Başiskele ağırladı, Doğan övündü!

Bizim kentimiz belediye başkanları anlamında en talihsiz dönemlerinden birini yaşıyor.

Yerel seçimler öncesinde vatandaşa yapılan vaatlerin “hayaldi gerçek oldu” sloganından,

“hayaldi, hayal kaldı” şekline büründüğünün herkes farkında.

Ancak ülke olarak öyle günler yaşıyoruz ki, hiç kimsenin ne proje soracak hali kalıyor ne de verilen sözleri takip edecek enerjisi.

Haliyle sorgulamayan ve verdiği oyun peşine düşmeyen bir seçmen kitlesi bizimkilerin işine geliyor.

Bu durum, onların daha da gevşeyip rehavete düşmelerine sebep oluyor.

En başta bunu hatırlatayım istedim. Kısacası bu şehir hak ettiği değeri alamıyorsa;

Bundaki en büyük pay yine biz vatandaşlarındır.

***

Kocaeli’de pek çok ilçe için sayfalarca yazı yazılabilir.

Ama merkez olması hasebiyle İzmit’in yeri hep çok farklıdır bizde.

Mesela ben İzmit’ten başka yerde yaşayamam diyenlerdendim.

Diğer ilçelere günü birlik gidip vakit geçirmek dışında süreklilik anlamında asla oralarda yaşayamam derdim.

Derdim diyorum çünkü bu düşüncemden gittikçe uzaklaşır hale geldim.

***

İzmit’in özellikle son 3 yıldır geldiği konuma bakar mısınız?

Akşam karanlığı çöktüğünde adeta bir orta Anadolu kasabasına dönüşüyor.

Sokaklarda bir düzenleme yok, çarşının caddeleri bile köstebek yuvası.

Fareler saklandıkları kanalizasyon deliklerinden rahatlıkla çıkıp, vitrin bile seyrediyorlar.

Sokak köpekleri derseniz tehlike saçıyorlar.

Hayvan barınaklarının halini ise hiç söylemiyorum.

***

Diğer yandan tramvay gelecek diye yıkılan barlar sokağında ki bar sahipleri ortada kala kaldı.

Hiç kimse onları dikkate almıyor, çözüm üretmiyor.

Bu kentte herkesin aynı kafada olmasını bekliyorlar.

Neredeyse eğlence hayatını müstehcen görüyorlar.

İzmit gibi çağdaş halk kitlesinin yaşadığı şehrimizi boğdukça boğuyorlar.

Ama iş atmaya geldi mi, mangalda kül bırakmıyorlar.

***

Neymiş? 12 yıldızlı bir kentmiş bizim İzmit!

Duy da inanma! Gör de aldanma!

Hayır, benim anlamadığım bizi gerçekten aptal mı sanıyorlar?

Bu şehrin neresine 12 yıldız koydunuz?

Deyin ki “biz 12 tane yıldız proje yaptık ve bu projelerimiz başka kentlerde hatta başka ülkelerde model oldu”

Var mı böyle bir şey, yok! O zaman bu yıldızları hangi akla hizmet 12 tane yaptınız? Yan yana koyup sıralayabilir misiniz?

***

Uzun süredir İzmit konusunda çok doluyum. Bu kent artık beni sıkıyor.

Belediye başkanı Nevzat Beyin bambaşka bir profile bürünerek yönettiği İzmit’in

Kartepe’den, Kandıra’dan bir farkı kalmadı.

Şimdi ben böyle diyorum ya, kim bilir nasıl kızıyorlardır?

Hastalıklı muhalefet ruhuyla bunları yazdığımı düşünüyorlardır.

Tabi bunlar sadece onları avutur, başkasını değil.

Ama ben bu avuntunun ne kadar boş olduğunu yaşanmış bir örnekle açmak istiyorum.

***

Sevgili Başkan Nevzat Doğan!

Şimdi siz geçen hafta çok önemli bir organizasyona imza attınız, hatırlarsanız.

Amacını çok anlamasam da Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan feyz aldığınızı düşünerek,

İzmit Belediye Başkanı olarak 81 ilden muhtarların katılacağı bir organizasyon düzenlediniz.

Bu organizasyona İzmit’teki 102 muhtardan kaçı katıldı bilmiyorum.

Ancak edindiğim bilgiye göre rakam yarının altında.

Yani İzmit Belediye başkanı olarak oraya kendi muhtarlarınızın tamamını getirememişsiniz.

Gerekçeniz de, hepsinin Türkiye Muhtarlar Derneğine üye olmamasıymış.

Hadi onu da geçtik de şunu geçmeyelim ama…

Sayın Doğan, hali hazırda İzmit’in belediye başkanısınız.

Ve kendinize göre çok önemli bir organizasyon tertiplediniz.

Peki neden BAŞİSKELE..?

***

Ya da şöyle sorayım;

Bir insan böyle önemli bir organizasyonu niçin kendi sınırlarında bir yerde değil de, başka ilçede yapar?

Welborn Otel bence de çok isabetli bir yer. Gayet şık, zarif ve ihtişamlı.

Ama İzmit’te değil de Başiskele’de konuşlanmış farkındaysanız.

Basında, orada burada, muhtarların hafızasında sadece Başiskele diye bir yer kaldı, oldu mu şimdi?

Hani İzmit? Yok…!

Koskoca tarihe ev sahipliği yapan İzmit’te muhtarlara ev sahipliği yapacağınız bir şık salon yok mu?

Doğru ya, yok… İzmit’teki Ramada otelde yapsanız, tramvaydan dolayı oralara girilemiyor.

Hem girilse de Welborn otel kadar ferah değil, deniz de yok!

***

Diğer beş yıldızlı otelimiz Emex’e gitseniz o da olmaz. Ayağınız alışık değil, hem orası bayağı eskidi.

Gelen konuklar da önemli olunca paniklediniz tabi.

Neticede artık muhtarlık önemli ve bir o kadar karizmatik bir hal aldı.

Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “uluslararası sorunları dahi paylaştığı” muhtarlar

Türkiye’nin mihenk taşları oldu.

Haklı olarak saraydan sonra onları rahat ettirecek bir yer düşünmeniz normal.

Kafanızı bir çevirdiniz, İzmit’te öyle bir yer yok, yapmamışsınız, yaptırmamışsınız, yapmamışlar.

Yatırımcılar sizden kaçıp Başiskele’ye gitmiş.

Durum böyleyken el mecbur Başiskele’nin yolunu tuttunuz.

12 yıldızlı şehir İzmit’ten, vites küçülterek 7 yıldızlı kent Başiskele’ye gittiniz.

Çünkü oradaki yıldızlar saman alevi gibi değildi, daha bir göze geliyordu.

Doğal olarak muhtarlarımıza en iyisini sunmak istediniz.

***

Gerçekten hayret ediyorum. Bir belediye başkanı 300-500 kişilik bir toplantıyı neden kendi ilçesinde yapmaz?

Mutlaka mantıklı bir açıklaması vardır. Benim gösterdiğim nedenleri kabul etmesi çok güç.

Ama maalesef gerçek bu..!

İzmit her geçen gün ölüyor, her geçen gün ışığı kayboluyor.

Dahası Kocaeli’de çoğu ilçe aynı durumda ama İzmit başka olmalıydı.

İzmit’in başkanı kalkıp Başiskele’de aktivite yapmamalıydı.

***

Başiskele belediye başkanı Hüseyin Ayaz bu saatten sonra kendisiyle ne kadar gurur duysa azdır.

Hani hep derler ya, İzmit’in merkezi Başiskele’ye doğru kayıyor diye!

Bunu Başkan Doğan bile kabul ettikten sonra, Hüseyin Ayaz’a da “Hoşgeldiniz” demek düşer.

Ama hala gülüyorum ve aklımda hep aynı cümle:

“İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan, 81 ilden davetli gelen muhtarları Başiskele’de ki Welborn Otel’de ağırladı”

Yazın bunu bir kenara, ileride lazım olacak!

Bu arada böyle bir oteli şehrimize kazandıran iş adamı Haluk Ulusoy’a teşekkür etmeden geçmek istemem.

Ne yalan söyleyeyim; Başkan Doğan’ın cankurtaranı oldunuz..!