Amaç hasıl oldu
Bakın, kimse bu gazetede bir şahsı, bir kurumu ya da bir siyasi partiyi hedef alıp
“İtibar suikastçılığı yapıyorlar” diyemez, dedirtmem de…!
Sık sık aynı konular gündeme geliyorsa bilin ki orada bir arıza olduğu içindir.
Takip edenler bilir, Kandıra GİOSB ile alakalı hafriyat işindeki adaletsizliği veya diğer deyişle adrese teslim iş vermeyi biz dile getirdik.
Çünkü ortada yanlış bir durum söz konusuydu.
GİOSB Başkanı Mehmet Başol, ihale açacağım demişti.
Kendisinden hafriyat işi isteyen KOTO Meclis Üyesi Serkan Akyıldız’a söylediği gibi ihale açması beklenen Başol,
Nebati toprağın alınma işini kısa süre önce iflas eden Soylular Betonun yeni şirketi GOGUSER’e vermişti.
***
Kandıra’da GOGUSER’in yaptığı işi gidip yerinde görmüştüm.
Sonra da Mehmet Başol’a neden adrese teslim iş yaptığını soran bir yazı yazmıştım.
Başol, bu yazı üzerine gazeteye geldi.
Kendi cephesinden birtakım açıklamalarda bulundu.
Ona göre ortada yanlış yoktu ama bu denli tepki beklemediği de ortadaydı.
Çünkü KOTO meclis üyeleri Valiye kadar gidip dert yanmıştı.
Durum buyken Başol, Temmuz ayında yeni bir ihale şartnamesi hazırlayıp, bütün hafriyatçılara davet yapacaklarını anlattı.
Bizim istediğimiz de buydu.
Hakkaniyetli olsunlar, işi usulüne uygun yürütsünler.
Yoksa ben ne Serkan Akyıldız’ı tanırım ne de Mustafa Soyer’i…
Banane… kim alırsa alsın, bizim cebimize girecek değil ya!
Bizim buradaki vazifemiz belli.
***
Devam edelim…
Bu gelişmelerin ardından Başol söz verdiği gibi ihale şartnamesini hazırlayıp ilana çıkardı.
Önümüzdeki hafta yapılacak olan ihaleyi merakla bekliyorum.
Ancak bu meyanda ilginç de bir gelişme yaşandı.
Kocaeli’de faaliyet gösteren hafriyatçılar ve damperli kamyon kasalarla nakliyecilik yapanlar, geçtiğimiz günlerde dernekleşti.
Başkanlığını ise daha önce birlik adı altında faaliyetlerini sürdüren ve bu birliğe başkanlık eden Mars Aydın getirildi.
Bunun yanı sıra KOTO Meclis Başkanı Akın Doğan ve adrese teslim iş aldığı söylenen GOGUSER firmasıyla birlikte yedi kurucu isim yer aldı.
***
Dernek Başkanı Mars Aydın, Kocaeli genelinde toplam bin 250 hafriyatçı, 5 bine yakın damperli kasa nakliyeci olduğunu;
Dolayısıyla her ikisi birleştiğinde Kocaeli’nin en büyük sivil toplum kuruluşlarından biri olacaklarını söylüyor.
Amaçları belli; ilimizdeki işleri dışarıdan birileri yapmasın, tek ses olunsun, dikkate alınsınlar…
Bu derneğin kurulmasını olumlu karşılıyorum.
Kamuoyunda, bazı kanallarda hafriyatçıların kurduğu derneğin maksatlı olduğu empoze edilse de ben bunun tam aksini düşünüyorum.
Aralarında KOTO Meclis Başkanı Akın Doğan’ın olması ise dernek adına artı bir durum.
Zaten neye isyan ediyorlardı?
KOTO üyelerine iş verilmemesine…
Ama şimdi Akın Doğan’ın da içinde olduğu bir yapı, KOTO üyelerini daha bir güçlü kılmaz mı?
***
Akın Doğan’ın buradan direk veya dolaylı yoldan kendine iş almak gibi sığ bir düşünceyle ismine ve temsil ettiği kuruma zarar vereceğini hiç sanmıyorum.
Bence asıl şimdi amaç hasıl olmuştur.
KOTO üyelerinin eli daha bir güçlendi.
Çünkü onların menfaatlerini koruyacak bir isim var aralarında.
Ee ne demişler; Bölüşürsek tok oluruz, bölünürsek yok oluruz!
Bu manada hafriyatçıların birleşmesi önce kendi çıkarları için sonra da kenarda bekleyen rantçılar için isabetli olmuştur.
Dilerim bizi yanıltmazlar.
Biz iyiye iyi demeyi erdem sayarız.
Şimdi top Mehmet Başol’da…
Şu aklımın bir kenarını kurcalayan ihale şartnamesi ile bakalım nasıl bir sonuç ortaya çıkacak?
-----------------------------------
SORUMLULUĞUMUZUN FARKINDAYIZ
Bir kurban bayramını daha yaşadık, bitirdik.
Tatil dönüşü bir tatil daha gibi oldu benim için.
Gazetede arkadaşlar da sıra sıra yıllık izinlerini yaptı.
Önümüzdeki hafta başı tam kadro yine sahalardayız.
Farklı projeler var kafamızda.
Olduğumuz yerde saymaya hiç niyetimiz yok.
Sürekli daha iyisi için oturup saatlerce kafa yoruyoruz, yeni şeyler üretiyoruz.
Kimseyi rakip görmüyoruz.
Bizimle aynı işi yapan, bu kente katma değer sağlayan, kamu yararı için kalem oynatan bütün meslektaşlarımıza saygı duyuyoruz.
Kime saygı duyulur, kim ibret alınır, hepsini ayırt edebiliyoruz.
Sadece biz mi, bunu üç kuruş aklı olan herkes rahatlıkla görebiliyor.
Bunun yanı sıra kullandığımız jargona azami dikkat ediyoruz.
Haber dilimiz kimseyi irrite etmesin istiyoruz.
Okuyucu okuduğu haberin sonunda “bu şimdi kime sinyal verdi, kimi tehdit etti” dememeli.
Kısacası sorumluluğumuzun farkındayız ve biz sadece işimize bakıyoruz.