KATİLLERİ TANIYORUM!

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Üzgünüm, öfkeliyim, pişmanım.

Keşke keşke diyorum, keşkelerin içinde kayboluyorum.

Keşke ben bir şeyler yapabilseydim diyorum.

Neden fark edemedim, neden daha ciddi ilgilenmedim diye kendimi yiyorum.

Ama nereden bilebilirdim ki Tugay yolun sonuna gelmiş.

Nereden bilebilirdim ki, onca imkanlar içinde yüzenlerin Tugay’a bu denli sağır ve dilsiz kaldığını!

Çok değil, daha geçen gün karşılaştım.

“Ne yapıyorsun Tugayım, bu hayırsızlar ordusu sana iş bulabildiler mi” dedim.

“Yok abla ya nerede… Bekliyorum bakalım bir iki yerden haber gelecek inşallah” dedi.

“Bak bir şey çıkmazsa mutlaka haberim olsun, illa bir şey buluruz” deyip ardından halimi hatırımı sordu ve Tugay gitti.

Her zamanki gibi mahsun, her zamanki gibi naif, yüzünde yine o her zamanki hüzün vardı.

*

Bu sabah Tugay’ın intihar ettiği haberiyle uyanınca olduğum yere çakıldım kaldım.

Hemen gazeteye gidip bilgisayarın başına geçip, Tugay’ın ölümüne sebep olanlara en ağır hakaretleri etmek istedim.

Çünkü katilleri tanıyordum.

CHP’deki pek çok insan da Tugay’ın ölümüne sebebiyet verenleri biliyordu.

Hikaye o kadar bildik ki!

CHP’de Tugay Adak’ın hazin hikayesini herkes bilir ama hiç kimse bir şey yapmazdı.

Onun yanında sadece kendi gibi genç olan yoldaşları, arkadaşları vardı.

*
2014 yerel seçimlerinde Kartepe’de bayrak asmaya çıktığı yerden, alttan geçen aracın ipe dolanmasıyla bayrak düşmesin diye hamle yaparak

Merdivenle birlikte aşağı düşmüştü Tugay.

Günlerce yoğun bakımda yaşam mücadelesi verdi.

Seçim arifesi olduğu için Tugay’ın göstermelik ziyaretçileri bitmek tükenmek nedir bilmedi.

Genel Merkezden Kılıçdaroğlu bile Tugay’ı ziyaret için Kocaeli’ye geldi.

Dönemin CHP il başkanı Yalçın Kuşkan ve Milletvekilleri de o ziyarette hazır bulundu.

Kılıçdaroğlu il başkanı Kuşkan’a dönüp, “Tugay evladımızı size emanet ediyorum. Derhal ona bir iş bulup, bir de ev alınsın” dedi.

Ne de olsa CHP için az daha canından oluyordu.

Tugay canından olmadı ama CHP için bir gözünü kaybetti.

Fakat ona rağmen sistem ona engelli raporu vermedi.

İstese tazminat davası bile açabilirdi.

Hatta dava açması için kışkırtanlar, akıl verenler de oldu ama ne Tugay ne de o gariban ailesi buna yanaşmadı.

Tugay’ın şu an cezaevinde bulunan babası “Benim oğlum partiye tazminat davası açacak öyle mi, ben öleyim daha iyi” demiş.

Babası bir fırının nakil arabasında kasa taşıyarak ekmeğini kazanmaya çalışıyordu.

Sonra cezaevine girmiş. Nedenleri niçinleri önemli değil.

Önemli olan Tugay…

Tugay ne yapmış ondan sonra?

CHP için koşturmaya devam etmiş.

Yerel seçimler kaybedilmiş, herkes bir tarafa savrulmuş ama Tugay genç yoldaşlarıyla mücadelesine kaldığı yerden devam etmiş.

Bu sırada CHP’li genç yoldaşları Tugay için çalmadık kapı bırakmadı.

Kimsenin sahip çıkmadığı Tugay’a ellerinden geldiğince katkı sağlamaya çalıştılar.

Dönemin il gençlik kolu başkanı Ozan Aksu ve yönetimi Tugay’a yardım kampanyası yaptı.

Sonraki il gençlik kolu başkanı Gökhan Orhan ve gençler, geliri Tugay’a verilmek üzere bir tiyatro düzenledi.

Tugay üç-beş işini görsün, ailesi mağdur olmasın dediler.

Ondan sonra gelen il gençlik kolu başkanı Emre Andız da benzer yardım organizasyonuyla Tugay için çırpındı çabaladı.

Şu anki mevcut il gençlik kolları da Tugay için çırpınmaya devam etti.

*

Gençlik kolları kurultayında başkanlığa çok sayıda adayın ismi geçiyor.

Gençler bu adaylardan ne istediler biliyor musunuz?

Tugay kardeşimizi kim işe aldırırsa desteğimiz ona olacak dediler.

Çaresizliğin boyutunu anlayabiliyor musunuz?

Beklentinin nerelere geldiğini idrak edebiliyor musunuz?

Bu partinin bir belediyesi, iki milletvekili ve koskoca örgütü var ama kimse oralı olmuyor.

İzmit Belediyesine neden girmemiş diye soruyorsunuzdur siz şimdi.

Normali bu çünkü.

İlk akla gelen yer, İzmit Belediyesi.

Tugay için Başkan Hürriyet’e ricada bulunulmuş.

Hürriyet Tugay için “Sınava girsin kazansın öyle alayım” demiş.

Oysa Tugay sınavların en büyüğünden geçeli tam altı yıl olmuştu.

Her fırsatta “Liyakat” diyen Fatma Başkan, burada da kendine göre adaleti gözetmiş.

Ama kime göre adalet, neye göre hakkaniyet?

Bugüne kadar işe alınanların hepsine aynı kural uygulandıysa, tek bir kişiye bile torpil yapılmadıysa eyvallah.

Yapılmamıştır diyebilir miyiz, asla!

Kaldı ki Tugay CHP için gözünü feda ederek o işi çoktan hak etmişti ama olmadı.

Koskoca Cumhuriyet Halk Partisi, 55 kiloluk Tugay’ı bir yere sığdıramadı gitti.

Kime gidildiyse ya yüz çevirdi ya da hamallık gibi işler bulup, sonra da iş beğenmemekle suçladı.

Hayatının baharında daha 28 yaşında CHP için engelli hale gelen bir genç, üstelik Kılıçdaroğlu’nun örgüte emanet ettiği genç; bugün parasızlık ve işsizlik nedeniyle bunalıma girip canına kıydı.

Ve Tugay’ı sahipsiz bırakan her kim varsa utanmadan olay yerine giden katiller gibi Tugay’ın cenazesine gittiler.

Cenazede ortalığa bile çıkamadılar.

Aslında onlara kalsa cenazeye gelmek istemezlerdi.

Eminim bunun üzerine çok düşünmüşlerdir.

Gitsek, gençlerden tepki alırız.

Gitmesek cenazeye bile gelmediler derler.

İki rahmetten biri deyip, bugün Tugay’ın kemiklerini iyiden iyiye sızlatmaya Sarımeşe’ye akın ettiler.

*

CHP işte böyle bir parti.

Evlatlarını yiyen, onlara sahip çıkmayan, vefadan yoksun, emek düşmanı, neredeyse faşist bir yapı oldu çıktı.

Bu gidişat gidişat değil!

Bugün CHP’li gençler canı gibi sevdiği Tugay kardeşlerini kaybetti ama Tugay’ın intiharı çok şeylerin başlangıcı da olabilir.

Bu olay CHP Kocaeli’de koltuklara sığmayan egoları aşağı indirmek için ibretlik vesikası olabilir.

Kaç yıldır aynı makamlara seçilenler, seçildikten sonra kerameti kendinde arayanlar, işte böyle bir yoğun bakımı bile çok görürler gençlere.

Gece yarısı köprüden atlayıp yaşam mücadelesi veren Tugay, tam dört saat boyunca ağaların yoğun bakım bulmasını bekledi.

Altı kez kalbi duran ve tekrar yaşama dönen Tugay daha fazla dayanamadı ve bu sefil dünyadan göçüp gitti.

Şimdi duyuyorum, Tugay’ın ardından konuşup duruyorlar.

Siz ne anlatıyorsunuz? Ne öyle boş boş konuşuyorsunuz?

Bir evlat gitti evlat!

Hem de sizin o umursamaz, kıymet bilmez halleriniz yüzünden!

Sonra AKP niye kazanıyor, kazanırlar tabi.

Altı üstü bir gence, hem de ideolojisi uğruna Kartepe Belediye Başkanının “senin için ne yapabilirim” teklifini “doğru olmaz” diyerek ret eden;

Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun “Tugay size emanet” dediği gence bile sahip çıkamazken;

Bu millete hangi umudu aşılayacağınızı zannediyorsunuz?

Derine girersek çıkamayız.

Tugay CHP tarafından itilip kakılan ne ilk ne de son genç olacak.

Açın bakın sosyal medyaya, her tarafta isyan var.

Bu gençler hayatlarında iktidar ne bilmemiş.

Ona rağmen CHP uğruna mücadele etmekten yılmamış.

15 yılın ardından Kocaeli’de bir gedik açılmış, onda da CHP’li gençlere sıra gelmemiş.

Biri gazetecilik okumuş ama güvenlik görevlisi olduğu için şükretmiş.

Biri yıllardır CHP’nin bütün seçim afişlerinden kuruş almamış, belediyeyi kazanınca ufak tefek de iş yapınca hemen adı Ömer Polat’a çıkmış.

Verdikleri üç kuruşu da öylelikle kesmişler.

Biri o biri bu…

Saysam sabaha kadar yazar dururum.

Gençler bunlara layık görülürken öbür taraftan partinin üst kademesindeki yöneticinin yeğeni, doğrudan teminle üç yüz bilmem kaç bin liralık işi parsel parsel emanet usulüyle almaya devam etmiş.

Öfkeliyim, ne yazsam içim soğumuyor.

Ben o çocuğu tanıyorum.

Gözlerindeki hüzün gözümün önünden gitmiyor.

Nasıl olur da onu genç yaşında öbür tarafa yollarsınız?

Nasıl olur da bunca iş insanının olduğu parti Tugay’a bir ekmek kapısı açamaz.

Hepiniz katilden betersiniz.

Ve Tugay adım adım ölüme giderken hepiniz oradaydınız.

Bir film izler gibi izlediniz.

Yazıklar olsun…!

Allah sizi bildiği gibi yapsın!