Sarım’ın yönetiminin düşmesine sebep olan 9 istifa eden için yöneticilerini siz de eleştirmiştiniz. Ama o yöneticilerle şimdilerde aranız düzeldi. Madem bu insanları kabul edebiliyordunuz neden ilçeye kayyum atattınız? İlla o yönetimin düşmesi mi gerekiyordu?

Bir kısım arkadaş mevcut seçimlere kadar Elvan Sarım ve yönetimiyle gidebileceğini başka bir kesim de bu yönetimin önümüzdeki ciddi seçimlere kadar taşıyamayacağını düşünüyordu. Ayrılık bu aslında, bu sebepten de istifa ettiler. Ben de istifa etme şekillerini eleştirdim, böyle olmamalıydı. Kurullar toplanmalıydı, beraber konuşulmalıydı. Sonrasında da yönetimi eleştirdiğim arkadaşlarla da konuştum. Onlar ‘Önümüzde ciddi bir seçim var, bu yönetim değişirse Cumhuriyet Halk Partisi daha başarılı olur’ dediler. Ben bir art niyet aramıyorum. İlk zaman karşıda yer aldılar. Ben aday olduğumda onları aradım, gelip beni de desteklediler. Aday olduktan sonra da bütün arkadaşlara, ‘Geçmişte yol yürüdüğünüz insanlarla ilgili tek kelime söylemeyin’ dedim. Çünkü biz bu insanlarla yol yürüdük, yarın da yol yürüyebiliriz. İstifa eden arkadaşlarla da görüşmelere devam ettim.

İstifa edenlerin oyuyla seçimi kazandığınızı düşünüyor musunuz?

Tabii onlar da oy verdi bana, kesin net oy verdi.

YÖNETİMDE YER ALMAK İSTEMEDİ, DIŞARDAN DESTEK VERMEK İSTEDİ”

Şimdiki ilçe yöneticiniz Elvan Sarım’ın başkanlıktan ilçe yöneticiliğine düşmesi bana pes dedirtti. Yönetimi düşen bir başkanı ne deyip de yönetici olmaya ikna ettiniz merak ettim doğrusu. Bence normal bir üye olarak devam etmeliydi.

Elvan’ın ben siyaset yapma tarzını beğeniyorum, insan ilişkileri çok iyidir. Ben yönetimde yer aldığı zaman bana faydalı olacağını düşünüyorum. Yönetimde yer alması gerektiğini de söyledim. Geçmişten iyi bir hukukumuz var. Kendisi yönetimde yer almak istemediğini, dışardan destek vermek istediğini söyledi. Ben de sürecin içinde yer alması gerektiğini, ona ihtiyacım olduğunu söyledim o da kabul etti. Biz ailecek görüşüyoruz. Ben Elvan Sarım’ın siyaset anlayışını beğeniyorum, onunla da çalışmak istiyorum. Çevresinde çalışkanlığıyla öne çıkan birisi. O dönem ailevi sorunları vardı. Biraz kendisini çekti ama seçimlerde çok iyi performans göstereceğini biliyorum. Ben onunla partiye kimsenin gelmediği dönemde çalıştım.

ORKUN’LA YA DA ONU DESTEKLEYEN EKİPLE HİÇBİR SIKINTIM YOK”

Seçimden sonra rakibiniz Orkun Utkubaş’la görüştünüz mü? Aranız nasıl? Birlikte çalışmalarda bulunuyor musunuz?

Sürekli görüşüyorum, çalışmalarla ilgili bilgilendiriyorum. Katkı sunmasını istiyorum, kendisi avukat, önümüzde seçim var. Hukukla ilgili konularda destek istedi arkadaşlar. Orkun’la ya da onu destekleyen ekiple hiçbir sıkıntım yok, ilk onlara gittim zaten. Ona destek veren insanları da tanırım o yüzden öyle bir kırılma çok olmadı.

HERKES HEDEFLERİNİ ASKIYA ALARAK SEÇİMLER İÇİN ÇALIŞMALI”

Belediye başkan adayı mı olmak istiyorsunuz? Sizinle ilgili algı o yönde çünkü ‘Adaylık için döndü’ diyenler çok.

Siyasi hedefi olmayan insanların siyaset yapmaması lazım ama hedef koyup siyasete de girmemesi lazım. Ben siyasete girerken bulunduğum kentte oturacağımız, sohbet edeceğimiz bir yer yoktu. Bu kenti değiştirebilir miyiz diye sormuştuk ve öyle siyasete girmiştik. Kimsenin kişisel hedefleri ya da beklentileri milletvekilliği sürecinde iktidar olmamızın önüne geçmemeli. Bu yüzden milletvekilliği seçim sürecine kadar herkes hedeflerini askıya alarak seçimler için çalışmalı. Ondan sonraki süreçte de inşallah iktidar olacağız ben buna inanıyorum. Yereldeki konuları da yerelde siyaset yapan insanlarla siyaset yapıp çözeceğiz.

GENEL BAŞKANLA İLGİLİ PROGRAM YAPIYORUZ”

Başkan seçildikten sonra genel başkanla görüştünüz mü? Yönetiminizle gittiğinize dair bir fotoğraf veya haber bulamadım. Genelde yeni seçilen başkanlar gider…

Genel başkana gittiğiniz zaman elinizde bir şey olması lazım. ‘Ben seçildim’ diye gitmek var ‘Ben seçildim, şu programları yaptım’ demek var. Gideceğiz, program yapacağız. Bu zamana kadar yaptıklarımızı anlatacağız, seçime hazırız bunu anlatacağız ama şimdiye kadar gitmedim. Genel başkanla ilgili program yapıyoruz, gidip görüşeceğiz.

PARTİDE OTURARAK İKTİDAR OLUNMUYOR”

İş yoğunluğunuz nedeniyle parti programlarına katılamadığınız görülüyor. Bundan mütevellit partide huzursuzluk olduğu da konuşuluyor. Buna açıklık getirebilir misiniz?

İş yerine 15 günde bir gidiyorum neredeyse. Sürekli parti programlarının içerisindeyim. İlk bir ayımız ziyaretlerle geçti zaten. Partide oturarak iktidar olunmuyor, esnaf ziyaretlerine başladık. Mahalle örgütlerimizi kurduk, üyelerimizi motive ettik ve öbek çalışmalarımızı yapıyoruz bir yandan. Böyle bir rahatsızlık olduğunu düşünmüyorum.

Atasoy Bilgin: AKP İl Başkanı ile iş yapmadım!


ERKEN OLDU BÖYLE BİR İSTİFA BEKLEMİYORDUK”

İlçe eğitim sekreteriniz kongreden 4 ay sonra milletvekili adaylığı için istifa etti. Madem aday olacaktı bu arkadaş neden listeye girdi merak ettim?

Kendisi listeye girerken belki böyle bir düşüncesi yoktu. İstifalar sonrası ilçede bir kaos oluşmuştu, hedef o kaosu ortadan kaldırmak ve seçim kazandıracak bir kadroyu kazandırmaktı. Kendisi o süreçte yer aldı. Belki ilçe yönetimine girerken aklında yoktu sonradan şekillendi. Erken oldu böyle bir istifa beklemiyorduk. Kendisi genç, ben çalışmalarını beğeniyorum. Kendisi aday adayı olmak için istifa etti. Başarılar diliyorum. Herkesin, özellikle gençlerin Cumhuriyet Halk Partisi’nde tüm kadrolara aday olma hakkı vardır.

AKP’NİN İL BAŞKANIYLA İŞ YAPMADIM”

Size Harun Yıldızlı ile ticaret yapıp yapmadığınızı sorduğumda bana sadece danışmanlık hizmeti verdiğinizi söylemiştiniz. Bu danışmanlık hizmeti sonucunda bir fatura kesiliyor, bu ticaret olmuyor mu?

Ben CHP il başkanıyla iş yapıyorum. Ben makine mühendisiyim kendisi inşaat işiyle uğraşıyor. Endüstriyel bir işte daha işi almadan, teklif dahi vermeden, ben daha ilçe başkanı bile değilken ‘Atasoy böyle bir iş var, makine mühendisini ilgilendiren daha çok konu var. Bu konuda beraber çalışalım mı?’ dedi. Ben de olur dedim. Ben de işle alakalı görüşmelere katıldım sonra da işi aldık. İşin yapılmasıyla ilgili konuştuk, yer uzak olduğu için ben orada o işi yapamayacağımı, sürekli duramayacağımı söyledim. Oraya bir ekip kurmamı, haftada bir gün de olsa işleri kontrol etmemi, işlerin başına benim tanıdığım çalışanları koymamı istedi. Ben de yaptım. Sonuçta ben bu işi Cumhuriyet Halk Partisi’nin il başkanıyla yaptım, AKP’nin il başkanıyla yapmadım. Ya da ben bu işi yaparken siyaset de yapmıyordum. Kendi alanımla ilgili bir iş yaptım, tekliflerin hazırlanmasına kadar tüm işleri ben yaptım, inşaat kalemini de kendisi verdi. Haftada 1 gün ya da 15 günde bir yardımcı oldum. Bu ticaretse evet yaptım, bunda da yanlış bir şey görmüyorum.

BÜLENT YILDIZ’LA DA YAPIYORUZ”

Mesela ticari ilişkinizden ötürü de Yıldızlı’nın sizin önünüzü açtığı da söyleniyor. Buna ne diyeceksiniz?

Bu çok büyük işler değil, bu bir dayanışma aslında. Bu dayanışmayı Körfez ilçe başkanımız Bülent Yıldız’la da yapıyoruz. O da makine mühendisi. Ben Ankara’da çalışırken, ‘Atasoy sen bu konuları daha iyi bilirsin şununla ilgili bir analiz yapar mısın?’ Diyor, yapıyor gönderiyorum. Teknik konularda birbirimizle dayanışma içerisindeyiz. Bu işlerin içerisinde para giriyor mu, çoğu zaman girmiyor. Bu ticari ilişkilerden dolayı beni desteklemesi gibi söylemleri de komik buluyorum. AKP il başkanıyla ben ortaklık yapmadım, iş ilişkisi yürütmedim. Bunu benden kim isterse, benim siyasi görüşüme uygunsa birçok kişiyle dayanışma içerisine girerim. Ama AKP’li biri söylerse siyaseten bir konumum varsa yapmam. Ben bu işi yaparken siyasi bir avantaj sağlamış mıyım? Yok, avantaj vermişim o benim bilgimden yararlanmış. Ben 10 yıldır yurtdışındayım. Kendi alanımda başarılı bir insanım.

Atasoy Bilgin