Ceyhan, İl Başkanı mı, yoksa Belediye Başkanı mı?

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Son bir haftadır yaşadığımız sağlık sorunları nedeniyle köşe yazısı yazamadım.

Mümkün oldukça yerel gündemi takip etmeye çalıştım.

Ancak son günlerde ülkenin içinde bulunduğu durum nedeniyle daha çok ulusal gündeme odaklıyız.

Yerelde pek yaprak kıpırdamıyor. Herkes Ankara’ya rüştünü ispat etme peşinde.

Özellikle iktidar partisinin il ve ilçe başkanları Kocaeli’den çıkacak sonucun kendi siyasi geleceğini etkileyeceğini düşünerek referandum odaklı çalışma yürütüyorlar.

Aynı şekilde belediye başkanları da öyle…

Kimi, ilçesinde güçlü olduğunu ve halk nezdinde karşılığı bulunduğunu gösterme peşinde.

Kimi de mucizevi bir sonuç alırım umuduyla üzerine yapışan “FETÖCÜ BAŞKAN yaftasını silebilir miyim”in derdinde.

***

Teşkilatlar ve belediyeler arasında uyumlu bir birliktelik ve çalışma ortamı olduğunu düşünmüyorum.

O yüzden de AKP işi şansa bırakmamak için SKM yapılanmasına çok önem veriyor.

Böylelikle herkesin ayrı telden çalmasının önüne geçiliyor.

Mesela AKP il başkanı ile Büyükşehir belediye başkanını ele alalım.

Bu iki başkanın birbiri ile çok koordineli olduğunu söyleyebilir misiniz?

Başından beri aralarında bir uyuşmazlık var.

AKP il başkanlığı seçimlerinde Başkan Karaosmanoğlu’nun gönlünde Avukat Halit Çokan;

Bakan Fikri Işık’ın gönlünde ise Şemsettin Ceyhan vardı.

Ve nitekim Bakan Işık galip gelerek Ceyhan’ın il başkanı olmasını sağladı.

***

Karaosmanoğlu ise Ceyhan’ı hep küçük gördü.

Küçük derken yanlış anlamda anlaşılmasın. Hani nasıl derler; “bizim evin çocuğu” misali.

Ceyhan da her zaman Bakan Işık’ı en öne koydu.

Ankara’dan gelen sese kulak vermeye özen gösterdi. Karaosmanoğlu ikinci planda kaldı.

Tabi bunlar politikacılar için normal işler.

Her partide olduğu gibi AKP içinde de belli gruplaşmalar, ekip hareketleri oluyor.

Burada da Ceyhan ve Işık ikilisinin hakimiyeti hep hissedildi.

***

Bazı konularda Büyükşehir belediye başkanının yapması gereken işlerde AKP il başkanı topa girdi.

Büyükşehir belediye başkanıymış gibi kentin her kesimini ilgilendiren sorunları çözmek için harekete geçti.

Örneğin 65 yaş üstü ve engellilerin ücretsiz taşınmasına karşın, minibüsçülere gelir desteği ödenmesi konusunda yine Ceyhan devreye girmişti.

Ceyhan, minibüsçülere bu işi çözeceğinin sözünü vermiş ve ilgili makamlarla görüşme yapmıştı.

Bu görüşmelerin ardından ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ücretsiz seyahat gelir desteğini

Toplu olarak ödemek üzere il müdürlüklerine ve belediyelere aktarıldığını duyurmuştu.

Günler süren kaos böylelikle çözüme kavuşmuştu ve bu başarı Ceyhan’ın hanesine yazılmıştı.

Hatta basında bile “Ceyhan minibüsçülerin gönlünde taht kurdu”

“Ceyhan minibüsçülere verdiği sözü tuttu” şeklinde manşetler atıldı.

Düşünün; kentin ulaşımla alakalı bir sorununu büyükşehir belediyesi çözemiyor ama AKP il başkanı çözüyor.

Sonra gel de Ceyhan’a minnet duyma…

***

Ve şimdi Şemsettin Ceyhan yine sahnede…

Bu kez Perşembe pazarının Doğu Kışla alanına taşınacağının müjdesini veriyor.

Hem de bunu davet edildiği Kocaeli Pazarcılar Odası’nın kahvaltısında söylüyor.

Belli ki bu kahvaltı öyle sıradan bir kahvaltı daveti değil, gayet organize…

Yani iktidar partisinin il başkanının rutin Sivil Toplum Kurumlarını ziyaret etmesinden çok daha öte.

Çünkü bir bakıyorsunuz, kahvaltıda konuyla ilgili kim varsa o masanın etrafında.

Başta Pazarcılar Odası Başkanı olmak üzere;

Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı, Bakkallar Odası Başkanı,

Gebze Pazarcılar Odası Başkanı, Kahveciler Odası Başkanı,

Derince Pazarcılar Odası Başkanı ve Oda yönetiminden bazı isimler var.

Kahvaltı bahane, konu şahane.

***

Ceyhan başlıyor konuşmaya; “Doğu Kışla’ya geçişi biz de hızlandırmak istiyoruz. Ancak TOKİ ile Büyükşehir arasında arsa takasından dolayı bir gecikme oldu. Bu iş olacak. AK Parti olarak biz bu yola çıkarken söz verdik, sözümüzü tutarız” diyerek,

Perşembe pazarının yaza kadar Doğu Kışla’da belirlenen bir alana taşınacağının müjdesini veriyor.

Ceyhan’ın bu açıklaması sadece bana garip geldi sanmıştım.

Büyükşehir belediye başkanı Karaosmanoğlu dururken veya Genel Sekreter Tahir Büyükakın dururken

Niçin Ceyhan demiştim.

Nihayetinde onun görev ve yetki sınırları içinde ki bir konu değil.

Bu tür durumlarda siyasi parti il başkanının el altından Ankara ilişkilerini devreye sokarak belediye başkanlarına yardımcı olması son derece doğal.

Ama bunu halk ile paylaşma, sahiplenme işi Sayın Ceyhan’ın görev alanı değil.

***

Benim bu düşündüğümü bazı AKP’lilerin de düşündüğünü duydum sonra.

“Evet dedim, aklın yolu birdir”.

Anlattıklarına göre onlar da Ceyhan’nın bu şekilde topa girmesinden, durumdan vazife çıkarmasından rahatsız olmuşlar.

Hatta Başkan Karaosmanoğlu’nun da bu durumdan hiç hoşnut olmadığından bahsediyorlar.

Son zamanlarda AKP içinde bu konu özellikle çok tartışılır hale gelmiş.

***

Ne diyelim? Ceyhan da bir siyasetçi sonuçta. O da kendini düşünüyor.

Ne kadar çok göze gelecek iş yaparsa o kadar puan toplayacak.

Fakat kentin her kesimini ilgilendiren konularda vatandaşlar yine de Büyükşehir Belediyesinin yetkililerinin ağzından çıkacak sözü çok daha fazla önemsiyor.

Tıpkı tramvayda olduğu gibi.

Zamanında yetişmeyen tramvay projesi için Genel Sekreter Büyükakın ne yaptı?

Çıktı özür diledi, gerekçeleri sıraladı ve herkes sustu.

Perşembe pazarı konusunda hala bir ses seda çıkmadığına göre bence Ceyhan’ın sözleri havada kaldı.

Zira bu geçiş öyle sancısız ve ağrısız olmayacaktır.

Neden derseniz; bu şehirde ulaşım konusu, fırıncılar konusu ve pazarcılar konusu her daim en fazla ses çıkaran konular olmuştur.

Bunu göğüslemek de öyle kolay iş değildir.

***

İnşallah Ceyhan’ın dediği gibi şu Perşembe pazarı şehrin göbeğinden kalkar.

Ben de gitmesinden yanayım, o ayrı konu…

Ama bunu bir kez de Büyükşehir yetkililerinden duymak isterim şahsen (!)