Üç Çocuk, Bir Öğretmen ve Unutulmaz Bir Gün

Saadet Sevinç Doğan

Saadet Sevinç Doğan

Tüm Yazıları

Pek çok açıdan tanıdık hikayelerle dolu ve hepimizin hayatından parçaların yer aldığı bir kitap var elimizde. Pek çok ödül almış ve galiba bunun nedeni de hepimize dokunan bir yanının olması. Tudem Yayınları tarafından basımı yapılan ve John David Anderson’ın kaleme aldığı kitabın çevirmeni Damla Kellecioğlu. Öğretmenlerinin aniden rahatsızlanması nedeniyle onunla geçirecekleri ve vedalaşacakları parti günü iptal edilen üç çocuğun macerasına dahil oluyoruz okur olarak. Birbirinden farklı yaşamlar, dostluk ve dayanışmanın ağır bastığı kitaba çok fazla duygu eşlik ediyor. Öğretmen Bayan Bixby, öğrencileri için şans olanlardan birisi. Kitabı okurken kendi öğrencilik yıllarıma döndüm sıkça. Belki sayısız öğretmenle karşılaşıyorsunuz ama kaç tanesi hayatınıza dokunuyor, dokunabiliyor, orası tartışmalı. İşte Bayan Bixby çocukların hayatına dokunan ve iz bırakan isimlerden birisi. Kitabın içtenliği ve okuru sarıp sarmalaması da her çocuğun hikayesinde o dokunuşları görmek ve hissetmekte saklı sanırım.

Bu kitabı okurken başka kitaplar da çağrıştı zihnimde. Örneğin çocuklardan bir tanesinin çizimlerinin iyi olması ama bunun, ailesi ve diğerleri tarafından değer görmemesi nedeniyle ötelendiği durumda öğretmen o çizimleri ve karalamaları saklıyor. Sonra da bunları öğrencisiyle paylaşırken, aslında nasıl da kıymetli ve özel bir yeteneği olduğunu anımsatıyor çocuğa. Buruşturulmuş ve çöpe atılmış taslak kağıtların özenle düzeltilip dosyalandığını gören çocuk belki de hayatında ilk defa sahiden “görünür” oluyor ve bu onun için önemli bir an. Elbette okur olarak bizlerin de. İşte tam bu kısımda aklıma çok severek okuduğum “Nokta” kitabı ve sevgili yazarı Peter H. Reynolds geliyor. Sanki aynı şeyi, birisi resimli kitapla, diğeri romanla yapıyor. İçimden belki de ruh kardeşlikleri vardır diye geçiyor.

Yine bir başka çocuğun hayatına ve kollarına yüklenen yükü gören ve bunu onunla paylaşan Bayan Bixby sanki sadece öğrencisinin değil, hepimizin yüküne el atıyor gibi. Sade, içten, duyarlı ve dolu dolu bir öğretmen var karşımızda. Dolayısıyla dokunduğu yaşamlar da birer birer açılan çiçekler gibi zamanı gelince okuru hayran bırakıyor kendisine. Çok fazla şey biriktiriyor kitap okurda duygu olarak. O nedenle üzerine yazması da zorlaşıyor ama bir yandan da yine de yazma gereği duyuyor insan. Daha fazla aileye, çocuğa ve eğitimciye ulaşmasını diliyorsunuz okurken. Hepimizin kendi açısından alacakları var çünkü bu kitaptan. Ebeveyn yanım çok beslendi mesela ama sanırım daha çok kendi çocukluğumdaki haller geçti gözümün önünden. 40 yaşımla okurken, ilkokul dönemine geri döndüm ve orada bana iyi gelenler ile gelmeyenleri düşündüm. Bazen küçücük bir dokunuşun nasıl da kıymetli olduğunu biliyorum. Sanki içinde bulunduğumuz ve her şeyin ama her şeyin büyük bir hızla döndüğü dünyada bu güzel, sıcak ve naif dokunuşları görmek daha da zorlaşıyor. Tam da bu nedenle bize bir şeyleri anımsatması anlamında kıymetli buluyorum kitabı.

Bayan Bixby önemli bir sağlık sorunu nedeni ile aniden okuldan ve öğrencilerinden ayrılınca Topher, Steve ve Brand kendi iç yolculuklarına hem birbirlerini, hem de bizi dahil ederek maceraya giriyor ve tüm bu serüven sonunda amaçlarına ulaşarak öğretmenleri ile o istedikleri son günü geçiriyorlar. Çocukların hayatlarını kendi dillerinden duymak, mesela kardeş sahibi olmanın onların hayatlarındaki değişimini izlemek, anne ve babayı çocuğun gözünden görmek çok güzel bir deneyim. Yine felsefe, psikoloji, edebiyat, fizik ve diğer dallar bu romanda bir kap içinde eritilmiş ve damıtılarak aktarılıyor okura. Bu sahiden büyük bir çaba ve aynı zamanda herkesin yapabileceği bir şey değil. Çünkü bu tadı verebilmek için kalemi ustalıkla kullanmak ikinci aşamada geliyor, öncelikle görmek, duymak, hissetmek, deneyimlemek, gözlemlemek ve fazlaca okumak gerekiyor bence. Öğretmenin de aslında temelde çocuklara yaptığı onları dinlemek; ama gerçekten dinlemek ve dinlediğini hissettirmek. Çokça atıf yapılıyor kitapta ve bunlar da çok hoş bir hava yaratıyor okur olarak bizlere. Özeleştiri yapmayı kolaylaştırıyor çoğu sayfa. Dolayısıyla okurken pek çok açıdan tüm alıcılarınızın açık kaldığı bir süreç eşlik ediyor size. En azından bende öyleydi.

Galiba daha yazmak ve aktarmak istediğim çok şey var ama burada bitirmek zorundayım. Çünkü sanırım bu kitap üzerine yazmak ve konuşmak belirli bir alana veya zamana yetmeyecek denli büyük ve geniş. Bayan Bixby gibilerinin çoğalmasını çok istiyorum çocuklar için. Aynı zamanda bu kitabı okuyarak kendilerini görmelerini istediğim çokça ebeveyn de var. Yine ailedeki herkes kendi açısından nasipleneceği için bence “herkese göre” bir okuma sağlıyor yazar. Bu fırsatı kaçırmayalım diye niyet ettim bu yazı ile…

Üç Çocuk, Bir Öğretmen ve Unutulmaz Bir Gün