Cumhurbaşkanı anlasın; Kocaeli’de ‘paralel’yok!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tavizsiz olduğu tek konu nedir?
Cemaatin bundan sonra hiçbir yerde varlık göstermemesidir.
Cemaatin Devlet içinde gizli yapılandıklarını ifade eden Erdoğan,
Adeta Fethullah Gülen cemaatine kan kusturuyor.
Hatta artık onlara
“paralel” bile demiyor, FETÖ diyor.
Terör örgütü olarak nitelendirdiği cemaatin daha önce söylediği gibi
“inlerine giriyor”.
Devlette, kamuda ne kadar cemaatçi varsa temizliyor.
Finansal kaynaklarını kurutuyor.
Özel okullarına operasyonlar yapılıyor.
İş birlikteliklerin sağlandığı sivil toplum kuruluşlarını baypas ediyor.
Kısacası Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de cemaati tamamen yok etmek için çok açık şekilde mücadele veriyor.
Cemaate devlet aracılığıyla giden finans yollarının hepsini kapatmaya kararlı olan Erdoğan,
Son günlerde özel hastanelere el atmış vaziyette.
Belki biz ilimizde pek hissetmiyoruz ama Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Uzun zamandır özel hastaneleri mercek altına aldı.
Cemaate ait özel hastanelerin SGK anlaşmalarını iptal etti.
Eskiden hastanelerle SGK arasında yılda bir yapılan anlaşmaları üç ayda bir yenilemeye başladı.
Bu kapsamda yapılan işler neticesinde şu ana kadar
10 ilde 21 hastane SGK kapsamından çıkarıldı.
Öyle sanılıyor ki bu operasyonlar artarak devam edecek.
Şu ana kadar SGK ile anlaşması noktalanan hastaneler hepimizin adından bile tanıyacağı
“Şifa Hastaneleri” ve bazı üniversite hastaneleri ile birkaç özel hastane oldu.
Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 21 hastanenin SGK anlaşmasını iptal ederek,
Cemaate yılda ortalama 400 milyon finans aktarımının önüne geçtiklerini savunuyor.
Ve ekliyor…
“detaylı biçimde SGK ile anlaşması olan tüm hastaneleri mercek altına aldık”.
Yetmiyor, cemaatin himmet kaynağı olarak gördüğünü savunduğu hastanelerin
Usulsüz yöntemlerle yapılmış gibi gösterilen ama aslında yapılmayan tedavilerle haksız kazanç sağladıklarını iddia ediyor.
Bakanlık, şayet bu iddialar doğrulanırsa da hastaneleri kapatmaya kadar gideceklerini söylüyor.
Peki, bizim ilimizde hastanelerin durumu ne?
Geçtiğimiz günlerde Bakanlık her sırası gelen kent gibi Kocaeli’de ki hastaneleri incelemeye aldı.
Özel hastaneleri evraklarıyla beraber Ankara’ya çağırdı.
Yapılan incelemeler sonucunda İzmit’teki Konak Hastanesi ile SGK anlaşmasını durdurdu.
İşte her şey tam da burada başladı.
Hastalar bu durumdan eczaneye ilaç almaya gittiklerinde haberdar oldu.
Gazetemize şikayet üzerine şikayetler geldi.
Hastanedeki görevliler kendilerinden kaynaklı sorun olmadığını söylüyor,
topu SGK’ya atıyordu.
Ortada çok ciddi bir sorun vardı.
Biz de mesleğimiz gereği bu sorunun kaynağını araştırmaya koyulduk.
Ve bu haberi; tüm Türkiye’de Bakanlığın başlattığı “paralelle mücadeleden kaynaklı olabileceği ihtimaliyle” gazetemizden duyurduk.
Çünkü gerçekte Bakanlık böyle bir çalışma başlatmıştı.
Bizden sonra diğer gazeteler de düz biçimde Konak ile SGK’nın anlaşmasının durduğunu yazdı.
Fakat daha o gün Kocaeli’nin paravanları devreye girdi ve bir şekilde SGK ile kriz çözüldü.
Ertesi gün ilimizde cemaatçi yapının hakim olduğu, fakat AKP Kocaeli teşkilatlarının içselleştirdiği bir gazete,
bizi işaret ederek Konak hastanesine haksızlık yaptığımızı yazmış.
Ben bu arkadaşlarımıza kızmıyorum. Hepsi ekmek derdinde.
Mecburen bir tarafa yaslanmak zorunda. Neticede emir kulları.
Çünkü başka çareleri yok. Bundan sonraki misyonları maalesef bu!
Yarın sağ iktidar gidip sol zihniyet başa geçse, “ben zaten devrimciyim” diyecek kadar değişkendirler.
O nedenle ben onlara kızamıyorum. Herkes görevini yapıyor.
Neyse; konumuza dönelim…
Konak hastanesinin SGK ile tekrar anlaşma sağlamasına sevindim.
Ama dürtülerim bu olayın evrak eksikliğinden çok daha ötesinin olduğunu söylüyor.
Çünkü hastanelerden istenen evraklar öyle yığınla bir dosya değil.
Hastane sahibi olduğunu gösteren belge, yetkili müdürseniz yetki belgesi yani vekaletname,
İmza yetkilisinin imza sirküsü, hastanenin ortaklık yapısını gösteren belge.
Topu topu istenen evraklar bunlar.
Sizce bu evraklardan hangisi eksik olursa
anlaşma anında fesholur?
Veya prosedür içeren bir evrak yüzünden anlaşma iptal edilir mi?
Edilmiş demek ki…
Burada sorun imza yetkilisinde miydi?
İmza sirküsünde miydi yoksa ortaklık yapısında mı orayı bilmiyorum.
Bildiğim tek şey, iyi ki bu kentin Bakanı var.
Maşallah Türkiye’de cemaat savaşı nedeniyle ortalık yangın yeriyken,
Bizim iç huzurumuzun önünde cengaver gibi durabiliyor.
Bakan dediğin böyle kucaklayıcı olur.
Ne kamuda, ne AKP teşkilatlarında, ne belediyelerde ne de özel kurumlarda paralelciler yok (!)
Tık ses çıkmıyor! olsa mutlaka bilirlerdi!
Eminim Cumhurbaşkanı Erdoğan Bakan'ın bu hizmet aşkını görmezden gelmeyip,
kendisine teşekkür edecektir, etmeli de…
Cumhurbaşkanı artık anlamış olmalı!
Kocaeli’de PARALEL SORUNU YOKTUR!
Olsaydı; o çok renkli basınımız boy boy yazardı, öyle değil mi?