Sibel Gönül ‘AKILLI OLUN’ diyor
Geçtiğimiz yerel seçimlerde İzmit Belediye Başkan Adayı olan,
Ve Fatma Kaplan Hürriyet’e karşı kaybeden Sibel Gönül, Kocaeli’ye çok hızlı bir giriş yaptı.
Herkesin neredeyse adını unutmasına ramak kaldığı Sibel Gönül, bir kez daha tepeden işi bitirip önemli bir konuma kavuştu.
Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikalar Kurul Üyesi oldu.
Sibel Gönül’ün bu görevlendirilmesi AKP Kocaeli teşkilatını huzursuz etti.
Kimse Sibel Gönül’e hayırlı olsun demedi.
Geçen gün il başkanı Mehmet Ellibeş ve ana ekibi dostlar alışverişte görsün şeklinde bir ziyaret gerçekleştirdi.
Onun dışında Gönül’e uğrayan, arayan soran, tebriklerini ileten oldu mu bilmiyorum.
Sibel Hanım’a neden bu kadar tepki var, dersiniz?
İzmit’i kazanamadığı için mi?
Yoksa teşkilatı tanımadığı için mi?
Nedenini kendileri daha iyi bilir ama kendi fikrimi söyleyeyim.
Sibel Hanım’ın üsttenci bakışı, Erdoğan ile olan yakınlığıyla siyasi statü elde etmesi AKP’lilerin pek çoğuna itici geliyor.
Hadi statü kazandın diyelim, iyi de gelir gelmez giyontinleri çalıştırmak da neyin nesi?
*
Sibel Gönül’ün yeni görevinin duyulmasının ardından İzmit Sanayi Mahallesi Muhtarı İsmail Moğultay’dan sert bir tepki geldi.
Moğultay aynı zamanda AKP Üyesi ve belediye çalışanı, yani çift dikişçi muhtarlarımızdan.
Belli ki Sibel Gönül’ün ödüllendirilmesinden rahatsız olmuş ve cesur bir paylaşım yapmış.
Bunun karşısında Sibel Hanım İsmail Moğultay’ı ta genel merkeze şikayet edip, ihraç edilmesini istemiş.
Bu haberi yaptıktan sonra yalanlayan çıkmadığına göre doğru kabul ediyoruz.
O da yetmemiş Gönül, konuyu Kocaeli Valisi Seddar Yavuz’a kadar taşımış.
*
Burada Muhtar Moğultay haddini aşmış olabilir.
Sibel Hanımı ağır bir dille eleştirmiş olabilir.
Ben muhtarın sözlerinde hakaret falan göremedim ama Sibel Gönül öyle düşünmemiş.
Hemen harekete geçip, muhtarı partiden ihraç için kolları sıvamış.
Yanlış!
Neresinden bakarsanız bakın, yanlış!
Ne yani, Sibel Gönül eleştirilemez mi?
Hoşuna gitmeyen her olayda böyle keskin bıçak gibi mi olacak?
Kendisini eleştirenleri bu partiden kovalayacak mı?
Sibel Gönül AKP’ye fayda sağlamak için mi yoksa intikam için mi bu görevi aldı?
*
İşin bir de hiyerarşik kısmı var.
Diyelim ki ihraç isteğinde haklı.
Bunun yolu ilk önce il disiplin kurulundan geçmez mi?
İl başkanı ne, zurnanın zırt deliği mi?
Ta, genel merkeze şikayet edecek kadar ortada ne var?
Küçük gibi görünen fakat AKP içerisinde büyük bir çatlağın olduğunu gösteren bir olay bu.
İsmail Moğultay uyarı niteliğinde disiplin cezası alabilir, konu uzamazdı.
Ama anladığım kadarıyla Sibel Gönül bu hareketiyle partideki herkese “Akıllı olun” mesajı veriyor.
Bu mesaj sadece partililere de değil!
İl başkanı, ilçe başkanları, milletvekilleri, belediye başkanlarının tamamı dahil!
Aman diyeyim(!)
Ağzını açan yandı…!
----------------------
İL BAŞKANLARI VEKİL OLSUN
Parlamenter sistem geri gelsin.
Hem de çabucak gelsin.
Gelsin ki, yata yata maaş alan Milletvekilleri biraz olsun işe yarasın.
Gelsin ki etkisiz eleman olma psikolojisinden bir an evvel sıyrılsın.
Başka türlü bunlar havaya giremeyecek.
Cumhur ittifakının vekilleri tek adam rejimini benimsemiş, kendini halktan soyutlamış, her işi “Reise” bırakmış.
Muhalefet Milletvekilleri ise muhalifliğini unutmuş, yüzünü parti içine dönmüş.
Hiç olmazsa bari parti içindeki kavgaları bitirseler gam yemeyeceğim ama o da yok!
Allah aşkına bu vekiller ne iş yapar?
Sorsanız hepsi çok çalışıyor, gecesi gündüzü yok!
O yüzden sormamak daha iyi.
Zaten biz hepsinin ne yapmadığını gayet iyi biliyor ve görüyoruz.
Şu an ülkenin tek derdi geçim sıkıntısıyken vatandaşın derdiyle dertlenmeyen, sokağın sesini yukarıya duyurmayan vekili kim ne yapsın?
İlimizdeki vekillerin hepsi böylesi zor bir dönemde tam siper!
Sokağa çıkmaya eriniyorlar.
Beyzadeler hep övgüye alışık, sövgü duymak zorlarına gidiyor.
Vekilleri sokağa çıkaramayan teşkilatlar var bir de…
Bunlar nasıl teşkilat, nasıl örgüt ki, Milletvekillerinin yan gelip yatmasından rahatsız olmuyorlar.
Onlara sorumluluk vermiyorlar.
Sözleri mi geçmiyor?
Program yapmayı mı beceremiyorlar?
Veya program yapmaya mı korkuyorlar diyeceğim ama öyle değil!
Öyle olsa il başkanları da aynı yolu izler, sokağa çıkmamayı tercih ederdi.
Bakıyoruz siyasi partilerin il başkanlarına, hemen hepsi bir şekilde halkla iç içe.
Mesela CHP İl Başkanı Harun Yıldızlı salon programlarından kaçınıyor, daha çok saha programı yapıyor.
Geçtiğimiz günlerde Pazar esnafını ziyareti de iyi ses getirmişti.
Çünkü asıl gerçekler sokakta.
Yine aynı şekilde AKP İl Başkanı Mehmet Ellibeş de öyle.
Ucundan kıyısından sahada olmaya çalışıyor.
İktidar partisi il başkanı olarak, iktidarın çarpık ekonomi politikalarından payına düşeni alıyor.
Partisinin zor zamanlarında eleştiri duymaktan hatta hakaret işitmekten kaçınmıyor.
Cumhur ittifakının paydaşı olan MHP de öyle…
İl başkanı Yunus Emre Kurt sürekli ziyaretler yapıyor, sahada çalışıyor.
Milletvekili Saffet Sancaklı’ya hiç ilişmiyor.
Onu yanına katıp şöyle bir hava estirmiyor.
İyi Parti İl Başkanı Şanbaz Yıldız kendine göre ama doğru ama yanlış, bir şeyler yapmaya çabalıyor.
Milletvekili Lütfü Türkkan ise çizilen karizmasını düzeltmek istiyor, yarasının kabuk bağlamasını bekliyor.
Hoş, Türkkan normalde de sokak siyasetçisi hiç olmadı.
Şimdi yaşadığı talihsiz olaydan sonra hepten sırra kadem bastı.
HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu derseniz, onun da tek derdi Aydın Ünlü’nün tramvay kafesi oldu.
Sırf, Gergerlioğlu yüzünden Ünlü’nün işlettiği kafeye dokunmazlarsa şaşırmayacağım.
Bazen Gergerlioğlu ile Ünlü’nün MHP’yi sıkıştırmak için paslaştığı dahi geçiyor aklımdan.
Kısacası HDP’li vekilin varlığı tramvay kafeyle sınırlı, onun dışında sahada göremiyoruz.
Vekillerin çil yavrusu gibi dağıldığı, işi il başkanlarına yıktığı yerde o zaman insanın aklına şu geliyor.
Saydığım partilerin il başkanlarının hepsini vekil yapsınlar.
Var olan vekillere de teşkilatta görev verilsin.
Bakalım ne kadar dava adamıymışlar bir görelim.
Bir tanesi bile bundan mutlu olursa ben de bu siyaseti bilmiyorum!
Sanırım konu anlaşıldı…