İttifakın bittiğine inansak mı?

Diyorlar ki; Cumhur ittifakı bitti.

Birbirilerine çok ağır sözler söylediler.

Bir daha asla bir araya gelmezler.

Sizi bilmem ama ben inanmıyorum.

Nedense olaylara düz mantıkla bakamıyorum.

Türkiye son yıllarda tamamen bilim-kurgu sinemalarındaki gibi yönetiliyor.

Belli bir hedef konuluyor, o hedefe ulaşmak için uzmanlar tarafından en sürükleyici senaryolar yazılıyor.

O senaryo oyunculara dağıtılıyor ve halk filmin etkisi altına girip, kendine verilmek istenen mesajı alıyor, o mesaja inanıyor.

Olay bu yani!

Benim Cumhur ittifakının bitişine bakışım aynen böyle.

Yani oyunun bir parçası olabilir.

Birbirilerine ettikleri ağır sözlerin hiçbir hükmü olmadığını daha önce gördük.

Onları yutmak işin en kolay tarafı!

O yüzden avuçlarınızı ovuşturmadan önce iyice düşünmek lazım.

Sizce tam seçim üzeri bu ipler niye gerildi…?

Yine Oscarlık bir performansla karşı karşıya kalabiliriz!

Dur bakalım neler olacak?

SELMAN YILDIRIM EN DOĞRUSUNU YAPTI

İzmit belediye başkanlığı için çok uzun zaman önce bir iddia ortaya koydu Selman Yıldırım.

Kafaya koymuştu, İzmit’i yönetmek istiyordu.

Siyasetin ta içinden gelen, gençlik kollarından yetişmiş biri olarak

Bu işin çok kolay olmadığının bilincindeydi.

Erken yol almak gerekiyordu.

CHP tabanına kendini “Aday” sıfatıyla kabul ettirmenin, İzmit için kurtarıcı isim olabilmenin uzun uğraşlar gerektirdiğinin bilincindeydi.

Bu gerçeklikler doğrultusunda kendine bir yol haritası çizdi.

Tabi, bu yola çıkarken işin ekonomi ayağının önemini biliyordu.

Birkaç yıl önce iki kızının baş harfi ile kendi adının baş harfini taşıyan BBS Proje-İnşaat adlı firmayı kurdu.

İyi de işler aldı…

Özellikle vizyon projesi olmasını beklediği Lastik İş Sendikası’nın Başiskele sahilinde yaptırdığı beş yıldızlı otel onun için çok önemliydi.

****

Bir taraftan taahhüt işleri bir taraftan otel inşaatı derken, ekonomideki malum süreç başladı.

Her inşaat firmasının yaşadığı zorlukları o da yaşıyor, aman kimse mağdur olmasın, aman iş yürüsün diye mücadele ediyordu.

Tüm bunlar olurken sağlık sorunları da devam ediyordu.

Tedavi süreci bitmemişti.

Hala kontrolleri sürüyor, hala bir ayağı hastanedeydi.

Gittikçe zorlaşan ekonomik koşullar bir yandan, sağlık sorunları bir yandan…

Selman Yıldırım’ı kıskaca alan bu iki önemli etken nedeniyle Yıldırım, siyasi hedefini üçüncü plana itmişti.

Çünkü sağlık ve ekonomi olmazsa olmazdı.

****

Ben Selman Yıldırım’ın uzun zamandan bu yana aday olamayacağını bilenlerdendim.

Kendisiyle iyi bir dostluğum vardı, hala da var.

Ama bir gün bile onun canını acıtacak o soruyu sormadım.

“Aday mısın değil misin” demedim.

Görünen köy kılavuz istemiyordu.

Ben artık o kısmı geçip, sağlığına bir zeval gelmemesi için kendimce telkinlerde bulunuyordum.

Geçen hafta gazetelerde üst üste çıkan “Yıldırım dosyasını teslim etti” haberine inanmadım.

Hemen kendisini aradım. Dosyayı aldım ama teslim etmedim, bir-iki saat sonra ederim herhalde gibilerinden sözler söyledi.

Heyecansız, bitkin ve moralsizdi.

Nerede aylar önce yola çıkan ateş gibi Selman Yıldırım, nerede şimdiki Selman Yıldırım…!

O an bir kez daha aday olmayacağına inandım.

****

Neden uzatıyordu anlamaya çalışıyordum.

Sonuçta bu iş bitmişti.

Onun sağlığından, onun içinde bulunduğu ekonomik zorluklardan daha mı önemliydi adaylık, hayır!

Bir çırpıda söylese de kendi de kurtulsa diye bakıyordum.

Öyle de oldu…

Selman Yıldırım dün akşam yakın dostları aracılığıyla adaylıktan çekildiğini söyledi.

İnanın onun adına çok sevindim.

Koca bir yükten kurtuldu.

Eminim üzerinde büyük bir baskı oluşturuyordu.

****

Aradım, telefonu kapalıydı. Bir saat sonra tekrar denedim, telefonu hemen açtı.

“Geçmiş olsun” dedim, teşekkür etti.

“En doğrusunu yaptın, boş ver her şey nasip kısmet. Çocuklarına sarıl, onları düşün” dedim.

Zaten onlar olmasa dayanamazdım, en büyük moral kaynağım onlar dedi.

Bu halde siyaseti kaldıramam, kimsenin yoluna engel de olamam. Allah böyle uygun gördü dedi.

Kısacası Selman Yıldırım, üst üste gelen olumsuzluklardan sonra adaylıktan çekilmek durumunda kaldı.

****

Bu olayı medya ve CHP camiası bir iki gün konuşur biter.

Ama Selman Yıldırım’ın yaşadıklarını hiçbirimiz bilemeyeceğiz.

Bize göre CHP’de dengeler değişti, o oldu bu oldu falan…

Ancak onu bu duruma getiren gerçekleri belki de hiç öğrenemeyeceğiz.

Bir sıkıntılar yaşandığı kesin!

Selman Yıldırm’ın beklemediği gelişmeler olduğu da…

Yoksa bu kadar körü körüne, önünü görmeden iş yapacak biri olduğunu hiç sanmıyorum.

Baksanıza… vizyon proje olacak dediği otelin bile keyfine varamadı.

Lebi derya terasında bir kahvesini yudumlayamadı.

Gala gecesine gidemedi.

Birdenbire her şey terse dönüverdi.

****

Sözün özü Selman Yıldırım’a çok üzüldüm.

Umarım ve dilerim en kısa zamanda toparlanır ve her şey yoluna girer.

CHP’de yine etkili rol almaya devam eder.

Selman Yıldırım’dan sonra CHP’liler bakalım nasıl bir yol izleyecek?

Hangi ismin etrafında toplanacak, nasıl bir hamle yapacak?

Yıldırım’ın en büyük destekçisi CHP Milletvekili PM Üyesi Haydar Akar İzmit için nasıl bir tasarrufta bulunacak?

Bu tasarrufu yaparken Yıldırım’ın da etkisi olacak mı, bekleyip göreceğiz.--------------------