Yıldırım kimi-niçin destekleyeceğini açıkladı
CHP’nin İzmit Belediye Başkan Aday Adayı Selman Yıldırım ile uzun uzun sohbet ettik.
Açık konuşmak gerekirse Selman Yıldırım’ı hiç bu kadar rahat görmemiştim.
O bunu söylemese de İzmit ilçe seçimlerinde yaşanan olaylardan sonra fotoğrafa daha farklı baktığı kesin.
Siyasetin acımasız ve çetrefelli yanlarına bir kez daha tanık oldu Yıldırım.
Selman Yıldırım elbette siyasi ayak oyunlarını öngörecek tecrübeye sahip.
Fakat tecrübelerine rağmen olaylara ve kişilere duygusal bakması onu bazı noktalarda çırak çıkartıyor.
Çünkü siyaset duyguyla yapılan bir iş değil.
Kimsenin kimseye vefasının olmadığı, birinin diğerine omuz atmak için fırsat kolladığı sert bir arena.
Yıldırım da bu arenada kendi minvalinde mücadele veriyor.
Aylar önce koyduğu hedefte emin adımlarla ilerliyor.
Bazen eleştiriliyor bazen takdir görüyor.
Yıldırım partisi tarafından İzmit Belediyesi’ne aday gösterilir mi bilinmez ama bilinen bir şey varsa o da Selman Yıldırım’ın artık CHP içerisinde söz sahibi olduğudur.
Kendine bir ekip kurmayı başarmıştır.
Bu ekiple yürüdüğü yolda karşısına çıkan engellerde kimi zaman krizleri yönetmede sıkıntı yaşamıştır.
Çünkü Yıldırım az evvel dediğim gibi fazla duygusal biri.
Siyasette duygusallığın bir sorun olduğunu düşünerek Yıldırım’ın bu sorunu halledeceğine inancım tam.
CHP’de ikiye bölünmüş güç taraflarında Yıldırım daha dikkatli ve akılcı gittiği takdirde partide “Denge” bir isim olabilir.
Baksanıza, Selman Yıldırım “Belediyeciliği Sefa Sirmen’den ve Hikmet Erenkaya’dan öğrendim” diyebiliyor mesela.
Yani bu iki ismi yan yana getirerek her iki tarafı taraftarlarıyla birlikte etkiliyor.
Öte yandan partinin başarısı için Hikmet Erenkaya’ya gitmekten imtina etmiyor.
Aynı şekilde kamuoyunda adı İzmit Belediye Başkanlığı için zikredilen Alparslan Seymen’le de bu konuları konuşuyor.
Seymen hiçbir zaman adayım demedi fakat kendisinden beklentisi olan partililer hayli fazla.
Buna rağmen Yıldırım, Seymen ile aynı tarafta yol yürüyebiliyor.
Buna en yakın örnekte 7 ocakta yapılacak olan il kongresidir.
CHP il kongresinde Alparslan Seymen’in Cengiz Sarıbay’ı desteklediği çok açık.
Hatta Seymen destek vermese Sarıbay bu kadar rahat olamazdı diyebiliriz.
Bugün Alparslan Seymen Sarıbay’dan desteğini çekse, Mehmet Ümit Küçükkaya dünden razı vaziyette jokerini devreye koyar.
Aynı biçimde Selman Yıldırım da Cengiz Sarıbay’dan yana tavır koydu.
Bunu bizzat kendisi anlattı.
Peki, kendisine yapılanlara rağmen nasıl oluyor da Selman Yıldırım Cengiz Sarıbay’a destek veriyor?
Bunu da sordum kendisine ve aldığım cevaplar ilginçti.
Yıldırım, CHP’de son on yılın kronolijisini çıkarttı.
Rıdvan Alkan’ın il başkanlığından başladı, sırasıyla saydı.
Cevdet Barış, Nejat Çakır, Sefa Sirmen, Rıdvan Alkan, Cengiz Sarıbay, Ferhan Şensoy, Yalçın Kuşkan, Cihat Altınyuva ve tekrar Cengiz Sarıbay.
Bu isimlerin son on yılda CHP’yi yönettiğini düşünürsek, ortalama her il başkanına düşen yönetme görevi 1 buçuk yıl civarlarında dedi.
Yani il başkanları konusunda bir istikrarsızlıktan söz etti.
Bu istikrarsızlıktan dolayı hiçbir il başkanının bir yerlere gelemediğini ifade etti.
Cengiz Sarıbay’ı da bu yüzden desteklemeye karar verdiğini söyledi.
Yani kısacası CHP’de istikrarı yakalamak için Cengiz Sarıbay’ın yanında duracağını açıkladı.
Selman Yıldırım’ın söylediklerini olduğu gibi aktardıktan sonra kendi analizime geçeyim.
Son on yılda üçüncü kez il başkanı seçilen Cengiz Sarıbay, görevdeyken neyi başaramadı da istikrar sağlayamadı, ona bakmak lazım.
İkincisi; aynı hamleyi yapıp bundan başarı beklemek fazla iyimserlik olmaz mı?
Üçüncüsü; Cengiz Sarıbay artık öyle şeyler söylemeli ki, hepimiz “vay be” demeliyiz.
Öyle ortadan yürüyerek, hem iktidarın hem CHP’nin Cengiz abisi olmak artık prim getirmez!
Sarıbay seçilirse neler yapacağını daha doğrusu nasıl keskin ve etkin muhalefet sergileyeceğine partilileri inandırmak zorunda.
Seçilirsem partiye minibüs alacağım söylemini hiç etkileyici bulmadığımı söylemeliydim.
İl binası kazandırılmasına eyvallah ama CHP’nin artık fiziksel koşulları yenilemekten öte sıradanlaşmış politika anlayışını yenilemesi gerekmez mi?
Bu istikrarsızlığın sebebi biraz da kendileri değil mi?
Selman Yıldırım yine çok duygusal.
Umarım yine-yeniden üzülen taraf olmaz..!