FETÖ’cü kurtarma borsasını duydunuz mu?

Milletçe çok zor bir dönemden geçiyoruz.

Sayısız darbeler görmüş ve her darbede geriye gitmiş bir ülke olarak sağlam temellere kurulu olmanın avantajlarıyla yeniden diriliş göstermişiz.

Ancak son yaşadığımız darbe bambaşka bir ölçüdeydi.

Hani derler ya, “kahpe içeriden olunca kapı kilit tutmazmış” diye aynı o hesap.

Kahpeler içimizde, kahpeler iliklerimizdeymiş meğer, o kapı nasıl kilit tutsun ki?

İnanılmaz bir tehlike geçirdik ve ben bu tehlikenin hala da devam ettiğini düşünüyorum.

15 Temmuz’da yapmak istedikleri şeyden vazgeçmediklerine inanıyorum.

Bu sebeple de, beğensem de beğenmesem de bu ülkenin Cumhurbaşkanına en azından FETÖ konusunda destek olmamız gerektiğine inandım.

****

Hep bu pencereden baktım olaya. Çünkü derdim Erdoğan değil, derdim memleketimdi.

Erdoğan veya şu bu, onlar sonraki meselelerdi.

Kandırıldık dedi, eyvallah dedik. Bunların inlerine gireceğiz dedi, ne gerekiyorsa yapın dendi.

Önce kolluk kuvvetlerimizi arındırmamız lazım, oralar bizim yatak odamız dedi, hak verdik.

FETÖ’ye bulaşan babamın oğlu olsa affetmem dedi, hepimize güven geldi.

Ve darbenin seneyi devriyesine günler kala bakıyorum, elimizde ne var diye?

Koca bir “HİÇ” görüyorum.

****

Emniyette, yargıda, MİT’te, kamuda yapılan birkaç operasyon dışında yaprak kıpırdamaz hale geldi.

Referandum geçsin, Cumhurbaşkanı eline sopayı alacak dendi o da olmadı.

Hala daha siyasilere dokunulmuyor, dokunulmadığı gibi damatlar kayırılıyor.

Cumhurbaşkanının ve hükümetin bu halini gören çakallar ise arkadan arkadan iş çevirmeye devam ediyor.

Görünürde devam eden FETÖ operasyonlarıyla bu hain yapının beli ne kadar kırılıyor bilmiyorum.

Ancak bu işin suyunun çıktığı çok net!

*****

Uzun zamandır bize gelen bazı ihbarlar vardı.

Neydi bu ihbarlar?

İktidara yakın, kurumlarda borazanı öten bazı çakalların, FETÖ’den başı derde giren kişilerin tahliye olması için araya girmesi ve bundan kazanç elde etmesi gibi.

Şimdi bu bilgiler zaman içerisinde bize fazlasıyla ulaşmıştı.

Fakat elimizde herhangi bir belge, ispat veya olayın tanıkları konuşmaktan korktukları için biz de yazamıyorduk.

Hem de malum OHAL şartları var tabi (!)

****

Fakat aynı olayı bugün iktidara yakın gazetelerden biri kaleme alınca birkaç kelam etmeden duramadım.

Sabah gazetesinden Dilek Güngör’ün haberine göre her ilde bir FETÖ’cü kurtarma borsası oluşmuş ve hatta bu iş bol sıfırlı bir rant pazarlığına dönüşmeye başlamış.

Dilek Güngör’ün yazdığına göre,

FETÖ soruşturmaları kapsamında içeri atılan örgütün bazı kilit veya paralı elemanlarının serbest kalması için bir tür tahliye oyunu oynanıyor ve

her ilde bir FETÖ'cü kurtarma borsası oluşmuş.

Mahkumun önem derecesine ve parasına göre serbest kalma maliyeti belirleniyor.

Misal, kiminden 100 bin, kiminden 1 milyon, kiminden 10 milyon TL isteniyor diyor.

****

İşte bu durum ülkenin her tarafında dillenir olmuş.

Nasıl dillenmesin ki? Bizim bildiklerimizi herkes biliyor, duyuyor.

Bu kentte sözde muhalefetin üst düzey temsilcisi bile bu işin kıyısından köşesinden nemalanma peşine düşmüşse vay bu memleketin haline…!

Evet, yanlış okumadınız. Bu kentte önemli bir siyasetçi (ki bana göre önemsiz) iddialara göre iktidarla olan samimiyetini fırsat bilip FETÖ’cü kurtarma borsası işine girmiş.

Ve bunun gibi daha onlarcası…

****

Bırakın hepsini, bu duyumların yarısı bile doğru ise ülkenin içine bomba atmaktan daha tehlikeli bir ortama doğru koşar adım gidiliyor demektir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan gerçekten bunların altından nasıl kalkacak merak ediyorum.

Millet can versin, tankın önüne atlasın, masum insanlar adalet beklesin;

Öbür tarafta bazı çakallar da bunu rant aracı yapsın. Olacak gibi değil!

Oluşan bu borsanın bir an evvel çökertilip o alçakların en az FETÖ çatı davası koşullarında yargılanmasını dilerim diyeceğim ama…

Bu şartlarda imkansızı istemek gibi bir şey olur bu!

Allah sonumuzu hayır eylesin!