Tek kelimeyle rezalet…!

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Bugün İzmit’te resmen skandal niteliğinde bir olay yaşandı.

AKP ve MHP’li üyelerden oluşan İzmit belediyesi meclis üyeleri

Kendilerine ayrılan grup toplantı odasını beğenmeyerek meclisi terk etti.

Pek çok ilçede muhalefet meclis üyelerinin bir odası dahi yokken

AKP grubu, CHP tarafından hazırlanan odayı küçük ve yetersiz bulduğunu söyleyip meclisin işleyişini engelledi.

Herkes şok yaşadı.

Böyle bir bahaneyle meclisi işlevsiz hale getirme riskini almak akıl karı değildi.

Bu aklı onlara kim verdi?

AKP Grup Başkan Vekili Mustafa Soydabaş mı, AKP İzmit İlçe Başkanı Ali Güney mi?

***

Hoş, böylesi radikal bir kararı Ali Güney gibi otorite boşluğu bulunan ilçe başkanına bırakmaları mümkün değil.

Bu kararı Soydabaş’a bırakmaları da söz konusu değil.

Ancak Mehmet Ellibeş alabilir böyle bir kararı.

Zaten bilirsiniz, AKP teşkilatlarında tek söz sahibi olan kişi il başkanıdır.

İlçe başkanları figüran formatındadır. Hele de İzmit’de ipler hep il başkanında olur.

Dolayısıyla Ali Güney’in tek başına hiçbir karar yetkisinin olmadığı aşikar.

O sadece kendisine gelen talimatları yerine getirmekle yükümlüdür.

***

Birde Sibel Gönül’ün ısrarları sonucu meclis üyesi olanların ilçe başkanını iplemediği gerçeği var.

O da bunu bildiği için en ufak bir arızada “aman koltuğum elden gitmesin, herkese yaranayım” diye eli ayağına dolaşıyor.

Dolayısıyla kendi siyasi geleceğini etkileyen saçma sapan bir kararı dahi uygulamak zorunda kalıyor.

Oysa bilmez ki, siyasetin kaybedenler listesinin başını her daim “duruşu olmayanlar” çekmiştir.

Hem hacıya hem hocaya yaranayım diyenler, figüran olmaktan öteye geçememiştir.

Hele de AKP İzmit İlçe Başkanının son dakika yaptığı açıklamada,

Cumhur ittifakının meclisi terk ettiklerini sonradan öğrendiğini söylemesi

Güney ile ilgili düşüncelerimi doğrular nitelikte.

Haberi yokmuş gibi yapmak onun için zulüm olsa gerek!

Ama toplanacak bir yanı olmadığından işi saçma sapan bir noktaya götürüp zorunlu bir açıklama yaptı.

***

AKP bu hareketiyle Fatma Kaplan Hürriyet’e öyle bir gollük pas verdi ki!

Döne döne kaleye at gol olsun!

Hürriyet’in de zaman zaman dediği gibi, AKP ve MHP grubu gollük paslar verdiği sürece

Hürriyet doksana takmaya devam edecektir.

Bugün odayı beğenmeyenler yarın “koltuklar neden ceylan derisi değil” der.

Çünkü AKP en büyük kaleyi, yani İzmit’i kaybetti.

Hal buyken Hürriyet kendi odasını onlara tahsis etse bile “YERİM DAR” demeye devam edecekler.

Eskilerin bir lafı vardır, “Oyun bilmeyene oyun yeri dar gelir” diye.

AKP’de muhalefeti bilmediğinden oyun yerini dar buldu ve rezalet bir duruma düştü.

Ulusal basın bile konuyu işlemeye başladı.

***

İşin bir de başka bir boyutu var.

Hürriyet’in açıkladığına göre Cumhur ittifakı bugün mecliste azınlığa düşmüş.

İzinli olan meclis üyelerinden dolayı sayısal üstünlüğün CHP’ye geçeceği telaşıyla meclis terk edilmiş.

Bunu CHP Başkan Vekili Hakan Tanta da sosyal medyasında yazdı.

Odayı beğenmemenin bir bahane olduğunu ileri sürdüler.

Doğru mudur, doğrudur.

Çünkü onun öncesinde MHP’li Engin Güzel, basının bulunduğu ortamda kendilerine ayrılan odayı çok beğendiklerini ifade etmiş.

Sonra AKP ile beraber çark etmiş.

Cumhur ittifakının ortak kararına uymak zorunda olduğunu söylemiş.

***

Diyelim ki Cumhur ittifakı CHP karşısında azınlığa düştü.

Ne olur yani?

CHP İzmit’e ne kötülük yapabilir?

İzmit’in sahibi sadece sizlersiniz de geri kalanı hain mi?

Hürriyet ve ekibinin sayısal çoğunluk nedeniyle alacağı kararlar,

kente yapılacak kötülükler ve de ihanetler anlamına mı geliyor?

İzmit’i sizin kadar düşünen yok mu?

Bu milletin seçimine de mi saygınız yok?

Sizler olmadan CHP’nin alacağı kararlar tezgahınızı mı bozuyor, siz hayırdır?

***

Mehmet Ellibeş… Siz ki 15 yıldır Gölcük’ü yönettiniz.

Belediye yönetmenin ne zor olduğunu öğrenemeden o koltuktan indiniz.

Şanslıydınız, meclis de hükümet de hepsi partinizdendi, hiç dara düşmediniz..

Dolayısıyla vaktiniz de çoktu. Günü çay-çorbayla geçirdiniz.

Sonra da Kocaeli’de AKP’ye ağabey olma modeliyle geldiniz.

Ama İzmit bir Gölcük değil!

Uyumlu çalışma olmadığı sürece kentin merkez ilçesi İzmit, bulunduğu noktadan geri gitmeye mahkumdur.

Bugün aldığınız karar, beş yılın sonunda dahi karşınıza çıkmaya devam edecek.

Bütün zıtlıklara rağmen Türkiye Büyük Millet Meclisi bile böyle radikal davranmadı.

Vallahi şaşkınım. Git gide Aydın Ünlü’ye benziyorsunuz.

Belki de kararı almada Ünlü etkili olmuştur, ne dersiniz?

***

Tamam anlıyorum, siz de kendi siyasetinizi yapıyorsunuz.

Ancak biraz dürüst olun! İzmit’i herkesten çok düşünüyor ayaklarını bir kenara bırakın!

Talimatla milletin boynuna ip atmayın!

Bugün beğenmediğiniz o koltuklarla, beğenip de yapışıp kaldığınız koltukların hepsi gelip geçici.

Yarın bir gün bırakın İzmit’i, mahallenizde bile yürümeye hasret kalırsınız.

***

Ne diyelim bilemedim…

Meclisi zırvadan bir sebep ileri sürerek terk etmenize mi yanalım;

İleri sürülen sebebin kalitesizliğine mi?

Gerçekten yazıklar olsun…!

Öyle sanıyorum ki bu konu daha çok su kaldıracak gibi (!)