Hasta hakları günü

Erhan Uysal

Erhan Uysal

Tüm Yazıları

Kişi sırf insan olması nedeniyle toplumdan, devletten, sağlığının korunmasını, gerektiğinde tedavi edilmesini, iyileştirilmesini isteme ve sağlığını sürekli geliştirebilmesi için toplumun sağladığı olanaklardan yararlanabilme hakkına sahiptir.

Kişinin sağlığını kaybettiğinde sağlık hizmetinden tam olarak faydalanmasını sağlayan hasta hakları uygulaması T.C. Anayasası, milletlerarası antlaşmalar, kanunlar ve diğer mevzuat ile teminat altına alınmış bulunan hakları ifade eder.

Bir sağlık kuruluşuna, sağlık hizmeti almak için başvuran herkesin;

1) Sağlık Hizmetlerinden Faydalanma

2) Bilgilendirme ve Bilgi İsteme

3) Sağlık Kuruluşunu ve Personelini, Seçme ve Değiştirme

4) Mahremiyete Saygı Gösterilmesi

5) Bilgilerin Gizli Tutulması

6) Reddetme, Durdurma ve Rıza

7) Güvenliğin Sağlanması

8) Dini Vecibeleri Yerine Getirebilme

9) İnsani Değerlere Saygı Gösterilmesi

10) Ziyaret ve Refakatçi Bulundurma

11) Müracaat, Şikayet ve Dava Hakkı:

Evet, hastaların ve yakınlarının birçoğumuzun bildiği ve de uyulmaya özen gösterilen hakları vardır.

Tabi ki bu hasta haklarının yanında çoğu defa bilmediğimiz hekim hakları da vardır.

1) Yeterli Eğitim alma ve sürekli mesleki gelişim hakkı.

2) Yeterli ücret alma hakkı.

3) Mesleğini serbestçe icra etme hakkı.

4) Modern teknoloji ve bilimi kullanma hakkı.

5) Yönetimsel kararlara katılma hakkı.

6) Hastayı reddetme hakkı.

7) Konsültasyon isteme hakkı.

8) Sağlığını koruma ve mesleki risklerden korunma hakkı.

9) İyileşme garantisi vermeme hakkı.

10 ) Hastasına yeterli zaman ayırma hakkı.

11) Tanıklıktan kaçınma hakkı.

12 ) Tedaviyi belirleme hakkı.

13 ) Bilgi alma ve tavsiye ve tedavisine uyum isteme hakkı.

14) Cezalandırma eylemlerinde bulunmama hakkı.

Hasta ve hekim olarak görüldüğü gibi birçok hakkımız vardır. Burada bizler insani duygularımız olduğunu unutmadan hasta olduğumuz anda bir hekim gibi empati yapabilmemiz, hekim isek de hasta gibi empati yapabilmemiz gereklidir.

Yıllar öncesinde ( M.Ö 300 lerde ) yaşamış olan Filozof Socrates in felsefesine bakabilmemiz gerekir.

Socrates, iyi insan olun ve kendinizi bilin demiştir.

Sokrates’in ele aldığı konuların başında insan ruhuna özen göstermesi gelmektedir. İnsanın ruhuna özen göstermesinin gereği, nelerin ona ait olup olmadığını anlaması ve iyi insan olmak için yapılması gerekenleri anlamak içindir. Sokrates’e göre insan hayatında maddiyat ve maddi hazlar önemli olsa da kalıcı değildir ve bu bakımdan da belirleyici değildir.

Önemli olan, her şeye rağmen ahlaklı ve doğru bir hayat sürmektir.

Sokrates’e göre insan, yaşadığı hayatı ve bu hayatın temel değerlerini sorgulamalıdır. Ona göre sorgulanmamış bir hayat yaşanmaya değmez. Olağan siyasal ve toplumsal

ortamlarda yetişen kişiler, içinde yaşadıkları toplumun ahlak ve görgü kurallarına göre yaşarlar ve bu kurallar herkes tarafından sorgulanmadan kabul edilip sürdürülür. Bu, sorgulanmamış bir hayattır.

Kaldı ki sorgulanmamış bir hayatın temel dinamikleri zenginlik, haz, şan, şöhret gibi insanların genellikle kendilerine yöneldikleri ilk amaçlardır. Kaldı ki bunların sorgulanmasına imkân kalmadan yaşama keşmekeşinin içine girmektedir insan. Kendini bil, kendini tanı. Kendini tanıyan insan, bu tanımayla öğrenmiş olduğu insan olmanın doğasına uygun yaşayarak ancak ruhuna özen gösterme imkânına sahip olabilir.

Tüm insanlar iyiyi isterler ve erdem bilgidir. Mutluluk, bilgi ile elde edilen erdemlerle yaşanan bir ahlaki hayatla mümkün olabilir. Herkes, ahlaki bakımdan iyi olanı istemektedir.

Herkes iyiyi ister. Fakat temel sorun, insanların iyi adı altında her istediğinin geçekten iyi olup olmadığıdır. Öyleyse iyi, insanların onun öyle olup olmadığını düşünmelerinden veya istemelerinden bağımsız bir varlığa sahip olmalıdır.

İnsanın mutlu olmak için nasıl bir hayat sürmesi gerektiğini, yani erdemli bir hayatın nasıl olması gerektiğini bilmek gerekir.

Hasta da, hekimde bir insandır. Hastasından aldığı bilgilerle hastası için bir tanıya varacak ve de tedavisi için gerekenleri yapacaktır.

Konu görüleceği üzere karşılıklı bilgilerin alınıp verilmesi olayıdır. Yaşanılan sorunlarda bu bilgi paylaşımının yeterli yapılmaması, gerektiği gibi yapılamaması ve de empati eksikliğinden olduğu bir gerçektir.

Sözlerime yine ünlü Filozof SOCRATES’in bir sözü le son vermek istiyorum.

“Bir şeyleri değiştirmek isteyen insan, işe önce kendisinden başlamalıdır.”

“Sadece bir iyi vardır, bilgi ve sadece bir kötü vardır, cehalet.”

Sağlıklı günler dilerim.