O TAŞIN ALTINDAN DA KARAOSMANOĞLU’NUN OĞLU ÇIKTI!
Başiskele Sanayi Sitesi Genel Kurulu yapıldı ve mevcut Başkan Mehmet Malkoç az bir farkla da olsa tekrar başkan seçildi.
Kendi arasında çok keskince bir bölünme yaşayan sanayi sitesi esnafları,
Artık neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlayamaz oldu.
Bunu, her iki adayın neredeyse eşite yakın sayıda aldıkları oylardan anlayabiliyoruz.
*
Peki, Başiskele Sanayi Sitesi’ni bu denli bölen, parçalayan olay ne?
Kamuoyunda konuyla alakadar olanların da bileceği gibi mevzu çok açık.
Mevzu, Başiskele Sanayi Sitesi’nin yerinden kaldırılıp, Ford’a verilmesi…
İşte bu noktada farklı fikirler, çeşitli rant iddiaları devreye giriyor.
Başkan Malkoç’a göre sanayi sitesinin yerine çökmeye çalışıyorlar ve bu çökmede bundan rant elde etmek isteyenler var.
Malkoç tam olarak böyle demiyor, ama anlatımlarından bu sonuç çıkıyor.
Tam bir gayya kutusuna dönen sanayi sitesiyle alakalı bilmeniz gerekenlere şöyle bir göz atalım:
*
Başiskele Sanayi Sitesi’nde çok sayıda dükkanları olan bildik bir isim var ve o isim Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu’nun ta kendisi.
Mal varlığını takip edemediğimiz, zengine her yolu mübah sayıp hazine arazisine havuzlu villa inşa eden,
Havuzu yıktırmam diyerek belediyenin kepçesinin önüne oturan oda başkanı;
Başiskele Sanayi Sitesi’nde FORD’a aracılık eden isimler arasında yer alıyor.
Ne alaka diyenlere hatırlatayım…
Zeytinoğlu’nun oda yönetiminde yönetim kurulu üyesi olarak
Ford’un genel müdürü Haydar Yenigün yer almakta.
Dolayısıyla Haydar Yenigün eşittir Ayhan Zeytinoğlu…
*
Zeytinoğlu ve Yenigün’ün öncülüğünde Başiskele Sanayi Sitesi’ndeki dükkan sahiplerine kimine göre cazip kimine göre ise değerinin çok altında teklifler yapılıyor.
Kabul eden de var etmeyen de…
Çoğunluk kabul ederse sanayi sitesi büyükşehir belediyesine ait başka bir alana taşınacak.
*
Peki, anlaşma sağlandığı taktirde Başiskele Yeniköy kalıcı konutlarına yakın büyükşehre ait bu yer gerçekten sanayiye uygun mu değil mi?
Birkaç gündür medyada konuyla ilgili çeşitli söylentiler var.
Taşınması muhtemel belediye arsasının ormanlık alan olduğu konuşuluyor.
Yeşilin katledilmemesi için vatandaşlar duyarlı olmaya davet ediliyor.
Başlangıçta hangi ormanlık alandan bahsedildiğini anlamadım.
Sonra biraz araştırınca nereden bahsettiklerini anladım.
Bahsedilen yer neresi biliyor musunuz?
Bundan birkaç sene önce dönemin büyükşehir belediye başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun zeki çocuklarından(!) biri olan Harun’un,
Göz göre göre ve milletin tepkilerine kulak asmadan, Şehir Hastanesinin hafriyatını döktüğü alan!
Evet evet, yanlış okumadınız.
*
Hatırlayanlar bilir, o yıllarda kentte Karaosmanoğlu’nun borusu ötüyordu.
Kör göze parmağım misali, Karaosmanoğlu’nun çocukları nerede rant orada bitiyordu.
Biri, Safi Port’a izinsiz dolgunun bedeli olarak Olmetsan adlı şirketle Safi’ye iş yaparken,
Diğeri FETÖCÜLERLE ortak restoran açıyordu.
Bir diğeri de işte böyle Şehir Hastanesi gibi kentin en büyük devlet yatırımında pastadan pay alıyordu.
Hafriyatçılığa soyunan Harun Karaosmanoğlu hastaneden çıkan hafriyatı götürüp,
Başiskele’de canlı yaşamın olduğu Yeniköy’de utanmadan arlanmadan babasının yönettiği belediyeye ait arsaya o hafriyatı döküyordu.
*
O dönem buna ne ilçe belediye başkanı dur diyebildi ne de dönemin milletvekilleri ve AKP teşkilatı!
Gel zaman git zaman bu alan çok tartışılınca, Karaosmanoğlu’nun aklına parlak bir fikir geldi.
Hafriyat işi bitince bu alan çabucak yeşillendirilerek ormanlık alana dönüştürüldü.
Yeşile, doğaya verdiği kıymetle nam salan eski başkan, şimdiki “Etik kurul üyemiz” Karaosmanoğlu,
Böylece ayıbını ağaçlarla örttüğünü zannetti.
Şimdi kalkıpta birileri “ormanlarımız talan” ediyor diyor ya,
Asıl talan işte o zaman yapıldı!
*
Sanayi sitesinin yerinden kalkması doğrudur, yanlıştır bilmem!
Bildiğim bir şey varsa, o da belediyenin gösterdiği bu yerin şeceresini milletten sakladığıdır.
Niye bir Allahın kulu çıkıp “Aslında orası ormanlık alan falan değil, işin aslı şudur” demiyor?
Çünkü ucu çok saygıdeğer Etik kurulu üyesine dokunuyor.
Eski defterler açılsın istemiyorlar.
Senin hırsızın-benim hırsızım mantığı her siyasi görüşte aynen devam ediyor.
*
Özetle, Başiskele Sanayi Sitesi yönetimi, topa yanlış yerden giriyor.
Büyükşehrin gösterdiği yere ormanlık alan katlediliyor, propagandası tutmaz!
Çünkü orası bir orman değil!
Orası her şeyden önce zamanında ranta göz yumulmuş,
işi bitince üstü yeşille örtülmüş, yüzsüzlüğün ve aç gözlülüğün ne demek olduğunu bizlere gösteren boş bir alan!
Elbette ki bu yer sanayi için uygun olmayabilir, burası tamam.
Fakat çevre duyarlılığı üzerinden giderek manipülasyon yapmak çok akılcı bir yöntem değil.
Olayı tartışmaya açmadan önce büyükşehrin arsasına ilk önce kimlerin ne şekilde çöktüğünden bahsetmek gerek.
*
Başiskele Sanayi Sitesi ile alakalı yazacaklarım bitmedi.
Öncelikle bu kısmı ele almak istedim.
Yarınki yazımda, KSO Başkanının FORD lehine üstlendiği rolün ne anlama geldiğine değineceğim.
Bunun ne anlama geldiğini ben değil, Mehmet Malkoç Bey anlatacak…!