SUSMA SIRASI ONLARDA…

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Her konuda yağ gibi su üstüne çıkmak,

İktidarların en büyük marifeti hiç kuşkusuz.

Bu zihniyet, başa kim geçerse geçsin değişmedi, değişmeyecek.

Ancak 19 yıllık AKP iktidarı bu anlamda kantarın topuzunu epey kaçırdı.

Yanlışlarını yazmayan, yanlışlarını doğru gibi halka empoze eden basın-yayın organları ile diledikleri gibi algı oluşturup, at koşturabiliyorlar!

Tıpkı, HDP’nin sözde soykırım açıklaması üzerinden Millet İttifakına yüklenmeleri gibi!

Neden?

Çünkü HDP’nin sözde soykırımı tanıması yeni bir durum değil.

PKK’ya sırt dayamış bu partinin, ülkemizi zora sokmak isteyenlerin değirmenine su taşıyan söylemlerine şaşacak bir şey yok.

Varlık sebepleri bu zaten!

Müttefik ABD’nin de sözde soykırımı tanıması yeni bir durum değil!

Amma ve lakin AKP iktidarı bu meseleyi her seferinde “Kınıyoruz” diye geçiştiriyor.

HDP üzerinden muhalefete yönelttikleri sert eleştirileri nedense ABD’ye yöneltmiyorlar.

*

Olaya doğrudan baktığımızda, muhalefeti siyaseten HDP üzerinden köşeye sıkıştırmakta çok haklılar.

Çünkü muhalefet, ABD’ye tepki gösterirken HDP’ye adeta lal kesildi!

AKP iktidarı da muhalefetin bu sessizliği üzerinden cümbür cemaat Millet ittifakını topa tutmaya başladı.

*

Olaya bir de doğrudan değil de geniş bir çerçeveden bakalım!

HDP’nin geçmiş uzantıları ile bu ülkede bir çözüm süreci yürütüldü mü, yürütüldü.

Bu süreçte bebek katili Abdullah Öcalan’ın mektubu okutuldu mu, okutuldu.

Habur’da teröristler zafer kazanmış askerler gibi karşılanıp çadır mahkemelerinde aklandılar mı, aklandılar.

Nevruz adı altında gerçekleştirilen kutlamalarda Öcalan posterleri açıldığında

İktidar yanlısı medya, bunu ballandıra ballandıra “Coşkulu kalabalık” olarak manşetlerine taşıdı mı, taşıdı…

*

Peki bu HDP, o zaman Ermeni soykırımını tanımayan bir parti miydi?

O dönem de benzer söylemleri yok muydu?

Türkiye’yi soykırım yapmakla suçlamıyor muydu?

Suçluyordu.

Yani HDP, sizinle bir süreç yönetirken siz bu söylemlere tek laf ettiniz mi?

Etmediniz, sustunuz.

Neden peki, “Devletin Bekası” için, değil mi?

Artık nasıl bir bekaysa, kimi AKP’li vekiller, referandumda HDP sayesinde “Evet” çıktığını çekinmeden söylüyorlardı.

Olağanüstü, imrenilecek derecede bir dayanışma ve söz birliği vardı aralarında.

*

Andımız’ı da bu süreçte kaldırdılar.

HDP’ye hoş gözükmek için yani.

Onlara göre Andımız, buram buram ırkçılık kokuyordu.

AKP’nin de canına minnet!

Bir çırpıda kaldırdı gitti!

HDP, seçime parti olarak girmeye karar verince de çözüm süreci patladı.

Oy kaygısı, sözde çözüm sürecine nokta koydurdu.

Şimdi ayaklar altına aldıkları “Milliyetçiliği”, bir anda baş tacı yapmış gibi gösterseler de;

Andımız meselesinde, AKP’nin ittifakta olduğu MHP ile değil,

HDP ile denk düştüğü ortada!

Yani cancağızım Andımız’ı siz kaldırdınız ve o çoook Milliyetçi(!) parti MHP de size karşı sus pus oldu.

Atından alamayan semerinden alır hesabı, tuttu Danıştay’a yüklendi.

Yüklenmek dediysem yanlış anlamayın!

Kamuoyu oluşturacak, ortalığı velveleye verecek kadar değil!

Elinin ucuyla, ağzının içinden konuşa konuşa geveledi bitti!

*

Bir diğer pencereden bakalım…

Başkanlık sistemini de siz (AKP) getirdiniz değil mi?

Türlü vaatlerle ve partilerin ittifak halinde seçimlere girmesine neden oldunuz.

İttifak yapmadan seçim kazanılamayacağını siz de onlar da herkes gördü.

Yerel seçimlerde sizler nasıl ki HDP tabanında oy istediyseniz

Onlar da (Millet ittifakı) sizinle husumete düşen HDP’nin desteğini geri çevirmedi.

Açıktan değilse de örtük bir ittifakla yol alındı.

Yani tıpkı zamanında sizin yaptığınız gibi “Oy” kaygısı ile hareket etti.

TRT’ye bebek katili Abdullah Öcalan’ın kırmızı bültenle aranan

Kardeşi Osman Öcalan’ı çıkarmanız da “oy” kaygınızın neler yapabileceğinizin kanıtıydı.

*

Yani demem o ki;

Sizin de geçmişinizde yer alan bir HDP var.

Devletler terörü bitirmek adına herkesle masaya oturabilir, pazarlık edebilir sözünün içini boşalttınız.

Çünkü o masadan ülkenin hayrına bir şey çıkmadı.

Siz o masa sayesinde günü kurtarırken, öte yandan adı terörle anılanları hak arama mücadelesi adı altında dolaylı olarak TBMM çatısı altına soktunuz!

Yani onları meşrulaştırdınız.

Ve şimdi de kalkıp getirdiğiniz başkanlık sistemi ile ittifaklar kurmak zorunda olan partilere;

Sizinle husumetli olan HDP’nin destek vermesini vatan hainliği ile eş değer tutuyorsunuz.

CHP ve İYİ Parti’nin HDP’nin desteğini alması üzerinden propaganda yapıyorsunuz.

Millet İttifakı ise tıpkı MHP’nin Andımız’ı kaldırmanıza susması gibi

HDP’nin alışılmış söylemlerine susuyor.

Sözde Ermeni soykırımını tanıması karşısında ağızları bıçak açmıyor.

Nasıl açsın ki? Örtük ittifak buna müsaade etmiyor.

Onlar da AKP Kocaeli Milletvekili Sayın Cemil Yaman’ın şahsıma verdiği röportajda “MHP ile aynı parti değiliz” söyleminde olduğu gibi;

Seçimlerde başarı elde etmek için HDP’yi küstürmemeyi tercih ediyor.

Keza HDP de size olan husumeti nedeniyle milliyetçi ve ulusalcı denebilecek bir ittifaka

Sırf size inat, biraz da menfaatler doğrultusunda destek veriyor.

Yoksa diğer türlü İstanbul’u, Ankara’yı, diğer büyükşehirleri, hatta ve hatta İzmit’i Millet İttifakı nasıl kazanabilirdi ki?

Sizin çözüm sürecinde Kürtlerden oy devşirmek adına yaptığınız şaşılacak şeylerin benzerini şimdi Millet İttifakı yapıyor.

O yüzden Millet İttifakının kalkıpta sözde soykırımı tanıyan HDP’ye ayar vermesini beklemeyin.

Millet ittifakını HDP’ye sessiz kalmaya sürükleyen şey, siyasetin çıkar ilişkileri olduğu kadar Türkiye üzerinde oyun kuranların işidir.

*

Söyler misiniz, bu durumun sizin ve ittifak ortağınız MHP’nin dün ve bugün sustuklarından farkı ne?

Al birini, vur ötekine!

O halde hiiiç bu tür anlamsız ve de kalitesiz sataşmalarla halkın kafasını şişirmeyin.

Hiçbiriniz diğerinizden daha vatanperver falan değil.

Eşit derecede popülist, eşit derecede çıkar siyaseti yapıyorsunuz.

Konu anlaşıldı sanırım…

------------------------------

DİLOVASI YİNE SAHNELERDE

Son zamanlarda iyice sesi kesilen Saadet Partisi İl Başkanı Zafer Mutlu bugün yaşam belirtisi vermiş.

Dilovası Belediye Başkanı Hamza Şayir’in yakınlarına kestiği faturalar hakkında açıklama yapmış.

İddia sahibi CHP Milletvekili ve PM Üyesi Tahsin Tarhan.

Ses veren ise SP Kocaeli il başkanı.

Neden?

Çünkü Saadet Partisi Dilovası’nda kıl payı seçim kaybetti.

O kadarını da yapsın bir zahmet!

*

CHP’nin, İyi Parti’nin aday çıkarmayarak tam destek verdiği Ercan Dalkılıç

Saadet Partisi çatısı altında girdiği yarışı sadece 974 oy farkı ile kaçırdı.

Dolayısıyla iyi bir siyasi stratejiyle, akıllı muhalefet ile Dilovası AKP’den koparılabilir.

Şunun şurasında seçimlere 3 yıl zaman var.

Çok gibi görülse de aslında değil.

SP ve diğer ittifak partileri işi sıkı tutarsa Dilovası’nın alınması sürpriz değil.

Zafer Mutlu da sanırım bu sebeple ortaya çıktı.

Veya birileri ona “Bari bu noktada çık konuş, tam zamanı” falan dedi.

E haklılar!

Dilovası sıkı takip edildiğinde, düşecek ilk yerlerden biridir.

*

Orada ayrı bir cumhuriyet var adeta.

Koltuğa kimi koyarlarsa koysunlar mantalite değişmiyor.

İlk başlarda başkanlık maaşını burs olarak dağıtmasıyla çok iyi bir imaj yakalayan Hamza Şayir de

Dilovası’nın kirli havasından etkilenmeye başladı.

Ali Toltar’a benziyor git gide.

Şayet o kirli havayı biraz daha ciğerlerine çekerse olacağı bellidir.

Aslında güzel işler de yapmıyor değil ama ne yazık ki iyi şeyler çabuk unutulur.

Akılda hep varsa şaibe kalır.

Hamza Şayir’e AKP üst aklının bir el atması, müdahale etmesi şart!

Özellikle AKP il başkanı Ellibeş oraya bir neşter vurmazsa yapılacak olan güzel işler de güme gidecek.

*

Hülasa…

Dilovası yıllar sonra kaldırılması netleşen Kömürcüler OSB ile değil!

Sanayinin arasına sıkışıp kalan halkın kentsel dönüşümle daha yaşanır yere nakledilmesiyle değil!

Şaibeli başkanlarla namı sürüp gidecek.

*

Bugün Tahsin Tarhan’a Dilovası’nı sordum.

Bunlar devede kulak, daha durun dedi!

Tarhan’ın iddialarıyla Dilovası ulusal medyada boy gösterdi.

Ve devamının geleceğinin işaretini verdi.

*

Sizin anlayacağınız Tahsin Tarhan Dilovası’nı keşfetmiş.

Oysa orada yıllardır başarıyla bu işleri ortaya çıkaran ama partisi tarafından sahiplenilmeyen bir ilçe başkanı var.

CHP ilçe başkanı Kerem Aydemir için benim tabirim belli.

O siyasette Dilovası’nda tek kişilik dev kadro olmaya devam ediyor.

Milletvekilinin de devreye girmesiyle Dilovası’nda hararetin artacağı net!

İzleyelim görelim…