Doğan, olan bitenden memnun gibi…

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet

Geride bıraktığımız hafta yaptığı açıklamalarla gündeme damgasını vurdu.

AKP’li eski Başkan Nevzat Doğan’ın belediyedeki uygulamaları ve harcamalarını konu alan açıklamalar birbirini izledi.

CHP cephesinden bakıldığında “yandaş kayırmacılığı” olarak nitelendirilen bazı işler, AKP cephesinden bakıldığında son derece olağan karşılandı.

Kısmen haklı sayılırlar.

Çünkü bugün hangi siyasi partiden bir isim belediye başkanı olursa olsun onu o göreve getiren partililerini korumak ve gözetmek durumundadır.

Aksi halde bunun bir anlamı kalmaz.

Ben bunu anlayabilirim, herkesin de anlaması lazım.

Ama bu işlerde kantarın topuzunu kaçırmamak gerekir.

Partizanca tutum hiçbir belediye başkanına yakışmaz.

Ayarını iyi yaptığın sürece de kimse sana ses çıkaramaz.

O denklem çok önemli.

Bir belediye başkanı kendi partilisini koruyacak diye liyakatsiz işlere imza atmamalı.

Ortada bir pasta varsa o pastayı adil biçimde dağıtmalı.

***

Örneğin İzmit Belediyesi’nin kimi projelerinin çiziminin Sibel Gönül’e verilmesi…

Bakın, eğer Sibel Gönül İzmit Belediye Başkanlığına aday olmasaydı, biz bu duruma çok sıradan bir olaymış gibi bakabilirdik.

Ama bakamıyoruz, neden?

Çünkü Sibel Gönül İzmit’e adaydı. Yani ortada bir isimdi. Medya için aranan malzemeydi.

Sibel Gönül’ün belediyeden iş alması siyaseten popülizm yapmaya müsaitti.

Aynı şekilde o projelerin altından Zekeriya Özak’ın firması çıksaydı yine doğal bir olay gibi bakamazdık.

Çünkü Özak, Doğan’ın başkan vekilliğini yapıyordu.

Abes kaçıyor, anlıyorsunuz değil mi?

Gerçi Özak bu tür işler için daha çok büyükşehir kanalından yürüyordu ya neyse…

Büyükşehirde parti değişmediği için bunları şu an için duymamız imkansız gibi bir şey!

Ama bu konuda baya hikaye dinlediğimi belirtmeden geçmemeyim!

***

Konumuza devam edelim…

Nevzat Doğan’ın ENSAR ve TÜGVA’ya yaptığı harcamalardan söz edelim.

Bu vakıfların belediyeden talep ettiği malzemeler ilk başta insanda şaşkınlık yaratıyor.

Ancak şaşırmamak lazım.

Doğan, bu ülkede işleyen koca bir çarkın dişlilerinden sadece biri…

O çarkın dönmesi için üzerine düşen görevi yapıyor.

Dün, FETÖ ile iç içe olan AKP’ye şirin görünmek için belediye binasının bir bölümünü FETÖ’nün dershanesine ve FETÖ’nün kadın STK’sı olan GİKAD’a veren Doğan;

FETÖ ile yollar ayrıldıktan sonra iktidarın vazgeçilmezleri arasına giren ENSAR, TÜGVA, TÜRGEV gibi vakıflara yöneldi.

Yani o da kendince iktidar popülizmi yapıyor.

AKP, eskiden ilim yayma-çocuklara dini aşılama işini FETÖ eli ile yapıyordu.

Baktılar ki FETÖ’nün derdi ne ilim yayma ne din sevgisi aşılamakmış…

Onların derdi devlete karşı terörist yetiştirmek ve devleti tüm katmanlarıyla ele geçirmekmiş, hemen çark ettiler.

Mecburen bu işleri şimdi malum vakıflar aracılığıyla yapmaya çalışıyorlar.

Yani Nevzat Doğan’a haksızlık etmeyelim.

O sadece iktidarın kayığına binen ve o kayık nereye savrulursa o tarafa savrulan binlerce kişiden biri.

Bugün hangi il ve ilçe belediyesinin eski defterlerini açsanız benzer manzarayla karşılaşırsınız.

Nevzat Doğan’ın tek şansızlığı, terk ettiği belediyeyi CHP’nin kazanmasıdır.

***

Bu konuda ki düşüncemi ifade ettikten sonra bir detay daha vereyim.

Hatırlarsanız seçimin hemen ardından bir yazı yazdım.

Nevzat Doğan ile Hürriyet’in seçim öncesi gizliden gizliye görüştüklerine dair rivayetler olduğunu söyledim.

O yazı üzerine Doğan beni telefonla aramış ve sitemini dile getirmişti.

Ardından bir röportaj yaparsak detaylı bilgi vereceğini ifade etmişti.

Doğan o röportajda Fatma Hanımla hiç görüşmediğini, seçimde yaşanan afiş krizi nedeniyle birer kez Cengiz Sarıbay ve Hakan Çakar ile görüştüğünü söyleyip, bu söylemin kendi partilileri tarafından ortaya atıldığını dile getirmişti.

O gün için çok ikna olmasam da Doğan’ın sözlerine olduğu gibi yer vermiştim.

Ardından görevi devir teslim töreninde Nevzat Doğan’ın tutumu geldi aklıma.

AKP’den CHP’ye geçen belediyeyi devrederken nasıl da nazik ve olgun bir tavır içerisindeydi.

Pek alışık olmadığımız tarzdı sanki.

Kendisi de bundan son derece memnundu.

“CHP’liler beni alkışlarla kapıya kadar uğurladılar, bu herkese nasip olmaz” kabilinden sözler sarf etmişti.

Şimdi tüm bunların üzerine Hürriyet, Doğan’ın eski defterlerini açıyor.

Nokta atışı işler yapıyor.

Göreve geldiği şu kısa süre içerisinde “hiç zorlanmadan” belediyedeki akraba, eş-dost ilişkilerini ortaya seriyor.

Kim kime iş vermiş, kimin yakını işe alınmış, maşallah hepsini biliyor.

Bu bilgileri Hürriyet’e kim söylüyor, doğrusu merak etmiyor değilim!

Üç-dört gündür kamuoyunda hallaç pamuğuna dönen eski başkan Nevzat Doğan’dan ise çıt ses çıkmaması bana garip geliyor.

Sanki bu yapılanlar onu bağlamıyor.

Sanki yaşananlardan memnunmuş gibi köşeden öylece olan biteni izliyor.

Sosyal medyadan gülerek fotoğraf paylaşıyor, öylesine bir mesaj yayınlıyor.

Benim bildiğim Nevzat Doğan çoktan ortaya çıkmış, Hürriyet’e en sert biçimde cevap vermişti.

Ama yapmadı, yapmıyor, galiba yapmayacak (!)