81 İl’in sevdikleriyle imtihanı…
Hem de ne imtihan..
Kutsal sayılan ve ulusça kutlanan üç gün süren büyük bayramımız..
En az beş gün önceden başlayan; halı yıkama, cam silme, dip bucak köşe temizlikleri..
Misafirlere sunulmak üzere tüm maharetlerin sergilendiği fıstıklı cevizli baklavalar, sarmalar, börekler..
Çocuklar için özenle seçilen bayramlık kıyafetler, ayakkabılar..
Çeşit çeşit çikolatalar, renkli şekerler, gül kokulu kolanyalar..
Onuruna yapılan onlarca hazırlıklar vardı önceki bayramlarda..
Hayatımıza bir anda giren, defetmek için büyük mücadeleler verdiğimiz salgın yüzünden değişti tüm düzenler..
Önce okullardan uzaklaştırdı çocukları, sonra bir çoğumuzu iş yerlerimizden..
Kafelerdeki sohbetlerden, yürüyüş yaptığımız sahillerden, alışverişlerimizden ve camilerimizden..
Tüm tabelalar evimizi gösterdi..
Okul; evimizdeki televizyon, işyeri; evimizdeki bilgisayar, iftar sofraları; evimizdeki masa, teravihler; evimizdeki secde, ulusal bayramlar camlarımız balkonlarımız oldu..
VE BUGÜN BAYRAM..
İki gündür ellerinden öpüp sıkıca sarıldığımız büyüklerimiz yok, gözlerinden öpeceğimiz küçüklerimiz de..
Kapı kapı çalıp bayram harçlığı şeker almak isteyen çocuklar, baklava ikram edecek komşular, çay demleyip sohbet edecek arkadaşlar da yok..
Sadece bunlar mı??
rezervasyonlarla alınan tatil de, otel de ,seyahatler de yok..
Kısacası heyecan yok, ses yok, renk yok..
SEVDİKLERİMİZ YOK..
Bende var olan tek şey; eski bayramların yüzümde tebessüm oluşturduğu hatırlar..
Çünkü onlarda ses var, renk var, heyecan var..
Ve bugün hiçbir zaman vazgeçmediğim ümidim de var..
“Bir şeyden ümitsiz olan, ondan uzak olur”
der Hz. Ömer..
Eski neşeli bayramlarımızı yeniden yaşamak ümidiyle..
Bayramınız mübarek olsun..