MHP’NİN GÖRÜNMEZ KAHRAMANI VARMIŞ!

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

MHP Kocaeli İl Başkanı Yunus Emre Kurt’u herkes alıcı gözle izliyor.

Bunun üç sebebi var:

Birincisi; Aydın Ünlü gibi hakkında onca iddiaya, onca şaibeye rağmen 9 yıl koltukta kalmayı başarmış bir il başkanından sonra görevi devraldı.

Haliyle gözler üstünde.

İkincisi; Ünlü ile Kurt kardeşler düşman gibiydiler.

İl başkanlığı döneminde Ünlü’den adeta siyasi zulüm gören Kurt kardeşlerden biri il başkanı olurken

Diğeri ihraç ediliyorken hukuk mücadelesini kazanıp MHP’ye geri döndü.

Adeta intikam soğuk yenen bir yemektir dediler.

Üçüncüsü; Yunus Emre Kurt’un yaşı henüz çok genç.

Dolayısıyla MHP gibi bir partiyi nasıl çekip çevireceği, otorite kurup kuramayacağı, disiplini sağlayıp sağlayamayacağı merak konusu.

Bunları yanında Cumhur ittifakının bir tarafı olarak AKP’ye ne kadar can siperhane olacağı da merak edilen konulardan bir tanesi.

Çünkü Aydın Ünlü AKP’ye yandaşlık konusunda oldukça iyiydi.

Hatta AKP İl Başkanı Mehmet Ellibeş’ten bile daha sıkı AKP’li ve de reisçiydi.

Şehirde ne zaman muhalefet partileriyle bir polemik yaşansa Ellibeş kafasını kuma gömerken,

Ünlü haklı-haksız bakmaksızın, balıklama atlar, muhalefetin kimyasını bozmayı başarırdı.

Siyaset açısından değerlendirdiğimizde bütün olumsuzluklarının yanında renkli bir simaydı.

Ama artık yok, ruhuna El-Fatiha!

Şimdi dönem Yunus Emre Kurt dönemi.

Biz de basın olarak kendisini yakinen takipteyiz.

*

İl başkanı olduktan sonra Yunus Emre Kurt’u ilk olarak İlker Akşit’in babasının cenazesinde gördüm.

Gözlerindeki o donuk bakış hiç değişmemiş.

Sanki ürkek bir tavrı var.

MHP il başkanı olduğuna hala inanamıyor gibi.

En ufak bir hata yapmamak için çırpındığını hissediyorsunuz ve bu güzel bir şey.

Tertemiz pırıl pırıl bir genç, ona şüphe yok.

Ama bu yaşta üzerine yüklenen sorumluluğun altından nasıl kalkacağına dair olan endişe sanki yüzüne yansıyor.

Genç başkan birilerinin adamı olarak mı yürüyecek,

Yoksa Kocaeli’de MHP’yi kurumsallaştırmayı başaracak mı henüz bilinmiyor.

*

Şimdilik fotoğrafa baktığımızda MHP Milletvekili Saffet Sancaklı’nın Kocaeli noteri gibi bir izlenim veren Kurt’un bir de pek ortalarda görünmeyen destekçisi var.

Destekten ziyade, sözünü dinlediği, minnet duyduğu, vefa gösterdiği desek daha iyi olacak.

Bu kişi Aydın Ünlü zedelerden biri.

Tahmin edileceği gibi Selim Çakır’dan bahsediyorum.

Çakır ile Ünlü’nün arası hiç yoktu.

Öyleki Selim Çakır Kocaeli’de siyaset yapamayacağına kanaat getirip soluğu Adıyaman’da almış ve oradan Milletvekili adayı olmuştu.

Zira burada Aydın Ünlü’ye rağmen mesafe alması imkansızdı.

Selim Çakır aynı zamanda Ülkü Ocakları başkanlığı yapmış bir isimdi.

Selim Çakır gibi, neredeyse bütün ülkü ocakları başkanlarıyla sıkıntı yaşayan Ünlü’nün son kurbanı Yunus Emre Kurt ve meclis üyesi ağabeyi Özhan Kurt oldu.

Fakat bu kez sert kayaya çarptı.

Yunus Emre Kurt yalnız değildi, Ünlü’nün kırıp döktüğü, dışladığı kim varsa bir araya geldi ama Ünlü bunu idrak edemedi.

Önüme geleni biçer, istediğimi ezer geçerim dedi.

*

Kurt kardeşlere iyice kafayı takan Aydın Ünlü’nün, büyükşehir meclis üyesi Özhan Kurt’un çoklu baroya karşı çıkan açıklamada yer almasını gerekçe göstererek

MHP’den ihracını istemesi artık kılıçların çekildiğinin bir göstergesiydi.

İşte o dönemlerde Merkez Disiplin Kurulu Üyesi olan Selim Çakır,

Ünlü’nün Özhan Kurt hakkında gönderdiği kararın yanlışlığını yukarıdakilere en ince ayrıntısına kadar anlatmış ve genel merkezden ret cevabı gelmişti.

*

Yunus Emre Kurt, ağabeyinin uğradığı haksızlık karşısında dik duran, mücadele eden, onu ihraç edilmekten kurtaran Selim Çakır’a ayrı bir vefa duyuyor.

Sadece o mu?

Selim Çakır Aydın Ünlü tarafından istenmeyen adam ilan edildikten sonra ülkü ocaklarını hiç boş bırakmadı.

Kurt’a manevi desteğini esirgemedi.

MHP il binasına giremeyen soluğu ülkü ocaklarında aldı.

Bu manada Selim Çakır, Başkan Kurt’u hiç yalnız bırakmadı.

Hem Çakır hem Kurt bir gün Ünlü’den kurtulacakları günü bekleyerek MHP’de kalmayı sürdürdüler.

Ve o gün gelip çatınca amacına ulaşmış oldular.

Şimdilerde herkes Yunus Emre Kurt’u Saffet Sancaklı’nın güdümünde sanıyor.

Olabilir.

Ama Kurt’un teşkilat yapılanmasına bakınca derinlerde Selim Çakır’ın izlerine rastlıyorsunuz.

Bunu MHP’yi bilen, iyi analiz eden herkes söylediği için yazıyorum.

Diyorlar ki;

Yunus Emre Kurt’u Sancaklı’nın adamı görenler yanılıyor.

Sancaklı’nın teşkilatlanmaya öyle aman aman karıştığı yok!

Onun istediği Aydın Ünlü’nün kellesini almaktı, aldı bitti.

Asıl işi organize eden kişi Selim Çakır…

En yakınındaki isimleri il yöneticisi, teşkilat başkan yardımcısı, ilçe başkanı falan yaptı.

Bu işin görünmez kahramanlarından biri de Selim Çakır, diyorlar.

Ne güzel…

Siyasette ahde vefa olsa bazı sorunlar daha kolay aşılacak.

Fakat ne yazık ki siyaset denilince akla ilk gelen şey, kişisel menfaat, adam satma, adamı yolda bırakmak oluyor.

Bu anlamda Yunus Emre Kurt, gerek Selim Çakır’a gerekse Saffet Sancaklı’ya vefasını ve saygısını eksik etmiyor.

Ama tabi bunun da bir ayarı olduğunu unutmamakta fayda var.

Sende bir numara olmasa kimse durduk yere elinden tutup seni o koltuğa oturtmaz! Bunu da unutmamak gerek!

Kendi değerini önce kendisinin bilmesi gerek.

*

Yunus Emre Kurt iyi bir profil, sadece zamana ve bazı şeyleri deneyimlemeye ihtiyacı var.

Kent siyaseti açısından güzel işler çıkarmasını dilerim.

Onunla alakalı olumlu bir cümle kurmak gerekirse;

MHP’ye şu anlık sakinlik geldi diyebiliriz.

Bu sakinlik yerini huzura bırakırsa o zaman bu iş oldu demektir.

-------------------------

BİR ARA SEANS…

Zor bir meslek icar ediyoruz gibi ajitasyonlara girmeyeceğim.

Direkt söyleyeceğim.

Bu sene bana bir tatil yetmedi, ara bir seans gerekti.

Bana kendimi iyi hissettiren arkadaşlarımla beraber ufak bir kaçış yapacağız.

Önümüzdeki pazartesi gününe kadar buralarda olmayacağım.

Zaten okullar açılmadan, tatil sezonu bitmeden işe konsantre olmada güçlük çekenler grubundayım.

Geldiğimde okullar açılmış, herkes evlerine yerleşmiş, şehirde hareket başlamış olacak.

Ama bu süreçte yine gözüm kulağım buralarda olacak.

Varsa ihbarlarınız, haber mahiyetinde paylaşacaklarınız telefonum açık olacak.

Kısacası bir yandan işle ilgilenmeye devam edeceğim.

Kalın sağlıcakla…