Şimdi konuşmayacaksa ne zaman konuşacak?

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Siyasi partilerde teşkilat başkanlığı ünvanı çok önemlidir.

Her ne kadar siyasi ve hukuki işler başkanlığında görevli olan yönetici ikinci adam gibi görülse de;

Aslında teşkilat başkanlığı çok daha önemlidir.

İl başkanının görevi teşkilatı yönetmek, teşkilatı büyütmek olduğuna göre teşkilat başkan yardımcısı olan kişi de il başkanından sonra gelir.

Algı böyledir.

Deva Partisi’nde bu görev Orhan Sarısüleyman’a verilmişti.

Fakat ani bir kararla Sarısüleyman o görevden alındı.

Orhan Sarısüleyman ile birlikte tam sekiz başkanlık biriminde değişikliğe gidildi.

Normalde halkla İlişkiler ve STK Başkanlığı tek birimde toplanmışken bu birim ikiye ayrıldı.

Orhan Bey’in payına STK Başkanlığı düştü.

İşte, zurnanın zırt dediği yer tam da burası oldu.

Sanırım geçmişte Trabzonlular Derneği Başkanlığı yapmış olması STK Başkanı yapılmasında etkili oldu.

Hemşerileri dışındaki “Halk” ile ilişkileri zayıf bulunduğundan olsa gerek;

Halkla İlişkiler kısmı çıkartılıp başka bir isme verildi.

*

Deva Partisi’nde uzun zamandır sessizlik hakim.

İl Başkanı Adem Koç benim saygı duyduğum, kişiliğini beğendiğim bir siyasetçi.

Fakat hep söylediğim gibi, siyasette iyi insan olmak yetmiyor.

Ayrıca siyaset biraz agresiflik istiyor.

Bunun aksine denge siyaseti yapanları nedense samimiyetsiz buluyorum.

*

Söyler misiniz, Deva Partisi şimdi konuşmayacaksa ne zaman konuşacak?

Deva’nın lideri Ali Babacan han hıraş uğraş verirken, hükümete ekonomi üzerinden nefes aldırmazken;

Türkiye ekonomiye odaklanmışken, muhalefet liderleri bu noktadan hükümeti köşeye sıkıştırmışken;

Temsil ettiğiniz partinin genel başkanı iyi bir ekonomistken,

Hatta ekonomi konusunda vakti zamanında vatandaşa güven sağlamışken,

Ana akım medyada Ali Babacan’a yeteri kadar yer verilmediğinden şikayetle, yerel medya iyi bir fırsatken,

Deva Partisi’nin il başkanının ve teşkilat yönetiminin sokaklarda olması gerekmez mi?

Bırakın sokakları; ne zamlara karşı, ne stokçuluğa karşı basında bir tane akılda kalıcı demeçlerini bile göremiyoruz.

Onu da geçin; varlıklarını dahi hissedemiyoruz.

*

Deva Partisi neden bu kadar içine kapandı, doğrusu merak ediyordum.

Aklımda bu konuyu yazmak varken, Deva’nın icrada değişikliğe gittiği bilgisi geldi.

Ve yapılan değişikliklerden anlıyoruz ki, içeride bir karışıklık söz konusu.

Teşkilat başkanlığından alınarak ikiye ayrılan birimin bir tanesinin başına verilen Orhan Sarısüleyman’ın tavrı

Deva’daki karışıklığı gözler önüne seriyor.

Edindiğim bilgiye göre siyasette makus talihini bir türlü yenemeyen, sırasıyla CHP, AKP ve şimdide DEVA’da politikaya soyunan Orhan Bey teşkilat başkanlığından alınmayı içine sindirememiş.

Epey bir sert tepki vermiş.

Öyle ki, il yönetim kurulunun iletişim için kurulan WhatsApp grubundan çıkıvermiş.

*

Anlaşılan o ki, Deva Partisi’ni daha uzun süre ne sokakta ne medyada göremeyeceğiz.

Bunun iki sebebi var;

Birincisi; iç karışıklık

İkincisi; denge politikasının gerekliliği (!)

Doğrusu hayal kırıklığı yaşamıyorum desem yeridir.

Aynı zamanlarda kurulan Gelecek Partisi bile daha net politika izliyor.

Bilmem anlatabildim mi?