Toplu açılış gereksizliği…
Cumhurbaşkanı Erdoğan 12 Mart günü ilimizde miting yapacak.
Referandum kapsamında başlattığı mitinglerde tek konu tabi ki referandum olacak.
“Evet” için gecesini gündüzüne katan Erdoğan, AKP’nin kalesi olan Kocaeli’ye gelerek
Halka kendi cephesinden mesajlar verecek.
***
Erdoğan henüz partili Cumhurbaşkanı değil.
Yeni Anayasa geçerse resmen partili Cumhurbaşkanı ünvanına kavuşacak ancak;
Fiiliyatta Erdoğan’ın partili Cumhurbaşkanı olduğunu yedi cihan biliyor.
Ben bunun mesele edilmesini çok doğru bulmuyorum.
Sonuçta o mevkiye yükselen bir lider elbette bir düşüncenin tarafıdır, savunucusudur.
Bazı noktalarda taraflılığını kabul edebiliriz.
Etmesek ne olacak? Onu oraya taşıyan savunduğu düşünce değil mi?
***
Ancak bir şey var; “Cumhurun başkanı” dediğimiz kişi, ülkenin en tepe noktasına kadar gelmişse
Artık o noktadan sonra kucaklayıcı olmalıdır.
Oy vermeyen kitlenin sesine duyarsız kalmamalıdır, kimseyi ötekileştirmemelidir, halkla inatlaşmamalıdır.
Açıkçası bu anayasa geçerse partili cumhurbaşkanlığı sıfatı Erdoğan’a fazladan ne katacak, merak ediyorum.
Zaten bunu sonuna kadar yaşayan bir lider.
Bu konuda ki kural ve kaideleri zerre sorun etmeyen Erdoğan, her seçimde meydanlara çıkıp
Kurucusu olduğu partiye oy istemedi mi, istedi.
Buna kılıf olarak da, gittiği illerde “toplu açılış törenlerine” katıldı.
Yol, kaldırım, üst geçit, irili ufaklı hizmet binaları gibi belediyenin ve kamunun görevleri arasında ne varsa gelip kurdele kesti.
***
İlk başlarda bu açılış törenleri oldukça sükse yaptı.
“Bilmem kaç tane eserin toplu açılışını Erdoğan yapacak” denilerek hava basıldı.
Ama sonra bu işin cılkı çıktı.
İnsanların hatırlamakta dahi zorlandığı rutin işler veya kullanımına çoktan başlanmış bir sürü yerin açılışı için Erdoğanlı törenler yapılmaya başlandı.
Açılan yerler tekrar açılmaya başlandı.
Ve bunlara “Dev eserler” denildi ama ortada elle tutulur devasa eserler hiç olmadı.
Osmangazi köprüsünü bunların dışında tutuyorum.
Gerek fiyat politikası, gerekse işletme tarzı açısından benim onaylamadığım bir olay.
Ancak neticede ortaya bir eser çıkarıldı.
Koskoca köprüyü gidip Karaosmanoğlu veya Bakan Işık açacak değildi.
Bunu anlarım ama diğer o bilmem kaç eser denilip de abartıdan ibaret yerlerin açılışını Erdoğan’ın yapmasını anlayamam!
***
Bunu neden yapıyorlar aklım ermiyor.
Bence bu açılış safsatası Erdoğan’ın karizmasına yakışmıyor.
Biz bilmiyor muyuz neden buraya geldiğini?
Biz bilmiyor muyuz referandum için şehir şehir gezip oy istediğini?
Öyleyse niye, ne gerek var buna..?
Ne diye açılış yapıyoruz diyerek insanları itiyorlar?
Ne diye açılış töreniyle vakit kaybediyorlar?
Bu konuda Cumhurbaşkanını kim yönlendiriyorsa yanlış yapıyor.
***
AKP kendini hızla yenileyen partidir.
Seçim argümanları konusunda nabzı çabucak alıp ona göre tavır geliştiren partidir.
Bu açılış işinin miadının dolduğunu birilerinin Erdoğan’ın kulağına fısıldaması lazım.
Açıkçası bana göre o açılışta sıralanan liste, haber olarak ilgimi dahi çekmiyor.
Çünkü an ve an basına servis edilen günlük haberlerin hepsinde bunlara fazlasıyla yer verildi.
Ama şu olur. Cumhurbaşkanı Erdoğan Tramvay açılışına gelebilir.
İzmit esnafını çileden çıkaran, zamanında bitmediği için halkı bezdiren ve sabretmekte zorlanan herkes
Erdoğanlı bir açılışla çektikleri zahmeti unutabilir belki.
İlk maketi geldiğinde Bakan, Vali, Büyükşehir Belediye Başkanı, kim varsa açılışı yapmışlardı hatırlarsanız.
Şimdi gerçeğine kavuştuğumuza göre, açılışı yapmakta Cumhurbaşkanına yakışır!