Büyükşehirde aracılığa soyunanlar kimler?

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik koşullar malum.

Piyasalar gergin, çoğu sektörde üretim durma noktasında.

Ekonomik krizden etkilenen sektörlerin başında ise inşaat geliyor.

Çoğu inşaat firması ya battı ya da batmamak için ayak sürüyor.

Konkordato almayı başaranlar ise kendini şanslı sayıyor.

Kentimizde kimi güçlü inşaat firmaları derseniz, eski havalarından eser yok.

Hepsi kuyruğu kısmış öylece bekliyor.

Bir daireden haksızca binlerce lira kazanan, sektörü katleden firmalar şimdi o günleri mumla arıyor.

Düşünsenize… İnsanlarda 2 oda bir salon ev almak bile hayal haline gelmişti.

Maliyetinin çok üzerine konan kar payları ile milleti adeta soyup soğana çevirdiler.

Başlarına geleceği önceden bilmiş gibiydiler.

O nedenle kör tuttuğunu öptü.

***

Şimdi gelinen noktada artık inşaat sektöründe adeta yaprak kıpırdamıyor.

Ne firmalara güven var ne firmaların müşterilere güveni ne de müşterilerin çalıştığı yere güveni var.

Bu düğüm nasıl çözülecek, kısa vadede bilinmiyor.

Bir yandan konut sektöründe bunlar yaşanırken diğer yandan başka gelişmeler de oluyor.

Mesela bu zor dönemde kamuya iş yapan bazı firmalar kendini şanslı hatta ayrıcalıklı görüyor.

Neden? Çünkü temiz para…

İlla bir şekilde alınacak, illa bir çıkış yolu bulunacak diyor.

Biraz daha açayım.

***

Kentimizde öteden beri başarılı projelere imza atan bir inşaat firmasından söz edeceğim.

Bu inşaat firmasını çok uzun yıllar öncesinden hatırlarsınız.

Uzunçiftlik beldeyken, o beldenin belediye başkanı Yaşar Sönmez ile sosyal konutlar yaparak adından söz ettirmeyi başarmıştı.

Kentin çeşitli noktalarında bu tür yapılar devam etti.

Sonra nedendir bilinmez, bir ara ortadan kayboldu, durağan döneme geçti.

Ancak daha sonra çoğu kişiye değen sihirli el(!) ona da değdi, işleri toparladı ve nüfuslu dostlarının da referansıyla kamu ihalelerinde kendine yer buldu.

Güzel de işler yaptı ve hala yapmakta.

Benim bildiğim en az 16 tane kamu ihale işi aldı.

Belki de bu sayı daha fazla, bilemiyorum.

Ama aldığı işlerden bitiremedikleri var hala.

İşte bu firma çoğu inşaat şirketi gibi zor günler geçiriyor.

Allah yardımcısı olsun, kimsenin işini bozmasın.

Ama kimsenin işi bozulmayacak diye de kamunun malına göz koyulmasın.

Hatta ve hatta kamuya iş yapıyorum diye kendini oraya ortak görmesin.

***

Bahsettiğim inşaat firması batma noktasına geldiği için çıkış yolları aramaya başlamış.

Doğaldır, arayacak tabi.

Fakat bu çıkış yolu Kocaeli Büyükşehir Belediyesi olursa orada beş dakika duracaksınız!

Evet, malum firmanın çok girift ilişkileri olduğunu öteden beri biliriz, duyarız.

Ve şimdi bu ilişkiler yumağı aracılığıyla, zorda olan firmayı kurtarma operasyonları başlatılmış.

Mesela ne yapıyorlar?

Mesela firmaya ait Kartepe’deki oteli büyükşehir belediyesine, birkaç arsasını da Kent Konut’a vermeye çalışıyorlarmış.

Otel hali hazırda kiraya verilmiş vaziyette.

Yani kiracılı hazır oteli büyükşehire pazarlıyorlarmış.

***

Peki, bunu nasıl yapıyorlar?

İşte zurnanın zırt dediği yer de tam burası.

Büyükşehir belediyesinde hatırı sayılır birileri bu firmaya aracılık ediyormuş.

Bu aracı veya aracıların kimler olduğunu ben elbette biliyorum.

Fakat buradan yazıpta başıma hukuksal sıkıntı açacak kadar cahil değilim.

Ancak haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan da olamayız.

Bugün onlarca inşaat firması konkordatolarla, iflaslarla uğraşırken, şantiyeleri boş mezarlığa dönmüşken

Bu arkadaşa tanınan ayrıcalık haksızlık değil mi?

O zaman herkes elinde ne var ne yok gitsin büyükşehir belediyesinin kapısını aşındırsın.

Ama gidemezler…

Çünkü onların arkalarında işi kotaracak dayıları, bürokratları veya aracıları yok.

***

Ben buradan yetkililere sesleniyorum.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi çok varyasyonlu bir dönemi kapatmak üzereyken;

Kokuşmuş yapının mimarlarının giderayak kamuyu zarara uğratmalarına izin vermeyin!

Bırakın herkes kaderi neyse onu yaşasın!

Size ne bu inşaat firmasından?

Ben konuyu bizzat takipteyim.

Kimler kamunun malı üzerinden ağalık ediyor, gerekirse ilgililerle paylaşırız.

İlgililer diyorum çünkü yetkililer maşallah hayli meşgul (!)

Yok öyle giderayak ona kıyak buna kıyak, kendine kıyak!

Yapın da görelim…!

Batanlar insan değildi sanki!