Millet ittifakında neler gördüm?

Millet ittifakı nihayet bütün adaylarını belirleyip yarışa başladı.

Uzun süren tartışmalı günlerin ardından CHP ve İYİ Parti kanadı partilerin genel merkez yöneticilerinin devreye girmesiyle sonuca ulaşabildi.

Özellikle Körfez ve Gebze’de tıkanan anlaşma süreci bu ittifaka çok şey kaybettirdi.

Bu yüzden kalan günlerde çok daha fazla koşmaları gerekiyor.

İttifakın adayları hakkında yorumda bulunmak için henüz erken.

Onu ilerleyen günlerde değerlendirme şansı bulacağız.

Ben bugün yapılan aday tanıtım toplantısına değinmek istiyorum.

----------------------------------

ADI “BASIN TOPLANTISI” AMA BASINA YER YOK!

Bugünkü toplantının ev sahipliğini İYİ Parti il yönetimi üstlendi.

Söylemeden geçemeyeceğim, çok kötü bir mekan tercih edilmiş.

Yılların eskittiği Otel Asya’nın böylesi önemli bir organizasyon için tercih edilmesi açıkçası beni şaşırttı.

Her zamanki gibi servis, sunum, kahvaltılık tercihleri vasat altındaydı.

Salonun darlığı ve kasaveti de cabası….

Ayrıca bir oturma düzeni alınmamış olması sıkıntıydı.

Adı “basın toplantısı” olan bu toplantıda zarzor yer bulabildik.

İpini koparan gelmiş desem abartı olmazdı hani.

Daha profesyonel hazırlanmalıydılar.

Kimin nereye oturacağı, kimlerin katılacağı isim isim belirlenmeliydi.

Kapıda bu işi üstlenen gençler olmalıydı.

Listede ismi bulunmayanlar salona alınmamalıydı.

Ama yapamadılar, meclis aday adaylarından tutun, adayların fotoğrafçılarına kadar herkes salonda yerini almıştı.

Ortada bir tek İYİ Parti il kurul üyesi ve SKM Başkanı Kaan Dilmen koşuşturuyordu.

Toplantıya yerel basının yanı sıra ulusal basın da ilgiliydi.

-------------------------------------

ŞANBAZ YILDIZ’I ÇOK CESUR BULDUM

İttifakın büyük ortağı CHP daha çok misafir gibiydi.

Zaten açılış konuşmasını Şanbaz Yıldız’ın yapmasından da belliydi.

Yıldız, ortaklaştıran, birleştiren bir konuşma yaptı.

Bir gedik açamazsak tek adam yönetiminin insafına kalınacağından ve belki de ülkede bir daha seçim yapılmayacağı tehlikesinden söz etti.

Çok cesur buldum bu söylemini.

Anlayana oldukça sert ve bir o kadar açık mesaj verdi.

Yani ittifaka burun kıvıranlara, “benim adayım senin adayından daha iyiydi” diyenlere caz yapmayın demeye getirdi.

--------------------------------------------

SARIBAY GİDER YAPTI

Yıldız’ın ardından söz alan Cengiz Sarıbay ise kürsüden kendi partililerine yüklendi.

İttifakı kabullenip özveriyle çalışmalarını, kabullenmeyenlerin ise gölge etmemelerini söyledi.

Sarıbay’ın bu çıkışını beğendim.

Doğrusu da buydu. Bu saatten sonra yapılan her eleştiri oy kaybı yaşatır.

Dolayısıyla Sarıbay’ın direktifi boş değildi.

------------------------------------------

HAYDAR AKAR’DAN ÖNEMLİ VURGU

Sonra CHP PM Üyesi ve Milletvekili Haydar Akar çıktı kürsüye.

O da toparlayıcı bir konuşma yaptı.

Rakamlarla Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne yüklendi.

6 milyar borç olduğunu ve 15 yıldır Yuvacık borcunu diline dolayanların, gelen paradan çok az miktar kesinti yaptırdığına değindi.

Aslında burası çok önemliydi.

AKP’nin her seçimde kullandığı Yuvacık Barajı’nın borç olayının detaylarını önce CHP’liler iyi kavramalı.

Sokağa bunu iyi anlatmalı ama kaç kişi anladı, orası tartışılır.

-----------------------------------

TÜRKKAN’DAN YANLIŞ ALARM

Akar’ın ardından İYİ Parti Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Lütfü Türkkan söz aldı.

Türkkan Karaosmanoğlu’na fena yüklendi.

15 yılda akılda ne kaldı diye bakınca “yürüyen bir adam” gördüğünü söyledi.

Karaosmanoğlu’nun doğa yürüyüşünden başka kentte iz bırakamadığından bahsetti.

“İyi bir insan olabilir ama yetmiyor. Bana sorsanız ben annemi Cumhurbaşkanı yapardım çünkü çok iyi bir insandı asla haram yemezdi” şeklindeki örneklemesi akıllıcaydı.

Ve Karaosmanoğlu’nun yerine aday gösterilen Tahir Büyükakın’a ithal aday göndermesi yaptı -ki bu kısma katılmıyorum.

Çünkü Büyükakın aslen bu kentli. Burada doğmuş, burada okumuş, burada evlenmiş, burada çoluk çocuğa karışmış, burada kariyer sahibi olmuş.

Belki bir buçuk yıl Bilecik’te Vali olarak bulunması Sayın Türkkan’ı bu yanılgıya düşürmüş olabilir ama söylemi hatalıydı.

Benzer eleştiriler Lütfü Türkkan’a da yapılıyor.

Kalbi İstanbul’da atıyor, seçim olmasa Kocaeli ile işi yok deniliyor.

Bence Lütfü Bey gibi kıvrak zekalı biri böyle yanılgıya düşmemeliydi.

Onun dışında Türkkan ittifakın güzelliklerinden bahsetti.

Tıkanan süreçte payı olanlardan biri olarak günah çıkarır gibiydi.

--------------------------------------

SERDAR KAMAN KAĞITTAN OKUDU

Ve Serdar Kaman…

Kaman’ı çok heyecanlı gördüm.

Dün akşam gazeteye ziyarete geldiğinde gözlerinin içi gülen, enerjisini bana hissettiren Kaman çok fazla heyecanlıydı.

O heyecanı önceden hissetmiş olacak ki söylemlerini önündeki not kağıdından okudu.

Halbuki iyi bir il başkanlığı dönemi geçirmiş ve kürsü acemiliğini atmış biriydi.

Tabi heyecanını normal karşılamak lazım.

Vitrine ilk çıkışıydı bu onun. Ama yine de çok daha iyi hazırlanabilirdi.

-------------------------------------

İLÇE ADAYLARINDAN NOTLAR…

İlçe belediye başkan adaylarının her biri çok kısa konuştu.

-Adaylar arasında enerjisi en yüksek gördüğüm ise Darıca Adayı Yahup Törk idi.

“Herkes İzmit’i Derince’yi, Gölcük’ü konuşuyor ama biraz da Darıca’ya bakın. Sürprizin kralı burada” demeye getirdi.

-Derince Adayı Sertif Gökçe her zamanki gibi naif bir konuşma yaptı.

Ama bunun yanı sıra rakibi Zeki Aygün’e yaptığı ince göndermeler de zekiceydi.

Kartepe Adayı Cumhur Karakadılar’ın “Üzülmez’i biz üzecektik ama onu Mustafa üzdü. Mustafa’yı da biz üzeceğiz” şeklindeki sözleri çok sempatikti.

-Gölcük Adayı İsmet İşeri’deki değişim ise on metre öteden fark ediliyordu.

İlçe başkanı İşeri gitmiş, yerine belediye başkanlığına yakışır diyeceğiniz bir İsmet İşeri gelmiş gibiydi.

Özellikle rakibinin açıklanmasından sonra İşeri’ye daha bir güven gelmiş gibiydi.

Ve Turan Dumlu’yu öne çıkaran söylemi siyasi nezaket niteliğindeydi.

-Körfez Adayı Salih Şirin, yaşanan kaosun bitmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Ben sizin yabancınız değilim demeye getirdi.

Eski CHP’li olan Şirin haksız da sayılmazdı.

Zaman öyle şeylere gebe ki CHP Salih Şirin ile aynı çizgiye gelip merkez sağda buluşmaya mecbur kaldı.

O yüzden Şirin’e yapılan bazı eleştirileri haksız ve yersiz bulduğumu söylemeliyim.

-İzmit Adayı Fatma Kaplan Hürriyet’e sıra gelince bir şey fark ettim.

İsmi anons edildiğinde salonda alkış koparan İYİ Partililer Hürriyet’i ciddi anlamda sahiplenmişler.

Hürriyet yine akıcı konuşmasıyla nasıl bir kent hayali kurduklarından bahsedip konuşmasını uzatmadı.

Adaylarla ilgili öne çıkan konuşmalar ve düşüncelerim bu şekilde.

--------------------------------------

TAHSİN TARHAN PARTİSİNDEN DAVET BEKLEMİŞ!

Toplantıda gözlerim CHP Milletvekili Tahsin Tarhan’ı aradı.

Herhalde başka bir programdaydı derken Tarhan daha sonra yaptığı açıklamada toplantıya davet edilmediğini söylemiş.

Bu bile Tarhan’ın olaya ne kadar uzak olduğunun göstergesiydi.

Bu toplantının ev sahibi İYİ Parti’ydi ve il başkanı Yıldız, CHP il başkanı Sarıbay’la genel hatları çizmişti.

Kimler katılacaktı?

Adaylar, il başkanları, milletvekilleri, ilçe başkanları, il yöneticileri ve basın…

Bu hat üzerinden bakıldığında toplantıyı haber vermesi gereken kişi kendi il başkanıdır.

O zaman ortaya şöyle bir sonuç çıkıyor:

Tahsin Tarhan ile Sarıbay’ın arası gergin mi?

Yoksa milletvekili ne diye davet beklesin ne diye davet edilmesin?

Bana garip ve çocukça bir tavır gibi geldi doğrusu.

-------------------------------

GERİ ÇEKİLEN ADAYLAR DA OLMALIYDI

Bu toplantıda gözlerim geri çekilen adayları aradı.

Salon çok dar ve kalabalık olduğundan görememiş olabilirim.

Ama görebildiğim kadarıyla Bozkurt Uslu, Burcu Çetinkaya, Nurcan Acaroğlu gibi isimler salonda yoktu.

Onlar da katılıp büyük fotoğrafta yerlerini alsaydı çok daha şık olacaktı.

-------------------------

MAZARETLERİ KALMADI

Millet ittifakının ilk görücüye çıktığı toplantıdan edindiğim izlenimleri paylaşmaya çalıştım.

Bundan sonra gözümüz hem millet ittifakının hem cumhur ittifakının adayları üzerinde.

Artık kimsenin bir mazereti yok!

Çok çalışan, kendini halka iyi anlatan kazanacak.

Kaybeden de kazananı tebrik edecek.

Artık kimsenin bu şehirde bir beş yıl daha gerilime tahammülü yok!