CHP, başımı döndürdü

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı o günleri hatırlayın.

Erdoğan’ın halkı meydanlara çağırmasıyla başlayan nöbet geceleri

Çok renkli sahnelere sebep olmuştu.

FETÖ ile ne kadar irtibatlı ve iltisaklı insan varsa hepsi herkesten önce meydanlara koşuyordu.

Milli irade meydanı adı verilen eski Perşembe pazarı alanına hemen her gece uğruyordum.

Kimler vatan aşkı ile oraya agelmiş, kimler Erdoğan sevgisinden, kimler kendini göstermek adına gelmiş, birbirinden ayrılıyordu.

Ama en fazla göze çarpanlar, soğuk kanlı katiller gibi olay mahalline gelen ilk kişi olma özelliğindeki FETÖCÜLERDİ.

ÇOĞU İNLERİNE ÇEKİLDİ

Bu şehirde cemaat üyesi olmayı ayrıcalık sayıp yıllarca devletin üzerinde tahakküm kuranlar

FETÖ’nün kurduğu örümcek ağı ile ticarette hızla yükselenler;

Dernek adı altında bir araya gelip; giydikleriyle, taktıkları pırlantalarla, milyonluk çantalarla birbirine hava atan FETÖCÜ eşi kadınlar;

FETÖ ilişkileri sayesinde belediye başkanı, milletvekili, bürokrat vs. olanlar;

Kimi arasanız en ön safta sözüm ona vatan nöbeti tutmaya geliyordu.

Ellerinde de yok etmek için baya bir organize oldukları Al Bayrağımız vardı.

Bu saydıklarımdan çoğu artık inlerine geri çekildi.

Çok azı ortalıkta arz-ı endam ediyor.

Özellikle iş dünyasından kimseyi ortada göremez olduk.

MUHALEFET DARBE KONUSUNDA HEMFİKİRDİ

2016 yılında yaşanan darbenin 4. yılındayız.

15 Temmuz’a “Darbe” diyenlerle demeyenlere değinmek istiyorum.

Biliyorsunuz, o tarihte Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidarıyla muhalefetiyle yekpare görüntü çizip

Tüm dünyada yankı bulan Yenikapı mitingini gerçekleştirmişti.

O mitingde CHP-MHP-HDP kimi ararsanız vardı.

Tüylerimizi diken diken eden Yenikapı mitingi, dosta sevinç, düşmana korku salan bir duruştu.

Ben darbenin gerçek mi değil mi tartışmasından çok, ortaya koyulan birlik görüntüsünden memnun olanlardandım.

Bütün siyasi parti liderlerinin ortak söylemi, bu olayın bir darbe olduğu ve darbenin her türlüsüne karşı oldukları, iktidarın yanında yer aldıkları yönündeydi.

O zamanlarda da AKP’den ve Erdoğan’dan memnuniyetsizlik had safhadaydı.

Ancak hiç kimse iktidarın darbe eliyle değişmesinden yana değildi.

İŞ, "KONTROLLÜ DARBEYE" DÖNDÜ

Türkiye demokrasiyi içselleştirmiş bir ülke.

Eğer halkın tercihi Erdoğan’dan yanaysa saygı duymaktan başka çare olamazdı.

Bu anlayışla hareket edildi.

Fakat bir süre sonra ne olduysa oldu ve CHP darbe konusundaki söylemini değiştirdi.

Aslında bunda Erdoğan’ın kullandığı dil ile ortaya koyduğu agresif tavır da etkili oldu.

Yenikapı’da konuşulan hiçbir şey hayata geçirilmedi.

Miting bitti, aşk bitti oldu.

Durum böyle olunca CHP, 15 Temmuz’a mesafeli yaklaşmaya başladı.

Erdoğan’ın FETÖCÜ oldukları bilinen isimleri geri çekmemesi, operasyon yapmaması,

Siyasilere dokunmaması, FETÖ eliyle yeni mağdurlar yaratılması, mağdurların FETÖ borsasının eline düşmesi derken, CHP git gide 15 Temmuz’un bir tiyatrodan ibaret olduğuna inanmaya başladı.

Yenikapı’daki sözlerinin aksine Kılıçdaroğlu bu sefer “Kontrollü darbe” iddiasını ortaya attı.

TİYATRO DİYENLER ARASINDA HÜRRİYET DE VARDI

Kılıçdaroğlu’nun bu söylemi parti tabanında da karşılık buldu.

Yenikapı’da Erdoğan’dan yana tavır alan Kılıçdaroğlu, kendi partisinden de çok büyük eleştiri almıştı.

Bu hareketiyle partinin tabanına ve tavanına oynadı.

Zira CHP’liler en başından bu yana darbeye çok inanmıyordu.

Hatırlayın o geceyi.

Pek çok CHP’li sosyal medyadan bunun bir tiyatrodan ibaret olduğunu yazmıştı.

Bunu yapanlar arasında dönemin CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet de vardı.

Hürriyet çok sayıda CHP’li gibi bunun bir tiyatrodan ibaret olduğunu ifade etmişti.

O gün bugündür CHP, 15 Temmuz’u darbeden saymaz. Yıldönümlerinde katılımcı rol üstlenmez. Duruşu nettir.

CHP YİNE DÖNDÜ, "BAL GİBİ DARBEYMİŞ" DEDİ

Geldik bugüne…

Yukarıda yazdıklarımdan sonra CHP ne durumda bir bakalım.

15 Temmuz’a “Kontrollü darbe” diyen, düne kadar AKP ile FETÖ’nün kol kola olduklarını söyleyen;

Ülkemizin namusu olarak bildiğimiz KOZMİK ODAYI, FETÖCÜLERE açan Bülent Arınç’ın tekrar AKP’de öne sürülmesine rağmen CHP ne diyor, bir bakalım.

CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, 15 Temmuz’un yıldönümünde bakın ne diyor?

“Bu darbe önlenebilirdi, sonuçlarından yararlanıldı. Ama bu, darbeyi darbe olmaktan çıkarmaz.

Bu kanlı bir darbeydi, bazı yerlerde, bazı sözler duyuyoruz, 'tiyatroydu...', tiyatro miyatro değil bal gibi kanlı bir darbe girişimiydi.

Rejime, Meclise, ülkeyi yönetenlere, demokrasiye kast ediyordu ve bu ülkenin rejimini değiştirmeye çalışan bir darbe girişimiydi."

KENDİ SÖYLEMİNİ ÇÜRÜTTÜ

Buyurun buradan yakın…!

Hayır, ne oldu da yine fikriniz değişti?

Yenikapı ruhu mu hortladı, diyeceğim ama o da değil!

Zira ortalık yangın yeri…

O zaman ne değişti, niye o noktaya geri gelindi?

“Tiyatro” söylemi CHP’ye ait bir söylemken, bunu çürütme çabaları da neyin nesi?

Yoksa siz de mi konjonktüre oynuyorsunuz?

SON SÜRÜM DARBE DURUŞU...

Bakın, darbe var veya yok, gerçek ya da değil!

İnsanın bir omurgası, bir duruşu olur değil mi?

Böyle fırıldaklıkları benim aklım almıyor!

İlk başta darbe değil, tiyatroydu, sonra hain darbe kabul edildi, sonra kontrollü darbe olduğuna karar verildi ve şimdi en başa dönüp, bu bir tiyatro değildir diyorlar.

Özgür Özel’in bu söylemi, CHP’nin söylemi kabul edildi.

Dolayısıyla CHP 15 Temmuz programlarına riayet etmeli.

15 Temmuz’da AKP’li yöneticiler vatandaşları meydana davet etti, CHP’lilerin bu davete icabet etmelerini bekliyoruz.

O meydanı özellikle gezip tarayacağım.

Bakalım CHP’nin darbeye olan bakışındaki SON SÜRÜM tabanda karşılık bulmuş mu?