KÖRFEZ ÇALKALANIYOR “Sahiden dolandırdı mı?”

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Kaç gündür ona buna soruyorum, soruşturuyorum.

Muhatabına ulaşayım dedim, olmadı.

Zaten kendisi Kocaeli’de değil!

Yaşanan onca şeyin ardından deyim yerindeyse postu İstanbul’a serdi.

Körfez Belediyesi eski Başkanı Yunus Pehlivan’dan söz ediyorum.

Yunus Pehlivan belediye başkanlığı boyunca adı hep farklı işlerle ve ilişkilerle anıldı.

Hırslıydı, hem de çok hırslıydı.

Ama onunkisi siyasi başarı hırsı değil, daha çok kazanmak daha çok zengin olmak hırsıydı.

Bu anlayışla belediyeyi kamu kurumundan ziyade adeta ticarethane gibi yönetti.

İlçesindeki inşaat firmalarıyla, onunla bununla örtülü işlere girişti.

Yol yürüdüğü kılavuzlarıyla ve Körfez’in tekelleşmiş inşaat firmasıyla çok büyük işler yaptılar.

Kılavuzları dolayısıyla sadece burnu değil, boydan boya pisliğe batan Pehlivan,

2014 yılı yerel seçimlerinde partisi tarafından aday gösterilmeyince ilçeyi terk etti.

*
Durduk yere Yunus Pehlivan’a nereden geldim diye soruyorsunuzdur, hemen anlatayım.

Efendim, bir haftadır ortada bir söylenti dolaşıyor.

Özellikle Körfez ilçesi bu dedikodu ile çalkalanıyor.

İddialara göre eski başkan Pehlivan, borsayı dolandırmak suçundan ceza almış!

Başkanlığı sona erdikten sonra ilçesinde duramayan Pehlivan, maharetlerini gittiği yerde de göstermiş.

Şimdi Körfez’de çoğu kişinin elinde Yunus Pehlivan’ın borsayı maniple ederek dolandırdığı

Ve SPK tarafından ceza aldığını gösteren belge var.

*

Saray Matbaacılık adlı Anonim Şirket’in (SAMAT) yönetim kurulu üyesi listesinde görülen Yunus Pehlivan,

Piyasa dolandırıcılığı nedeniyle 6 ay süreyle borsada işlem yasağı almış.

Kısa adı SPK olan Sermaye Piyasası Kurulu aynı zamanda makul şüphe nedeniyle ilgili şirketin yönetim kurulu üyeleri hakkında

Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunarak ilgililer hakkında soruşturma başlatılmasını istemiş.

İddialar bu yönde.

*
Nedense duyunca çok şaşırmadım.

Acaba isim benzerliği olabilir mi dedim, ama araştırmalar derinleştikçe ve peşine başka bir haber eklenince bu ihtimal zayıfladı.

Yunus Pehlivan öteden beri bu işlere yatkın biri olarak hafızamda yer edindi nedense.

Bu doğru mu değil mi bilmem ama bir şeye çok şaşırdım.

Pehlivan’ın SPK’yı dolandırmaktan 6 ay ceza aldığına dair söylemler yayılmaya başladıktan birkaç gün sonra;

Yandaşlarından birinin kaleme aldığı iki satırlık haber duyanları şoke etti.

O haberde Yunus Pehlivan’ın Sermaye Piyasası Kurulu yani SPK’nın yönetim kurulu üyeliğine getirildiği yazıyordu.

Bunu da araştırdım.

Ancak en ufak doğruluk payı bile yoktu.

*

Bir kere SPK denilen kuruma yönetim kurulu üyesi olmak öyle kolay iş değildir.

Zaten ne Resmi Gazetede ve KAP’ta ne de başka yerde Yunus Pehlivan’ın bu göreve getirildiği ilan edilmemişti.

Ayrıca SPK üyeliği direkt Cumhurbaşkanlığına bağlı olaraktan yapılıyor.

Düşünsenize…

Yunus Bey böylesi prestijli bir göreve seçilecek ve Pehlivan’ın yandaşları bunu tek satırlık haberle alelade bir şeymiş gibi geçiştirecek.

Sizin aklınız alıyor mu?

Doğru olsaydı gözümüze sokmazlar mıydı?

Yunus Pehlivan’dan demeç almazlar mıydı?

*
Ortada iki tane iddia var.

Birinde, Yunus Pehlivan’ın SAMAT adlı şirketin yönetim kurulu üyesi olarak borsa üzerinden yaptığı işlemlerde maniplasyonla dolandırıcılıktan ceza aldığı,

İkincisinde ise Pehlivan’a ceza kesen SPK’nın yönetim kurulu üyeliğine getirildiği.

Her ikisinin aynı anda doğu olması teamüllere ve de kanunlara aykırı.

Bunu yazanın Yunus Pehlivan’ın “kadim dostu” olduğunu ve başka hiçbir yerde böyle bir bilgiye rastlanmadığının tekrar altını çizelim.

*
Şayet tüm bunlar doğruysa benim anladığım kadarıyla Yunus Bey sadece dolandırmakla kalmıyor.

Aynı zamanda SPK’nın adını kullanarak finans piyasasında güven sağlayan çok büyük bir kurumun itibarını ayaklar altına alıyor.

SPK bir insana hem dolandırıcılıktan ceza verip hem de “gel seni yönetici yapalım” demez!

Üstelik daha cezası yeni kesilmişken…!

*
Bu ülkede artık hiçbir şey beni şaşırtmıyor belki ama yine de hala bazı ilkelerin uygulandığını düşünüyorum.

Yunus Pehlivan’ın SPK tarafından dolandırıcılıktan ceza aldığı halde aynı kuruma yönetici yapılmadığı ortada.

Ama bu şeytanın bile aklına gelecek iş değil!

Demek ki geliyormuş.

Niye şaşırıyorsam (!)

Görev süresi boyunca ilçesindeki müteahhitleri avucuna alan,

ihaleleri kafa karıştıran, sanayi kuruluşlarının ortağıymış gibi onları sık boğaz eden, ensesinde boza pişiren adamdan ne beklemek lazım?

Yaptığı usulsüz işler onun başını yedi.

Çareyi buralardan uzaklaşmakta buldu.

Uzaklaşmasının tek sebebi elbette bunlar değildi, o da ayrı bir konu.

*

Sandı ki Körfez tekrar beni ister, partim beni aday yapar.

Hep bir umut besledi fakat olmadı.

Umut beslerken aynı zamanda AKP’ye kin de besledi.

Bir ayağı AKP’deymiş gibi görülürken, gövdesi DEVA Partisi’nde oldu.

Alttan alttan Körfez başta olmak üzere, elinin erdiği her yerde DEVA için çalıştı.

Açık açık DEVA saflarına geçemedi belki ama hücre çalışmalarında önemli rol oynamaya devam ediyor.

Ve işin komik tarafı, bunu kimse duymuyor, bilmiyor sanıyor.

Benden Deva Partisi’ne naçizane bir tavsiye.

AKP’nin her eskisi illa kullanışlı olacak diye bir kaide yok.

İktidar partisinde aradığını bulamayıp kapınıza gelenlere aman dikkat diyeyim!

KÖRFEZ ÇALKALANIYOR “Sahiden dolandırdı mı?”
KÖRFEZ ÇALKALANIYOR “Sahiden dolandırdı mı?”
körfez çalkalanıyor