Tahsin Tarhan, epey değişmiş
Aysun Özcan
Tüm YazılarıBelki de en ağır eleştirileri ona ben yapıyorum.
Belki en sert yazıları ona ben yazıyorum.
Ama iddia ediyorum, basın camiası içinde onu en iyi ben tanıyorum.
O bile bunun farkında olmayabilir.
Fakat bu iddiamı zaman içerisinde o da daha iyi anlayacak.
Yazdığım ağır eleştirilerden olumsuz etkilendiğini de biliyorum.
Ancak o da biliyor ki hiçbiri hakaret içermiyor.
Zaten hakaret yazıları benim işim değil.
Kaleminden nefret akan, salya akıtarak ona buna sataşanlarla kendimi mukayese dahi etmem.
Bir insanı sevmiyorsam eleştirecek taraflarına daha çok bakarım bu doğru.
Ama asla kişiliğine, ailesine, özeline girmem!
Olmadık yerden tutup o kişiyi itibarsızlaştırmam.
Durumu kişiselleştirmem.
Eğer kişisel hesaplarımı öne koysaydım bugün en çok Aydın Ünlü aleyhine yazılar yazmam gerekirdi ama yazmıyorum.
Aydın Ünlü il başkanı seçildikten sonra rahatlayacağım.
Şimdi ne yazsam nefsi algılanabilir.
O yüzden gazetenin kurumsallığına yakışmayacak tarzdan şiddetle kaçınırım.
***
Konuyu dağıtmayan sadede geleyim.
Bugün önemli bir misafirim vardı.
CHP Kocaeli Milletvekili ve PM Üyesi Tahsin Tarhan, Selman Yıldırım ile birlikte ziyaretime geldi.
Epeydir görüşüp sohbet etmemiştik.
Direkt siyasete girdik.
Hiç alınganlık göstermeden, geriye bakmadan konuların içine daldık.
Güzel bir sohbet oldu.
Kendisine çok sorum var ancak şimdilik bir kahve içip gündemi değerlendirdik.
İleriki günlerde o da isterse röportaj konuğum olacak.
İşte orada merak ettiğim ne varsa yüzüne yüzüne soracağımdan hiç kuşkunuz olmasın.
***
Tahsin Tarhan’a hoşgörüsü ve nezaketinden dolayı bir kez daha teşekkür ediyor, yeni görevinde başarılar diliyorum.
İyi bir siyasetçinin gönlünün alabildiğince geniş olması lazım.
Kibir kadar tehlikelisi yok!
Tarhan bu anlamda eskisinden çok daha fazla yol almış görünüyor.
Olgunlaşmış, ağırlaşmış, bakış açısı değişmiş.
Şimdi bana yine kızacak.
Eskinin neyi vardı ki yeniyi anlatıyorsun diyecek!
Ona onu da anlatacağım.
Dedim ya, Tarhan’ı iyi tanıyan ender insanlardan biriyim…
--------------------------
ELLİBEŞ'E RAKİP Mİ OLUYOR?
AKP şu sıralarda ilçe kongrelerine odaklandı.
İlçelerin ardından ise il kongresi yapılacak.
Mevcut başkan Mehmet Ellibeş çok büyük olasılıkla tekrar başkan seçilecek.
Ama diğer taraftan Ellibeş’in yerine başkan olma sevdasında olanlar da yok değil.
Bunlar bugün yol bulsa hiç düşünmez ortaya çıkarlar.
Kim bilir, belki de zaman yaklaştıkça çıkması muhtemeldir.
Kimi söylentiler kulağımıza gelmiyor değil.
Şimdiye kadar duyduğum isimler arasında beni en fazla şaşırtan Emre Kahraman oldu.
O da nereden çıktı diyeceksiniz?
Vallahi ben de bilmiyorum nereden çıktığını.
Ama AKP içerisinde konuşulanlara göre Emre Kahraman, Ellibeş’in yerine il başkanı olabilir miyimin hesabında diyorlar.
***
En iyisi olayın doğruluğunu Emre’den dinlemek deyip kendisini aradım.
Emre Kahraman’a evvela Samsun koordinatörlüğü için başarılar diledim.
Ardından isminin il başkanlığı için geçtiğini, bu konudaki düşüncesini sordum.
Emre şöyle bir cümleyle söze başladı:
“Vallahi de billahi de yalan. Allahın yeminini ettim”
Ve devam etti:
“O bilgiyi getiren de dillendiren de yalan söylüyor. Benim öyle bir niyetim yok.
11 yıldır aktif görev yaptım, şimdi biraz aileme ve işime vakit ayırmaya başladım.
Bir de ben 3 bin kişilik danışma toplantısında çıkıp, “Mehmet Ellibeş devam etmeli” diyen bir il gençlik kolu başkanıyım. Böyle bir niyetim nasıl olabilir?
***
Sevgili Emre’ye böyle bir iddiasının olmasının son derece normal olduğunu hatırlattım.
Gençlik kollarından gelme genç il başkanı Şemsettin Ceyhan örneğini verdim.
Emre Kahraman Ceyhan’ın 40 yaşında il başkanı olduğunu kendisinin ise henüz 31 yaşında olduğunu söyleyerek bunlar için erken demeye getirdi.
-Peki, Darıca ilçe gençlik kolu başkanı Cüneyt Şentürk senin adına çalışmalar yapıyormuş, bunu da mı duymadın? Dedim.
“Cüneyt benim arkadaşım evet, onunla ilgili ana kademe yönetimine dahil oluyor şeklinde yıpratma amaçlı haberler çıktı.
Onun dışında Cüneyt ile bir kere bile böyle bir şey konuşmadık.
Benimle alakalı benzer şeyler iki yıl önce de konuşuldu.
O zaman da söyledim, benim böyle bir şeye niyetim yok diye.
Çünkü Kocaeli çok büyük bir şehir.
Mehmet Ağabey gibi ağabeylere ihtiyacı var.
Bizim gibi gençlerin daha vakti var, böyle bir şey olamaz”
***
O zaman neden böyle söylentiler ortaya çıkıyor, dedim
Bu söylemlerin kendisini yıpratma amaçlı olduğunu şu cümlelerle anlattı.
“Bu konuyu dillendiren ağabeylerimiz, arkadaşlarımız zannediyorum ki bana zarar vermek adına yapıyorlar.
Çünkü benim hiçbir zaman böyle bir niyetim olmadı. Kimseyle böyle bir şey konuşmadım, aklıma bile gelmedi.
Zaten şu anda koordinatörlük görevi verdiler.
Samsun’dan sonra nereye verirler bilmiyorum.
Bana ne görev verirlerse orada çalışıyorum”
***
-İyi de dedikodular bununla sınırlı olsa neyse.
Duyduğuma göre siyasi hedeflerinde lazım olur diye birkaç kişi birleşip paravan usulü ile bir gazete bile satın aldığın söyleniyor.
Bunlar nereden çıkıyor? Dedim.
Emre Kahraman buna çok şaşırdığını söyledi.
Ama az çok dedikodular ona da gitmiş sanki.
Söz konusu gazetenin ofisinin nerede olduğunu dahi bilmediğini, satın alanları hiç tanımadığını ifade etti.
Bir ara öğrencilik yıllarında Sakarya basınında staj yaptığını, o esnada ne kadar zor iş olduğunu gördüğü için basın sektöründen kaçarak çıktığını söyledi.
“Basındaki herkese sonsuz saygım var. Bahsi geçen konu külliyen yalan.
Keşke bu dedikoduları çıkaranlar karşıma geçseler de ben de onlara içimdekileri söylesem”
dedi.
***
Kısacası Emre Kahraman’ın kafasının arkasında il başkanlığı gibi bir hesap yok!
Ama onda gelecek görenler şimdiden önüne set çekme derdinde olabilir.
Siyasette bu tür vakalara çok rastlanır.
Emre de ateşli bir genç.
Onun bu özelliğinden kaynaklı olarak belki de defterini dürmek istemişlerdir.
Bilemiyorum. Niyet okumuş olmayayım ancak Emre, bu söylentilerden pek memnun olmadı.
Gururu okşanmadı. Bilakis hoşuna gitmedi.
Çünkü siyaseti biliyor.
Bunun sevinecek bir yanı olmadığının o da farkında.
Emre’ye bundan sonraki siyaset yolunda başarılar diliyorum.
