KILIÇDAROĞLU’NA MI SORSAK…?

Kabul ediyorum, baştan beri ben her şeyi yanlış anlamışım.

Sayın Kılıçdaroğlu ile karşılıklı sohbetimde malum konuyu konuştuğumda…

Ve İzmit’e kreş açılışına geldiğinde de onu hep yanlış anlamışım (!)

Ama bana da hak verin yahu!

*

Sayın Kılıçdaroğlu belediye başkanlarına yoksul mahallelere kreş açın diye talimat verince…

Yoksul mahallelerdeki kadınlar çocuklarını güven içinde o kreşlere emanet etsin deyince…

Maddi imkansızlıktan dolayı çocuklarını bırakacak yer bulamıyorlar deyince…

Kadınlar pazara, taziyeye falan neyin gidemiyor, çocuklar ayak bağı oluyor gibilerinden konuşunca…

Yoksul mahallelerdeki o kadınların kent yaşamına katılma hakkından bahsedince;

Sandım ki 0-6 yaş aralığındaki çocuklar için oyun evi tarzı bir yer yapılacak.

Sosyal belediyecilik hizmeti kapsamında yoksul insanların çocuklarına İzmit Belediyesi şefkat eli uzatacak.

Ayda 2 bin 825 TL ile hem kira ödeyip hem de geçinmeye çalışan aileler, çocuklarını güven içinde o kreşlere emanet edebilecek.

Ve tabi yoksul ailelerin ihtiyaçlarına binaen yapılan bu hizmetten herhangi bir ücret falan alınmayacak.

*

Kılıçdaroğlu’nun söyleminden benim anladığım aynen buydu!

Ben nerden bileyim kreş değil, anaokulu açtıklarını.

Ben nerden bileyim, özel sektörle rekabet içerisine girdiklerini.

Ben baya baya AKP’nin mahallelerde yaptığı emekli evi tarzı hizmetin, çocuk versiyonu tarzı bir şey sandım.

Boş boş gezen emeklilerdense çocuklarımıza, geleceğimize iyi bir yatırım olarak yorumladım.

Ve bu hizmeti çokta olumlu karşıladım.

Aynı zamanda çocuklarımızı tarikat yuvalarından kurtarmaya yönelik bir adım gibi algıladım.

Ancak varılan noktada kreş değil anaokulu açıldığını

Ve açılışı yapılan anaokuluna ayda 1000 TL tavan fiyatı konulduğunu duyunca dumur oldum.

İzmit’te anaokulu işletmecisi bir-iki kişiden fiyat öğrenmeye koyuldum.

Öğrendim ki; içerisinde İngilizce eğitimin de dahil olduğu özel anaokullarının aylık ücreti ortalama 1500-1700 TL civarlarında.

“Para olan yerde ticaret vardır” realitesiyle, “Kreş değil, ticarethane açmışlar” başlığıyla İzmit Belediyesi’nin bizi yanılttığını yazdık.

*

Evet, belediye hiçbir zaman bu kreşler bedava demedi.

Ama herhangi bir ücret alınacağına dair açıklama da yapılmadı.

Kılıçdaroğlu’nun anlatımından yola çıkıldığında bu yerin ücretli olabileceği insanın aklından dahi geçmiyor.

Ancak bizim aklımızdan dahi geçmeyen bir şey önümüze çıktığında

Ve bunu kamuoyunu doğru bilgilendirmek adına yazdığımızda hemen onun bunun sözcüsü şeklinde cahilce, ucuz bir suçlamayla karşılaşıyoruz.

*

CHP İzmit İlçe Başkanı Hakan Çakar, yine İzmit Belediyesi’nin politbürosundan yazılarak eline verilen açıklamasıyla beni şaşırtmaya devam ediyor.

Kendisi normalde bu işlerin adamı değildir, ona ne oldu anlamıyorum.

Gönderdiği açıklamada bizim haberimizin başlığını tırnak içine alarak, yalan yazdığımızı, algı yaptığımızı SÖYLETMİŞLER!

Okuyunca üzüldüm.

Hakan Çakar’ın dün dedikleriyle bugün dediklerini kıyasladım.

Bir insan nasıl bu derecede değişir, onu düşündüm.

Sonra siyasetin çarkları aklıma geldi.

Yani normal karşıladım.

O da kendi siyasetini yapıyor nihayetinde.

Yapsın, hiç sıkıntı değil fakat yanlış işleri savunmasın.

Bu örgütün başı olduğunu unutmasın.

Belediyenin her faaliyetini doğru-yanlış savunmak yerine, Genel Başkanının ne demek istediğine baksın.

Varsa oturmayan bir şey, kapalı kapılar ardında ilçe başkanı olarak hesap sorsun.

Kimsenin örgütün üstünde olmadığını, parti çatısı altında seçilmiş her kıdemli yöneticinin örgüte hesap vermek zorunda olduğunu göstersin.

Hoş, Çakar gibi naif birinin bunları yapabileceğini düşünmek bile abesle iştigal.

O kumaş onda yok! Siyaset için fazla nazik biri.

Ama en azından bir açıklama yaparken eline verilen kağıtta, “Acaba kime niye sallamışlar, iyice bakayım sonra mahcup olmayayım” deyip bir okusaydı.

*

Biz yalan yazmadık, yanlış hiç yazmadık.

Yeşilova gibi gelir seviyesi düşük olan o mahallede çocuğunu 1000 liraya okula gönderecek aile bulamazlar.

Tavsiyem bu yanlıştan tez vakitte dönmeleri ve verilecek olan hizmetin ücretsiz veya çok cüzi ücretli olması yönündedir.

Ancak o zaman Kılıçdaroğlu’nun talimatı yerine getirilmiş olacaktır.

Ancak o zaman Kılıçdaroğlu’nun ne demek istediğini anlamış olacaklardır.

Ve ancak o zaman genel başkanlı açılış, kamuoyundaki karşılığını bulacaktır.

*

Gelelim algı suçlamasına…

Bizi algı yaratmakla itham etmişler ya;

Ne yalan söyleyeyim, algı işinde kendileri çok daha iyiler.

Baksanıza konu nereden nereye geldi.

Kreş mi, anaokulu mu, paralı mı, parasız mı derken;

Konu geldi, binayı kimin yaptığı, yarım bıraktığı şeklinde saçma sapan bir yere sıkıştı.

AKP İzmit İlçe Başkanı Ali Güney ve meclis üyeleri de bu algıya elinde tuzlukla koştu.

*

Yahu binanın ne önemi var?

Ona bakarsanız binaya sadece İzmit Belediyesi değil, Kartal ve Kadıköy Belediyeleri de katkı koydu.

Yani İzmit Belediyesine aman aman yük getirilmedi.

*

Nevzat Doğan döneminde farklı amaçla başlanan kaba inşaatın bu hale gelmesi neresinden bakarsanız bakın çok iyi bir şey.

Ama AKP’liler nedense kendi dönemlerinde yarım kalan işleri devam ettirenleri hazmedemiyor.

O binayı o halde kaderine terk etseler vay burası alkoliklerin mekanı oldu derler.

Alıp bitirip proje ortaya çıkarsalar, bizim ekmeğimizi yiyorlar diye ortaya salınırlar.

Bu çok basit ve sığ bir politika.

*

Konuyu mecrasından saptırıp algıyı binaya yöneltmek isteyenlere kucak açan AKP’lilerin açıklamalarını hayretle okuyorum.

Biri de çıkıp sormuyor!

İyi güzel de şimdi bu anaokulu ücretli mi yoksa ücretsiz mi olacak.

Yeşilova’da o fiyatı veremeyecek olan ihtiyaç sahibi ailelerin çocuklarına o kapılar kapalı mı olacak?

Ben hala sonuç alamadım da…

Ne yapsak acaba Sayın Kılıçdaroğlu’na mı sorsak!

Hala net bir cevap alamadık.

Düzgünce açıklama yapmak yerine basına, ona buna sataşmakla meşguller.

*

Sözün özü;

Ben Kılıçdaroğlu’nun “Piyasa fiyatının biraz altında ücretli anaokulu açın” dediğini hiç sanmıyorum.

Ücretli anaokulu açarak özel sektörü karşısına alacağını ise hiç ama hiç sanmıyorum.

Bir yerde bir yanlışlık var ama nerde…?