“Ankara’daki ilişkilerle bu iş ölü doğar!”

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

Birkaç gün önceki yazımda Kocaeli Demokrasi Girişimi’nin

İzmit Belediyesi ile alakalı bir isim üzerinde durduklarını

Ve bu ismin DSP Kocaeli eski milletvekili, CHP’de etkili çalışmalarda bulunmuş,

Aynı zamanda Kocaeli demokrasi girişiminin sözcülüğünü yapan Bekir Yurdagül olduğunu yazdım.

Fakat toplumda bilinen adıyla Hayır bileşenlerinin uzlaştıkları isim ile

CHP arasında nasıl bir yol izleneceği şimdilik belli değil dedim.

Konuşulanlara göre, bu bileşenlerin belirlediği ismi CHP Ankara Genel Merkezi’ne sunacağını ifade ettim.

Hayır bileşenlerinin, CHP’nin kendi içinde belirleyeceği bir adayın kendilerine dayatılmasına karşı olduklarını dile getirdim.

Bu yazı oldukça ses getirdi.

Herkes bir şeyler söyledi, bazılarıyla telefonda bazılarıyla yüz yüze sohbet ettik.

Herkesin kendine has düşünceleri var.

Benim tüm bunlardan harmanladığım sonuç ise;

İzmit’i kazanmaya yakın parti olan CHP, Hayır bileşenleriyle olan süreci akıllıca yürütmezse

İzmit Belediyesini kazanmak oldukça güç olacak.

Çünkü bu bileşenlerin içinde sadece sol fraksiyonlar bulunmuyor.

MHP’den kopanlar ile, Saadet Partisi gibi sağın güçlü sesleri de bu oluşumun içerisinde yer alıyor.

Bu sebeple çok hassas davranılması gerekiyor.

Yazımın ardından konunun muhatabı Bekir Yurdagül aradı.

Oldukça çarpıcı ve akılda kalıcı ifadeler kullandı.

Söylediklerinde haksız değildi.

Adının böyle bir konuda geçmesinin demokrasi girişimine zarar vereceğini söyledi.

Bunun yanı sıra, hayır bileşenlerine rağmen Ankara eliyle yapılacak aday belirleme yönteminin, ölü doğum olacağını ifade etti.

Geçmiş yılları örnek gösterdi. Aynı hataya düşmemek gerektiğini söyledi.

Gerisini Bekir Yurdagül’ün ağzından dinleyin.

Ne dediyse harfi harfine yazdım. Dikkatlice okumanızı tavsiye ederim.

--------------------

Bekir Yurdagül:

Benim ne alttan ne üstten bir çalışma söz konusu değil. Bu bizim Kocaeli Demokrasi Bileşenlerindeki arkadaşlara haksızlık olur. CHP genel merkezine, il başkanına gitmek bir yana biz böyle bir şeyi kendi aramızda bile konuşmadık. Bireysel olarak da bu süreçte bu şekilde adaylık tartışmasına, ortaya çıkılmasına propaganda yapılmasını da doğru bulmuyorum. Türkiye 80’li, 90’lı yıllardan çok farklı bir sürecin içerisinde. Bu dönem çok farklı. Hayır bileşenlerinin oyunu alarak İzmit belediyesini almak gerekiyor. Bu diğer yerlerde daha zor tabi. Bizim Kocaeli demokrasi girişimi olarak derdimiz, özellikle OHAL’in getirdiği KHK’lara karşı toplumda bir tepkiyi örgütleyebilir miyiz, bu konuda bir duyarlılık yaratabilir miyiz diye yola çıktık ve hala biz oradayız. Yani özgürlük, demokrasi, insan hakları, yaşadığımız kayıplar, hukuksuzluklar… bunlar üzerinde yoğunlaşmaya çalışıyoruz.

***Yerel seçim için çalışmanız veya bir düşünceniz olmayacak mı?

Elbette yerel seçim süreci geldiğinde bizim de bir düşüncemiz, görüşümüz ya da seslendirilen adaylar arasında bir tercihimiz olabilir ama biz kesinlikle kendi aramızda bunu konuşmadık. Zaten zul sayarız. Ankara’ya gitmek, il başkanına gitmek falan bunlar işin olmaması gereken bölümü diye bakıyorum. Kesinlikle bu tür adaylık arayışlarını çok yanlış buluyorum. Ne milletvekilleriyle ne il başkanıyla ne genel başkanla falan olmaz. Bu halkın teveccühü ile olacak bir iş. Yani burada halkımız kimin üzerinde mutabakat sağlarsa, kimi aday görmek isterse onun aday gösterilmesi gerektiğine inanıyorum.

***Peki, bunu ortaya çıkarmanın yolu nereden geçiyor sizce?

Bunun yolu kanaat önderlerinden geçer. Mesela partinin kanaat önderleri var, hayır bileşenlerini oluşturan partilerin, grupların, örgütlerin kanaat önderleri var. Ama bu aday dayatmayla veya benim adayım Bekir Yurdagül demekle olacak iş değil. Bu çok farklı bir süreç. Geçmiş deneyimlerden çok farklı bir yöntem izlemek gerekiyor yerel seçimlere yönelik olarak.

***Adaylıkla ilgili kesin olarak bir düşüncem yok mu diyorsunuz?

Ben bireysel olarak benim böyle bir adaylık talebim yok, beklentim yok, öyle bir çalışmam yok. Ben mutlaka üzerinde mutabakat sağlanan genç arkadaşlarımızın olmasından yanayım.

***Ama adınız çok sık geçer oldu?

Başında da söyledim, Kocaeli demokrasi girişiminin bugüne kadar yaptığı olumlu çalışmalara zarar verebilecek, sanki aday olmak için bu çalışmaların içinde olmuş gibi bir intiba vermek bana kişisel olarak da zarar verir. Sırf bu nedenle etkinliklerimizde sözcü olarak öne çıkmaktan bireysel olarak rahatsızlık duyuyorum. Arkadaşlarıma da söyledim, ben mecliste çalışmalara devam edeyim, başka bir arkadaşımızı sözcü yapalım, bu süreci de bu şekilde atlatalım dedim ama arkadaşlar benim bu görevi iyi yürüttüğümü ve kalmam gerektiğini ifade ettiler.

***Bekir Bey, siyasi bir kimliğiniz var, herkesin çok önemsediği hayır bileşenlerinin sözcüsü olmak gibi bir misyonunuz var. İnsanların sizi İzmit Belediye Başkanlığı’na yakıştırması doğal bir şey olamaz mı?

Tabi bende sizin gibi arkadaşlarımızdan duyuyorum ama bizim Kocaeli demokrasi girişimi olarak böyle bir şeyi masaya yatırmışlığımız ve Bekir Yurdagül’ün adaylığında birleşmişliğimiz yok. Hakikaten söz konusu değil. okul aile birlikleriyle de TEOG’u içine alan bir eğitim formu yapmamız nedeniyle temasta olmak istedik.

***Kocaeli demokrasi bileşenlerinin, CHP’nin bir ismi dayatmasına sıcak bakmadığını duyuyorum. Aslında bu yazı biraz da öyle ortaya çıktı?

Genel olarak Cumhuriyet Halk Partisi evet, artık geçmişte olduğu gibi kimseye bir aday dayatmamalı ve buna oy vermek zorundasınız noktasında olmamalı. Bunun sonuç vermediğini bir önceki seçimde ve ondan önceki 2009 seçiminde gördük. En güçlü adayımızla çıktık yani Sefa Sirmen’den daha güçlü aday var mıydı, yoktu ama sandıkta kaldık maalesef. Yüzde 43 oy almak da yetmiyor. Ama bireysel olarak benim bir arayışım ve beklentim, bir talebim, bir görüşmem olmadı olmayacak da. Yani ben gidip Cengiz Sarıbay ile görüşmeyeceğim. Arkadaşlarımız gidip görüşmeyecek, Ankara’ya gidip böyle bir görüşme olmayacak. Ben bunu kim için olursa olsun, Hüseyin Erol için olsun, Selman Yıldırım için olsun, başka bir arkadaş için olsun; bunu yanlış buluyorum. Ben adayın buradan çıkması gerektiğine ve Ankara’nın sadece bunu onaylaması gerektiğini düşünüyorum.

***Genel merkez gücüyle olmaz mı diyorsunuz?

Yani Ankara’daki ilişkilerle olacaksa bu iş zaten baştan ölüdür, ölü doğmuştur. Buradan da bir sonuç almak mümkün değildir. Bu iş sokakta olacak, halkın içinden çıkacak. Hayır bileşenlerini de kucaklayacak. Tabi bileşenler deyince sadece solun değişik renkleri değil, MHP’li olupta hayır diyen dürüst insanlarımız var, Saadet Partisi var, bu güç karşısında eğilmeyen bükülmeyen düzgün insanlar var, hepsiyle beraber düşünüyorum. Bu aday mutlaka CHP içinden olacak bir aday. CHP’nin bunların hepsini dikkate alarak aday göstermesiyle sonuç almaya daha yakın olacağına inanıyorum. Yine söylüyorum, en iyi adayınızla ancak seçime ortak olabilirsiniz, seçim kazanamazsınız. Çok zor bir şey, yüzde 50+1’den bahsediyoruz. Özellikle Kocaeli demokrasi girişimi içinde bulunan arkadaşlarımıza zarar vermemeyi çok önemsiyorum.

***Sonuç olarak aday kim olursa olsun destek verir misiniz?

Son olarak, bu aday kim olursa olsun, bizim geçmişte siyaset yaptığımız, yapmadığımız, kavgalı olduğumuz falan… bunların hiçbir önemi yok. Türkiye öyle bir noktaya geldi ki bunların hepsi geçmişte kalmalı. Hayır bileşenlerinin üzerinde uzlaştığı aday kimse buna herkesin destek vermesi, omuz vermesi, güç vermesi gerekiyor. Kişisel beklentilerin ötesinde bir olay bu. Yani benim aklımdan, hayalimden geçebilir ama bunların hepsinin ötesinde önemli olan İzmit’i tekrar ehil ellere, gerçek sahiplerine verebilmektir, derdimiz bu olmalı. Biz de Kocaeli demokrasi girişimi olarak bu konuda üzerimize ne düşüyorsa yerine getireceğiz.