Hoşçakal CHP…
Benimkisi tamamen bir duruş.
Kötü gidişe dur deyiş
Uyuyanları uyandırmak, kendine getirmek adına bir tavır.
Şimdiye kadar çok gittim geldim.
Defalarca kere kendimle mücadele ettim.
Ama her defasında vaz geçtim, durdum, geriye attım.
Çünkü asla içim el vermedi.
Ta ki dün 28 yaşındaki evladımızı, Tugay’ımızı kara toprağa verene kadar.
Tugay’ın gencecik yaşında canına kıyması aklımdan çıkmıyor.
Bu olay beni o kadar etkiledi ki, şimdiye kadar CHP ile alakalı geriye attığım ne varsa gün yüzüne çıkıverdi.
Tugay’ın 5 metre yükseklikten kendini aşağı bırakması, can çekişerek ölmesi bende bardağı taşıran son damla oldu.
Pek çok partili arkadaşım gibi şimdiye kadar şahsıma yapılan, söylenen her şeyi ötelemeyi bildim.
Çünkü onları şahsi meseleler olarak gördüm ve duruşumu bozmadım.
Fakat dün yaşananlar beni o kadar derinden yaraladı ki istesem de etkisinden çıkamıyorum.
Daha önce CHP’de çok kez farkına vardığım yanlışlıkların üzerinde uzunca düşünme ve değerlendirme fırsatı buldum.
Belki de Tugay’ın canına kıyışı bize bir can veriş oldu.
Tugay bu partinin emekçi gençlerinden biriydi ve giderken de partiyi şöyle bir silkeleyip gitti.
Şu ana kadar sadece kendilerini düşünen,
Bu partinin sırtından vekillik düşünen, başkanlık düşünen, il- ilçe başkanlığı, meclis üyeliği düşünen, hatta ve hatta bakanlık düşünen ama kesinlikle örgütünü düşünmeyen her kim varsa
Hepsini tek tek yüzümüze çarparak gitti.
Zor zamanlarımızda yanımızda göremediğimiz insanlara ederinden fazla değer verdiğimizi göstererek gitti.
Tugay’ın hepimize ders niteliğindeki ölümünün ardından oturup bugüne kadar olanları, bugün gelinen noktayı bir kez daha gözden geçirme gereği duydum.
Tüm bu olanları düşününce artık ben de bir şeyler yapmalıyım dedim.
Bu gidişin bir duruşu olsun istedim.
Durmayacaksa, durduramayacaksam da benim bunda payım olmasın istedim.
Çünkü artık bardak taştı, almıyor.
Elbette ben bu kötü gidişata dair mücadelemi bırakacak değilim.
Bunu öyle yapamadıysam böyle yaparım.
Yani kalemimle mücadelemi sürdürebilirim.
Üzerimde parti kimliğinin verdiği sorumluluk olmadan, kimsenin dengesini gözetmeden dosdoğru olanı biteni, olması gerekeni yazabilirim.
Gerçekleri söylemek gerekirse, partili kimliği bazı zamanlar hakikatleri yazmamıza engel oluyor.
Yalan yanlış yazmıyoruz evet ama görmezden geldiğimiz anlar olabiliyor.
Yazmasam benim içime sinmiyor, yazsam parti aidiyetliğine ters geliyor.
Bunun için yeri geldi disiplin tehditleriyle de karşı karşıya kalmışlığım oldu.
Ama artık parti kimliğimi bir kenara koyup kendimi tamamen özgürleştirmeye karar verdim.
Gönlüm hala orada, o ideallerde.
Hak-Hukuk-Adalet çizgisinde.
Atatürk’ün yolunda, evrensel değerlerde, sosyal demokraside, emekte, emekçide.
Mazlumun, ezilenin yanında, ezenlerin karşısında.
Bu düşüncemden zerre tavizim yok.
Ama bu ideallere yürümenin yolu sadece CHP üyesi olmaktan geçmiyor.
Sokakta CHP’ye gönül vermiş binlerce vatandaş var.
Ben de onların arasına karışmak, bir taraftan da kalemim yettiğince içerideki yanlışları haykırmak istiyorum.
Beni burada, Kocaeli örgütü içinde tutan, bir dal kalmadı.
Bir gençler var ölümüne gideceğim, bir de bugüne kadar yoldaşlık ettiğim dostlarım var.
Onların hepsinin kayıtsız şartsız her zaman yanlarında olacağım.
Ama gittikçe yozlaşan, sevgiden yoksun hale gelen, birbirinin ayağından çeken, kadir kıymet bilmeyen, faşistlere taş çıkartan bu yapıya baş kaldırmazsam Tugay gibi gençlerin ardı arkası kesilmeyecek.
Benimkisi denizde bir kum tanesi misali.
Ancak bu parti o kum tanelerini küçümseye küçümseye bu hale geldi.
Düzelir mi bilmem. Şimdilik buna dair bir umut beslemiyorum.
O yüzden de reşit olduğum gün kendi irademle yolunu tuttuğum Cumhuriyet Halk Partisi’nden yine kendi özgür irademle istifa ettim.
Bu kimin umurunda olur, kimin olmaz, inanın hiç derdim değil.
Ben bazı şeyleri vicdanıma anlatamıyorum.
Tugay’ın intiharını kabul edemiyorum.
Göz göre göre ölüme giden gencimizi durduramadığım için kendimi suçlu hissediyorum.
Alın Cumhuriyet Halk Partisi’ni tepe tepe kullanın.
Zaten kullanmaktan başka bir şey bilmiyorsunuz.
Muhakeme yeteneğini kaybedenlerin, vicdan terazisinin yok edenlerin bulunduğu bir örgütte durmamak hepsinden daha iyi.
Bugüne kadar birlikte siyaset yaptığım, siyasi akrabam kabul ettiğim bütün kardeşlerime, arkadaşlarıma ve dostlarıma mücadelelerinde başarılar diliyorum.
Siz başarırsanız hepimiz başarmışız demektir.
Kalın sağlıcakla…