Özür borçluyuz

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Gazetecilik kolay iş değildir.

Bazen imza attığınız bir haberin keyfini milyonlarla ölçemezken

Bazen de hatalı bir haberden dolayı yakınınız ölmüş gibi üzülebilirsiniz.

Kısacası bu meslekte mesleki dürtüleriniz fazlaysa bütün duyguları uçlarda yaşarsınız.

Genel tavrımız herkese eşit mesafede olan, duyguların arka plana atıldığı ilkeli bir yayıncılık yapmaktan yana olmuştur.

Herkes gibi benim de tarafım var, ki bu konuda damgalı eşek gibi olduğum ortada.

Ancak olabildiğince duygusal bakmamaya, objektif olmaya gayret ediyorum.

***

Muhalefet edeceğim diye kişilere, kurumlara vs olduk olmadık saldırmayı doğru bulmuyorum.

Herkesin kendini bulacağı bir yayın politikası sürdürmeye çabalıyoruz.

Ama kimsenin de gözünün yaşına bakmıyoruz.

Haberimizden eminsek kimmiş, neyin nesiymiş o kısma takılmıyoruz.

Eksiklerimiz yok mu, elbette var.

Özellikle şu Corona sürecinde ekip arkadaşlarımızla iletişimde kopukluklar oluyor.

Çünkü biz Temmuz ayı başına kadar tam anlamıyla aktif çalışmıyoruz.

Durum buyken yanlışa, hataya daha müsait oluyoruz.

***

Bunu neden anlattığıma gelince…

Dün gazetemizde bir haber yayımlandı.

Ama haberimiz yanlıştı.

Övgüyü nasıl kabul ediyorsak yanlışı da aynı hoşgörüyle kabul etmemiz gerekiyor.

Çamur at izi kalsın mantığı bize yakışmaz.

Ancak emin olun kimseye bilerek çamur atmadık, atmayız da…

Bizimkisi olsa olsa “dikkatsizlik” olur ancak.

***

Evet, malumunuz geçtiğimiz yıllarda AKP’nin Türkiye Cumhuriyeti’ni simgeleyen T.C ibaresi neredeyse bütün kamu kurumlarından indirilmişti.

Valilik binaları, belediyeler, bankalar bilumum bütün devlet kurumları bir talimatla T.C’den vazgeçtiler.

Büyük kurtuluş mücadelesi vererek elde ettiğimiz Cumhuriyet’in bir anlamda itibarsızlaştırılması olarak kabul edilen,

milyonlarca vatandaşın içini acıtan bu olay beraberinde yoğun tepkilere sebep olmuştu.

Bırakın onu, neredeyse evimizde, arabamızda Türk Bayrağı bulundurmak bile suç haline gelmişti.

Biz o günleri unutmadık.

Şimdi birileri yeniden Türk Bayrağına ve T.C’ye sarıldı diye yaşananları yok mu sayacağız?

İşlerine gelince vatan-millet-bayrak diyecekler, işlerine gelmeyince bayrak sevgimizi sorgulayacaklar.

O da yetmeyecek, Cumhuriyetimiz hakkında 600 yıllık imparatorluğa 90 yıllık reklam arası diyecek kadar hadsizleşecekler.

T.C tabelalarının birer birer indirildiği o yıllarda işte böyle densizler kanımızla canımızla elde ettiğimiz Cumhuriyete reklam arası diyerek dalga geçtiler.

***

Peki, ne oldu?

Reklam arası bitti mi?

Bittiyse neden hala esas oyun başlamadı?

Başlayamaz!

Bu devlet öyle sağlam temellere oturtuldu ki dönüp dolaşıp gelir yine Atatürk’ün çizdiği çizgiye,

Yani katılımcı demokrasiye olan inancı nedeniyle bize armağan ettiği Cumhuriyete geri dönersiniz.

Çünkü ülkenin kodları böyle ayarlanmıştır.

Ve gelinen noktada geri dönüş başladığına göre T.C de geri gelebilir dediler.

Çok gönüllü olmasalar da yavaş yavaş birilerinin dürtmesiyle kurumlara T.C ibaresi eklenmeye başlandı.

İlimizde dün Gebze Belediyesi T.C tabelasını İYİ Partili meclis üyelerinin önerisiyle tekrar belediye binasına astı.

Hayırlı olsun, mutlu olduk.

***

Acaba diğer belediyeler ne durumdaydı diye bakarken ilk akla gelen Kocaeli Büyükşehir Belediyesi oldu.

Ve büyükşehir belediye binasında hala T.C’nin olmadığı haberi gazetemizde yayına alınıyor.

Ama akşam saatlerinde bu haber Kocaeli Büyükşehir Belediyesi yetkililerince fotoğraf eşliğinde çürütülüyor.

Belediye binasının giriş kapısının üzerindeki tabelada “T.C Kocaeli Büyükşehir Belediyesi” yazıyor.

Haliyle bu duruma bir taraftan sevinirken diğer taraftan da üzüldük.

Sevindik, çünkü kentimizin büyükşehir belediyesinin T.C sendromu yokmuş.

Üzüldük, çünkü kasıtlı haber yapmış gibi olduk.

Ama emin olun dikkatsizlikten başka bir şey değildi.

***

Bu haberi yapmadan önce belediye binasının etrafında gezen muhabirimiz kapıdaki tabelayı gözden kaçırmış.

Belediyenin yola cephe iki yanındaki “Kocaeli Büyükşehir Belediyesi” tabelalarından yola çıkarak haberi yapmış.

Evvela bu hatamız için önce büyükşehir belediye başkanından, orada emek verenlerden, sonra da okurlarımızdan özür dileriz.

Asla maksatlı bir haber olmadığı gibi kimseyi yanıltmak istemeyiz.

Ancak bunun yanında sayın başkandan anlayış da bekleriz.

Zira belediye binasında yoldan geçenlerin rahatça görmesi için açının dahi hesaplanarak konulan her iki tabelanın başına T.C ibaresi çok görülmemeli.

Kaç kişinin büyükşehir belediye binasına işi düşer?

Kapıya kadar gelmeyen o tabelayı göremez, tıpkı bizim göremediğimiz gibi.

Kendimizi haklı çıkarmak niyetinde değilim, hatamızı kabul ediyoruz eyvallah.

Ancak başkandan iki cepheye de T.C tabelası asmasını sıradan bir vatandaş olarak talep etme hakkına da sahibiz.

Geçmiş yönetim vakti zamanında oraya bir T.C ibaresini koymayı akıl edememiş.

Büyükakın yapar veya yapmaz onu bilemem.

Ama Allah aşkına söyleyin!

Yakışmaz mı?

Özel bir nedeni varsa ısrarımı sürdürmeyeceğim.

***

Diğer yandan konuyla ilgili hatalı haberimize hoşgörüyle yaklaşan,

Bazılarının iddia ettiğinin aksine bu kentte en tepedeki adam olmasına rağmen en rahat eleştirilen Sayın Büyükakın’a nazik yaklaşımı için teşekkür diyoruz.

Herkes gibi basının da hata yapma payı var.

Biz hatamızı kabul ettik.

Kısacası Kocaeli Büyükşehir Belediye binasında T.C tabelası var imiş.