Ortak miting riskli mi?
Erdoğan’dan iki gün sonra çok önemli bir mitinge daha ev sahipliği yapacağız.
Bu miting diğerlerinden oldukça farklı olacak.
Çünkü Millet İttifakı’nı oluşturan iki genel başkan -Kılıçdaroğlu ve Akşener- ortak miting yapacak.
CHP ve İYİ Parti’nin ortak miting yapacağını yine ilk bizden duydu Kocaeli.
Ertesi gün partilerden servis edilen haberle diğer basın peşimizden geldi.
Bu detayı atlamayalım ki, farkı fark etmeye devam edin…
Ayrıca sadece bu değil!
Erdoğan’ı 9 Mart’ta Kocaeli’ye gelecek diye yazanlara karşın o tarihte gelmeyeceğini yine ilk biz duyurduk.
Zira o gün Erdoğan’ın Diyarbakır ve Elazığ mitingleri vardı.
Yani bunun o partiyle bu partiyle alakası yok!
İşimizi iyi yapmaya gayret ediyoruz.
***
Kılıçdaroğlu ve Akşener mitingine gelince…
İlk önce Akşener’in Mart’ın 21’inde miting yapacağı kesinleşti.
Fakat daha sonra ortak miting yapma fikri gelişti.
Bu fikrin İYİ Parti’den geldiğini biliyorum.
Riskli olmakla birlikte yerinde bir karar.
Çünkü Millet ittifakı önce İzmit’te sonra birkaç ilçede oldukça iddialı.
Tam sonlara gelindiği anlarda birlik ve beraberlik görüntüsü vermeleri seçmene olumlu tesir edebilir.
Ya da tam tersi… Ama denemeye değer.
Yeterli kalabalık toplanmazsa, iyi mesajlar verilmezse, yani beklenen sinerjiyi yaratmazsa…
Perşembe günkü miting çok önemli. Erdoğan’ın estireceği havayı dağıtmada olsun, seçmeni etkilemede olsun, son derece önem taşıyan bu mitinge CHP’liler sanki biraz mesafeli yaklaşıyor.
Basınla ilişkileri bile İYİ Parti yürütüyor.
Bu da dikkatimi çekiyor, söylemeden edemedim.
Bakalım bu hafta iki dev mitingin ardından Kocaeli’de hava nasıl esecek?
-------------------------
ERDOĞAN’IN GELİŞİ İZMİT’E ETKİ EDER Mİ?
Çok hareketli bir haftaya başlıyoruz.
Seçime sayılı günler kaldı.
Adaylar bugüne kadar yapacağını yaptı, bundan sonra hepsi işin şov kısmına döndü.
Hemen her aday mahalle mitingleri, -sözde halk buluşmaları yapmaya başladı.
En çok kalabalığı kim topluyor, en fazla coşku nerede var, buna bakılıyor.
Ama açıkçası bu tarz çalışmaları geri kalmışlık olarak görüyorum.
Muhakkak bu tür çalışmaların sandığa ufakta olsa yansıması olabilir fakat sonuca etki edecek derecede değil.
Genellikle toplama kalabalıklarla “ver coşkuyu” şeklinde yapılan anlamsız programları seçime kadar çok yazıp çizeceğiz.
***
Mahalle mitingleri ölçü mü değil mi sorusunun cevabı herkeste farklıdır.
Ben siyaseti sahada öğrenmiş biri olarak bunun bir getirisi olmadığını rakamlarla gördüğümü ifade etmeye çalışıyorum.
Buradan yola çıkarak asıl büyük mitinglere gelmek istiyorum.
Daha önce de çok defa dile getirdim.
Miting işi bana çok ilkel geliyor. Ha, büyük miting ha mahalle mitingleri. Amaç aynı, sonuç aynı.
Siyasi parti genel başkanlarının birbirine seviyesizce yüklendiği, yerele hiçbir faydası olmayan mitingler
Hem zaman kaybı, hem gereksiz masraf hem de artık çok itici.
Fakat ona rağmen genel başkanlı mitingler vatandaş tarafından hala önemsenmekte.
Onlar önemsedikçe de bu düzen böyle devam edecek.
***
Bu hafta çok büyük iki mitinge ev sahipliği yapacağız.
İlk önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP Genel Başkanı sıfatıyla ilimize gelecek.
Salı günü eski Perşembe Pazarı alanında mitinge katılacak.
Ve herkesin ağzında aynı şey… “Erdoğan geldiğinde muhakkak AKP’ye birkaç puan koyar gider”
Yanlış da sayılmaz! Erdoğan’ın liderlik karizması çoğu kesimi etkiliyor.
Genel seçimde milletvekili listesinden, yerel seçimde ise belediye başkan adaylarından memnun olmayanlar
Erdoğan’ın konuşmasıyla transa geçiyor ve mührü yine ampule basıp geçiyor.
O an aklında sadece Erdoğan var. Beka-meka hak getire... Ne bir sorgulama ne bir ders verme isteği…
Gözü kapalı gidip oy veriyor.
Dolayısıyla Erdoğan bu gerçeği bildiği için kritik yerlere kritik zamanda vakit ayırıp o bölgeyi anında toparlayıp gidiyor.
***
Bu şimdiye kadar hep böyle oldu, peki yine aynısı olur mu?
Hepimiz çok iyi biliyoruz ki Erdoğan aslında İzmit için geliyor.
Tıpkı 2014’te olduğu gibi…
Anketlerde hala istediği seviyeye gelemeyen AKP, Erdoğan kozunu öne sürüyor.
Sibel Gönül’ü içselleştiremeyen partililerine son bir kez racon kesecek olan Erdoğan
Aynı taktikle yine CHP’yi yarış dışına itmeyi hedefliyor.
Ancak geçen süre zarfında Türkiye’de çok şey değişti.
Erdoğan aynı Erdoğan olsa da Türkiye bir 5 yıl öncesinin Türkiye’si değil.
Bu nedenle söylemleri halkta ne kadar etki bırakır cidden merak ediyorum.
***
Öte yandan AKP teşkilatlarında geçmişe kıyasla hummalı bir çalışma, bir heyecan göremiyorum.
Önceden olsa sosyal medyadan tutun, sokakta buldukları her boşluğa Erdoğan afişleri asılır, araçlar bangır bangır onun gelişini duyururdu.
Gençler derseniz şehri ayağa kaldırırdı.
Kentte insanlarını bıktıracak derecede çeşitli duyurular yapılırdı.
Tüm bunlar kısmen yapılıyor ama eski ayarında değil!
Neden bilmiyorum ama değişik bir atmosfer sezinliyorum.
Yanılıyor olabilirim.
Sanırım bunu anlamanın yolu, Erdoğan’ın mitingini izlemek olacak.
Biz her zamanki gibi akreditasyon engeli bulunan gazete olarak Erdoğan’ı halkın arasında izleyeceğiz.
Ki, böylesi çok daha verimli oluyor.
İnsanların arasına karışıyoruz, onlarla birebir konuşuyoruz, konuşulanları dinliyoruz, havayı daha iyi kokluyoruz.
Bir şikayetimiz yok yani!
Farkımızı fark ediyoruz…!