Krizden kim karlı çıkar?

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Dünyayı etkisi altına alan Corona virüsünün ülkemize girmesiyle birlikte

Hayat durma noktasına geldi.

Artık hepimizin hatta dünyanın tek gündemi Corona oldu.

Salgın virüsle nasıl baş edeceğimizi bilim insanları araştıra dursun;

Bir yandan insan olarak bizlerin üzerine düşen görevler var.

Akşam sabah uzmanlar neler yapmamız ve yapmamamız gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyorlar.

Kimsenin bu olayı boş verme lüksü bulunmuyor.

Bizler ne kadar tedbirli davranıp, hastalığın yayılmasını önlersek, virüsün ülkemizi terk etmesi o derece hızlanır.

Aksi takdirde sağlığımızın yanı sıra, ekonomimizin buna direnç göstermesi söz konusu değil.

Biz bir Fransa gibi yapamayız mesela.

Özel sektörde çalışanların bile maaşlarını karşılayacak durumda değiliz.

Ama Fransa bunu yapacak güçteydi, yaptı.

Zaten sallan yuvarlan gidiyorduk, üstüne bir de Corona virüsünün yan etkileri gelince nasıl toparlayacağız, belli değil.

Çoğu işletme kapatıldı, faaliyetleri durduruldu.

O işletmelerde çalışanlar evlerine gönderildi.

Normalde kafa tatiline ayılıp bayılan halkımız, şimdi kara kara ne yapacağını düşünüyor.

Çalışanlar maaş alamayacağı korkusu yaşarken, işletme sahipleri iflasa sürüklenmemenin çarelerini arar oldu.

Bunun için devletimizin de esnaf ve kobilere ve pek çok sektöre destek olması gerekiyordu, bir parça bu beklenti gerçekleşti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı paket, şu zor günlerde ufak bir nefes…

Borçların ertelenmesi kısa vadede nefes aldırsa da daha sonra acı faturaları olacağı da ayrı bir gerçek.

Ama yapacak bir şey yok. Bizim ekonomimiz daha fazlasını yapmaya müsait değil.

Bunun nedenleri niçinleri şu an için önemli değil.

Biz nasıl bu hale geldik sorusunun cevabını zaten herkes biliyor.

Şimdi önemli olan kaotik ortamdan nasıl çıkarız, nasıl en az zararla kurtuluruz.

***

Akıllarında ne var bilmiyoruz ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın paket açıklamasından önce dün yaptığı konuşma genel geçer ifadelerle dolu olsa da bir nokta dikkatimi çekti.

Corona salgınının ekonomik sonuçları olacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan;

Birkaç haftaya dikkat çekti ve ilginç bir şey söyledi.

Dedi ki;

“Çin'deki salgın, tüm dünyayı üretim konusunda alternatifler aramaya itmiştir.

Üretimde alternatif denince de ilk akla gelen yerlerden biri Türkiye olmaktadır. Ayrıca virüs salgını ve petrol fiyatlarının düşüşüyle yaşanan gelişmeler ülkemize ilave avantajlar yaşatacaktır.

Birkaç haftalık dönemi iyi yönetir, hastalığı sıkı şekilde kontrol altında tutabilirsek, umduğumuzun da ötesinde güzel bir tablo bizi bekliyor”

dedi.

***

Sanırım Cumhurbaşkanı Erdoğan, krizden doğacak yeni fırsatlardan bahsediyor.

Çektiklerimize değecek minvalinde konuşuyor.

Her kriz kendi zenginini yaratırmış.

Ülkemizde daha önce yaşanan ekonomik krizler sonucu çöküntü yaşayanlar olduğu gibi bir şekilde krizden karlı çıkanlar da olmuştur.

Bu yaşadığımız ise global bir durum.

Umarım Corona virüsünün dünya geneline getirdiği ekonomik krizden karlı çıkan ülkesi Türkiye olur.

Erdoğan’ın dediği gibi yeni üretim merkezi arayışında Türkiye, öncü kuvvet olur.

Şu ana kadar süreci iyi yöneten hükümet, olası iflasların, batmaların önüne geçerse çok büyük artı puan kazanacaktır.

Olur mu? Çok zor…

Olmalı mı?

Elbette olmalı.

Söz konusu vatansa en güzeli olmalı.

Bu noktada siyaset düşünmemeliyiz.

UCUZ KAHRAMANLIK YOK...!

Yatıyoruz Corona, kalkıyoruz Corona…

Başka bir şey konuşmaz, konuşamaz olduk.

Durum bu iken haberler de baştan aşağı Corona…

İnsanlar mecbur kalıp evlerine kapanınca gazetelere ilgi birkaç kat arttı.

Kimse adına konuşmayım ama bizim gazetemize girişler oldukça hızlandı.

Zaten teveccüh gören bir kurumduk, bu durum birkaç katına çıktı.

Böyle zamanlarda dijital yayıncılığın önemi daha bir ortaya çıkıyor.

Basılı gazete diye direten eskimiş kafaların bile elinden telefon düşmediği dönemde

Gazete Barış

; kendi rekorunu kırmayı sürdürüyor.

***

Günlerdir Corona haberleriyle nabzı tutmaya çalışan ekip arkadaşlarım epey yoruldu.

Ancak bizim yorulduk diye kenara çekilme, yayını durdurma gibi şansımız yok.

Cenazemiz bile olsa yayın akışı devam eder.

Böyle bir ortamda başta hastanelerin, eczanelerin, kolluk kuvvetlerinin, fırınların, marketlerin ve de gazetelerin durma lüksü olamaz.

Ama öbür yandan biz de her insan gibi risk altındayız.

O nedenle kendi tedbirlerimizi almak zorundayız.

Bu bağlamda düşündük ki bundan sonraki yayınlarımız “HOME OFİS” tarzı olsun.

Kararımızın ardından arkadaşlarla hemen ortak bir Whatsapp grubu kurduk.

Birbirimizle iletişimi buradan sağlayacağız.

Bir süre ofiste olmayacaklar, evden çalışacaklar.

Whatsapp ihbar hattını bu süreçte kendim idare edeceğim.

0542 420 23 41

numaralı hattan, şikayetlerinizi, önerilerinizi, gördüklerinizi, duyduklarınızı, yaşadıklarınızı artık ne varsa…

Benimle 7/24 iletişimde olabilirsiniz.

Ancak yazarak iletişim olması noktasında hassasiyet bekliyorum.

İhbarlarınız aciliyet içermiyorsa saat konusuna özen göstermenizi rica ediyorum.

***

Gün içerisinde öğleden sonra gazetede olmayı planlıyorum.

Yazı işleri ekibi haricindekiler de ofiste olmayı tercih etti.

Muhabirimiz yine kendi isteğiyle sokakta, çarşıda, pazarda, nerede olmak istiyorsa orada olacak.

Bu zaman zarfında ziyaretçi kabul etmiyoruz.

Ancak eş dostla arada sırada içilecek bir kahve Corona’nın yarattığı psikolojiye iyi gelebilir diye düşünüyorum.

***

İhbarlarınız olursa her an göreve hazır vaziyette bekliyor olacağız.

Haber üretme ve özgün içerik konusunda ki tavrımızı sürdüreceğiz.

Kamuyu doğru bilgilendirme adına asparagas ve halkı galeyana sürükleyici haberleri en başında olduğu gibi bizde göremeyeceksiniz.

Kırk yıldır bu mesleği icra edenlerin düştüğü aymazlığa düşmeyen bir ekibimiz var.

Toplum bilincimizi, sorumluluk duygumuzu kaybetmeden,

Böyle kriz ortamlarında tek rotamız yetkili ağızlar olmaya devam edecektir.

***

Öyle zor günlerden geçiyoruz ki, kimsenin popülizm peşinde koşmasına gerek yok.

O an için fazla tıklanmak cazip gibi görülse de

Sular çekildiğinde akılda kalan tek şey güven veren ya da vermeyen gazete olgusu olur.

Yalan yanlış haberlerle yüzsüzce kahramanlık nidaları atmak bizim felsefemiz olamaz.

Bu nedenle okurlarımız evlerinde otururken rahatlıkla güven duyarak,

acaba demeden, herhangi bir kuşkuya düşmeden gündemi bizden takip etmeyi sürdürebilirler.

Tüm okurlarımıza sağlık dolu yarınlar diliyorum.