Hoplaya zıplaya katliam!

Yılmaz Karabıyık

Yılmaz Karabıyık

Tüm Yazıları

Dünyada her gün koronavirüs nedeniyle binlerce insan ölüyor, dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de durum hiç iç açıcı değil. Yüzlerce vatandaşımızı yitiriyoruz her geçen gün. Öyle okuyup geçiyoruz belki ama o her yüzlerce vefat, yüzlerce hanenin canını yakıyor. Hani “Allah sıralı ölüm versin” deriz ya artık sırası da kalmadı bu işin, corona genç yaşlı dinlemiyor. Genç ölümler çoğaldı, çocuklar bile risk altında.

Kim ne derse desin hükümet, bu süreci akla mantığa sığmaz kararlarla yönetiyor. Aylarca kafe, restoran, lokanta ve kıraathaneleri kapatıyor, onları ayakta tutacak desteği vermiyor, sonra bir bakıyorsunuz en olmadık zamanda bu mekanları açarak vaka sayısının uçmasına neden oluyor. Vatandaşa “Evinde kal, maske ve mesafe kuralına uy” diyor, kendisi maske ve mesafe kurallarını tınlamaz kongreler yapıyor. Hafta sonlarını kısıtlıyor, hafta içi belli bir saate kadar insanlar dışarıda. Aşılamaya evine kapattığı 65 yaş ve üstü vatandaşlardan başlıyor, yasaktan muaf çalışan vatandaşlar ise hala sıra bekliyor. Tam kapanma yapıyor, adı “ TAM KAPANMA”, fabrikalar açık, cami önlerinde insanlar oturuyor, kamelyalarda insanlar sohbet ediyor, çocuklar sokak aralarında rahat rahat oynuyor. Üstüne bir de semt pazarlarını açıp, insanların bu alana yığılmasına neden oluyor.

Tamam Hükümet bu işi beceremedi, eline yüzüne bulaştırdı, vatandaşa örnek olması gerekirken kendi kongre yaptı da peki ya vatandaş..?

Eğri oturup doğru konuşalım…

Hükümeti eleştirenin de övenin de pandemi falan tınladığı yok. Kimse kusura bakmasın 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramında maske de taksan mesafe de tanısan alanlara çıkma girişiminde bulunmak doğru bir davranış değildi. Polisin çok sert müdahalesi de doğru değildi tabii ki. 1 Mayıs için alana çıkmaya çalışanlar, sizler Hükümet’in pandemi sürecini yönetme şeklini eleştirmiyor musunuz? Eleştiriyorsanız, eee o halde ne işiniz vardı alanda? “Onlar kongre yaptı, biz neden alana çıkmayalım” mantığı, size yakışır bir mantık değildi, yanlış yanlışla savunulmaz çünkü.

Sadece 1 Mayıs değil, benzer pek çok durum var. Muhalefet partilerinin mensubu olan kimi başkanlar da milletvekilleri de maske, mesafe tanımaz etkinlikler yaptı bu süreçte.

Bir de Hükümet’in pandemi sürecini çok iyi yönettiğini savunanlar var. Hükümet yanlış da yapsa onlar için doğru. Ne anlatırsanız anlatın, savunmaya geçmekteler. Onlar da savundukları Hükümet’in koyduğu kuralları tanımıyor. Cami önlerinde banklarda oturuyor, kamelyalarda oturuyor, çocuklarını sokakta oynamaya salıyor, iftarlara gidiyor, yasağı çiğneyecek ne varsa yapıyor.

Vatandaşın bir kısmı ise Hükümet’in aldığı tedbirlerin tedbir olmadığını varsayıp, toplu taşımanın, sokakların yasaksız saatlerde halini görüp, “Öyle de böyle de tehlikedeyiz” deyip, “Atın ölümü arpadan olsun” moduna girmiş durumda.

***

Hükümet semt pazarlarını açıyor, vatandaş pazarlara akın ediyor. Süper Lig’e çıkan takımların taraftarları dün gece şampiyonluk kutlaması adı altında sokaklara taşıyor, maskesiz ve mesafesiz coşuyor da coşuyor. 1 Mayıs’ta yapılan müdahale, şampiyonluk kutlamasında yok. Çünkü Hükümet’i eleştirmeden yasakları çiğniyorlar!

Peki kardeşim, çık hopla, zıpla, çıkar maskeni, koruma mesafeni, tamam kendini de düşünme, kafa tut coronaya ama yok mu senin evinde birlikte yaşadığın eşin, çocuğun, yeğenin, annen, baban, anneannen, babaannen, deden, arkadaşın ya da herhangi bir yakının? Hiç düşünmüyor musun, şampiyonluk kutlayacağım diye bu yakınlarını canından edebileğini? Onları öldürmekten korkmuyor musun? Başka tanımadığın insanların vebalini almaktan korkmuyor musun? Bu vicdan azabını yaşamaya değer mi yani şampiyonluk için sokaklara dökülmen?

Değer mi yani birilerinin ölümüne sebep olmaya ya da bir yılı aşkın süredir iflasın eşiğine gelmiş esnafın daha fazla mağdur edilmesine?

1 asker şehit olunca sokaklara dökülen insanlardık, şimdi insanların ölümüne sebep olabileceğinizi bile bile sokaklara dökülüyorsunuz. Deprem olduğunda yas tutardık, şimdi günde yüzlerce insanımız vefat ediyor, sizler çıkıp hoplaya zıplaya şampiyonluk kutluyorsunuz.

Ne oldu size böyle?

Hoplaya zıplaya yüzlerce insanın ölümüne sebep oluyor, katliam yapıyorsunuz, farkında değil misiniz?

Vaka sayıları