BEREKET VERSİN…
"İnsan, şehri inşa ederken aslında taşın toprağın arasında kendini inşa eder.
Gönülde her ne var ise şehir olarak görünür.
Gönlü taş olanın şehri taş, gönlü aşk ile dolu olanın şehri gülistan olur."
Türk mutasavvıf ve şair Hacı Bayram-ı Veli’nin şiirinden alıntıladığı bu sözlerle başlamıştı göreve.
Aradan iki yıl geçti ve bugün aynı şiirle seslendi Kocaelililere.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, 31 Mart 2019 yılında göreve gelmeden evvel, içindeki Kocaeli sevdasını bu dizelerle ifade etmişti.
Çünkü o doğma büyüme buralı… Senin benim bizim gibi yani.
Dolayısıyla insanın doğduğu, okuduğu, sokaklarında büyüdüğü, aile olduğu, çoluk çocuğa karıştığı, anılar biriktirdiği kente hizmet etme şansı bulması çok ama çok kıymetlidir.
Büyükakın da bu kentin yetiştirdiği bir değer olarak o mertebeye erişme olanağı bulanlardan oldu.
Tıpkı Erol Köse, Sefa Sirmen, İbrahim Karaosmanoğlu, Hikmet Erenkaya gibi.
Bilecik’e Vali olarak gitmesiyle onu ithal aday sananlar ise bu şehirden ve halktan ne kadar kopuk olduklarını fark etmeyip, ezbere konuşanlardır.
ACAYİP BİR HAFIZAYA SAHİP
Üniversitede başlayan Akademik kariyerine yerel yönetimlerle devam eden Başkan Büyükakın bugün yaptığı iki yıllık süreci anlatan sunum ile
Aynı zamanda bu kentin yaşayan hafızası olduğunu da gösterdi.
Şehrin her köşesinde ne yapılıyor ne yapılmıyor, daha önce neler olmuştu, ihtiyaçlar ve öncelikler ne, her detaya çok hakim.
ESKİLERİ KENDİ HANESİNE YAZMADI
Kitabın ortasından konuşacağım.
Büyükakın’ın iki yıllık değerlendirme toplantısını pür dikkat izlerken her zaman olduğu gibi eksik aradım.
Gazeteci olarak sorgulamak bizim asli işimiz.
Siyasetçilerin asli işi de masal anlatmak.
Durum buyken bize malzemeden bol ne var?
Ancak bugün bu anlamda umduğumu bulduğum söylenemez.
O kadar sadeleştirilmiş bir sunum hazırlanmış ki, şuradan yakalayıp yürürüm diyebileceğimiz hiçbir şey yok!
*
Mesela Karaosmanoğlu döneminde projesi başlayan, yarım kalan
Ve Büyükakın döneminde tamamlanan tek bir proje dahi sunuma ve de 2.3 milyarlık bütçeye dahil edilmemişti.
Karamürsel battı-çıktı, Kongre Merkezi gibi projeler bütçeden muaf tutulmuştu.
Ki, o projeleri sahiplenseydi de abes durmazdı.
Çünkü aynı partinin devamı bir yönetim olmasının yanı sıra, o projelerde Genel Sekreter olarak katkısı da vardı Büyükakın’ın.
Ama hiç o topa girmedi.
Girseydi diyeceğimiz belliydi.
“Eski yönetimin hizmetlerinin üstüne oturdu, kendi projesiymiş gibi sattı” derdik.
Bu saatten sonra bunu demek algı yapmaktan öteye geçmez.
Gerçeği gözümüzle gördük, kulağımızla dinledik.
SEL BASMASA SU KESİLMESE AKLIMIZA GELMEYENLER…
Devam edelim…
En çok para harcanan ama hiç karşılığı olmayan hizmetlerin başında Alt Yapı çalışmaları gelir.
İki yıllık dönemde şehrin alt yapısına harcanan para 572 milyonken, devam edenlerle birlikte bu rakam ikiye katlanıyor.
İSU’nun yaptığı depolama alanları var birde.
Vatandaş olarak biz bunları fark edemiyoruz ama bugün öğrendik ki,
Su depolama alanları gittikçe büyüyor ve bu sayede çalışma esnasında yapılan su kesintileri hanelere yansımıyor.
Arka planda çalışma sürerken vatandaş su kesintisiyle karşılaşmıyor.
Ama nedense alt yapıyla ilgili çalışmalar çok göze gelmez.
Vatandaş gördüğüne bakar. Konforu bozulmadan bazı şeyleri fark edemez.
Ne zaman ki kenti sel basar, ne zamanki sular kesilir işte o zaman anlarız neyin ne olduğunu.
Alt yapıya özellikle parantez açmam da bu sebepten…
HABİRE BAKAN GELİYOR
Ulaşım vs. gibi konuların detayına girmeyeceğim.
Bağlantı yolları, kavşaklar, köprüler Tramvay yolu gibi hizmetleri haberlerimizde fazla fazla okudunuz.
Ancak Metro’ya ayrı bir paragraf açayım.
Ulaştırma Bakanlığına devri tamamlanan Metro inşaatında hummalı çalışma sürüyor.
Metro ne durumda, sırasıyla hangi aşamalar yolda, hepsini anlattı.
O zaman da dedim şimdi de diyorum.
Bakanlığın Kocaeli’ye yatırım yapması çok ama çok önemli.
*
Yıllardır aynı sakızı çiğner dururuz.
Türkiye’yi besleyen Kocaeli’ye devlet eli değmiyor, üvey evlat muamelesi görüyoruz diye yakınırız.
Ama bu dönem bu sakızı ağzımızdan çıkardık.
Eskiden şehre Bakan gelecek denildi mi hepimizin gözü kulağı orada olurdu.
Ya bir açılışa ya siyasi bir programa katılım sağlamak için Kocaeli’ye uğrarlardı.
Ama şimdi gerek Ulaştırma Bakanı olsun, gerek Çevre Bakanı olsun, gerekse Sanayi Bakanı olsun, Kocaeli’ye neredeyse ayda bir uğruyor.
Onlar uğramasa Büyükakın Ankara’da peşlerini bırakmıyor.
O bıraksa Balamir Gündoğdu alacağını almak için yolları aşındırıyor.
YILDIZLI BİLE TESCİLLEDİ
Buradaki emeği görmezden gelemeyiz.
Ancak CHP il başkanı Harun Yıldızlı bugün yaptığı değerlendirmeyle
Bakanlığın üstlendiği projeleri İstanbul ve Ankara’yı CHP’nin kazanmasına bağlamış.
Olabilir, o da kendi siyasetini yapacak.
Yapılanı takdir etmesi zaten beklenemez.
Ama yapılan hizmetleri inkar etmeyip tescillemesi yapıcı muhalefet adına ilerisi için umut verici.
Kim ki bu şehirde taş üstüne taş koyuyor, koymasına vesile oluyorsa hepimizin hayrınadır.
KAMULAŞTIRMAYI GÖRMÜYORUZ AMA…
Pandemiye rağmen iki yılda neler yapıldı diye bakıldığında
Toplamda irili ufaklı 226 adet eser ve hizmetin kullanıma açıldığını
85 eser ve hizmetin devam ettiğini görüyoruz.
Bunun içerisinde spor salonları, yüzme havuzları, stadyumlar,
Kültür merkezleri, kapalı pazar alanları, otoparklar, itfaiye binası,
Millet bahçeleri, sahil düzenlemeleri, kent meydanı, mesire alanları,
Restorasyon çalışmaları, yollar, bağlantı yolları, köprüler, otobüsler, çevre düzenlemeleri, peyzaj, alt yapı,
Atık toplama ve bertarafı, kentsel dönüşüm, ne ararsanız var.
*
Ve görülmeyen bir gider kalemi…
Bu projeleri yapmak için lazım olan arazilere ödenen “Kamulaştırma” bedelleri.
İki yılda sadece kamulaştırmaya ayrılan para 127 milyon civarında.
Bunları milyon milyon söylemek kolay.
Ama şunu biliyoruz ki, Büyüakın döneminde kamunun beş kuruşu bile israf edilmiyor, yandaşı zengin etmek için kılıflar uydurulmuyor.
Adam kamulaştırma yapacağım dediğinde bile ortaya fırlayan arsa spekülatörü şark kurnazlarını dahi deşifre ediyor.
KASA TAM TAKIRKEN KENARA PARA BİRİKTİ
Benim geçen dönemlerde takık olduğum konuların başında bu geliyordu.
Var mı artık böyle şehir efsaneleri, yok!
Var olduğunda nasıl söylüyorsak yok olunca da söylemeyi bilmeli.
Büyükşehir Belediyesi’nin faaliyet raporu henüz ortaya düşmedi.
Ancak kamuoyuna yansıyan fotoğraf şimdilik olumlu yönde.
Pandemiye ve yapılan yatırımlara rağmen piyasa borçları ödenen ve kasasında hala 550 milyon parası olan bir belediye var.
Karaosmanoğlu’nun ve onun Genel Sekreteri İlhan Bayram’ın tam takır bıraktıkları kasa nereden ne hale gelmiş.
Bu bile çok önemli değil mi?
Personel sayısında azalmaya gidilmiş.
Kadrolardaki suni şişlik indirilmiş.
Makam araçlarında tasarrufa gidilmiş.
Bunun yanı sıra sosyal yardımlar bakımından 23 bin ailenin ana ihtiyaçları düzenli olarak karşılanmaya devam ediyor.
Yükümlülüğü olmamasına rağmen pandemi nedeniyle zorda olan esnafa 3 ay boyunca 1000’er TL’den 30 milyon can suyu verilmiş.
Bu desteğin bir ay daha uzatıldığını ise bugün öğrendik.
*
Kısacası gözle görülmeyen pek çok hizmeti bir arada gördük, dinledik.
Şimdi Büyükakın’dan artık prestij projeleri bekliyoruz.
Yürüyüş yolu bana göre en sancılı fakat bir o kadar da faydalı ve kazanımı büyük projelerin başında geliyor.
Bunun yanı sıra İzmit Fuar alanı, çöp bertaraf tesisi gibi model alınacak projelerle bu hizmetler taçlandırılmış olacak.
SATIŞTA İYİ DEĞİLLER!
Eksikler yok mu, çok var.
Bunun da özeleştirisini yaptı Sayın Başkan.
Fakat yine de kendisine sordum.
“Her şey mükemmel mi? Eksik yaptık dediğiniz bir şey yok mu” dedim.
Var dedi.
“Çok şey yapıyoruz ama satışta eksiğiz, pireyi deve yapmayı beceremiyoruz” dedi.
Ama bugünkü toplantıda o eksik de giderilmiş gibiydi.
Büyükakın’ın mutfak ekibi gerçekten çok iyi bir PR çalışmasına imza attılar.
Emeği geçenleri tebrik ediyorum.
Yaklaşık 90 dakikalık sunumdaki hitabetiyle, üslubuyla, hakimiyetiyle
Araya sıkıştırdığı mesajlarla “İstersem siyasetin kralını yaparım ama ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” diyen bir Büyükakın izledik.
BU KENT ARTIK YOLSUZLUĞU KONUŞMUYOR
Bakın, bu şehir artık rantı konuşmuyor.
Kayırmacılığı konuşmuyor.
Hırsızlığı konuşmuyor.
Yolsuzluğu konuşmuyor.
Kamunun malını kendi malıymış gibi bol keseden dağıtanları,
Oturduğu koltuğu babadan mirasmış gibi davrananları,
Çoluk çocuğuna, akraba taallukatına nüfuz ticareti yaptıranları
İmar çetelerinin yer kapatmalarını konuşmuyor.
Bu farkı görmediğini söylemesin hiç kimse.
Biz bu saatten sonra en fazla neyi konuşuruz, biliyor musunuz?
Projeler yapılırken sabırsızlanan halkın isyanını, bu isyandan medet uman kısır muhalefeti ve benzeri konuları konuşuruz.
YERİNİ SAĞLAMLAŞTIRIYOR…
Büyükakın bu zamana kadarki dürüstlük ilkesinden ve icracı başkan modelinden taviz vermediği sürece;
Kocaeli AKP’li belediyeler arasında en iddialı konumda olacaktır.
CHP’li belediyelerle kıyaslamayı ise gözlemleyerek zaman içerisinde daha iyi anlayacağız.
Ben sosyal demokrat belediyeciliği yaşamış, o ideali savunan biri olarak;
Kentimiz adına gidişatın iyi olduğunu görüyorum.
Daha iyi olur inşallah diyorum.
İzmit’i kazanan CHP’nin de polemiklerden uzaklaşıp daha fazla icraata yönelmesini tavsiye ediyorum.
Büyükşehir belediye başkan adaylığı ilan edilen birinin çok farklı bir hikaye yazması gerekiyor.
Zira gittikçe yerini sağlamlaştıran, halka güven aşılayan bir Büyükakın algısı pekişiyor.
Gerçekler kimileri için acıdır kimileri için ise acı ve hazmı kolaydır.
Tercih kendilerinin.
Benim için aslolan halka ve hakka hizmettir.