Bu belgeyi Cumhurbaşkanı Erdoğan görse ne der..?

Sürecin en başından beri AKP’de Gebze ilçesini yakından takip ediyoruz.

Nedenini daha önceki yazılarımda da dile getirmiştim.

Gebze ilçesi rantın bol olduğu bir bölge ve dolayısıyla albenisi çok fazla.

Durum böyleyken rant işinden anlayan herkes Gebze’ye çöküyor.

Rantçısı, FETÖ’cüsü, yardakçısı bir olup Gebze’nin kanını emiyor.

O nedenle AKP teşkilatı Gebze’de kolay kolay karar veremedi.

***

AKP’de hiçbir zaman demokrasi olduğuna inanmadım.

Heyecanı olmayan tek adaylı kongreleri ise yeterince komik buldum.

Üstelik ortada rekabet edilecek bir rakip olmadığı halde seçilen ilçe başkanının konuşturulmaması ilkesine ise akıl sır erdiremediğimin altını çizeyim.

Bunları benim demokrasi anlayışımla örtüştürmem mümkün değil.

Ancak yiğidin hakkını yiğide vermeyi de severim.

Evet, AKP’de parti içi demokrasiden söz edemeyiz ama istişare konusunda kimse eline su dökemez-di.

Kongrelerde aday belirlenirken teşkilat içinde yapılan temayül yoklamalarının bir ciddiyeti bir önemi vardı.

Buradan çıkan sonuç kolay kolay bertaraf edilmezdi.

Buna ilaveten ilçede söz sahibi olan bütün yapıların fikrine önem verilirdi.

Ama Gebze ilçesinde yaşananlarla birlikte görüyoruz ki AKP’de bütün teamüller alt üst oldu.

***

Teşkilatın sesini kimse duymuyor. Herkes “benim adamım olsun” mantığıyla birbirini eziyor.

Geçtik teşkilatı saymalarını; yahu bu adamlar koskoca Cumhurbaşkanını takmıyor.

AKP Genel Merkezi değil miydi, kongrelerde görev almanın kriterlerini belirleyen?

AKP Genel Başkanı değil miydi, kamuyla iş yapanların bu partide yönetici dahi olamayacağını söyleyen?

Ee hani nerede bu kriterler?

Yürek mi yediniz, söyleyin bilelim!

Gebze’de temayülden çıkan iki adaydan birini onaylatmayı beceremeyince, üçüncüye gözlerinizi kapayıp yeni aday arayışa girdiniz.

***

Hadi bunu anladık diyelim.

Peki, üç adayın yanına iliştirdiğiniz isimlerin neler yaptığına hiç bakmadınız mı?

Bunu iyi niyetli bir soru olarak kabul edin!

Kriterler konusunda ne kadar titizsiniz?

İsmini deklare ettiğiniz adaya bakılırsa bu konuda sınıfta kaldığınız kesin!

Gebze’nin yeni ilçe başkanı İrfan Ayar’ın kamu ile bir ilişiği var mı diye bir soru sorsam, eminin cevap gelmeyecek.

Zaten cevabı belli olan soru sormak pek adetim değildir.

O halde bildiklerimizi kamuoyuyla paylaşalım ve yeni ilçe başkanının neler yaptığına şöyle bir değinelim.

***

İrfan Ayar, Elektrik-Elektronik Mühendisi

Aynı zamanda Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi, Bölge Müdürü

Geçmişte Türkiye Elektrik Kurumu Müessese Müdürlüğü yapmış.

AKP’de uzun yıllardır siyaset yapıyor. Başbakan Yardımcısı Fikri Işık’ın il başkanlığı döneminde il yöneticiliği yapmış.

AKP eski milletvekili Eyüp Ayar ile yakınlıkları var deniliyor.

Ayar, hali hazırda Şemsettin Ceyhan’ın il yönetimindeyken il kurul üyelerinden birinin vefatıyla AR-GE’den sorumlu il başkan yardımcılığına yükseliyor.

Fakat daha icra toplantısına bile katılma fırsatı bulamadan Gebze’ye atanıyor.

Bunun yanı sıra, İrfan Ayar’ın “AYAR KONTROL SİSTEMLERİ” adında bir şirketi olduğu söyleniyor.

***

Zurnanın zırt dediği yer tam da burası aslında.

İrfan Ayar’ın adı açıklanmadan önce elime bir takım belgeler geçti.

Bu belge bir şirketin devlet kurumuna kestiği faturalardan oluşuyordu.

Az önce adını yazdığım firmanın, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu dediğimiz TÜBİTAK’a iş yaptığını gösteren faturalar ulaştırıldı.

Ama bunları o an için yayınlamanın yanlış anlaşılacağına kanaat getirdim.

Daha doğrusu AKP’nin, kamu kurumuna iş yapan birini Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş’ın önüne götürmeyeceklerini düşündüm.

Ancak gördük ki AKP bu kriterleri hiç ama hiç kafaya takmıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söyledikleri öbür kulaktan dışarı çıkıyor.

Hal böyleyken bize de bunu sorgulamak düşüyor.

O halde muhataplarına bir soralım;

1-İrfan Ayar adını öne süren her kimse, hakkında bir araştırma yaptı mı?

2-AYAR KONTROL SİSTEMLERİ adlı firma iddia edildiği gibi İrfan Ayar’ın şirketi mi?

3-Şayet öyleyse İl Başkanı Ceyhan, kendi kurulundan birinin bu yıl içinde TÜBİTAK’a kaç fatura kestiğinden haberdar mı?

4-Mustafa Ataş’ın bunlardan haberi var mı?

5-AKP’de konulan kriterler Kocaeli’de geçerli değil mi?

***

Bunlara ilaveten çok bir şey söylemeye gerek yok belki ama bir noktaya daha vurgu yapayım.

Bahse konu olan bu şirketin referanslarına göz attım.

TÜBİTAK ismini yazmaktan hiç çekinmemiş olmaları ayrı bir gariplik, onu kenara yazdık.

Ancak orada gözüme çarpan “KÖŞKERLER ÇELİK HALAT” ismi çok rahatsızlık verici.

Ne bileyim, bunun peşine bir sürü senaryo geliyor insanın aklına!

***

Onu bunu bilmem! Dün aniden kongrelerin yarıda kesilmesi hayra alamet değil!

Bunlar hep bir şeylerin iyi gitmediğinin emareleri…

Nasıl iyi gitsin ki? Baksanıza artık ne Cumhurbaşkanını takıyorlar, ne teşkilat yöneticilerini.

Ama İrfan Ayar mevzusu doğru ise yani bu şirket onun veya ortaklığı var ise durum çok vahim!

Bana bunları yollayanlar İrfan Ayar’ın şirketi olduğuna emin ama ben yine de açık kapı bırakıyorum.

Olur ya; kendinin değildir, bir yakınınındır (!)

Şimdi yeni moda bu ne de olsa!

Kendi adı yoksa tertemiz, pür-ü pak kabul edebiliriz (!)

ByLock’u bile kendilerinin değil, yakınlarının üzerine alanlar nasıl yırtıyorsa bunlar da yırtar!

Minare-kılıf ikilemi yani…