Son söz esnafın…
İzmit’in en gözde caddelerinden biridir Fethiye Caddesi.
Şehrin ortasından geçen tren yolunun kaldırılmasıyla birlikte ortaya çıkan yürüyüş yolu zamanla merkezi nokta olsa da
Fethiye Caddesi her zaman İzmitli vatandaşların ilgi odağı olarak kaldı.
Ancak bu cadde de tıpkı yürüyüş yolunda olduğu gibi geçmiş CHP dönemlerinde ne yapıldıysa o haliyle öylece kaldı.
15 yıllık AKP yönetiminde tek bir taşına bile el sürülmeyen her iki cadde için nihayet yeni dönemde harekete geçildi.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin yetki alanındaki yürüyüş yolu projesi, bayram arifesinde alt yapı çalışmalarıyla beraber başladı.
Kısa süre içinde projeyi üstlenen firmaya hazır hale getirilip teslim edilecek.
Pandemi dönemine denk gelmesi ayrı bir kazanım olan yürüyüş yolunun sekiz ay gibi sürede bitmesi hedefleniyor.
Bittiğinde ortaya güzel bir eser çıkacağını taslak projede gördük.
Uygulama projesi tamamlandığında hayal kırıklığı yaşanır mı, onu işin sonunda anlayacağız.
*
Öte yandan İzmit Belediyesi’nin sınırlarında ve yetkisinde kalan Fethiye Caddesi’nde ise bugün ilginç bir adım atıldı.
İzmit Belediyesi, Fethiye Caddesi işini aceleye getirmek istemiyor.
Bu konuda Büyükşehir Belediyesi’yle farklı düşünüyor.
Özellikle pandemi koşullarında ağır yükün altında ezilen esnafın halini görünce, projeyi başlatma konusunda vites düşürüldü.
Alt yapı çalışmasıyla beraber aylar sürecek olan proje için uygun zaman ve zemin aranıyor.
Turan Güneş Caddesi’nde olduğu gibi sadece üst yapıyı yani makyajlama kısmını yapacak olsalar neyse.
Ama Başkan Hürriyet, Fethiye Caddesi’nin altını üstüne getirerek köklü bir değişim yapmak, İzmit’in göbeğine imzasını atmak istiyor.
Bunun için Büyükşehir Belediyesi’nden destek arayan, ancak Başkan Büyükakın’ın “iş tek elden çıkmalı, gerekirse para ve ekipman verelim” sözünün ardından Hürriyet bunu kabul etmeyip,
“Paraysa para, ne gerekirse ben yapacağım. Alt yapıyı da üst yapıyı da biz yaparız” diyerek kararlılığını ortaya koymuştu.
Dolayısıyla alt yapı işine girildiğinde uzayan bir süreç söz konusu olduğundan esnafın mağduriyetinin artmaması için Başkan Hürriyet acele etmek istemiyor.
Ve bu konudaki kararı Fethiye Caddesi esnafına bırakıyor.
*
Bugün itibariyle İzmit Belediyesi ekiplerince esnafa sunulan ankette projeye başlansın mı, yoksa ertelensin mi sorusu soruluyor.
Kimileri İzmit Belediyesi’nin projeyi yapmaktan kaçındığını, alt yapı işini beceremeyeceğini savunuyor.
Bu nedenle de esnafa sorma bahanesiyle topu taca atıyor deniliyor.
Ben bunu uç olasılık olarak görüyorum.
Koskoca İzmit Belediyesi 1 Km bile olmayan caddeyi yapmaktan kaçacak kadar beceriksiz mi?
Bunun üzerinden siyaset yapılmasını anlıyorum fakat netice alacakları konusunda emin değilim.
Çünkü benim bildiğim Hürriyet, ne yapar eder, tıpkı daha önce söylediği gibi paraysa para, ekipse ekip, o caddeyi alt-üst yapar, gözlerine sokar.
Şu an yapılan şey, esnafı görmezden gelmemek, birlikte yönetimi sağlamaktır.
*
Çıkan sonuca göre pozisyon alacak olan İzmit Belediyesi alt yapısıyla üst yapısıyla beraber oldukça büyük bir sorumluluğun altına girecek.
Bu da Hürriyet’in İzmit adına yaptığı en büyük çalışmalardan biri olacak.
Fethiye esnafı “hazır pandemi varken olsun bitsin sonrasında rahat edelim” derse, Hürriyet proje için start verecek.
Aslında doğru olan da bu.
Hem yürüyüş yolu hem de Fethiye Caddesi aynı zamanlarda olup biterse İzmitliler daha az çile çeker.
Esnaf, haziran ayında yasakların bitip piyasaların canlanacağını düşünse de o proje söz verildiği gibi illa bir gün yapılacak.
Yasaklar kalksa da önlemlerin devam edeceğini öngörmek zor değil.
O yüzden mantıklı olan, Fethiye Caddesi’nin yapımının ertelenmemesi, yürüyüş yoluyla eş zamanlı gitmesidir.
Tabi karar kendilerinin.
Esnafın sözünün üstüne söz olmaz bu dönemde…
ÖZIŞIK, GEBZE’DEN ÇIKMIYORDU!
Aslında onu daha çok Kocaeli’nin batı yakasıyla ilgili yazdığı yazılarla tanıdık.
Gebze bölgesindeki samimi dostlarıyla birlikte Gebze siyasetine yön vermeye çabalayan yazar Süleyman Özışık
Son günlerde İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu’nun hedef tahtasına oturdu.
Devlet-siyaset-mafya üçgeninin tamamlayıcısı olan medya ayağında yer alan Özışık kardeşler, mafya lideri Sedat Peker’in gazabına uğradı.
Süleyman Özışık’ın ta oralardan buralara ilgili olması, AKP içinde operasyonel yazılar yazması bana hep garip gelmişti.
İyi bir iktidar destekçisiydi sorarsanız.
Ama onu iyi takip edenler AKP içinde dahi tarafsızlığını koruyamadığını anlıyordu.
Ağabeyi Hadi Özışık ile kendilerine ait haber portalında iktidara yakın yazılar yazan Özışık;
Kocaeli’deki AKP’li belediye başkanları ve başkan adayları hakkında adeta jurnalcilik yapıyordu.
*
Örneklemek gerekirse;
Mesela geçen dönem Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak ile ilgili yazdığı yazıları hatırlayın.
Karabacak’a FETÖ algısı yaratmaya çalışan Özışık, onu hedefe oturtan çok sayıda yazılar kaleme almıştı.
Bir ara bir anma etkinliği için Gebze’ye davet edilen Özışık, konuyu yine Şükrü Karabacak’a bağlayıp,
Darıca belediyesinin yapmış olduğu festivalle ilgili “Kur-an’ı Kerim ile başlayıp, caney caney, nerdesin haney ile biten bu yeni din anlayışını nereden ithal ettiniz? Türkçe olimpiyatlarından mı feyz aldınız yoksa?” şeklindeki yazısıyla Karabacak üzerindeki FETÖ algısını pekiştirmişti.
Kentimizin batı bölgesinde Adnan Köşker döneminde AKP’li Gebze belediye başkan yardımcıları ve AKP teşkilatından bazı isimlerle oldukça samimi olan Özışık Gebze’den çıkmıyordu.
Hatta Gebze belediye başkan yardımcısı Engin Güzel’in doğum günü için özel olarak gelmişti.
*
Yazdığı yazılarla Şükrü Karabacak’a FETÖ etiketi yapıştıran Süleyman Özışık bunu yaparken büyük bir tezatlığı da gözler önüne seriyordu.
O günleri hatırlayanlar olacaktır.
Darıca Belediyesi’ndeyken görevine son verilen Sadık Albayrak vardı.
Süleyman Özışık’ın da yakın dostu.
İşte o Sadık Albayrak, bir hafta içerisinde Adnan Köşker tarafından sahiplenilmiş ve Gebze Belediyesi’ne başkan yardımcılığına getirilmişti.
Ancak Sadık Albayrak için de FETÖ’ye yakın olduğuna dair pek çok haberler çıktı.
Sanırım Süleyman Özışık bu kısmı görmedi, duymadı.
*
Neredeyse haftada bir Gebze’ye uğrayan Özışık, Şükrü Karabacak’ın yeniden aday gösterilmeyeceğinden emin olunca
Bu kez rotayı Bünyamin Çiftçi’ye çevirdi.
Çayırova Belediye Başkan Adaylığı için yapılan anketle ilgili AKP Genel Merkezi’nin kandırıldığını öne süren Özışık,
Bünyamin Çiftçi’ye FETÖCÜLERİN referans olduğuna dair yazılar yazdı.
Normalde bunu muhalif medyadan biri yazsa adamı linç ederlerdi.
Ancak Süleyman Özışık AKP yanlısı olmasına rağmen
AKP’li başkan ve başkan adaylarına istediği telden çalma özgürlüğü vardı.
Ve şimdi anlıyoruz ki Süleyman Özışık’ın bu cesaretinin altında sahip olduğu derin ilişkiler varmış.
Adam devletin İç İşleri Bakanı ile mafya arasında görüş trafiğini sağlıyormuş.
Ağabeyi Hadi Özışık ile birlikte büyük oyunun içindelermiş.
Bu gerçekleri de bir mafyayla yola çıkıldığında ne olacağını bilmeleri gerektiğine dair güzel bir örnek veren Sedat Peker’den öğrendik.
*
Aynı zamanda Türkiye Gazetesi’nde köşe yazarlığı da yapan Süleyman Özışık
Bugün yazdığı yazıyla gazeteye veda etmiş.
Bakan Soylu’nun yargıya şikayetinden aklanana kadar yazı yazmasının etik olmadığını söylemiş.
Biliyorsunuz, bunlar etiğe falan çok ama çok önem verir (!)
Doğru olanı yapmış!
Türkiye Gazetesi Özışık’a “gitme kal, yazmaya devam et” dese de Özışık bunu kabul etmemiş!
Sonra duygu yüklü son yazısını kaleme almış ve yeni akıma uyarak o da okurlarından helallik istemiş.
Kısaca şunları yazmış veda yazısında…
*
“İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu'nun yaşanan diyaloglarda adım geçtiği için hakkımda yaptığı bir suç duyurusu var.
Üzerimde oluşan böyle bir şaibe varken köşe yazarlığına devam etmeyi onurum kabul etmiyor. Bu nedenle; bana inanmalarına, arkamda durmalarına ve "Yazılarına devam et" demelerine rağmen gazetem 'Türkiye'nin yönetiminden müsaade istedim.
Biliyorum...
Düştüğüm yer, Yusuf'un kuyusudur.
Ama Allah'ın izniyle ben bu kuyudan çıkarım.
Daha önce de size söylemiştim.
Ben yenilgiye inanan birisi değilim.
Her düşüşün bir sınav olduğuna iman etmiş biriyim.
Ben bu sınavı atlatırım.
Çünkü ben, hayatım boyunca kimseye kumpas kurmadım, kimseye ihanet etmedim. Düşen kim varsa ona "kardeş" eli uzattım. İnandığım Allah davası için ve o davaya hizmet edenler için elimden geldiğince mücadele ettim.
Sözün özü…
Adalet huzurunda ve sizin vicdanınızda aklanıncaya kadar kâğıdı kalemi bırakma kararı aldım.
Hakkınızı helal edin.”
-----------------