AKP’de kamu ile iş yapanlar ne olacak?
AKP, son olarak Gebze ilçe başkanını da belirledi.
Sancılı bir süreç oldu Gebze’de.
Çift listeli geçeceği anlaşılan kongre, genel merkezin belirlediği adayın kaybetme riski olasılığı yüksek olması nedeniyle;
Direk atama yöntemine başvurdular.
İrfan Ayar, bütün handikaplarına rağmen AKP Gebze ilçe başkanı ilan edildi.
Bütün handikapları diyorum çünkü İrfan Ayar ile alakalı iddialar ortadayken
AKP yönetiminin bu isimde ısrar etmesi oldukça büyük bir risk.
Siz sanıyor musunuz ki Ayar Gebze’de rahat rahat ilçe başkanlığı yapacak, teşkilat onun etrafında toplanacak?
Yok öyle bir şey..!
***
Partinin Gebze’deki muhalif kesimi diye tanımladığımız teşkilatın ta kendisi olan üyelerin
Can sıkkınlığı geçmiş değil.
Hiçe sayılan fikirleri, oldu bittiye getirilen ilçe başkanlık seçimi, dayatma kültürünün en babası derken
AKP Gebze’de sancı had safhaya ulaştı.
İlçe başkanının yönetim listesine bile girmek istemeyenlerin çoğunlukta olduğu ve zoraki bir liste ile kamuoyuna sunulduğu bir yerde
Tam birliktelikten ve gelecek bir başarıdan söz etmek mümkün mü?
Şemsettin Ceyhan’a bu riski kim aldırdı, ya da kendisi bu riski niye aldı anlaşılır gibi değil.
Çünkü Gebze her zaman bir sorun yumağı olarak karşısına çıkmaya devam edecek.
***
Sanırım onların bu rahatlıkları tek bir şeyle açıklanabilir.
Gebze’de iktidara alternatif olacak bir parti ufukta görünmüyor.
İktidara en yakın parti olan CHP’nin ise durumu AKP’den farklı değil.
Hal böyleyken uzak ara seçim kazanan AKP ne yapıyor?
Maddi manevi müthiş bir potansiyele sahip Gebze’de erkler istediği gibi düdük çalıyor.
Teşkilatmış, üyeymiş, seçmenmiş kimin umurunda..?
Oy verecekleri ikinci bir yer yok nasıl olsa değil mi?
İstediği kadar arapsaçı olsun, istediği kadar kavga etsinler, sonuçta Gebze hazır lokma olarak AKP’ye oy vermek durumunda diye bakılıyor.
Kaldı ki bu teşkilat içi yaşanan ayrışmalar seçmenin çok dikkatini çekmiyor.
Bu nedenle ve bu rahatlıkla güçlüler her daim Gebze’nin kazananı oluyor.
***
Peki Gebze’de şimdilik kazandığı görülen güçlü kesim Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ne kadar sadık kalıyor?
Hatırlanacağı gibi partisinin başına geçen Erdoğan, teşkilatlarda yenilenmeye gitmeden evvel bir takım kriterler getirmişti.
O kriterlerin en başında FETÖ varken, onun peşi sıra teşkilatlarda görev alacak kişilere de bazı ültimatomlar vermişti.
Demişti ki; “Belediye, kamu kurum ve kuruluşları ve taşeronlarda çalışanlar yönetimlerde görev alamazlar. Ayrıca belediye ya da kamu kurumları ile özel veya tüzel ticari kişilikler aracılığıyla iş yapanların da yönetimlerde değerlendirilmemesi hususuna özen gösterilmelidir. Bu değişiklikler Kadın ve Gençlik Kolları’nı da kapsamaktadır”
Bu kurala göre Kocaeli’de göreve getirilen ilçe başkanlarını bir hayal edin.
FETÖ ile başlayın, ihale kapanlarla devam edin.
Liste o kadar çok uzayıp gider ki, inanamazsınız.
***
En basitinden ben bu köşeden daha önce İrfan Ayar’ın TÜBİTAK’a kestiği faturaları yayınlamıştım hatırlarsanız.
Bunun devamı yok mu sanıyorsunuz, elbette var.
Bugün il başkanı için bile iddialar ortadayken, ilçe başkanları, kadın kolları, yönetimleri varın siz düşünün!
Kadın kolu başkanı kamuda devasa işler yapıyor fakat kendisine sorulduğunda “bu kural kadın kollarını kapsamıyor” diyebiliyor.
O zaman Teşkilat Başkanı Mustafa Ataş yalan söylüyor, bundan bu anlaşılıyor.
Aynı soruyu ilçe başkanına yöneltiyoruz, evrak gösteriyoruz, cevap dahi vermiyor.
İl başkanı derseniz düşmüş kendi haline…
Kendisi hakkında Tahsin Tarhan’ın ortaya koyduğu belgeleri ve basın açıklamasını yayınladığımız için
Bizi günah keçisi ilan ediyor.
Tarhan derseniz basın olmadan sesini duyuramayacağını söylemekten imtina ediyor, dahası bu işi soğumaya bırakıyor.
Gördüğünüz gibi kimse ayranım ekşi demiyor.
Herkes o kadar haklı ki; insan bunların yanında haklı olmaya utanıyor.